Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7107 articles
Browse latest View live

7. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin İlk Gününde Neler Yaşandı?

$
0
0

7. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin Garenta sponsorluğunda düzenlenen açılış bölümünde, Capital ve Ekonomist dergilerinin Yayın Direktörü M. Rauf Ateş, Garenta ve ikinciyeni.com Genel MüdürüÖzgür Maraş ve Dow Hindistan, Ortadoğu ve Türkiye Başkanı Luciano Poli kürsüye çıktı. Açılış konuşmalarının ardından T.C. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, dünyadaki ve Türkiye’deki son ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Şimşek, konuşmasının ilk bölümünde küresel ekonomideki fırsat ve tehditleri dile getirdi. Küresel ekonominin önündeki en büyük engelin hükümetlerin popülist politikalarla korumacılık duvarlarını yükseltmesi olduğunu anlatan Şimşek, “Bunu aşmanın yolu, serbest ticaretin önündeki engelleri kaldırmak.” dedi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek dünya ekonomilerinin büyük çoğunluğunun senkronize büyüdüğü bir ortamda, reformları hızlandırarak ekonomilerin olası krizlere karşı daha dayanıklı olacağının altını çizdi.

Global Fırsatların Geleceği

HSBC Türkiye’nin oturum sponsorluğunda gerçekleşen ‘Global Fırsatların Geleceği’ konulu oturumda ise panelistler, önümüzdeki dönemdeki yatırım fırsatlarını masaya yatırdı.

Yıldırım Holding CEO’su Yüksel Yıldırım moderatörlüğünde yapılan panele; Simit Sarayı Yönetim Kurulu Başkanı Abdulllah Kavukcu, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, Uludağ İçecek Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl ve Derimod Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim katıldı.

Tarımın Geleceği

İGSAŞ’ın sponsorluğunda gerçekleşen ‘Tarımın Geleceği’ konulu ikinci oturumda panelistler, tarımda verimliliğin artırılması konusunu değerlendirdi.

Moderatörlüğünü Denizbank CEO’su Hakan Ateş’in yaptığı oturuma, Hacıince Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hacıince, Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, Avrupa Genç Çiftçiler Konseyi Başkanı Jannes Maes ve Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz katıldı.

Dijital Gelecek

Günün üçüncü oturumu Vodafone’un oturum sponsorluğunda gerçekleşti.‘Dijital Gelecek’ konulu panelde katılımcılar, dijitalleşmenin önümüzdeki dönemde şirketleri ve toplumları nereye taşıyacağını tartıştı.

Moderatörlüğünü Vodafone Türkiye CEO’su Colman Deegan’ın yaptığı panele; IoT Akıllı Evler Girişimcisi Daniel Kottke, Facebook Türkiye Ülke Direktörü Derya Matraş, Akbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, M-Factory Ventures Kurucusu Murat Emirdağ, Autonomous Mobility CEO’su Peter Theo Sorgenfrei ve DaVinci Enstitüsü Gelecek Bilimcisi Thomas Frey katıldı.

Türkiye’nin Geleceği

Four Seasons İstanbul’un oturum sponsorluğunda gerçekleşen ‘Türkiye’nin Geleceği’ panelinin moderatörlüğünü BNP Paribas Cardif Türkiye CEO'su Cemal Kişmir yaptı.

T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarı Osman Çelik, Migros CEO'su Özgür Tort, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Begümhan Doğan Faralyalı, Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih ve Tay Group Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Toprak katıldığı panelde teknolojinin gelişimi, verimlilik ve Türkiye’nin potansiyelini daha iyi kullanması konuları değerlendirildi.

Üretimin Geleceği

BASF’nin oturum sponsorluğunda gerçekleşen ‘Üretimin Geleceği’ konulu panelde, Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın moderatörlüğünde katılımcılar; Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, BASF Türkiye CEO’su Buğra Kavuncu, Betek Boya Genel Müdürü Tayfun Küçükoğlu, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Genel Müdürü Temel Kotil ve SOCAR Türkiye CEO’su Zaur Gahramanov temel üretim sektörlerinin önümüzdeki dönemdeki planlarını tartıştı.

Toplumun Geleceği

Citibank’ın sponsorluğunda gerçekleşen günün altıncı oturumu‘Toplumun Geleceği’ni konu aldı. Moderatörlüğünü Yönetim Kurulunda Kadın Derneği Başkanı Selen Kocabaş’ın yaptığı panele katılan Ecobank COO'su Carl Manlan, Inside Straight Strategies Başkanı Carl Pope ve Women for Women International Kurucusu ve CEO'su Zainab Salbi; iklim değişikliği, kadınların toplumun geleceğindeki yeri ve geleceğin şekillenmesinde ajandalarda yer alması gereken konuları masaya yatırdı.

Finansın Geleceği

Günün son ve yedinci oturumu Borsa İstanbul’un sponsorluğunda gerçekleşti. ‘Finansın Geleceği’ konulu oturumun moderatörlüğünü Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze yaptı. Konuşmacılar Borsa İstanbul Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı, Citibank CEO’su Serra Akçaoğlu ve Halkbank CEO’su Osman Arslan katılımıyla gerçekleşen panelde dünyada ve Türkiye’de finans sektörünü tartışıldı. Gün boyu katılımcıların yoğun ilgisiyle devam eden tüm panellerin ardından Zirve’nin birinci günü, Socar sponsorluğundaki gala yemeğiyle devam etti.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


TİKA'dan Dünya Çapında Kadın İstihdamına Destek!

