Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7107 articles
Browse latest View live

Yerli SİHA'lar Gördüğü İlgiyle İhracat Başarısına Dönüşüyor!

$
0
0

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında önemli sorumluluklar üstlenen Bayraktar TB2 İHA Sistemi'nde ilk ihracat başarısına imza atıldı.

TSK ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2015'ten bu yana operasyonel olarak kullanılan, Fırat Kalkanı ve son Zeytin Dalı harekatlarında görev alan Bayraktar TB2 İHA, yurt dışında büyük ilgi görüyor. Katar'da düzenlenen Doha Uluslararası Deniz Savunma Fuarı ve Konferansı'nda (DIMDEX 2018), Bayraktar TB2 İHA'nın ilk ihracatı da duyuruldu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından son dönemde terörle mücadelede etkin olarak kullanılan Bayraktar TB2 İnsansız Hava Aracı (İHA) Sistemi'nde ilk ihracat başarısına imza atıldı.

Fuar kapsamında gerçekleştirilen seremoniye, Katar Hava Kuvvetleri Keşif ve Gözetim Merkezi Komutanı ve İHA Komitesi Başkanı Tuğgeneral Muhammed Owaida Al-Ramzani, Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcısı Serdar Demirel, Savunma Sanayii Müsteşarlığı İnsansız ve Akıllı Sistemler Dairesi Proje Müdürü Yusuf Hakan Özbilgin, Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar katıldı.

Türkiye, sözleşmeyle ilk kez bu çapta bir milli hava aracı platformu ve yardımcı sisteminin ihracatını gerçekleştirecek. İhraç edilen ürünün İHA gibi havacılık teknolojisinin en ileri seviye uygulamalarından biri olması dolayısıyla da söz konusu ihracat önem taşıyor.

Kapsamlı İhracat Paketi

Baykar ve Katar Silahlı Kuvvetleri arasında imzalanan sözleşme kapsamında 1 yıl içinde 6 Silahlı Bayraktar TB2 Hava Aracı (SİHA) Platformu, 3 yer kontrol istasyonu sistem ve ekipmanı ile İHA eğitim simülatörü teslim edilecek. Ayrıca Katar Silahlı Kuvvetleri içinİHA Harekat Merkezi ve milli olarak geliştirilen ağ tabanlı veri izleme ve arşivleme yazılım sistemi kurulumları yapılacak.

Bmühendis ve eğitim kadrosu tarafından Katar Silahlı Kuvvetleri personeline Türkiye'de İHA pilot, faydalı yük ve bakım eğitimleri verilecek. Sonrasında yine Türk mühendis ve uçuş destek personelince Katar Silahlı Kuvvetlerine teslim edilen sistemlerin 2 yıllık lojistik ve teknik desteği sağlanacak.

MAM-L ve MAM-C'ye de İhracat Fırsatı Doğacak

Araçların teslimiyle Türk savunma sanayisi tarafından son yıllarda geliştirilen birçok farklı ürün ve yazılım da Katar Silahlı Kuvvetlerinin envanterine girmeye başlayacak.

Bunlar arasında ROKETSAN tarafından milli geliştirilen mini akıllı mühimmat MAM-L ve MAM-C ürünleri, Piri Reis firması tarafından geliştirilerek TSK tarafından kullanılan Coğrafi Analiz Sistemi yazılımı yer alıyor. Özellikle Silahlı Bayraktar TB2 İHA'ya entegre edilmiş olması nedeniyle araçların teslimatıyla MAM-L ve MAM-C'ye de ilk ihracat kapısının açılacağı değerlendiriliyor. Bu kapsamlı sözleşmeyle Katar ve Türkiye arasındaki askeri iş birliği de ileri bir noktaya taşınmış oldu.

ABD, Çin İncelendi, Türkiye Tercih Edildi

Baykar Genel Müdürü Haluk Bayraktar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sözleşmeye yönelik 3 yıldan bu yana Katar Silahlı Kuvvetleri ile görüştüklerini söyledi.

Milli ve özgün Bayraktar TB2 İHA Sistemi’nin ilk ihracat başarısına imza attıklarını vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "İmzaladığımız bu sözleşmeyle ülkemiz açısından da bu ölçekte yapılmış ilk gelişmiş hava aracı ihracatı gerçekleşmiş olacak. İHA gibi havacılık dünyasında geleceğin teknolojisi olan bir alanda milli sistemlerimizi ve teknolojilerimizi ihraç ediyor olmak önemli bir gelişme. Türkiye artık 2004'te başlattığı milli ve özgün üretim modelinin sonuçlarını hem kendi ihtiyaçları için hem de Katar gibi dost ve müttefik ülkelere yaptığı ihracatlarla almaya başladı. Katar yetkilileri bu kararı vermeden önce ABD, Avrupa, Çin gibi bu alanda atılım yapan ülkelerin teknolojilerini inceledi ve tercihini Türkiye’den yana kullandı. Ülkemizin bu alanda ulaştığı konumu göstermesi açısından memnuniyet verici bir durum. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun."

Bayraktar TB2 İHA Sistemi, 2015'ten bu yana elde edilen operasyonel başarılarıyla Türkiye'nin İHA teknolojisi alanında ihtiyaçlarını bağımsız karşılamada önemli bir boşluğu doldurdu. Türkiye, elde edilen kabiliyet ve tecrübeyle dünyada bu alanda sayılı ülkeler arasına girdi.

Elektronik, yazılım, aerodinamik, tasarım ve alt ana sistemleriyle tamamen milli ve özgün olarak geliştirilip üretilen Bayraktar TB2, uçuş otomasyon ve performansıyla kendi sınıfında dünyanın en gelişmiş İHA sistemi olarak dikkati çekiyor.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Temiz Teknoloji İş Fikirleri Destek Programı Başvurularınızı Bekliyor!

$
0
0

Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Teşkilatı (UNIDO), Küresel Çevre Fonu (GEF) ve The Cleantech Open ile birlikte “enerji ve çevre” konusunda girişimci iş fikirlerinin desteklendiği ve yarıştığı uluslararası program, Türkiye’de 5.yılında da temiz teknoloji girişimcilerini desteklemeye devam ediyor.

TÜBİTAK, UNIDO ve GEF tarafından 2014’ten beri düzenlenmekte olan  “Enerji ve Çevre” temalı Girişimcilik Hızlandırma Programı-GCIP “Temiz teknoloji girişimcileri geleceği şekillendiriyor. Sizde bu değişimin bir parçası olun” sloganı ile 2018 yılına başlıyor.

“Temiz Teknoloji iş fikirlerini arıyor, ulusal ve uluslararası fırsatlar sağlıyor ve hayata geçirebilmek için birlikte çalışıyoruz" yaklaşımı ile Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 8 ülkede sürmekte olan program başta eğitim ve mentorluk destekleri olmak üzere, tanıtım ve sermayeye ulaşım kilit aktivitelerini bu konuda çalışan girişimcilere sunuyor.

Ulusal ve Uluslararası Arenada Adınızdan Söz Ettirin!

GCIP Türkiye, kamu ve özel sektör destekli yürütülmekte olan çok sayıda girişimcilik programı içinde 2014 yılından bugüne oluşturduğu çeşitli iş birlikleri ve girişimcilik ekosistemine yaptığı katkılarla öne çıkıyor.

Türkiye’de TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı’nın (TEYDEB) ev sahipliği yaptığı programda, geçen yıl olduğu gibi bu yılda, “Yenilenebilir Enerji”, “Enerji Verimliliği”, “Atık Yönetimi”, “Su Verimliliği” ve “Yeşil Binalar”, “Akıllı Ulaşım” ve “İleri Malzemeler” kategorilerindeki başvurular kabul ediliyor. 

Yarışmaya, bu kategorilerde faaliyet gösteren tüm KOBİ’lerin yanında, bu alanda yeni bir fikri olan, bir ürün geliştirmeye çalışan ve/veya geliştirdiği ürünü pazara ulaştırmaya çalışan tüm girişimciler, öğrenciler, araştırmacılar, uzmanlar ve akademisyenler başvurabiliyorlar.

Girişimcilerin çeşitli enstrümanlar ve çok katmanlı mekanizmaların ile desteklenmesinin sağlanması için, Sanayi ve Yatırım dünyası ile entegrasyon süreci de devam ediyor. 2018 yılında girişimcilerin prototipleme, üretim, sanayi iş birliği ve yatırım ihtiyaçlarına yönelik olarakOSTİM ve TBS Yatırım’da GCIP’in resmi destekçileri arasına katılıyor ve GCIP programı yoluna daha da güçlenerek devam ediyor.

Başvuru Aşaması ve Ödüller

Başvurular 5 Mart- 5 Mayıs 2018 tarihleri arasında www.turkey.cleantechopen.org adresinden kabul edilecek. TÜBİTAK’ın ev sahipliği ve liderliğiyle organize edilen panellerde projeler akademisyen, iş dünyası temsilcisi, yatırımcı ve seri girişimcilerden oluşan uzmanlar tarafından değerlendirilecek, programa devam etmeye uygun bulunan projeler seçilecek ve yarı finalistler 18 Haziran 2018 tarihinde ilan edilecek.

Program sonunda birinci seçilen takım 50.000 TL olan Ulusal Birincilik Ödülü’nü, ikinci seçilen takım 25.000 TL İkincilik Ödülü’nü ve üçüncü seçilen takım 15.000 TL Üçüncülük Ödülü’nü almaya ve ilk iki sırada yer alacak takımlarının birer üyeleri, Los Angeles’te gerçekleştirilecek Global Forum’da ülkemizi, program sponsorluğunda, projeleri ile temsil etmeye hak kazanıyorlar. Aynı zamanda Global Forum’un sunduğu küresel yatırımcılar, iş çevreleri ve uluslararası mentorlar ile tanışma ve küresel platformda diğer ülke ekipleri ile yarışma fırsatını da yakalıyorlar.

Bunların dışında başarılı takımlara Bakanlık Özel Ödülü, Kadın Girişimci Ödülü, Halkın Seçimi Ödülü, Yılın Genç Girişimcisi Ödülü, Sürdürülebilirlik ve Başarılı Mezun Ödülü gibi ödüller bekliyor.

Girişimcilik Hızlandırma Programı-GCIP hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tubitak.gov.tr ve turkey.cleantechopen.org web adreslerini ziyaret edebilirisniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Geleceğin Gücü Girişimciler g3 Forumu 26 Mart'ta Ankara’da!

$
0
0

Ülkemizde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ev sahipliğinde; tüm dünyada 160 ülke ile aynı anda kutlanan Global Girişimcilik Haftası’nın en önemli ve en büyük etkinliği olan “g3 Forum”, 26 Mart 2018 tarihinde Ankara’da.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Ankara Ticaret Borsası ve Ankara Kalkınma Ajansı ev sahipliğinde TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Spor Salonu’nda 26 Mart 2018 de düzenlenecek olan Geleceğin Gücü Girişimciler Forumu Ankara, 1500 girişimci ve girişimci adayına ev sahipliği yapacak.

Ülkemizde girişimciliğin gelişmesi için gerekli altyapının oluşmasına katkıda bulunan ve her yıl girişimcilerden ve ekosistemden gelen talepler doğrultusunda şekillenen g3 Forum; tüm dünyada 160’ı aşkın ülke ile aynı anda kutlanan Global Girişimcilik Haftası’nın Türkiye’deki en önemli etkinliklerinden biri olma özelliği taşıyor.

Unutmayın, g3 Forum Anadolu etkinlik zincirinin üçüncüsü olan “g3 Forum Ankara”, 26 Mart 2018 tarihinde Ankara’da TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Spor Salonu’nda gerçekleştirilecek.

g3 Forum Ankara hakkında daha detaylı bilgi edinmek siterseniz www.g3forumankara.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dijital Anadolu Projesi, Antalya'dan Yola Çıktı!