$
0
0

Balkanlar'dan Ortadoğu'ya, Afrika'dan Latin Amerika'ya dünyanın pek çok bölgesinde eğitim, sağlık, sosyal ve altyapı hizmetleri ile kültürel mirasın korunması gibi çeşitli alanlarda projelere imza atan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), uyguladığı projelerle kadın istihdamının artırılmasına destek oluyor.

Düzenlediği mesleki kurslarla kadınların sosyal ve ekonomik yaşama katılmasını amaçlayan çok sayıda projeyi hayata geçiren TİKA, faaliyet gösterdiği ülkelerde kadın istihdamının artırılmasında önemli rol oynuyor.

TİKA Kadınların Üretime Katılmasına Destek Veriyor

Faaliyet gösterdiği coğrafyalarda özellikle tarım ve hayvancılık alanında çok sayıda proje hayata geçiren TİKA, Gine Bissau'nun Mansaba eyaletindeki 100 üretici kadının faydalanacağı tavukçuluk ekipmanları temin etti. TİKA, Kenya'dan Myanmar'a, Irak'tan Tanzanya'ya kadar birçok ülkede dikiş makinesi ve tekstil ekipmanı desteğinde bulundu. Başkanlık verdiği destekle, göçmen kadınların dikiş becerilerinin gelişmesine katkı sağlanmasının yanı sıra atölyede üretilen elbiselerin özellikle ihtiyacı olan göçmen kadınlara ücretsiz dağıtılmasını amaçlıyor. TİKA, Venezuela'dan Kolombiya sınır şehri Cucuta'ya gelen göçmen kadınlara verilen mesleki eğitimin ardından tekstil ekipmanı desteğinde bulundu.

TİKA’nın temin ettiği tekstil ekipmanları, Venezuela'daki zor şartlar sebebiyle Kolombiya'ya geri dönmüş ya da yerlerinden edilmiş ailelerin geçimini sağlamakla mükellef 15 kadına teslim edildi. Başkanlık ayrıca Sudan'ın başkenti Hartum'daki Sudan-Türk Mesleki ve Teknik Eğiticilerin Eğitim Merkezi bünyesindeki tekstil atölyesini hizmete açtı. TİKA, Hartum'da geliştirdiği projeyle kadınların ekonomik hayata katılım noktasında desteklenmesini amaçlıyor. Kız çocuklarına yönelik de çalışmalar yapan TİKA, Kenya'da okula gitmek için kilometrelerce yol yürümek zorunda kalan 200 kız öğrenciye eğitim hayatlarının kolaylaştırılması için bisiklet hediye etti.

Kadınların Aile Ekonomilerine Katkı Sağlaması Hedefleniyor

Balkanlar'da uyguladığı projelerle ülkelerin ekonomik büyüme ve kalkınma süreçlerine katkı sağlayan TİKA, ortaya koyduğu farklı üretim ve istihdam projeleriyle, genç ve kadınların üretime katılımını sağlayarak insan odaklı kalkınmalarına destek veriyor. Bu kapsamda, Kosova'da işsizlikten olumsuz etkilenen kadınlara yönelik hane dışında işletme kurulumu ve istihdam oluşturan projelerle aile ekonomilerine katkı sağlamaları için atölyeler kuran TİKA, ürün üretimi ve pazar alanlarının oluşmasına destek oluyor.

TİKA'dan Kamerun'daki Şiddet Mağduru Kadınlara Destek

TİKA, Kamerun'da şiddet mağduru genç kadınların sığındığı ve eğitim gördüğü merkezin tadilat ve donanımını gerçekleştirdi. Kamerun Kadın ve Aile Bakanlığına bağlı 2008'de kurulan sığınmaevinde verilen rehberlik hizmetlerinin yanı sıra otelcilik ve mutfak, kumaş dekorasyonu, bilgisayar, dikiş, estetik, kuaförlük gibi pek çok alanda da mesleki eğitim veriliyor. TİKA'nın katkılarıyla yeni ekipman ve mutfağa kavuşan merkezden yaklaşık 180 genç kadın faydalanıyor. Bunun yanı sıra 9 ay süreyle verilen mesleki eğitim ve üç aylık staj döneminin sonunda alınan öğrenim belgesiyle, genç kadınların ekonomik ve sosyal imkanlarının iyileştirilmesi hedefleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Afrika turu kapsamında Madagaskar ziyaretinde refakat eden eşi Emine Erdoğan'ın katılımlarıyla başkent Antananarivo'da Başkanlığın yenilediği Tsimbazaza Kadın Mesleki Eğitim Merkezinin açılışı yapıldı. TİKA'nın temin ettiği 20 akülü engelli aracı, 2 kuvöz ve tıbbi ekipman düzenlenen törenle yetkililere teslim edildi.

TİKA Karadağ'da Kimsesiz Kadınlara Umut Oluyor

Karadağ'ın başkenti Podgoritsa'daki Karadağ Kadın Lobisi Meslek Edindirme Merkezinin tadilatı ve donanımını tamamlayarak hizmete açan TİKA, sığınma evi olarak da faaliyet gösteren merkezdeki mağdur kadınların topluma kazandırılması ve meslek edinerek yaşam standartlarının iyileştirilmesini amaçlıyor. Kadınların sosyal hayatına yönelik de projeler geliştiren TİKA, Cezayir'de Bentalha Psikolojik Destek Merkezinde atıl durumda bulunan salonun, tadilat çalışmalarının yapılmasının ardından donanım desteğinde bulunarak kadın spor salonu olarak hizmete girmesini sağladı.

TİKA'dan Sığınma Evine Donanım Desteği

TİKA, Tunus Cumhuriyeti Jendouba Valiliği iş birliğinde Tunus'un kırsal bölgelerindeki kadın ve gençlerin sosyal refahı ve ekonomik özgürlüklerini sağlamaya yönelik tarımsal destek projesini tamamladı. Söz konusu proje kapsamında, Jendouba vilayetindeki "Ghar Eddima" kırsalında kadınlara yönelik tavuk yetiştiriciliği ve arıcılık konularında gerekli ekipman ve malzeme desteği verildi ve programdan yararlanan katılımcılara eğitim kursu düzenlendi. Arnavutluk'ta önemli projelere imza atan TİKA, Kentsel ve Kırsal Kadınların Haklarının Korunması Derneği iş birliğinde şiddet gören kadınlara hizmet verecek sığınmaevine donanım desteğinde bulundu.

Şiddet mağduru 20 kadının çocuklarıyla barınacağı sığınmaevi, Arnavutluk'ta faaliyette bulunan birkaç sığınmaevinden biri olarak önemli bir ihtiyacı karşılıyor. TİKA, Şili'nin Maule bölgesindeki Linares ve San Javier belediyelerinde "Kadın Girişimcileri Destekleme Projesi" kapsamında yaklaşık 5 bin kişiye ekipman desteğinde bulundu.

TİKA'dan Özbekistan'ın İlk Kadın Sivil Toplum Kuruluşuna Destek

TİKA tarafından yenilenen Özbekistan'ın ilk kadın sivil toplum kuruluşu "Girişimci Kadınlar Derneği"nin merkez binasının açılış töreni TİKA Başkanı Serdar Çam ve beraberindeki heyetin katılımıyla yapıldı. Başkent Taşkent'te 1991'de kurulan dernek, ülkede kadınların iş hayatına katılımı ve sosyo-ekonomik statüsünün artırılmasına yönelik çok sayıda proje gerçekleştirerek yılda ortalama 17 bin kadına temel girişimcilik, mesleki ve yöneticilik eğitimleri veriyor.

TİKA'nın 2017'de Hayata Geçirdiği Bazı Projeler

  • Sırbistan'ın Novipazar bölgesindeki en büyük hastanesi olan Novi Pazar Hastanesinde yenilenen Jinekoloji ve Doğum Bölümü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın katılımıyla açıldı. TİKA'nın yenilediği bölüm sayesinde doğum esnasındaki ölüm oranları büyük ölçüde azaldı. Başkanlığın sağladığı tıbbi donanımlarla hastane, zor doğumlar için bölge ve civardaki diğer ülkelerin tek merkezi oldu.
  • Etiyopya'nın Somali eyaletindeki Kadın ve Çocuk Sağlığı Merkezine tıbbi ekipman desteğinde bulunan TİKA, merkeze, ultrason cihazı, doğum ve hasta yatağı ile muayene sedirinden oluşan 15 farklı kalem tıbbi ekipman yardımı yaptı. TİKA, ayrıca Etiyopya Kadın ve Çocuk İşleri Bakanlığına teknik ekipman sağladı. Çeşitli elektronik ekipmanlardan oluşan 62 parçalık malzeme, bakanlık binasında düzenlenen törenle yetkililere teslim edildi. 
  • Fildişi Sahili Kadın, Çocuk Esirgeme ve Dayanışma Bakanlığına bağlı Kadın Eğitim ve Meslek Edindirme Enstitüsünün (IFEF) Port Bouet'deki merkezi başkanlık tarafından yenilenerek hizmete açıldı.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.tika.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

7. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin 2. Gününde Neler Konuşuldu?

$
0
0

Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu sene 7’ncisi düzenlenen, Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası buluşmalarından biri olan Uludağ Ekonomi Zirvesi, 23-24 Mart tarihlerinde gerçekleşti. Zirve’nin ikinci ve son günü de ilgi çekici konulara ve birbirinden değerli konuşmacılara ev sahipliği yaptı.

Gayrimenkulün Geleceği

Akkök Holding’in oturum sponsorluğunda gerçekleşen günün ilk panelinde, ‘Gayrimenkulün Geleceği’ ve sektörün gündemini konuşuldu.

Moderatörlüğünü Akkök Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü’nün yaptığı panele; Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aziz Torun, DKY İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Dumankaya, NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Doç.Dr. Feyzullah Yetgin ve DAP Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz katıldı.

NEF İcra Kurulu Başkanı Erden Timur, konutun dünyada ikamesi olmayan birkaç üründen biri olduğunu belirtirken, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Aziz Torun gayrimenkul kavramının sadece konut ve ofisten ibaret olmadığını; okul, hastane, otel, havalimanı ve otoyol gibi tüm taşınmaz varlıklarla birlikte gayrimenkul sektörünün hayatımızın her alanında mevcut olduğundan bahsetti.

Global Ekonominin ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Geleceği

TEB’in sponsorluğunda ve McKinsey Türkiye Genel Müdürü Özgür Tanrıkulu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen günün ikinci oturumu ‘Global Ekonominin ve Gelişmekte Olan Ülkelerin Geleceği”nde, dünyada ekonomi politikalarının oluşturulması ve gelir dağılımındaki dengesizliklerin nasıl düzeltileceği konuları tartışıldı.