$
0
0

Anadolu’da üretim yapan sektörlerin dijital dönüşümüne katkıda bulunabilmek amacıyla TÜRKONFED ve Türkiye İş Bankası işbirliğiyle başlatılan Dijital Anadolu Projesi’nin ilk toplantısı Antalya’da yapıldı.  Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED), Anadolu’da üretime odaklanmış sektörlerin dijitalleşmesi sürecine katkıda bulunabilmek ve sektörler bazında dijital dönüşümde atılması gereken adımları belirlemek amacıyla Türkiye İş Bankası’nın desteğiyle hayata geçirdiği Dijital Anadolu Projesi,“Dijital Liderleri” Antalya’da KOBİ’lerle buluşturdu.

Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Antalyalı KOBİ’lerin yanı sıra sivil toplum örgütleri ve akademi çevresinde de katılımcılar Dijital Liderleri dinledi.

Dijital Anadolu Antalya Toplantısı’nın açılış konuşmaları TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ve TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı-BAKSİFED Yönetim kurulu Başkanı Ali Eroğlu tarafından yapıldı.

Antalya’nın ardından Kocaeli, İzmir, Bursa ve Adana’da yapılacak etkinliklerle sürdürülecek proje kapsamında, her ilde üretimde hâkim olunan sektörler ele alınacak ve ilgili sektörler için dijital dönüşümde yol haritası niteliğinde bir de rapor açıklanacak.

Kadooğlu: “Türkiye, kendine en uygun dönüşüm modelini yine kendisi inşa etmelidir”

Dijital Anadolu Projesi’nin Antalya etkinliğinde konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, dijitalleşme ile artık yeni bir sanayi devriminin başladığını belirterek, “Günümüzde artık büyük balık küçük balığı değil; hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Teknolojik altyapı ile birlikte hızı oluşturan en önemli unsur ise nitelikli insan kaynağı gücünü yaratmaktan geçiyor” dedi.

2020 yılında yapay zekâ ile 1,8 milyon işin ortadan kalkacağını ve 2.3 milyon yeni iş kolunun ortaya çıkacağını vurgulayan Kadooğlu, şöyle konuştu: “Sanayi, hizmet ve tarım sektörlerinde, ‘bulut bilişim, sanayi 4.0, nesnelerin interneti ve yapay zekâ’ olarak adlandırılan dijital altyapıya yapılacak yatırımlar teşvik edilmeli. KOBİ’lerde teşvik ve destek sistemiyle bilgi işlem teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılmalı; insan kaynakları ve eğitim sistemine yatırım yapılmalı; bilgi güvenliği ile Dijital Anadolu projesinin en önemli ayakları olan e-ticaret ve mobil ticaret yatırımları artırılmalıdır. Türkiye bu konuda, kendine en uygun dönüşüm modelini yine kendisi inşa etmelidir.”

“Bankacılık yapma şeklimiz ve bakış açımız dijitalleşme odağında dönüşüm geçiriyor”

Günümüzde teknolojinin başını çektiği dijital bir devrim yaşandığını söyleyen Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Şahismail Şimşek ise, “Eskiden sadece teknoloji şirketlerine özgü olan ya da onlarla anılan dijitalleşme kavramının, artık sektörden bağımsız şekilde herkes tarafından sahiplenildiğini ve firmaların baş döndürücü bir şekilde müşterilerinin hayatını kolaylaştıran yenilikleri onların kullanımına sunma gayretinde olduğunu gözlemliyoruz. Dijitalleşme bütün sektörleri, iş kollarını etkileyecek bir trend. Bankacılık yapma şeklimiz de bakış açımız da dijitalleşme odağında dönüşüm geçiriyor. Ülkemizdeki bankacılık sisteminin en önemli oyuncusu olarak biz de değişime direnebileceğimizi, yaptığımız işin gelecekte de aynı şekliyle devam edeceğini asla varsayamazdık. Bu dönüşüm ile beraber İş Bankası olarak gerek yürüttüğümüz çalışmaların gerekse de iç süreçlerimizin odağına dijitalleşmeyi entegre ettik” şeklinde konuştu.

Eroğlu: “Tarım dijitalleşmede fırsatlar barındırıyor”

Tarım sektörünün dijitalleşmede fırsatlar barındırdığına dikkat çeken TÜRKONFED Başkan Yardımcısı ve BAKSİFED Başkanı Ali Eroğlu da şunları söyledi: “Yeni Zelanda ve Avusturalya’nın, özellikle tarım ve hayvancılık sektöründe dijital teknolojileri kullanarak üretimlerinde nasıl bir katma değer artışı yarattıkları ortada. Yeni Zelanda, uydu teknolojisi ile hayvanlarını besin değeri yüksek yeşil alanlara yönlendirerek verimliliğini artırıp, en yakın rakibini ihracatta geçerek ilk sıraya yerleşti. Antalya neden turizm ve tarım gibi iki güçlü sektöründe dijitalleşme ile kendine en uygun modeli yaratıp bu sıçramayı gerçekleştiremesin? Doğal kaynaklarının sunduğu nimetlerden oluşmuş endüstrisinin yaratacağı katma değerden neden yararlanamasın? Tarım, özellikle de seracılık, dijitalleşme ve teknoloji geliştirmeye daha çok ihtiyacı olan ve daha çok fırsatlar barındıran bir alan.”

Dijital Tarım Başlığıyla Panel Düzenlendi

Açılış konuşmalarının ardından MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut “Kurumların Dönüşümü; Bankalar Arası Kart Merkezi Genel Müdürü Soner Canko “Ödeme Teknolojilerinin Dönüşümü”; Microsoft Ortadoğu Sorumlusu Mehmet Üner “Bulut Bilişim”; Fujitsu Kanal Satış Direktörü Emin Çalıklı ise “Dijital Dönüşüm” başlıklarıyla birer konuşma yaptı. Etkinlikte ayrıca İşNet İş Ortakları Satış Müdürü Ayhan Akgöz (E-Fatura-E-Arşiv-E-Muhasebe), Digital Partners CEO’su Tunç Güzelbey (Dijital Pazarlama), E-Ticaret Çağı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ümit Öncel (E-Ticaret) ve Monitera Kurucusu Metin Kahraman da (Sosyal Medya, Sosyal KOBİ) birer konuşma gerçekleştirdi.

Etkinlikte, Dijital Anadolu Projesi Koordinatörü Başar Ceylan moderatörlüğünde Başarı Hikayeleri paneli de düzenlendi. Panele, AGT Ağaç Sanayi BT Direktörü Engin Çeliktuğ ve Klonbnist Bilişim Çözümleri Kurucu Ortağı Arif Molon katıldı. Antalya etkinliğinin ana teması olan tarım sektörünün dijitalleşmesi konusunda, BAKSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eroğlu moderatörlüğünde düzenlenen “Dijital Tarım” panelinde ise, TABİT AŞ Kurucu Ortağı Coşkun Yıldırım, Haluk Atamal Tarım Otomasyon Sistemleri Kurucusu Haluk Atamal ve BCB Danışmanı Erol Lengerli konuşmacı olarak yer aldı.

Dijital Anadolu Raporu Açıklanacak

Dijital Anadolu projesi, Antalya’nın ardından Kocaeli, İzmir, Bursa ve Adana’da yapılacak etkinliklerle devam edecek. Her il için, üretimde hâkim olunan sektörlerinden birine odaklanacak olan Dijital Anadolu etkinliklerinde aynı zamanda o ilde incelenecek sektöre ilişkin saha çalışmaları da gerçekleştirilecek. Proje kapsamında TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek’in koordinatörlüğünde Boğaziçi Counseling for Business (BCB) tarafından sahada yürütülen çalışmalarla, iller ve ilgili sektörlerin dijitalleşme süreçleri de ölçümlenecek ve değerlendirmesi yapılacak. Projeyle, sektörler bazında dijitalleşme için atılması gereken adımların ve yol haritasının ne olması gerektiğine ilişkin bir de rapor sunulacak.

Dijital Anadolu projesi hakkında daha detaylı bilgi için www.dijitalanadolu.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOSGEB’den Yerli ve Milli Üretime Büyük Destek!

$
0
0

KOSGEB, yurt dışından ithal edilen ara malları Türkiye’de yerli ve milli imkânlarla üreteceklere 5 milyon liraya kadar destek verecek. Programa başvuracak projelere, işletme başına 5 milyon liraya kadar yüzde 70'i geri ödemesiz olmak üzere yüzde 100 destek sağlanacak.

 Cari Açığa “Yerli ve Milli” Önlemler

Cari açık problemini azaltmaya katkıda bulunacak yatırımların desteklenmesi yoluyla; ithalat miktarı yüksek stratejik ara malların yerli üretiminin teşvik edilmesi, ülke ekonomisine katma değer sağlanması, imalat sanayinde yerli girdi oranının arttırılması ve yerli imalat sanayinin gelişmesini desteklemek amacıyla hazırlanan “Stratejik Ürün Destek Programı” ile birlikte ithalatı yüksek olan stratejik ürünlerin yerlileştirilmesi ve millileştirilmesi mümkün olacak.

Üretimde daha yüksek oranda yerli girdi kullanımı sağlanacak. KOBİ’lerin teknolojik üretim yeteneklerinin geliştirilmesi ve teknolojinin tabana yayılması kolaylaşacak. KOBİ ile büyük işletmelerin birlikte hareket edebilme yetenekleri geliştirilecek. İthal bağımlılığı yüksek olan ara malların yerli üretiminin desteklenmesi ile ithalatın ve cari açığın azaltılması hedefleniyor.

Öte yandan yurt içi üretimde yerli ara malı kullanımı sağlanarak yerli imalat sanayinin altyapısının geliştirilmiş olacak. KOBİ’lerde nitelikli insan kaynağının oluşturulması ve istihdamın artırılması sağlanacak.

Cari açığın azaltılmasına katkıda bulunacak yatırımlar desteklenecek. Cari açığı azaltmaya katkıda bulunacak ürünler KOSGEB başkanlığı tarafından belirlenerek, bu ürünlerin üretilmesi ve ticarileşmesini sağlayabilecek işletmeler bu destekten faydalanabilecek.

 Yüzde 70 Geri Ödemesiz

Sağlanacak destekler, makine-teçhizat, yazılım giderleri, personel gideri, bilgi transferi, test-analiz, kalibrasyon ve referans numune desteği ve hizmet alımı destekleri şeklinde olacak

Destek oranları % 70 geri ödemesiz, % 30 geri ödemeli oranı uygulanarak, destek kapsamında alınacak makine teçhizatın yerli üretim olması önemli olup, yatırımın gerçekleşmesi için alınacak makine-teçhizat ve yazılım giderleri yerli malı belgesi kapsamında alınması durumunda geri ödemesiz destek oranına  % 15 ilave edilecek. İşletmeler desteklenmesi ön görülen tutarın %25’i kadar erken ödeme alabilecekler. Destek kapsamında istenen teminat mektubu giderleri de %100 oranında desteklenecek.

 Üst Limit 5 Milyon

Program kapsamında proje başvuruları dönemsel olarak alınacak. Proje süresi en çok 36 ay olup, kurul kararı ile 6 aya kadar ek süre verilebilecek.  Program kapsamında verilecek desteklerin toplam üst limiti 5 Milyon TL olarak belirlendi.

Başkanlık; kalkınma planları, hükümet programları ve yıllık programlarda belirlenen hedefler ile stratejik dokümanlardaki öncelikler doğrultusunda; bölgesel, sektörel ve ölçeksel kriterler ile teknoloji düzeyi ve özel hedef gruplarını dikkate alarak iki katını geçmemek üzere destek üst limitini artırabilecek.

Stratejik Ürün Destek Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz KOSGEB'in bu destek sayfasını inceleyebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Habip Asan: Tasarımcılar İçin Tasarım Vadisi Kurulacak!