Panele Hindistan Merkez Bankası Eski Başkanı Dr. Duvvuri Subbarao, Şili Merkez Bankası Eski Başkanı José De Gregorio ve TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici katıldı.

Moderatör Özgür Tanrıkulu, yaptığı giriş konuşmasında dünya ekonomisinde çok güçlü bir performans görüldüğünü ancak bunun aynı zamanda uzun vadeli tedirginlikler de yarattığını ifade ederek gelir dağılımındaki bozulma, dijital dönüşümün ortaya çıkardığı işsizlik korkusu gibi konuların ekonomik ve siyasi açıdan endişe oluşturduğunu belirtti.

Dijitalleşme Çağında Fırsatlar

Günün üçüncü oturumu CoreStrateji Kurucusu İhsan Elgin’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Panele Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ve Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu katıldı. Elgin, araştırma şirketi IBC’nin raporuna göre dünyada şirketlerin dijitalleşmeye 1,2 trilyon dolar harcadıklarını belirtti.

Katılımcılar, endüstri 4.0’ın gündemde olduğu yeni dönemde iş dünyasının önündeki fırsatları konuştu.

Avrupa’nın Geleceği

Invest in Great sponsorluğunda gerçekleşen dördüncü oturumda Avrupa’da entegrasyon, kimlik, genişleme ve Türkiye-AB ilişkilerinin şu andaki durumu ve geleceği konuları tartışıldı.

Moderatörlüğünü Allianz Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve TÜSİAD Eski Başkanı Cansen Başaran Symes’ın yaptığı panele Atlantik Konseyi Kıdemli Üyesi Anders Aslund, Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, Hırvatistan Eski Cumhurbaşkanı Prof. Ivo Josipovic ve Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott katıldı.

Siemens Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Hüseyin Gelis, panelde Türkiye-Almanya ilişkilerine değinirken, Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Sir Dominick Chilcott konuşmasında, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının birçok avantaj ve dezavantaj oluşturduğunu söyledi. Hırvatistan Eski Cumhurbaşkanı Prof. Ivo Josipovic ise, Hırvatistan’ın şu anda AB’nin üyesi olmaktan yaşadıkları memnuniyeti aktardı.

Yarının Şirketi

Metal Yapı’nın oturum sponsorluğunda gerçekleşen günün beşinci panelinde katılımcılar, geleceğin lider ve organizasyonlarının nasıl olması gerektiğini konuştu.

Moderatörlüğünü Alternatif Bank Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Kaan Gür’ün yaptığı panele; Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, Eczacıbaşı CEO’su Atalay Gümrah, EY Parthenon Birleşik Krallık Başkanı Philip Dunne, Türk Telekom CEO’su Paul Doany ve TAV Havalimanları Holding İcra Kurulu Başkanı Sani Şener katıldı.

Panelde konuşan Eczacıbaşı CEO’su Atalay Gümrah kadın liderlerin önemini vurgulayarak “Kadın liderliğini geliştirmek için 40 kadın arkadaşımızı da özel bir programla eğitiyoruz” dedi. Türk Telekom CEO’su Paul Doany de; “Gelecekte kurumlarda herkes işinde lider olmalı ve takım çalışmasıyla şirketi dönüştürücü işlere odaklanmalı.” şeklinde konuştu.

Sağlığın Geleceği

Ziraat Emeklilik’in sponsorluğunda gerçekleşen ‘Sağlığın Geleceği’ oturumunda daha iyi performans gösteren ve sürdürülebilir bir sağlık sistemi için gerekli olan bileşenler, dünyanın önde gelen bürokratları ve Türkiye’den sektör temsilcileriyle birlikte tartışıldı.

Moderatörlüğünü Cisco Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hülya Güven’in yaptığı panele, Hollanda Sağlık ve Spor Eski Bakanı Ab Klink, Federal Almanya Cumhuriyeti Sağlık Eski Bakanı Daniel Bahr, Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak katıldı.

Panelde ilk konuşmayı yapan Federal Almanya Cumhuriyeti Sağlık Eski Bakanı Daniel Bahr Dünyada hiçbir ülkede mükemmel bir sağlık sistemi olmadığını söyleyerek, en önemli konunun nüfusun mümkün olduğu kadar sağlıklı kalabilmesi olduğunu belirtti.

Girişimciliğin Yarını

Türk Telekom’un oturum sponsorluğunda gerçekleşen panelde katılımcılar, dünyada son dönemde çığır açan girişimleri konuştu.

Moderatörlüğünü PTT A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kenan Bozgeyik’in yaptığı panele; Pudur Corporation Kurucusu ve Başkanı Arun Pudur, Google Kamu Politikası ve Devlet İlişkileri Müdürü Doron Avni, Aslanoba Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aslanoba, Baba Rafi Kebap Kurucusu ve CEO’su Hendry Setiono ve Katar Finans Merkezi İş Geliştirme Direktörü Sheikha Alanoud Al-Thani katıldı.

Panelde söz alan Hasan Aslanoba; “Türkiye’nin dünya milli gelirine katkısı %1 ama startup’lara yatırım konusunda 15 kat gerideyiz. Gelecek startup’larda fakat istediğimiz noktada değiliz.” dedi. Katar Finans Merkezi İş Geliştirme Direktörü Sheikha Alanoud Al-Thani ise girişimciliğe üniversite yıllarında başladığını, ilk denemesinin bir başarısızlıkla sonuçlandığını anlatarak; “Girişimcilerin başarısızlığa hazır olmaları ve yeniden denemeleri gerekir. İnovatif gelişmeleri takip etmelisiniz.” dedi.