$
0
0

Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, sanayicilerin ve KOBİ'lerin tasarımla ilgili her türlü bilgi ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Tasarım Vadisi kurulacağını bildirdi.

Asan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kurulacak Tasarım Vadisi ile ilgili detayları anlattı. Tasarım Vadisi'nde, tasarımcıların ve sanayicilerin etkileşim içinde faaliyet göstereceği birçok alan olacağını belirten Asan, "Burada tasarım ofisleri, İş Geliştirme/Kuluçka Merkezi, ortak çalışma alanı, Prototip Test Merkezi, Ulusal Tasarım Araştırma Merkezi, Tasarım ve Malzeme Kütüphanesi ve sergi alanı yer alacak. Alandaki tasarım ofislerine gelir ve kurumlar vergisi istisnası, sigorta primi işveren hissesi desteği gibi çeşitli muafiyetler sağlanacak." dedi.

Asan, Tasarım Vadisi'nin İstanbul'da kurulacağını, yerle ilgili çalışmaların devam ettiğini, yerin belirlenmesinin ardından da vadinin kurulacağı bölgeyle ilgili mimari proje çalışmalarının yapılacağını söyledi.

Vadinin, teknoloji geliştirme bölgesi olarak tasarlanacağına işaret eden Asan, bu amaçla oluşturulacak kurucu heyetinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜRKPATENT ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bulunacağını dile getirdi.

Asan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü'nün duyurduğu işletmelere tasarımla ilgili her türlü bilgi ve hizmetin sağlanması amacıyla söz konusu Tasarım Vadisi'nin oluşturulacağına dikkati çekerek, "100 bin metrekarelik alana kurulacak Tasarım Vadisi'nde, başta endüstriyel tasarımcılar olmak üzere, grafik ve modayla birlikte yaklaşık 500 tasarım ofisi yer alacak." diye konuştu.

Tasarım ofisleriyle sanayicilere ve KOBİ'lere özel bir alanda hizmet sunulacağını anlatan Asan, şöyle devam etti: "Makineden elektroniğe, inşaattan gıdaya, tekstilden modaya kadar her alanda tasarım hizmeti sunulacak, üretilen ürün ve hizmetlerde katma değer yaratılacak. Özellikle yeni mezun genç tasarımcılar için kurulacak ortak çalışma alanıyla gençlerin ofis kirası ödemeden tasarım yapmaları ve tasarım ekipmanlarından ücretsiz yararlanmaları sağlanacak."

Asan, tasarımcılar için "İş Geliştirme/Kuluçka Merkezi" oluşturulacağını ve tasarımcıların şirketleşme öncesinde belirli riskleri almadan ve masraf yapmadan yeterli iş kapasitesine ulaşıncaya kadar Tasarım Vadisi'nde büyümelerine yardımcı olunacağını bildirdi.

Sanayicilere yönelik çalışmalara da değinen Asan, "Prototip Test Merkezi'nde sanayicinin ihtiyaç duyduğu ürünler tasarlanacak, prototipler üretilecek ve test edilecek. Ulusal Tasarım Araştırma Merkezi'nde tasarımla ilgili teknolojik gelişmeler takip edilecek, ulusal ve uluslararası araştırmalar yapılacak ve raporlar hazırlanacak." ifadesini kullandı.

Tasarım Kütüphanesi'nde tasarımla ilgili araştırma yapan kişilerin yararlanması amacıyla ulusal ve uluslararası akademik bilimsel yayımların ve dergilerin yer alacağını dile getiren Asan, şunları kaydetti: "Malzeme Kütüphanesi'nde öğrenciler, tasarımcılar, mühendisler, üreticiler ve tasarım müşterilerinin deney yaparak malzemelerin teknik özellikleri ve davranış biçimleri hakkında bilgi edinmeleri amacıyla polimer, cam, seramik, metal ve benzeri malzeme koleksiyonları bulunacak. Ayrıca, öğrenciler için tasarım atölye çalışmaları düzenlenerek, üç boyutlu yazıcılarla tasarım yapma eğitimi verilecek. Sergi alanında duayen ve yeni tasarımcıların çalışmaları sergilenecek ve gençlerin bu alana ilgi duymaları sağlanacak."

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2018’in Stratejik Teknoloji Trendleri Neler?

$
0
0

Araştırma şirketi Gartner her yıl olduğu gibi bu yılda gelecek senenin olası teknoloji trendlerini açıkladı. Peki, Gartner tarafından yapılan araştırmaya göre 2018 yılının stratejik teknoloji trendleri neler?

İşte 2018’in 10 Stratejik Teknoloji Trendi

1. Yapay Zeka Girişimleri:

Geçtiğimiz yıl organizasyonlar yapay zeka ve makina öğrenmesinin kendi listelerinin trendlerine ekledi.Ancak yapay zeka ile birlikte makina öğrenmesi daha ileriki boyutlara ulaşmaya başladı.Gartner önümüzdeki 5 yıl içinde teknolojinin nasıl entegre edeceğini araştırarak

David Cearley; “Yapay zeka teknikleri hızla geliştikçe kuruluşların bu teknikleri başarı ile kullanması amacıyla yapay zeka ile  geliştirilmiş  sistemler oluşturması için gerekli becerileri,süreçlere ve araçlara önemli ölçüde yatırım yapması gerekecek”dedi

Başkan yardımcısı ve Gartner üyesi ise “Yatırım alanları ;veri hazırlama,entegrasyon,algoritma ve eğitim metadolojisi seçimi ve model yaratmayı içerebilir ,böylece veri bilimcileri ,geliştiriciler ve iş süreci sahipleri de dahil olmak üzere birden fazla seçim bölgesi ihtiyaç durumunda birlikte çalışabilir ” ifadesi kullandı.

Trend teknolojileri arasında yer alacak olan makine öğrenimi ve yapay zeka; istatistik, olasılık kuramı, veri madenciliği gibi alanlarla işbirliği içinde çalışıyor. Makine öğreniminin geleceğin yaratıcı ve akıllı teknolojilerine de liderlik yapacağı öngörülüyor.

Bu teknoloji ile birlikte iş modellerindeki dijital dönüşüm ve inovasyon da ivme kazanacak. Örneğin bankacılık alanında makine öğrenimi ve yapay zeka kullanılarak, işlemler gerçek zamanlı ve otomatik olarak yapılırken, hileli işlemler de tahmin edilerek engellenebilir.

2. Akıllı Uygulamalar ve Analizler:

İnsanların sistemler ile etkileşim biçimi ve çalışma biçimini değiştiren yeni akıllı çözümler üretilmesi öngörülüyor.

Toplanan verilerin ölçümlenmesi ve analiz edilmesi de 2018 için devam edecek trendler arasında . Şirketler big data(büyük veri)yı  işleyip bunu anlamlandırmak için halen çaba gösteriyor olacaklar.

Gartner, 2018 yılında dünyanın en büyük 200 şirketinin müşteri deneyimini geliştirmek ve pazarlama çalışmalarını optimize etmek için büyük veri ve analitik araçlarını kullanarak akıllı uygulamalardan yararlanacağını öngörüyor.

3. Akıllı Şeyler

Akıllı şeyler insanlarla ve çevrede daha teknolojik bir şekilde etkileşim kurmak için Yapay zeka ve makine öğrenimini kullanır. Bazı akıllı şeyler yapay zeka olmadan olmazken, bazıları Yapay zekanın daha zeki ve akıllıca hale getirdiği varolan şeylerdir (örneğin, akıllı bir kamera.) Bu şeyler yarı-ötesi ya da özerk olarak denetimsiz bir ortamda belirli bir süre boyunca özel bir görevi tamamlar. Örnek verecek olursak kendinden yönlendirmeli bir vakum veya özerk bir tarım aracıdır. Teknoloji geliştikçe, Yapay zeka ve makine öğrenimi, akıllı sağlık ekipmanları, çiftlikler için özerk hasat robotları gibi çeşitli nesnelerde gittikçe artacak.

Akıllı şeyler çoğaldıkça, bağımsız akıllı şeylerden işbirlikçi akıllı şeylerden oluşan bir yığına geçiş bekleniyor. Bu modelde, birden fazla cihaz bağımsız olarak veya insan girişi ile birlikte çalışacaktır. Bu alan askeri hedeflere saldırmak veya savunmak için drone sürüleri eğitimini yürüten askerler tarafından kullanılacaktır.

Yani kısaca IOT cihazlar önümüzdeki yıllarda tahtını koruyarak ciddi bir ilerleme katedecek ve 2020 yılına kadar 21 milyar iot cihazı bulunacağı öngörülüyor

4. Dijital İkizler

Dijital bir ikiz, gerçek dünyadaki varlığın veya sistemin dijital bir temsilidir. Digital Twin, gerçek olarak davranacak şekilde modellenmiş bir nesnenin sanal kopyası anlamına geliyor.

IoT bağlamında, dijital ikizler gerçek dünyadaki nesnelerle bağlantılıdır ve benzerleriyle ilgili durum hakkında bilgi sunar, değişikliklere cevap verir, işlemleri geliştirir ve katma değer sağlar. 2020 yılına kadar tahminen 21 milyar bağlı sensör ve uç noktalarla, dijital ikizler yakın gelecekte milyarlarca şey için var olacak.

Yapay Zeka‘nın ilerlemesiyle sektörde kullanılan çoğu araç ve program gelişen teknolojinin nimetlerinden faydalanarak yeni sürümler yayınlayacak ve yeni uygulamalar geliştirileceğini göreceğiz

Gartner 3 ila 5 yıl içinde fiziksel bir nesne ya da sistemin dinamik bir yazılımının milyarlarca digital twin tarafından temsil edileceğini öngörüyor. Böylece bir ürün ya da hizmet, fiziksel dünyadan alınan veriler ışığında oluşturulan simülasyonlar sonucu analiz edilerek, geliştirilebilecek.

5. Sanal ve Artırılmış Gerçeklik (Virtual ve Augmented Reality – VR, AR)

Sanal ve artırılmış gerçeklik birtakım yazılım ve tasarımlarla kullanıcıların dijital dünya ile etkileşime girmesi anlamına geliyor. Fiziksel ortam ile olan bağı tamamen koparmayı amaçlayan sanal gerçeklik teknolojisi ile uzaktan iletişim deneyimleri ya da kurgulanmış deneyimler oluşturulabiliyor. Artırılmış gerçeklikte ise fiziksel dünyadan tam olarak kopmadan; nesneleri hareket geçirmek, görüntülere hareketli grafikler bindirmek gibi görsel efektler oluşturuluyor.

Gartner şirketlere zamanla tüm insan duyularını içerecek şekilde geliştirilecek bu teknolojileri takip etmelerini öneriyor.

6. Blockchain

Bitcoin’in finansal bir değer olarak yaygınlaşması ile hayatımıza giren Blockchain kavramı, şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir veri tabanı olarak tanımlanıyor. Müzik dağıtımı, kimlik doğrulama ve isim sicili gibi alanlarda kullanılan blockchain sistemi ile birlikte işletme modelleri dönüşüme uğruyor. Güvenilmeyen ortamlarda güvenli işlem yapılabilmesi amacıyla blockchain kullanılabiliyor.

Özellikle de bankacılık sektöründe önemli değişimlere yol açacak bu blockchain, henüz teknolojik zorluklar nedeniyle yavaş bir ilerleme gösterse de, piyasalar açısından önemli hale gelecek gibi görünüyor.

Muhtemelen ilerleyen yıllarda tüm para alışveriş işlemlerinin kayıt altında tutulmasını sağlayacak. Sonradan değiştirilmesi mümkün olmayan verilerin birer blok haline getirildikten sonra bunların hepsinin bir zincirde toplanmasıyla oluşan yapının birbirine bağlı olarak devam ettiği değiştirilmesi veya manipüle edilmesi imkansıza yakın hale gelecek.