Yeni Bir Geleceğe Doğru

Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde günün son oturumu, Akzirve’nin sponsorluğunda ve Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez’in moderatörlüğünde gerçekleşti. Panelde Softbank Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Chockalingam Palaniappan, DaVinci Enstitüsü Gelecek Bilimcisi Thomas Frey ve The Next Factory of the World Kitabının Yazarı Irene Sun konuşma yaptı.

‘Yeni Bir Geleceğe Doğru’ oturumunda geleceğin dünyasına dair rehber niteliği taşıyan enerji, istihdam ve üretimin geleceği konuları değerlendirildi.

Peki, 7. Uludağ Ekonomi Zirvesi’nin 1. Gününde Neler Konuşuldu?

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye Bilişim Sanayi Zirvesi 16 Mart'ta Gerçekleşti!

$
0
0

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, sanayi üretiminde katma değeri ve ileri teknoloji ürünlerini artırmak amacıyla başlatılan “Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı” kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü ile TÜBİSAD tarafından 16 Mart 2018 tarihinde Intercontinental Hotel İstanbul’da Türkiye Bilişim Sanayi Zirvesi düzenlendi.

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katılımı ile düzenlenen zirvede TÜBİSAD Başkanı Kübra Erman Karaca, bilgi ve iletişim teknolojileri sektörlerinin 2023 hedefine ulaşması için, 2016’da kaydedilen büyümenin yaklaşık 2 katı hızda bir yıllık ortalama büyüme hızını yakalaması gerektiğini söyledi.

Sanayide Yüksek Teknolojiye Dönüşüm Programı ve yerlileştirme çalışmalarına ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı, önerilerin değerlendirildiği zirvede açılış konuşması yapan T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, bilişim devrimi ile şekillenen dünyanın bilim ve teknoloji omurgası üzerinde yükseldiğini belirterek, TÜBİSAD üyelerine büyük görevler düştüğünü söyledi.

Bilişim Stratejik Bir Sektördür, Türk Sanayisi Bilişimle Büyüyebilir

Çağın getirdiği yeni üretim, tüketim ve pazarlama süreçlerini çok iyi anlamak ve analiz etmek zorunda olunduğunu belirten Özlü, şöyle devam etti:

"Sanayi 4.0 sürecini, her yönüyle kavramak durumundayız. Dijital teknolojilerle bağlantılı olan bulut bilişim, büyük data, yeni sınai internet uygulamaları, algoritmalar, kodlamalar, akıllı fabrikalar, robotlar, sensörler ve 3 boyutlu yazıcılar gibi kavramlara yabancı kalamayız. Tüm bu yeni kavramlar, önümüze, aşmamız gereken yepyeni bir eşik koymaktadır. O eşik; Bilişim Devrimi eşiğidir. Bilişim Devrimi ile şekillenen dünya; bilim ve teknoloji omurgası üzerinde yükselmektedir.

Bugün artık bilişim, stratejik bir sektördür. Hatta bilişim, milli güvenliğimizle doğrudan ilgilidir.Siber güvenlik, eşittir, milli güvenlik… Siber güvenlik alanında yapılan yatırımlar, doğrudan milli güvenliğe yapılan yatırımlardır. Dünyada, günde 230 bin kötü niyetli yazılım üretilmektedir. 2017 yılında, siber saldırılar sonucu dünyaya oluşan kayıp, 500 milyar dolara ulaşmıştır. Bu rakamın, 2020 yılında, 2 trilyon doları aşması beklenmektedir. Bu nedenle, siber güvenlik artık bir sanayi koludur.

Ülkemizin siber güvenlik harcaması, 340 milyon dolar civarındadır. Bu harcamadan, yerli ürünlerimizin aldığı pay sadece 45 milyon dolardır. Tüm bu tehditleri ve rakamları bir araya koyduğumuzda; bilişim ve siber güvenlik alanında, kimseye bel bağlamadan, kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız

Reel sektörle bilişimi buluşturacak, bunların eşgüdümünü sağlayacak çok daha fazla sayıda platforma ihtiyacımız vardır. Hem kamunun, hem şirketlerin, hem de bilişim ve yazılım sektörünün çok daha fazla proje üretmesi gerekmektedir. Bütün sektörlerin, özellikle bilişimden ve yazılımdan beklentileri çok yüksektir. Bu beklentileri karşılayacak ortak bir akıl, ortak bir vizyon ve ortak bir inançla hareket etmeliyiz. Bizler Bakanlık ve Hükümet olarak, bu eşgüdüm kanallarını sonuna kadar açık tutmaya devam edeceğiz.

Bilişimin ve dijital dönüşümün en büyük sermayesi insandır. Ülkemizin dinamik nüfusu; bilişimde, yazılımda ve teknolojide en büyük potansiyelimizdir. Bu nedenle gençlerimize, dijital değişimi yakalayacakları, katma değeri yüksek beceriler kazandırmak zorundayız. Üniversitelerin ve meslek okullarının; sanayinin ihtiyaçlarına cevap verebilen müfredatlar geliştirmesi için önemli çalışmalar yapıyoruz. Ar-Ge’yi, İnovasyonu, bilişimi ve yazılımı; eğitimde çok önemli bir reform alanı olarak ele alıyoruz.

STEM, yani Science, Technology, Engineering ve Mathematics; bizi bilim merkezi, teknoloji üssü ve ileri sanayi ülkesi hedefine taşıyacak olan temel referansımızdır.

Ülkemizin bilim ve teknoloji ile kalkınmasına katkı sağlamak, sadece devletin değil, siz işadamlarının ve sektör temsilcilerinin de görevidir. Yapacağınız her projenizde, sizlerle birlikte yürümeye hazırız."

 

Değişime Uyum Sağlayan Herkes İçin Muazzam Fırsatlar Var

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca, Bilgi ve İletişim Teknolojileri’nin (BİT) her sektörde ve toplumun her alanında radikal değişikliklere yol açtığını ve açmaya devam ettiğini söyledi.

Değişime uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatların ortaya çıktığını vurgulayan Karaca şöyle devam etti:  

“Yeni teknolojiler; doğal kaynaklar, finansman ve insan kaynaklarının kullanımında getirdiği yeniliklerle, sürekli bir değişime ve iyileşmeye neden olmaktadır. Bütün bu değişimlere uyum sağlayabilecek insanlar, kurumlar ve ülkeler için muazzam fırsatlar ortaya çıkarmaktadır.  

Yapay zeka, nesnelerin interneti, dijital iletişim, robotik, Blok zincir, 3D baskı, büyük veri, veri analizi, akıllı ulaşım gibi teknolojideki büyük değişimler ekonomide ve toplumsal hayatta önemli etkiler yapmaktadır.

Dünya çapında yaşanan değişime uyum ve bu değişimden fayda sağlamak mümkündür. Bu noktada “Sanayide Yüksek Teknolojiye Dönüşüm Programı” ve yerlileştirme çalışmalarını dikkatle takip ediyor ve katılıyoruz. Programın detaylandırılıp etkili bir şekilde hayata geçirilmesi durumunda bilgi ve iletişim sektörleri ile diğer kilit sektörlerimizin gelişimine, sanayi ve ekonomimizin rekabet gücünün artışına çok önemli katkıda bulunacağına inanıyoruz.

Türkiye’nin ekonomik büyüklük açısından 2023 yılında dünyada ilk 10 ülke arasına girmesi için hedefler konmuştu. Bu hedeflere göre temsilcisi olduğumuz Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektörlerinin 2016 yılında 94,3 milyar TL olan hacminin, 2023 yılında 160 milyar dolara ulaşması gerekiyor. Sektörümüzün 2016 yılı büyüme hızı yüzde 14,4’tür, son 5 yıllık büyüme ortalaması da yüzde 15’tir. Diğer tüm faktörler dışarıda bırakılacak olursa 2023 hedefine ulaşmak için, 2017- 2023 yılları arasında 2016’da kaydedilen büyümenin yaklaşık 2 katı hızda bir yıllık ortalama büyüme hızı yakalanmalıdır. Bu hedef doğrultusunda; sektörlerde elde edilmiş başarıların izlenmesi, bunların sürdürülebilmesi ve etkilerinin artırılması için gerekli eylem planlarının hayata geçirilmesi de BİT sektöründeki büyümenin başarıya ulaşması için getirilen yeni önerilerin gerçekleştirilmesi kadar önem taşımaktadır.

TÜBİSAD olarak Türkiye Bilişim Sektörünün mevcut durumu, evrimi, yetenekleri, diğer ülkeler ile karşılaştırmaları, gelişim vizyonu ile ilgili detayları içeren “Türkiye’nin Dijital Ekonomi’ye Dönüşümü” raporunu Sayın Bakanımız Dr. Faruk Özlü’nün katıldığı bir toplantı ile geçtiğimiz ay kamuoyu ile paylaşmıştık.

Rapor bulgularından, 2017 yılı Temmuz ayında gerçekleştirdiğimiz Türkiye için BİT Temelli Sanayi Stratejisi çalıştayından ve Bilgi ve iletişim Sektörü Gelişmeleri Değerlendirme Anketinden yola çıkarak Türkiye’de BİT sektörünün büyümesi ve Türkiye’nin dijital ekonomiye dönüşümünün hız kazanması için TÜBİSAD olarak politika önerileri geliştirmiş ve Sayın Bakanımıza sunmuştuk."

TÜBİSAD Türkiye'nin Dijital Ekonomiye Dönüşümü Raporu hakkındaki daha detaylı bilgiye ve raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Global Başarılarımızın Daha Çok Konuşulması Gerekiyor!

$
0
0

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla düzenlediği 7. Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Yarışması'nda konuşan Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, “Türkiye’de geçen yıl 167 girişim 177 milyon dolar yatırım aldı. Girişimcilikte zamanla Avrupa’daki bazı ülkeleri yakalayacağız” dedi.

Hüsnü Özyeğin: “Dünyadaki Başarılarımızın Daha Fazla Konuşulması Gerekiyor”

Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) öncülüğünde Ekonomi Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde düzenlenen 7. Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması'nda konuşan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı veÖzyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin, “Türkiye’de 2010 yılında 11 girişim 19 milyon dolar, 2017 yılında 167 girişim 177 milyon dolar yatırım aldı. Türkiye, bu konuda zamanla Avrupa’daki bazı ülkeleri yakalayacak. Türk insanı son derece girişimci. Dünyadaki başarılarımızın daha fazla konuşulması gerekiyor, bu herkese moral verecek” dedi.