Mesh, dijital ekosistemde; süreçlerin, nesnelerin ve hizmetlerin dinamik bağlı olmasını ifade eder

İnsanları, süreçleri, cihazları, akıllı dijital ekosistemlerle desteklenen hizmetler arasında bağlantı oluşturan ağlar olarak tabir edebileceğimiz “mesh” kavramı, önümüzdeki günlerde öne çıkacak önemli teknolojilerden biri. Bu ağ geliştikçe kullanıcı deneyimlerinde destekleyici teknoloji, platform ve güvenlik mimarileri ile birlikte temel değişikliklerin gerçekleşmesi bekleniyor.

Önümüzdeki senelerde yapay zeka önemini koruyacak ve teknolojinin gelişmesiyle inanılmaz şeyler göreceğiz gibi gözüküyor

 7. Kişisel Asistan (Conversational Systems)

Konuşma yoluyla iletişim kurulan sistemler “saat kaç” gibi basit sesli görüşmelerden, bir tanığın sözlü ifadesinden suç işlemiş şüphelinin eşgalinin oluşturulmasına kadar karmaşık süreçler için de kullanılabilecek.

8. Mesh Uygulaması ve Hizmet Mimarisi

Akıllı dijital mesh, çözümler geliştirmek üzere kullanılan mimari, teknoloji ve aletler için değişiklikler gerektirecektir. Mesh uygulaması ve hizmet mimarisi (MASA) bulut, sunucusuz bilgisayar sistemi ve mikro servislerden yararlanan; modüler, esnek ve dinamik çözümler sunan çok kanallı bir çözüm mimarisidir. Çözümler;  çoklu rollerdeki birden fazla kullanıcının, birden fazla cihazı kullanmasını destekler ve birden çok ağ üzerinden iletişim kurar. Tüm bunların yanında MASA, en iyi uygulamalarda önemli değişiklikler gerektiren uzun vadeli mimari bir değişimdir.

9. Dijital Teknoloji Platformları

Dijital teknoloji platformları dijital inovasyon için gerekli olan yapıtaşlarını oluşturuyor. Her organizasyonda beş dijital teknoloji platformunun bir tür karışımı olacağını aktaran Cearley; bu beşli karışımın içeriğini şu şekilde başlıklara ayırıyor: IT, müşteri deneyimi, analitik ve istihbarat, nesnelerin interneti ve iş ekosistemleri, AI ve konuşma sistemleri…

2020 yılına doğru özellikle IoT, AI ve iletişim sistemleri için yeni nesil platformlar ve hizmetler önemli hale gelecek. Gartner, şirketlere kendi sektörlerine ait dijital platformları takip etmelerini ve değişiklikleri izlemelerini öneriyor.

10. Uyarlanabilir Güvenlik Mimarisi

Dijital mesh, dijital teknoloji platformlarının ve uygulama mimarisinin gelişimi, güvenliğin esnek ve uyarlanabilir olmasını gerektirir. Nesnelerin interneti ortamında ise güvenlik, özellikle daha zorlayıcıdır. Güvenlik ekipleri, uygulamaların veya nesnelerin interneti çözümlerinin tasarımının erken safhalarında bir güvenlik prosedürü oluşturmak için uygulama, çözüm ve kurumsal mimarlar ile çalışmalıdır. Çok katmanlı güvenlik çözümleri ile kullanıcı ve varlık davranış analizleri hemen hemen her şirket için bir gereklilik haline gelecektir.

www.hardwareandro.com kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Uludağ Ekonomi Zirvesi, İş ve Ekonomi Dünyasını Bir Araya Getiriyor!

$
0
0

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından 23-24 Mart tarihlerinde 7’ncisi düzenlenecek olan, Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası buluşmalarından Uludağ Ekonomi Zirvesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da alanında etkili ve fark yaratan konuşmacılarıyla dikkat çekiyor.

İki gün boyunca 1200’e yakın iş insanını ağırlayacak Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde bu yıl da Türkiye’den ve dünyadan önemli konuşmacılar yer alıyor. Bu yıl ana teması “Gelecek” olan zirvede 20’ye yakın oturum gerçekleştirilecek. Oturumlarda küresel ekonomik dengeler içinde Türkiye’nin geleceğinden, tarım ve sağlığa, üretimdeki dönüşümden, dijitalleşme çağında fırsatlara, geleceğin trendlerinden girişimciliğin yarınına kadar bir çok konu kapsamlı bir biçimde masaya yatırılacak.

Cuma günü başlayacak Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılış konuşması T.C. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından yapılacak. Zirvenin ilk günü, “Global Fırsatların Geleceği”, “Tarımın Geleceği”, “Finansın Geleceği”, “Üretimin Geleceği”, “Dijitalleşmenin Geleceği” ve “Türkiye’nin Geleceği” konulu oturumlar gerçekleştirilecek.

İlk güne ait oturumlarda TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Vodafone Türkiye CEO'su Colman Deegan, IoT akıllı evler girişimcisi ve Apple'ın ilk çalışanlarından Daniel Kottke, Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş, Garenta ve ikinciyeni.com Genel Müdürü Özgür Maraş, Dow Hindistan, Orta Doğu ve Türkiye Başkanı Luciano Poli, DaVinci Enstitüsü Gelecek Bilimcisi Thomas Frey, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih, Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Temel Kotil, SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov ve Pudur Corporation Kurucusu ve Başkanı Arun Pudur gibi isimler yer alıyor.

Zirve’nin ikinci gününde ise “Gayrimenkulün Geleceği”, “Toplumun Geleceği”, “Dijitalleşme Çağında Fırsatlar”, “Sağlığın Geleceği”, “Avrupa’nın Geleceği” ve “Girişimciliğin Geleceği” oturumları gerçekleştirilecek.

Geleceğin dünyasında yer almak isteyen şirketlere rehber niteliği taşıyacak tüm bu oturumlarda, iş ve siyaset dünyasından liderler, siyasetçiler ve özel konuklar hem Türkiye iş dünyasını yakından ilgilendiren gelişmeleri hem de küresel boyutta geleceği tartışacaklar.

İkinci günün oturumlarında yer alan isimler arasında Ecobank COO'su Carl Manlan, Inside Straight Strategies Başkanı Carl Pope, Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu, Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Centricus Kurucuları Nizar Al Bassam ve Dalınç Arıburnu, Türk Telekom CEO'su Paul Doany, Pegasus Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Baba Rafi Kebap Kurucusu ve CEO'su Hendy Setiono, Katar Finans Merkezi İş Geliştirme Direktörü Sheika Alanoud Al-Thani, Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Eski Başkanı Cansen Başaran Symes ve Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott gibi isimler sayılabilir.

81 Milyarlık Fonun Yöneticisi Arun Pudur da Zirvede

Zirve’nin konuşmacaları arasında yer alan dikkat çekici bir isim de Arun Pudur. Pudur, kariyerine 13 yaşındayken annesinden aldığı 50 dolarlık yatırımla başladı. Bugün 65 milyon müşterisiyle 78 ülkede varlık gösteren, 14 bin kişi çalışana ve 81 milyar dolarlık varlığa sahip büyük bir işletmeyi yöneten Arun Pudur, %98 oranında karbonsuz ticari faaliyet yürütüyor. Şirketi Pudur Corporation’a ait tüm jetleri ve arabaları satan, hem lider konumundaki yöneticileri hem diğer çalışanları için paylaşımlı - kamu taşımacılığına geçen Pudur ve şirketi, son üç yılda WSJ’den “40 Yaş Altı En Zengin 10 Kişi”; CNBC’den “40 Yaş Altı En Zengin Asyalılar”; Bloomberg’den “Dünyanın En İyi İkinci Kelime İşleme Şirketi” ve FT, Hindistan’dan “40 Yaş Altı En Zengin Hintli” olarak gösterildi.

Uludağ Ekonomi Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.uludagekonomizirvesi.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Beş Firma İş Birliği Yaparak Kocaeli’ne Yeni Bir Marka Kazandırdı!

$
0
0

Kocaeli’nde faaliyet gösteren beş işletme bir araya gelerek,İş Birliği - Güç Birliği Destek Programı kapsamında TURKWİN PVC Pencere ve Kapı Sistemleri İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketini kurarak ortak sorunlarına çözüm ürettiler ve ortak üretime başladılar.

İş Birliği - Güç Birliği Destek Programı kapsamında Kocaeli ilinde faaliyet gösteren, HSM Yapı, TETRA Bilişim Özel Eğitim Sağlık Medikal Bilgisayar Ltd. Şti, Bayrakpen PVC ve Dış Cephe Sistemleri, Çınar pen ve Aşa İnşaat Taahüt işletmeleri güçlerini birleştirdiler.

Projenin başlangıcından bitişine kadar olan sürecin İşletme Yetkilisi Alpaslan Kotan söz konusu işbiriliği ile ilgili şu açıklamayı yaptı;

Turkwin bir hayalle başladı. Beş firma hep bu hayali kuruyorduk ve günümüzün ticari şartları bizleri her geçen gün bu hayali gerçekleştirmeye daha da çok yakınlaştırdı. Bir yıl öncesine kadar ihtiyacımız olan malzememizi hep başka fabrikalardan alıyorduk. Özellikle Kocaeli’nde doğrama sektöründeki hizmet veren fabrikaların hizmet konusunda yetersiz kalmaları, bu hayalimizi gerçekleştirmemizde çok önemli rol oynadı.  Bizler, yıllardır aynı bölgede hizmet vermiş beş firma olarak; yıllar boyunca birbirimize olan sağlam dostluğumuzun vermiş olduğu güvenle bu hayalin adımlarını atmış olduk. Birbirimize olan bu güven bizim hızlı kararlar alıp uygulamamızı sağlamış oldu. İlk başlarda KOSGEB’in bize bu desteği vereceğinden pek emin değildik, ta ki KOSGEB’le ilk kontağı kurana kadar.

KOSGEB’in teşvik ve desteklerini katılmış olduğumuz bir toplantıda öğrendik. Bize yapılan sunumda gayet güzel bir teşvik kullanabileceğimizin yolunu öğrenmiş olduk.  O hafta o dönemki KOSGEB Müdürümüz Sn. Atacan YÜCELEN’den randevu alıp ziyaret ettik. Sağ olsun o da sözlü olarak anlattığımız projemizi oldukça olumlu karşıladı ve hemen KOSGEB’e kayıt işlemlerini başlatmış olduk. Şimdiki KOSGEB Müdürümüz Sn. İbrahim USTAÖMER ise bizim o zamanki KOBİ uzmanımızdı. Buradan kendisine çok çok teşekkür ederiz. Bize bu yolda sisteme nasıl adapte olmamız gerekir, bu yolda sistemin vermiş olduğu kriterlerin dışına nasıl çıkmamamız gerektiği noktalarında bize bir yol gösterici oldu. Artık KOSGEB’e çok güven duymaya başlamıştık. İlk olarak yapacağımız işin projesini yazdık, çok zorlu uzun bir süreçti.

Markamız olan Turkwin Pvc Pencere ve Kapı Sistemleri İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketini resmi olarak 2017 Mart ayında kurduktan sonra siparişini vermiş olduğumuz kaban marka CNC parkurumuzu 2500 metrekare yerimize kurulum işlemlerimizi başlattık ve aynı süreç içinde birçok bayi görüşmeleri gerçekleştirdik. Kocaeli’ndeki en iyi kadroyu kurduğumuza inanıyorum. Mayıs ayında ilk üretimimize başladık. Şu anda 120 bayi ağına sahibiz. Bu başarıdaki en önemli faktör Turkwin güvencesiyle ve Egepen deceuninck marka profil ve baştan tırnağa kadar ürünlerimizde orijinal deceuninck aksesuarlarımız, 1.2 destek sacımız, muazzam işçiliğimizdir. Çok şükür bayi ağımız her geçen gün artarak devam ediyor inanıyorum ki biz bu kaliteden ödün vermediğimiz sürece Turkwin markası Türkiye ve dünyada önemli bir pazara sahip olacaktır.

Bizler aynı sektörde küçük işletmeleri olan beş firmaydık bir araya gelerek İş Birliği - Güç Birliği Destek Programı’ndan faydalandık. Ortak sorunlarımıza çözüm bulduk. Bu sayede Kocaeli KOSGEB hem ülkemize hem Kocaeli’ne oldukça faydalı birçok marka kazandırmış oldu.

Son olarak bize bu markaları kurmamızda yardımcı olan başta o dönemki Kocaeli KOSGEB müdürümüz Sn. Atacan Yücelen ve şimdiki müdürümüz Sn. İbrahim Ustaömer’e ve tüm müdürlük çalışanlarına bize bu süreçte destek olan eşimize, dostumuza arkadaşlarımıza bayilerime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

KOSGEB kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişim Kampüsü ‘Girişimci Ödülleri’ 5. Kez Sahiplerini Buldu!

$
0
0

LİYAKAT (Lider Yaratıcı Katılımcılar Derneği) ve Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi liderliğinde; Bornova Belediyesi ile Ege İhracatçılar Birlikleri (EİB) işbirliği, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA)’nın teknik desteği ve Paşa Çiftliği'nin co-sponsorluğunda bu yıl 5. gerçekleştirilen Girişim Kampüsü Proje’si ödül töreni gerçekleştirildi.

İzmir girişimcilik eko sisteminde yer alan, İzmir merkezli uzun soluklu tek yarışma olması açısından büyük önem taşıyan ve Türkiye'den 18 yaş üzerindeki herkese açık olan yarışma süreci öncesinde adaylarına verdiği girişimcilik eğitimi ve mentörlük desteği ile öne çıkan Girişim Kampüsü Proje’sinde ilk üç dereceye giren girişimci iş fikrine ve bir sosyal girişimcilik fikrine toplam 15.000 TL para ödül verildi. 

Ege Bölgesinin en büyük girişimcilik proje yarışması Girişim Kampüsü Projesi’nin Swiss Otel Grand Efes’te gerçekleştirilen ödül töreni LİKAKAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi, Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Özlem Önder, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Sabri Ünlütürk,İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Genel Sekreter Vekili Sena Gürsoy ve Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila’nın açılış konuşmaları ile başladı.

Açılış konuşmalarından sonra başarılı girişimcilerden 2010 yılında 1K Kimya'yı kuran; HighGenic markasıyla silikonlu temizlik ürünleri, çok amaçlı temizleyiciler geliştirip üreten ve halen büyük ilgi gören, ürünleri Türkiye genelinde büyük market zincirlerinde satışa sunulan Sevginar Baştekin, TABİT Akıllı Tarım Teknolojileri AŞ. Kurucusu olan ve 2004 yılında öğrenciyken kurduğu internet sitesi ile Türkiye’nin tarım alanındaki ilk iletişim, e-öğrenme, e-ticaret ağını hayata geçiren ayrıca çiftçilere yönelik akıllı tarım teknolojilerinin uygulama alanı Vodafone Akıllı Köy’ ü kurarak, kırsal yaşamı geleceğe taşımak için halen çalışmakta olan Tülin Akın ve 2017 KAGİDER Sosyal Girişimci Ödülünü alan Duygu Yılmaz başarı hikayelerini paylaştılar.

Girişimci Adaylarına Para Ödülü

Proje yarışması ve eğitim süreçlerinden oluşan ve Girişim Kampüsü Projesine katılan adaylara ilk aşamada Ege Üniversitesiİ.İ.B.F akademisyenleri tarafından girişimcilikle ilgili temel konularda eğitimler verildi. İkinci aşamada ise verilen bu eğitimlerin üzerine iş dünyasının önde gelen isimlerinin katılımıyla uygulamaya yönelik workshoplar düzenlendi. Bu eğitimler sayesinde adaylar, gerçek hayatta uygulanabilir ve girişim ekosisteminde yer alan çeşitli kuruluşlarca desteklenebilir projeleri hayata geçirebildiler.

Girişim Kampüsü proje süresi içinde iki aşamalı eleme sürecinden geçen ve final günü iş planlarını jüri üyelerine sunan adaylara jüri elemelerinden sonra ilk üç dereceye giren girişimcilik iş fikrine ve ve sosyal girişimcilik adına toplamda 15.000 TL para ödülü verildi.

İşte Girişim Kampüsü Proje Ödülleri ve Kazananları

  • Sosyal Girişimcilik Ödülü'nü Elden Ele Hayat Projesi ile Pınar Kelbaş,
  • Birincilik Ödülü'nü Dünyanı Koru Projesi ile Fatih Durmaz,
  • İkincilik Ödülü'nü Kargoa projesi ile Ömer Seven,
  • Üçüncülük Ödülü'nü ise Sıcak-soğuk Kullanım Suyu Kombi Sirkülasyon Sistemi ve Bataryası projesi ile İskender Kosta

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

DİMES, İçecek Sektörünün İlk Ar-Ge Merkezini Hayata Geçirdi

$
0
0

Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu markası DİMES, ülkemiz içecek sektörünün ilk Ar-Ge Merkezi için Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı jürisinden belge aldı.

DİMES İzmir Üretim Tesisi bünyesinde hayata geçen ve Türkiye içecek sektörünün Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı belgeli ilk Ar-Ge Merkezi, farklı projelerle içecek sektörüne ve tarım ekonomisine katkı sağlayacak. Ar-Ge Merkezi’nin orta vadeli hedefleri arasında, küresel içecek sektörüne uygulama bilgisi (know-how) ihracatı gerçekleştirmek de yer alıyor.

Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu olan, üretimde yerli portakal kullanımı için ilk yatırımı gerçekleştiren DİMES, Ar-Ge Merkezi’nde gerçekleştirilecek projelerle hammadde ithalatının tamamen yerli ürünle ikamesinden, küresel sektöre bilgi ihracatına atılımlarla ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyor. DİMES Ar-Ge Merkezi, günümüzün trendlerini yakalayan, tüketicilerin beklentilerine cevap veren, sağlık, beslenme ve tarım için değer üreten projelerin çıkış noktası olarak görev yapacak.

DİMES Grup CEO’su Ozan Diren, Ar-Ge Merkezi ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: “DİMES’in öyküsü, idealist bir ziraatçının, meyvelerin iyiliğini toplum beslenmesi, ülke kalkınması ve tarım üreticisinin emeği için değere dönüştürme arzusuyla kolları sıvamasıyla başlıyor; ülkemizin ilk meyve suyu markasıyla devam ediyor. 60 yıl boyunca doğaya ve insana saygılı, değer odaklı kararlarla süren öyküye, Türkiye içecek sektörünün ilk Ar-Ge Merkezi’yle yeni bir bölüm eklemenin gurunu yaşıyoruz. Ar-Ge merkezimizle tüketicilerimiz için daha sağlıklı, daha besleyici, daha keyifli ürünler, doğa ve insan için daha fazla değer, tarıma dayalı kalkınma için daha fazla katkı üreteceğiz.”

Milyon Dolarlık İhracat Yerli Ürünle İkame Edilecek

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Merkezi belgesini, 2018 yılı Şubat ayında alan DİMES Ar-Ge Merkezi’nin ilk yıl projeleri arasında, Türkiye’de yetişen portakalların endüstriyel kullanımını artırmak için proses iyileştirmeleri başı çekiyor. DİMES, halen yıllık 15 bin ton düzeyindeki yerli portakal işleme kapasitesini, Ar-Ge Merkezi’nde yürütülen projeyle bir yıl içerisinde yüzde 50 artışla 22 bin ton düzeyine çekecek. Böylelikle yıllık yaklaşık 1,25 Milyon Dolar’lık hammadde ithalatı, Türk çiftçisinden tedarik edilecek yerli portakallarla ikame edilecek. Diğer yandan DİMES, daha önce Aydın üretim tesisine bu amaçla yaptığı yatırımla Yüzde 100 portakal suyu üretiminde yerli portakal kullanan ilk marka olma özelliği taşıyor.

Ülkemiz içecek sektörünün genelinde bir ilk oluşturan DİMES Ar-Ge Merkezi’nin orta vadeli hedefini ise, Türkiye’den küresel içecek sektörüne uygulama bilgisi (know-how) ihracatı yapmak oluşturuyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kahvegibikahve, 2 Milyon TL Değerleme İle Yatırım Aldı!

$
0
0

Taze çekilmiş filtre kahveyi hazırlık ve temizlik derdi olmadan pratik halde sunan Kahvegibikahve, akıllı sermaye modelini tohum ve erken aşama girişimlere uygulayan Tarvenn’den 2 milyon TL değerleme ile yatırım aldı. 

Yeni kavrulmuş kahve çekirdeklerini tazeliğini kaybetmeden öğütüp pratik filtreler halinde kahve severlerle buluşturan, bu sayede hazırlık ve temizliğe zaman harcamadan filtre kahve keyfine zaman ayırmanızı sağlayan bir girişim olan Kahvegibikahve, İstanbul merkezli uluslararası yatırım ve danışmanlık firması Tarvenn’den 2 milyon TL değerleme ile yatırım aldığını duyurdu. 

Kahvegibikahve’nin Kurucusu Ubeydullah Güngör, hazırlık ve temizlikle uğraşmadan taptaze filtre kahve içme keyfini müşterilere sunduklarını ve bugüne kadar 15 bin bardak pratik filtre kahve içirmeyi başardıklarını paylaştı. Tarvenn’den aldığı yatırımla finansal ve operasyonel olarak güçlenerek Fiber Filtre lansmanı yaptıklarını belirten Güngör, “Satışlarımız Fiber Filtre lansmanı sonrasında 3 kat arttı. Tarvenn ekibi ile birlikte kısa zamanda çok başarılı adımlar attık. Kalite ve tazelikten ödün vermeden seri üretime geçmek istiyoruz. Çok yakında abonelik sistemini de aktif hale getirerek kaliteli ve taze kahveye ulaşımınızı çok daha kolaylaştıracağız. Böylece, Kahvegibikahve’niz her zaman yanınızda olacak.” dedi.

Yatırım işlemlerinin Ocak ayında tamamlandığını ve kısa zaman içerisinde kat ettikleri mesafeden memnun olduklarını belirten Tarvenn Genel Müdürü Mustafa Kopuk, “Değer yaratan fikre sahip tüm iyi ekiplere yatırım yapmak için yola çıktık. Kahvegibikahve kaliteden ödün vermeden sunduğu pratik çözüm ile pazarda var olan bir talebi karşılıyor ve özel üretim fiber filtresi ile yurtdışındaki rakiplerinden bile ayrılıyor. Kurumsal iş birlikleri, yeni satış kanalları ve müşteri deneyimini arttırmaya yönelik çözümler ile marka bilinirliliğini arttırarak seri üretime geçmeyi hedefliyoruz. Akıllı Sermaye modelimiz ile paranın yanında tüm bilgi, tecrübe, network ve operasyonel desteği Kahvegibikahve’nin kullanımına sunduk. Kahvegibikahve’nin başarısı için bir yatırımcıdan çok, aynı hedefe koşan bir takım arkadaşı olarak Ubeyd ile çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.

2 milyon TL değerleme ile yatırım alan Kahvegibikahve girişimi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.kahvegibikahve.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Marka Olmak İçin Önce Hayal, Sonra Network Kurun!

$
0
0

Perakende ve tüketici malları sektörlerinde çalışan kadın liderleri destekleyen, faaliyetlerini üst düzey kadın yöneticilerin sayılarını artırma ve gelişimlerine katkıda bulunma misyonuyla sürdüren LEAD Network Türkiye, Şubat ayı toplantısında Migros Marka İletişim ve CRM Direktörü Kına Demirel'i ağırladı.