Hüsnü Özyeğin: “Hepimizin Amacı, Türk’ün Şanını Dünyaya Yaymak” 

Otomotivde Ar-Ge Proje Pazarı ve Komponent Tasarım Yarışması ile sektörde ilk ve tek girişimcilik platformunu kuran OİB, Türkiye ihracatının 12 yıldır lideri olan endüstride, katma değerli ürün ve teknolojilerin geliştirilmesini amaçlıyor. İki gün süren etkinliğe konuşmacı olarak katılan Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Hüsnü Özyeğin de “Genç Girişimcilere Tavsiyeler” konulu bir konuşma gerçekleştirdi. Türkiye’de girişimciliğin gelişmesinde üniversite-sanayi iş birliğine çok iş düştüğüne dikkat çeken Özyeğin,“Bugün mevcut olan pek çok iş kolunun beş yıl önce olmadığını görüyorsunuz. Dolayısıyla sadece Türkiye’ye değil, blockchain, büyük veri ve yapay zeka gibi kavramların gün geçtikte hakim olmaya başladığı bir dünyaya mezunlar yetiştirmemiz gerekiyor. Bir öğrencimiz yurtdışından beni arayıp ‘Dünyaca ünlü bir şefle birlikte çalışıyorum’ dediğinde gurur duyuyorum. Beş hukuk fakültesi mezunu öğrencimiz avukatlık bürosu açıp ziyaretime geliyor, ben de rekabet ederek kendilerini geliştirmeleri için onlara destek oluyorum. Türk üniversiteleri muazzam bir meydan okumaya sahip. Hepimizin amacı, Türk’ün şanını dünyaya yaymak” diye konuştu.

KonuşmasındaÖzyeğin Üniversitesi’nin Türkiye’nin ilk dört yıllık Girişimcilik lisans programını açan üniversite olduğuna da dikkat çeken Hüsnü Özyeğin, “Çok sayıda girişimim oldu ve birçok şirket kurdum. Çünkü bir işi sıfırdan kurmak ve geliştiğini görmek bana her zaman mutluluk verdi. Yeni girişimler kurmaya devam ederken, yeni girişimcilere de yol açmak gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle ülkemize bir girişimci ordusu lazım, dolayısıyla girişimci mezunlar verecek bir üniversite kurmam gerekiyor dedim. Özyeğin Üniversitesi’ni de bu inançla kurdum. Bugün, öğrencilerimizin girişimleriyle gurur duyuyorum. Üniversite olarak yedi yılda 70 şirketin kuruluşuna destek verdik. ÖzÜ-X binamızda herkese açık, girişimcileri destekleyen bir ortam yarattık” dedi.

Elon Musk Oyunu Bozdu, Çin Karlı Çıkacak

Dünya otomotiv endüstrisinde sıfır kaza, trafik ve emisyon için yaşanan dönüşüm sürecini de değerlendiren Özyeğin, Tesla’nın yaratıcısı Elon Musk’ın otomotiv sektöründe oyunu bozduğunu, bu durumun sanılanın aksine ABD’lilere değil en çok Çinlilere yarayacağını söyleyen Hüsnü Özyeğin, “Bir oyun bozulduğu zaman, kartlar yeniden dağıldığında, Çinliler karlı çıkacak. Şimdiye dek dünyada 2 milyon adetten fazla elektrikli araç satıldı. Bu rakamın yaklaşık 1 milyon adedini Çin sattı. Geçen yıl ABD’de satılan elektrikli araç sayısı 160 bin adet iken, Çin’de ise 650 bin adet satıldı. Çinliler çok sabırlıdır ve çok büyük sermayeye sahipler. Önce Volvo’yu aldılar. Ve Volvo, araçlarının yüzde 100’ünü elektrikli yapacağını ilan eden ilk marka oldu. Çinliler şimdi de Daimler’in peşinde. Çin hükümeti geçen hafta da benzinli ve hibrit araçları yakında tamamen yasaklayacağını ilan etti. Zira emisyonda dünyadaki en kötü ülke durumunda. Ocak ve şubatta Pekin’e giderseniz nefes alamazsınız. ABD’de ise 2030 yılına kadar benzinli ve hibrit 200 milyon adet aracın yollardan çekileceği tahmin ediliyor. Çünkü ABD’lilerin harcadığı benzin parası yılda 10 bin dolar. Çoğu kişi aracını satıp Uber kullanacak” dedi.

Banka Kurmak İçin Evini Sattı, Kirada Oturdu

Hüsnü Özyeğin, konuşmasında hayatı boyunca bir girişimci olarak attığı adımlardan örnekler aktararak gençlere şu tavsiyelerde bulundu: “Yıllar önce kendi bankamı kurmaya karar verdiğimde iki evimi ve arabamı satıp, kiraya çıkmıştım. O dönemde 8 milyon dolar sermaye ile kurduğum bankayı, 19 yıl sonra 5,5 milyar dolara sattım. Dünyada bankacılık sektöründe bunun benzeri bir olay daha yoktur. Girişimciyseniz, her şeyinizi ortaya koyarak risk almanız gerekiyor. Gençlere bu anlamda özgüven sahibi olmalarını; başarısızlıklarını da bir fırsat olarak görüp yılmamalarını öneriyorum. Sevdiğiniz işi yapın, işinize aşık olun ve çalışarak deneyim kazanın. Hayatımızda şansın önemli bir yeri var. Gençlere sadece karşılarına çıkan şansları değerlendirmelerini değil, kendi şanslarını da yaratmalarını tavsiye ediyorum.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Ekonomi Bakanlığı "Kolay Destek" Portalını Yayına Açtı!