LEAD Network Türkiye kurumsal destekçisi olan Migros’ta 21 yıldır görev yapan Demirel, LEAD Network Türkiye üyeleriyle tecrübelerini paylaşarak kişisel marka oluşturmanın ipuçlarını paylaştı.

İş hayatında yoğunluktan kimi zaman kendimizi unuttuğumuzu hatırlatan Migros Marka İletişim ve CRM Direktörü Kına Demirel, yıllara dayanan tecrübesiyle geliştirdiği dört prensibi şöyle anlattı:

1- Hayal Kurun

Türkiye’de insanların özellikle erkekler hayal fakiri! Bunda anne ve babaların önemli bir payı var. Toplum erkeklerin önüne “Evlen, meslek sahibi ol”, kadınların önüne ise “Evlen, çocuk sahibi ol” hedeflerini koyarak hayallerini köreltiyor. Aslında kadınların yüzde 40’ının bir hayali var. Ancak birçok kadın yaşı ilerledikçe hayallerinden uzaklaşıyor. Starbucks CEO’su Howard Schultz “Herkesin hayallerini yakalaması mümkün, eğer ısrarcı olurlarsa...” demiş. Siz de hayal kurmak konusunda kendinize izin verin ve büyük düşünün! Merak etmek hayal kurmakla ilgilidir. Bu nedenle çocuklarımızın merak duygularını asla köreltmemeliyiz. Size küçük bir de reçete vermek istiyorum: 1 yılda 7 kitap, makale okuyun, 6 yeni kişi ile tanışın, 5 yeni alışveriş merkezi gezin, 4 etkinliğe katılın, 3 yeni restorana gidin, 2 farklı yer görün, 1 hobi edinin.

2- Network Kurun

Pazarlama dünyasında “Yaratıcılık mı, Big Data mı kazanacak” tartışmalarının hala devam ediyor. Ancak artık networkler halinde çalışan marka, kurum ve ekipler başarılı olacak.

3- Vasat Olmayın

Vasat olmayın. Sürekli aklınıza, bedeninize ve ruhunuza yatırım yapın. Öğrenmekten vazgeçmeyin. Bunun için online eğitimler alınabilir, sektörden hiç tanımadığınız birisi ile yemek organize edebilir, blog yazabilirsiniz. Bütün bunlar kişisel gelişiminize büyük fayda sağlar. Turkiye’de vasat olmayacak markaların radarında ise bu sene 3 trend olacak; aile, zaman ve sağlık. Bu üç konuda katma değer yaratan markalar farklılaşacak.

4- Hata Yapmaktan Korkmayın

Kadınlar hata yapmaktan erkeklerden daha fazla korkuyor. Oysa hata yapmak değil hataları tekrarlamak kabul edilemez. Ben her gün bir hata yapma hakkım olduğuna inanarak daha cesur davranıyorum.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Otomotivin Yenilikçi Projelerine OİB’den Büyük Destek!

$
0
0

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) sektörde katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla düzenlediği 7. Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması'nın ilk günü başarıyla tamamlandı. 

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) öncülüğünde Ekonomi Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde düzenlenen 7. Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım YarışmasıÖzyeğin Üniversitesi'nde başladı. Etkinlik ile otomotivde ilk ve tek girişimcilik platformunu kuran OİB, Türkiye ihracatının 12 yıldır lideri otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesini amaçlıyor. İki gün sürecek etkinliğin ilk gününde Komponent Tasarım Yarışması ödülleri sahiplerini buldu. Yarışmada dereceye girenlere toplam 90 bin TL ödül verildi.

Komponent Tasarım Yarışması Kazanan Projeler ve Ekipleri
Öğrenci KategorisiProfesyonel Kategorisi
  • Birinciliğe plazma teknolojisiyle araçlardaki aerodinamik (havanın kuvvetsel etkileri) kayıpları minimize eden “Plazma Aerodinamik Akış Kontrol ve Dengeleme Sistemi” ile Emre Akgül ve Emre Uygun,
  • İkinciliğe sıcaklık farkından elektrik enerjisi üretme modülü olan “E-Pelt” projesi ile Ömer Faruk Usluoğlu ve ekibi, 
  • Üçüncülüğe ise otomotivdeki denge çubuğunun ağırlık ve maliyetini düşüren “Denge Çubuğu Tasarımı ve Optimizasyonu” projesiyle Ece Yenilmez ve ekibi layık görüldü
  • Birinciliğe karbon emisyonunu düşüren “Bütünleşik Olarak Tasarlanmış Ölçeklendirilebilir Üre Enjeksiyon Sistemi” ile Özgür Ertunç ve ekibi,
  • İkinciliğe de araç içine entegre bebek koltuğu tasarımı olan Ponos projesiyle Barış Bumin ve ekibi layık görüldü.

Orhan Sabuncu: “2030’da araçların yüzde 30’u sürücüsüz”

Girişimcilerden yatırımcılara, öğrencilerden profesyonellere yerli yabancı çok sayıda ismi buluşturan etkinliğin açılışında konuşan OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, sektörün geldiği noktaya dikkat çekti. Orhan Sabuncu “Son 12 yılın arka arkaya şampiyonu olan otomotiv sektörü, 28,5 milyar dolar ihracat ile ülke ihracatının yaklaşık beşte birini tek başına gerçekleştiriyor. Geçen yıl adet bazında motorlu taşıtlar ihracatı 1,3 milyon adedi aştı, motorlu taşıtlar üretimi 1,7 milyon adede yükseldi. Geçen yıl tüm zamanların rekorunu kırdık. İhracatımızın yüzde 77’sini AB ülkelerine yapıyoruz. Üretim kapasitemiz son birkaç yılda 2 milyon adede ulaştı. Avrupa’nın en büyük hafif ticari araç üreticisiyiz. Dünyanın 14. Avrupa’nın da 5. büyük motorlu araç üreticisiyiz” dedi.

Dünya otomotiv endüstrisinin gündeminin elektrikli, birbiri ile bağlantılı, sürücüsüz ve paylaşılan araçlar olduğuna dikkat çeken Orhan Sabuncu“Beş yılda birbirleri ile bağlantılı 439 milyon aracın yollarda olacağı, 2030 yılında araçların yüzde 30’unun sürücüsüz olacağı, 2040 yılında otonom araç satışlarının 33 milyon adede ulaşacağı öngörülüyor. Bu nedenle araç içi bilgi ve eğlence sistemleri ile yazılıma yönelik yatırımlar önem kazanacak. Bu dönüşüm başladı ve önümüzdeki beş yılda çok daha hızlı olacak. Yeni ekosistemde bağlı araçlar, iletişim, büyük veri çok önemli. 2020 yılına gelindiğinde yaklaşık 50 milyar cihaz internete bağlı ve dolayısıyla birbirleri ile bağlantılı olacak. Bu cihazların ürettiği veri big datayı oluşturacak. Büyük veriyi okuyabilenlerin ve robot operator vasıflı iş gücünün önemi artacak. Batarya teknolojileri, araç şarj altyapı sistemleri, ileri düzey sensörler, lazer teknolojiler, yüksek çözünürlüklü kameralar, yapay zeka teknolojileri, yakıt hücreleri, yenilikçi malzemeler, multimedya sistemleri yatırım yapılması gereken başlıca alanlar. Bu alanlara yatırım yapmayan, gelişemeyen tedarikçilerin ayakta kalma şansı azalacak. Türk otomotiv endüstrimizin önündeki en önemli konu, bu dönüşüme nasıl ayak uyduracağımızdır. Sektör, mutlaka bu dönüşümün bir parçası olmak zorunda” dedi.

Ömer Burhanoğlu: “Yatırımlara ve girişimlere destek büyük”

OİB Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Ömer Burhanoğlu da açılıştaki konuşmasında “Hızlı değişen dünyada gençlerin doğru konumlanmasını amaçladığımız bu etkinlikte, yatırımlara ve girişimlere önemli destekler veriyoruz. Eğer elle tutulur bir fikriniz varsa bizler buradayız. Devlette de bununla ilgili çok ciddi destekler var. Çünkü gelecekte yapay zeka nedeniyle yaratıcı olmayan meslekler yok olacak. Eski otomobillerle yenileri arasındaki fark büyük. Tüm otomobiller akıllanacak ve her şey ile bağlantı kuracak. Nesnelerin interneti ile yeni iş modelleri doğacak. Gelecekte bu alanda pazar büyüklüğünün 3 trilyon dolar olacağı öngörülüyor. Türkiye otomotiv sektörü olarak bu alanda yüzde 1,5 pay alırsak, 45 milyar dolar eder ki yıllık ihracat rakamımız olan 28 milyar doların üzerine çıkmış oluruz. Yani dünya deniz bir alan var ve şansımız çok. Aklımız varsa sıkıntı yok” dedi. Açılışta konuşan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk de “Eğitim klasik bir modelde olmamalı. Bazı yanlışları tekrarlamama ve hayal edilen bir ortamı üniversitemizde gerçekleştirme lüksümüz var. Eğitim, akademik bir program ile kısıtlanmamalı. Üniversitemizde öğrencilerin 365 gün burada vakit geçirmesini sağlamaya çalışıyoruz”dedi.

Wang: “Google gelirinin yüzde 80’i, bir mühendisin fikrinden oluşuyor”

Etkinlikte küresel girişimcilik ve inovasyonda dünyanın en etkili yönetim danışmanlarından olan UC Berkeley Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Gigi Wang, “Yenilikçi İş Modelleri” başlıklı konferans verdi. Konuşmasında mühendislik biliminin önemini“Sadece bir mühendis, Google gelirinin yüzde 80’ini oluşturan bir fikri verebiliyor” sözü ile örnekleyen Wang, girişimcilere şu öğütlerde bulundu: “Bir erkek aynı anda 10 kadınla çıkarsa, karşısında 10 tane kafası bozuk kadın bulur. Aynı durum girişim şirketleri için de geçerli. Bir işe başladığınızda, başka işe geçmeden bu işi çok başarılı hale getirin. Bir şirket, bir gelir türü ya da pazar size uygun değilse sonra değiştirin. Gelecekte ne iş yapacağım diye düşünüyorsanız, örneğin boyun doktoru olabilirsiniz. Zira yakında pek çok kişi telefon ya da ekran bağımlılığı nedeniyle boyun sağlığında problem yaşayacak. Tüm dünyada yatırımcılar tekrarlanan, dönüşümlü gelir ararlar. Bu nokta çok önemli. Örneğin günümüzde bir yazıcının fiyatı 100 dolardan az. Oysa yıllar önce ilk aldığımda 2 bin dolar ödemiştim. Şu anda yazıcılar sürekli bizi kartuş almaya zorluyor. Üç yılda bin dolarlık kartuş aldım. Dolayısıyla günümüzde büyük veriyi kullanarak paraya dönüştürmeye çalışın. Bunu yaparken insanlardan fikir istemekten çekinmeyin. Bu şekilde kitlesel kaynak kullanır ve maliyeti azaltırsınız. Odaklanmanız, müşterinin ne istediğini iyi anlamınız önemli.”

Etkinlikte Ar-Ge Proje Pazarı Ödülleri ise 23 Mart Cuma günü (bugün) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin katılımıyla sahiplerini bulacak. Etkinlikte iki gün boyunca toplam 210 bin TL ödül verilecek. Dereceye girenler ayrıca yurtdışında eğitim ve İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezinde projelerini geliştirme hakkı kazanacak.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Şirket Kurmak Tek Durak Ofisler İle Artık Çok Daha Kolay!

$
0
0

Şirket kurulurken yaşanan bürokrasi kaldırıldı, maliyetler ve prosedür minimum noktaya geldi. Şirket kuruluş işlemleri artık başka bir yere gitmeye gerek kalmadan, sadece odalarda faaliyet gösteren ve ‘tek durak ofis’ olarak tasarlanan ticaret sicil müdürlüklerinde yapılacak. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, bu reformlar sonrasında Türkiye’nin Dünya Bankası’nın şirket kuruluş işlemleri sıralamasında ilk 10’a gireceğine dikkat çekti.​

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ koordinasyonunda YOİKK çalışmaları bünyesinde yürütülen çalışmalar neticesinde şirket kuruluşlarında yaşanan bürokrasiyi bitiren düzenlemeler yürürlüğe girdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne (TOBB) bağlı odalarda faaliyet gösteren ticaret sicil müdürlükleri ‘tek durak’ haline geldi. Şirket kurmak isteyen girişimci tek tıkla tek noktada bütün işlerini halledebilecek.

TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, ticaret hayatına yeni girecek müteşebbislerin önündeki engelleri kaldırmak için uğraş verdiklerini vurgularken, “Risk alacak, istihdam sağlayacak ve katma değer sağlayacak girişimcinin iştahını, yüksek maliyetler ve gereksiz prosedürlerle yok etmek istemiyoruz. Bu noktadaki sıkıntıları masaya yatırdık ve önerilerimizi Hükümetimiz ile paylaştık. Başbakan Yardımcımız Recep Akdağ’ın desteği ile belirlenen yol haritası dâhilinde çıkarılan Kanun ile çok önemli bir adım atıldı” dedi.

Türkiye Dünya Sıralamasında İlk 10’a Girecek

Türkiye’nin şu anda Dünya Bankası’nın şirket kuruluş işlemleri sıralamasında 80’inci sırada olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, yapılan bu düzenlemelerle Türkiye’nin ilk 10’a gireceğini söyledi. TOBB Başkanı, bu önemli değişimin gerçekleşmesinde destek veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile ilgili tüm Bakanlara teşekkür etti.

Uzun İşlemler Yerine, ‘Tek Tık Tek Durak’ Anlayışı Geldi

Tescil işlemlerinin nihai olarak odaların bünyesindeki ticaret sicili müdürlüklerinde gerçekleştiğini hatırlatan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu yapılan çalışmaları ve süreci şöyle anlattı:“Şirket kurmak için uzun işlemler vardı. MERSİS’e giriş yapıp şirket sözleşmesi oluşturuluyor. Sermaye blokajı ve Rekabet Kurumu payını ödemek için bankaya gidiliyordu.  Noterde imza tasdiki ve imza beyannamesi yaptırılıyordu. Odaya gelinip kayıt, tescil ve ilan işlemleri gerçekleştiriliyordu. Notere gidip ticari defterlerin açılış tasdiki yaptırılıyordu. Ticaret sicili müdürlüklerinde kâğıt ortamında doldurulan işe başlama bildirimi vergi dairelerine gönderiliyor ve yoklama memuru bekleniyordu. Yoklama memuru iş yoğunluğuna göre bazen ertesi gün, bazen bir hafta sonra ancak yoklamayı gerçekleştirebiliyordu. Yoklama memuru onay verince vergi kimlik numarası oluşuyor, daha sonra fatura bastırıp ticari faaliyete başlanabiliyordu. Ayrıca SGK’ya kuruluş bildirim formu iletilmesi gerekiyordu, bu bildirim formu yine kâğıt ortamında ticaret sicili müdürlüğüne iletiliyor ticaret sicili müdürlüğü de 10 gün içerisinde SGK’ya iletiyordu. Tüm bu süreçler artık geçmişte kaldı. Yeni dönem çok farklı. Hükümetimiz, yaşanan sıkıntıların çözümü noktasında güçlü bir irade ortaya koydu. Sekiz prosedürden oluşan şirket kuruluş süreci tek prosedüre indirilmiş oldu.

Yapılan düzenleme ile şirket kurmak isteyen kişi; MERSİS’e girecek ve odaya gelecek.

Böylece; Tek Tık, Tek Durak ile şirket kurulmuş, tüzel kişilik kazanmış, vergi ve sosyal güvenlik kaydı yapılmış, ticari defterleri tasdik edilmiş, oda kaydı tamamlanmış olarak Oda’dan ayrılmış olacak.”

Hedef Tüm İşlemlerin Elektronik Ortamda Olması

Şirket kuruluşlarında nihai hedefin elektronik ortamda şirket kuruluşu ve tüm şirket işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi olduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, bu konuda TOBB’a kanunla verilmiş görevler olduğunu ve üzerlerine düşen bu görevler kapsamında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalıştıklarını kaydetti.

Dünyadaki iyi uygulamaların tümünün, ‘işlemlerin tek noktada sonuçlandırılması’ prensibi ile şekillendiğini belirten TOBB Başkanı, “Biz de yabancı yatırımcının ülkemize gelmesini ve yerli müteşebbislerimizi teşvik etmek istiyorsak prosedürleri ve maliyetleri azaltmak durumundaydık” diye konuştu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Gelecekte Robotlar, Robotların Montajını Yapacak!

$
0
0

Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG) Bursa Şubesi, dünyanın gündemindeki sanayinin dijital dönüşümü, yapay zeka ve robotlar konularını içeren I. Sanayinin Dijital Dönüşümü Çalıştayı’nı Bursa’da düzenledi.

Ticarileşememe, sanayideki dönüşüm ve Ar-Ge tabanlı yerel kalkınmanın önündeki engellerin giderilmesi konularına dikkat çekmek isteyen MMG, tüm bu çalışmaları kapsayacak 3. Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi ve Sergisi’ni de 17-18 Ekim tarihlerindeİstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde gerçekleştirmeyi planlıyor.

Yarışın Gerisinde Kalmamak İçin Hedef 1300 Ar-Ge Merkezi

Türkiye’nin sanayide dijital dönüşüm olgusunu anlamak, ihtiyaçlarını belirlemek amacıyla Bursa’da gerçekleştirilen çalıştayda; Ar-Ge ve tasarım merkezleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve organize sanayi bölgeleriyle Türkiye’nin bütün imkanlarını seferber ederek bu defa bu yarışın gerisinde kalınmayacağının altını çizen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Veysel Yayan: “Geçen yıl 323 olan Ar-Ge sayımız, 6 civarındaki tasarım merkezi sayımız, 900’ün üzerine çıktı. Bu yıl Ar-Ge merkezi sayımızın öncelikle ilk 6 ayda 1150’ye çıkmasını daha sonra 1300’e çıkmasını bekliyoruz. Tasarım merkezi sayısını da 150’nin üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. ” dedi.   

Türkiye’nin mutlaka yüksek teknolojili ürünler üretebilecek sanayide dijital dönüşümü tamamlaması gerektiğini vurgulayan MMG Genel Başkanı Osman Balta: “Bilindiği üzere ülkemizin 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer alması hedefi bulunmaktadır. Hali hazırda ürettiğimiz ürünlerin sadece yüzde 3,5’i ve ihraç ettiğimiz ürünlerin ise yüzde 3,7’si yüksek teknoloji ürünüdür. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 20 ve yukarısıdır. İleri teknolojili ve yüksek katma değerli ürünler üretebilmemiz için iyi eğitim almış yeterli deneyimli insanlara ihtiyaç var. ” şeklinde konuştu.

Küresel bir güç olmanın koşulunun hızla kendi teknolojimizle üretime başlamak olduğunu belirten MMG Bursa Şube Başkanı Rasim Serim: “2017 yılında dünya en çok sanayinin dijital dönüşümünü konuştu. Ülkelerin büyüme stratejilerinden biri olan sanayinin dijital dönüşümü, dünya ekonomi merkezlerinin üst sıralarında yer aldı. 4. Sanayi devrimi ile üretim maliyetlerinde yüzde 30’a yakın düşüş, satışlarda yüzde 30’a yakın artış beklenmektedir. Sanayide dijital dönüşümü gerçekleştirmek; üretim hatlarına, tedarik zincirine ve değer hatlarının bütününe entegre etmekle ilgilidir.” ifadelerine yer verdi.   

Gelecekte Robotlar, Robotların Montajını Yapacak

Yerli teknolojiyle üretilmiş insanımsı robotların endüstride montaj operatörleriyle birlikte görev almasına dair yaklaşık 20 yıl önceki öngörüsünü, yol haritasını paylaşan Hakan Altınay: “Önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde ön tarafta savaşan artık gerçek insanlar görmeyeceğiz, insana benzeyen robotlar konusunda ciddi askerler oluşacak. İnsansız hava araçları, insansız kara araçları, insansız deniz araçları... Gelecekte robotlar, robotların montajını yapacak.”açıklamalarında bulundu.   

Bir Ülke Kadar Gelir Üretimi

Tazi.ai'nin kurucu ortağı, Tübitak ve AB onaylı projelerde yer alarak 14 patenti ve 80’i aşkın yayını bulunan Zehra Çataltepe: “Beni düşündüren, çok data toplayan insanların tekelleşmesi. Mesela Google ve Facebook şu anda dünya devleri. Türkiye’nin gayri safi milli hasılası, Google’nin reklam gelirlerinin 3 ya da 4 katı. Bir ülke kadar gelir üretiminden bahsediyoruz. Artık verinin para gibi değiştirildiği ortamlara geleceğimizi düşünüyorum.” dedi.   

Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Batı dünyasında robotların hukukunun tartışıldığını ve şirketlerin her geçen gün değişen endüstriyel üretim gereksinimlerine uyum sağlamak için yeni üretim araçları ortaya koymaları gerektiğini söyledi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İş Dünyasının Liderleri TÜGİK İş Zirvesi'nde Buluşuyor!

$
0
0

Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) tarafından her sene geleneksel olarak düzenlenen TÜGİK İş Zirvesi’nin 7’ncisi, 29 Mart -1 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilecek.

Türkiye’nin dört bir yanından 10 bine yakın üyesi olan, 8 federasyon ve 72 derneğin bünyesinde yer aldığı Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu tarafından düzenlenecek olan etkinlik, zirvenin ilk oturum günü olan 30 Mart 2018’de Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in konuşmasıyla başlayacak.

Ardından BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, NEF İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, ZEN Pırlanta Yönetim Kurulu Başkanı Emil Güzeliş, Titanic Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aygün, REYSAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Durmuş Döven, Anadolu Efes Baş antrenörü Ergin Ataman gibi iş dünyasının başarılı liderleri, iş hayatlarına ilişkin deneyimlerini katılımcılarla paylaşacaklar.

TÜGİK Genel Başkanı Erkan Güral önderliğinde gerçekleştirilecek ve 3 gün sürecek zirvede, liderlerin iş hayatında karşılaştığı güçlükler, güçlükleri aşma yolları, genç iş insanlarına önerileri ve Türkiye ekonomisi hakkında genel değerlendirmeleri konu edilecek.

TÜGİK İş Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.tugik.org.trweb adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOSGEB Desteği ile Hayvancılık Sektöründe Yeni Bir Çığır Açtı

$
0
0

İzmir Güzelbahçe’de kurulduğunda 70 m2'lik kiralık bir dükkanda 1 elemanla faaliyete başlayan, 2015 yılında ise, İzmir Kemalpaşa’da 640 m2 kapalı alanı olan bir işletme satın alarak burada 8 personele istihdam sağlayan Girişimci Aylin Şensabah, girişimi AgroMIKS ve KOSGEB’den almış olduğu destekler hakkında bilgi verdi.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1991 EÜ Ziraat Fakültesi mezunuyum. Mezuniyet sonrası İngiltere’ye dil öğrenmek için gittim. Memur bir ailenin kızı olduğum için orada hem yarı zamanlı çalıştım hem de okula gittim. Döndükten sonra dış ticaret yapan bir işletmede tarım ürünleri departmanında çalışmaya başladım. Kurumsal bir şirkette iş deneyimi kazanmak mükemmeldi. Yabancı firmalarla devamlı iletişim halindeydik bu sayede ithalat ve ihracat işlemlerini öğrendim. Üniversiteden sınıf arkadaşımın mesleki deneyimi ve bilgisinden faydalanarak, sektörde tanınan Fahri Kılıç ile birlikte 2011 yılında işletmemizi kurduk.

KOSGEB ile tanışma sürecini anlatabilir misiniz?

İşimizin başlangıcında devletimizin ne gibi destekler verdiğini araştırırken KOSGEB desteklerinden haberdar olduk. Kadın girişimcilere açılan eğitime katıldım. Eğitim sonrası ortağımla hazırladığımız projemizi KOSGEB'e sunduk. Böylece KOSGEB ‘le birlikte bir yola girmiş olduk.

Yaptığınız iş hakkında bilgi verebilir misiniz? Neden bu iş fikri ile yola çıktınız? 

İşletmemizi 2011 yılında kurarken yem katkı sektöründe farklılığı olan ürünler üretmeyi amaçlamıştık. KOSGEB'in kadın girişimci desteği ile antibiyotiklere alternatif olarak esansiyel yağlarla, yem katkı üretimi yapmak üzere firmamızı kurduk.  Yem katkısı, hayvanların yemden yararlanmalarını arttıran, hayvanların bağışıklık sistemlerini destekleyen, yemlerine ya da içme sularına katılan maddelerdir. Söz konusu üretimle ilgili bazı ürünler o dönemde Türkiye’ye ithal edilmekteydi. Amaç iç piyasada hem ürün kalitesi, hem de fayda fiyat dengesi açısından fark yaratmaktı. Buna inanıyorduk, neticesinde öyle de oldu. Bir çok yurt içi firmaya hem kendi ürünlerimizle hem de yeni formüllerle fason üretim yapmaya başladık. Yurt dışında talep yarattık ve ihracata başladık. Kuruluşta 1 personel ile başladığımız işimize 8 personelle devam etmekteyiz.

KOSGEB’den ne gibi destekler aldınız?

KOSGEB’ten kurulum aşamasında Girişimci Desteği aldık. Neticesinde şirket kurulumunu ve makine alımlarımızı bu destekle gerçekleştirdik. Ayrıca Mesleki Fuar desteği aldık. Bu destekle müşteri portföyümüzü genişletme şansımız oldu. Yine Tanıtım Desteği alarak katalog bastırdık. Ürünlerimizin daha fazla müşteri kitlesine ulaşmasını ve ürünlerimizi daha iyi anlamalarını sağlamış olduk.  Daha sonra ilk kez ihracat yaptığımız ülke için Lojistik Desteği aldık. Bu sayede ihracat öncesi öngörülemeyen masrafların yükünden kurtulmuş olduk. Son olarak da KOBİGEL projesini gerçekleştirdik. Bu destek sayesinde üretimimizin bir bölümünü otomasyona çevirdik ve üretimlerimizde kalitede standardizasyonu sağlayabildik.

KOSGEB olmasa idi bu işe girişir miydiniz?

Bu işe girmeyi yine isterdim ama süreç bizim için daha uzun ve daha zahmetli olurdu. Belki de yarı yolda bırakmak durumunda kalabilirdik.

Hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Aslında hedeflerimiz çok uzak, çok büyük ya da ulaşılamaz değil. Şu ana kadar kat ettiklerimizi göz önüne alırsak, üretim parkurlarımızı ful otomasyona çevirmeyi, en az 5 ülkede daha distribütörlük vermeyi, İşletmemize GMP Plus kalite standardını almayı istiyoruz. Bu sayede Avrupa’ya ihracat hayalimizi gerçekleştirmiş olacağız. Bunlar hedeflerimizin bazıları. Mükemmel olan ise mevcut hedeflere ulaşınca yeni hedefler için tekrar hayal kurmaya başlamaktır.

 Gençlere ve Girişimci adaylarına ne söylemek istersiniz?

Kesinlikle ne istediklerini doğru tahlil edip hedeflerinin üstüne gitsinler. Hedeflerine ilerlerken hayallerini kurmayı unutmasınlar. Yapacaklarına inansınlar, çok çalışsınlar, doğru araştırma yapsınlar. Devlet desteklerini ve olanaklarını mutlaka takip etsinler. Son olarak da mutlaka işleri ile ilgili mesleki yurt içi ve yurt dışı fuarları ziyaret etsinler. İşlerini kurduktan sonrada ihracat için seçtikleri hedef ülkede katılımcı olarak en az bir fuarda yer alsınlar.

KOSGEB kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Big Data Siber Korsanların İştahını Kabartıyor!

$
0
0

Gelişen teknolojiyle birlikte herkes tarafından, her yerde üretilen dijital verilerin büyüklüğü de giderek artıyor. Öyle ki medeniyetin doğuşundan 2003 yılına kadar toplam 5 exabytes (5 milyar GB) veri üretilmişken şimdi ise sadece her iki günde bir 5 exabytes veri üretiliyor ve bu oran her geçen gün artıyor.

Tüm bu verilerin bir araya getirilip bilimsel veya ticari amaçla analiz edilerek işlenebilir biçime dönüştürülmesiyle oluşturulan Big Data, şirketler tarafından pazarlama süreçlerinde aktif olarak kullanılıyor. Komtera Teknoloji uzmanları, iyi analiz edildiğinde şirketlerin iş hacmini büyütebilecek değerdeki Big Data’nın siber korsanların hedefinde olduğunu belirterek güvenlik önerilerinde bulunuyor.

Big Data Güvenliği Şirketinizin Varlığı İçin Büyük Önem Taşıyor

Pazar analizleriniz, satış verileriniz ve müşteri bilgileriniz gibi kaybettiğinizde ya da sızdırdığınızda şirketinize maddi veya manevi zarar verebilecek hassas verilerin güvenliği şirketinizin varlığı için kilit öneme sahiptir. Siber korsanların saldırı hedefleri arasına giderek daha fazla girmeye başlayan Big Data ile ilgili Komtera Teknoloji uzmanlarının, şirketlere uyardığı güvenlik önlemleri şöyle:

  • Analistlerin veri sağlayıcılarından veri çalmasını engelleyin. Verilerinizin analiz edilmesini veya güvenliğini sağlamaya çalışırken onları siber korsanların eline geçirmeyecek bir model oluşturun.
  • Hangi datanın neye işaret ettiğinden emin olun. Elinizde çok fazla veri olduğu için bazılarını önemsememeye eğilimli olabilirsiniz ancak her verinin neyi gösterdiğini bilin ve ona göre karar verin. Veri toplama hiç bitmeyen ve önemli ayrıntıları kaçırmamanızı gerektiren bir disiplin gerektirir.
  • Verilerin hassaslık seviyesini belirleyin. Hassas veri kayıplarının engellemesi ve iç tehdit güvenliği çalışmaları için bir güvenlik çözümü kullanın. Bu konuda Gartner raporlarında lider olan McAfee’den yararlanabilirsiniz.
  • İzleme sürecine önem verin. DLP projelerini sürdürürken deneme aşamasında yani ürünü aktif olarak kullanmadan önce bir izleme süreci oluşturun ve gözlemlerimiz sonucunda ihtiyaç duyulan koruma tekniklerini aktif hale getirin.
  • Verilerinizi şifreleyin. Verilerin bir şekilde şirket dışına çıksa dahi korunacağından emin olmak için şifreleme ürünü kullanın. Böyle bir sistem ile şirket içerisinde istenilen kullanıcılara atanan ve özel anahtarla erişilebilen dosya ve klasörlere erişim hakkı sağlayabilirsiniz.
  • Gemalto şifreleme yöntemleriyle ileri seviye şifreleme yaratın. Gemalto ile McAfee'nin ortaklaşa sağladığı dosya ve klasör şifrelemenin yanı sıra; uygulama, ağ, veri tabanı şifreleme gibi noktalarda KVKK kurallarına uyum sağlayan ileri seviye veri şifreleme çözümleri kullanabilirsiniz.
  • Müşterileriniz dışındaki kişilerin verilerine de dikkat edin. Şirketlerin düştüğü en büyük hatalardan biri, sadece halihazırda müşterileri olan kişilerin yarattığı verileri toplayıp incelemektir. Geriye kalan insanlara ait verileri incelemek, iş hacminizin büyümesini sağlayarak başarınızı arttırır.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yeni Bir Lider Olarak Kaçınmanız Gereken 7 Hata!

$
0
0
Yeni liderlerin hata yapmaları alışılagelmedik bir durum değildir fakat bazı hatalardan kaçınılabilir. Bu yazımızda kaçınılabilecek 7 hata ve bunları nasıl önleyeceğimiz hakkında kısa bilgiler yer alıyor. 

1- Her Kararı Sizin Vermeniz Gerektiğini Düşünmeniz

Her kararı sizin vermeye çalışmanız sizi sadece bir mikro yönetici yapar. Güçlü liderler bazı kararların, kendisi kadar iyi bir şekilde başkası tarafından verilebileceğini bilirler ve kendi liderlik yeteneklerini başkalarına aşılama yolunda onlara yetki vermekten daha iyi bir yol yoktur.

2- Herşeyi Bildiğinizi Düşünmeniz

Ne kadar akıllı olduğunuzu düşünseniz de, kimse bir ‘çok bilmiş’ için çalışmak (yönetilmek) istemez. Güçlü liderler her zaman öğrenecek daha fazla şey olduğunu bilirler ve her gün yeni bir şeyler öğrenmek için arayışa geçerler.

3- İzlenmiyorken Bile İzlendiğinizi Düşünüp Hataya Düşmek

Lider 7/24 liderdir, liderlik yeteneğinizi zayıflatmanın en kolay yollarından biri de liderlik yaparken farklı bir kişilik takınmak, diğer zamanlarda farklı bir kişilik takınmaktır.

4- Takımınızın Öneminin Farkına Varamamak

Ortada liderlik yapacak bir olgu yoksa, lidere de gerek yoktur. Bir takımı tartmanın en iyi yolu sonunda takımda kalan insanların sayısıdır. Eğer sonuçlar bireysele nazaran takım olarak daha iyiyse eğer, emin olun ki lider yapılması gerekeni yapıyor demektir.

5- Her Şeyi Çok Hızlı Söylediğinizin ve Yaptığınızın Farkına Varmayıp Sık Sık Hata Yapmak

Bir şeyleri ne kadar iyi ve hızlı idare ettiğinizi düşünseniz de her zaman üzerinde biraz da olsa düşünmeniz gerekir. Hiçbir şey bir lideri yanlış anlaşılmaktan daha hızlı batıramaz. Unutmayın ki sadece bir kelime ve ya cümle yanlış anlaşılmaz, bir lider olarak sizin her hareketiniz ve davranışınız ince elenip sık dokunacaktır.

6- Zamanı Geldiğinde Liderlik Yapmaktan Korkmak

Her şey güzel giderken herkes liderlik yapabilir. Esas zor zamanlarda bir lidere ihtiyaç duyulur.Dik durmaktan ve zor kararlar vermekten korkmayın. Doğru ve ya yanlış, önemli değil, bu size sorumluluklarınızdan kaçmanıza ve liderlik yapmamanıza nazaran size saygınlık kazandıracaktır.

7- En Önemli Şeyin Siz Orada Yokken Gerçekleşenin Farkında Olamamak

Bu sizin doğru insanı ekibe katmanızda bitiyor aslında, etrafta olmadığınızda gözününüz arkada kalmayacağı insanda. İyi bir lider, rahatlıkla bir organizasyondan, takımın performansında her hangi bir düşüş olmayacağından emin olarak uzaklaşabilmelidir.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7107 articles
Browse latest View live