$
0
0

Ekonomi Bakanlığı'nca ihracat desteklerine ilişkin mevzuatın kolay anlaşılması ve evraklara erişimde yaşanan sıkıntıların giderilmesi için kolaydestek.gov.tr sitesi hizmete sunuldu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin talimatıyla sahaya inen uzmanların yüzlerce firmayla mülakat gerçekleştirmesiyle "www.kolaydestek.gov.tr"nin kurulmasına uzanan süreç başladı. Bakanlıkça sunulan desteklerin kullanım süreçlerindeki sorunların tespit edilmesi ve buna yönelik çözümler üretilmesi için yapılan mülakatlar sonucu, şirketlerin mevzuata erişme, anlama ve yorumlamada zorluklar yaşadığı, başvuru yapmada güçlük çektikleri, bazı firmaların başvuru yapsalar bile desteklerden faydalanamayacaklarını düşündükleri hatta "Devlet Destekleri Danışmanlığı" adı altında bir meslek grubunun oluştuğu tespit edildi.

Bu sorunların çözümü için kapsamlı bir strateji geliştiren Bakanlık bünyesindeki Türkiye'nin ilk davranışsal kamu politikaları ünitesi Nudge Turkey'nin, ilk etapta henüz desteklerden haberdar olmayan firmalara doğrudan ulaşması kararlaştırıldı. Bakan Zeybekci tarafından bizzat kaleme alınan mektupla firmalar destekler hakkında bilgilendirilecek ve bunlara başvurmaya davet edilecek. Özellikle daha önce herhangi bir destekten faydalanmamış şirketlere Zeybekci özel bir mesaj verecek.

Belgeler Firmalara Hazır Sunuluyor

Firmaların mevzuatı anlaması ve evraklara erişimde yaşanan sıkıntılarının giderilmesi için "www.kolaydestek.gov.tr" adlı internet sitesi de kullanıma açıldı. Sitede her destek, görsel olarak anlatılıyor. Belgeler firmalara hazır sunuluyor. Firmalara, gerekli belgeleri indirerek, sitenin yönlendirdiği yere başvurularını yapmak ve destek ödemelerini almak kalıyor.

İfadeler, simgeler ve tasarımın tamamen davranışsal prensipler gözetilerek oluşturulduğu sitede, Bakan Zeybekci'nin ihracatçı firmalara yönelik hitap ve çağrısı da yer alıyor.

Zeybekci, çağrısında, yeni internet sitesi sayesinde Bakanlığının tüm destekleri hakkında kolayca bilgiye erişilebileceğini belirterek, burada nasıl başvuru yapılabileceğinin ve püf noktalarının adım adım anlatıldığını bildirdi.

"Değerli ihracatçı meslektaşım, bu destekler sizin için bir lütuf değil, bu ülkenin firmaları olarak sizin hakkınız." ifadesini kullanan Zeybekci, "Gelin, hiç vakit kaybetmeden desteklerimizden faydalanmaya başlayın. İhracat milli bir meseledir. Biz bu yolda tüm imkanlarımızla sizi desteklemeye varız." değerlendirmesinde bulundu.

Tüm Destekleri Anlatan 'kolaydestek.gov.tr'yi Sizin İçin Hazırladık

İhracatçılar ve Ekonomi Bakanlığının bir aile olduğunu vurgulayan Zeybekci, şunları kaydetti:

"Sizlerle ihracatımızı artırmak için var gücümüzle çalışıyoruz. İhracat yapmanıza yardımcı olmak için onlarca farklı destek sunuyoruz. Pek çok kalemde harcamalarınızın en az yüzde 50'sini biz karşılıyoruz ancak desteklerimizden yararlanan firma sayısı bizim beklentilerimizin çok altında. Arkadaşlarım birçok firmayla görüştü ve bu konu hakkındaki endişelerini dinlediler. 1990'lı yıllarda ihracata atılmış, uzun yıllarını ihracat sevdasına vermiş bir meslektaşınız olarak, şunun altını çizmek istiyorum, bizim desteklerimize gerekli belgelerle başvurup desteğini alamayan bir firmamız yok, olamaz. Artık büyük-küçük tüm firmalarımızın bu desteklere daha kolay ulaşabilmesi için basit, yeni ve anlaşılır bir sisteme geçiyoruz. Tüm destekleri anlatan 'kolaydestek.gov.tr'yi sizin için hazırladık. Bu sayede artık ilk kez, gerekli belgeleri nereden alıyorduk, nereye başvuruyoruz diye düşünmenize gerek bile yok. Yeni internet sitemizde neleri destekliyoruz, örneklerle nasıl başvuru yapılır, bilmeniz gereken püf noktaları nelerdir adım adım anlattık. Her bir destek için size yardımcı olacak uzmanlarımızın bilgileri de sitemizde yer alıyor."

Ekonomi Bakanlığı'nca ihracat desteklerine ilişkin mevzuatın kolay anlaşılması ve evraklara erişimde yaşanan sıkıntıların giderilmesi için hazırlanan portala www.kolaydestek.gov.tr adresinden erişebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Stars Of Region Yarışmasını Kazanan Girişimler Açıklandı!

$
0
0

Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası buluşmalarından Uludağ Ekonomi Zirvesi, bu yıl Google Türkiye sponsorluğundaki“Stars Of Region” yarışmasına ev sahipliği yaptı. 

Galata Business Angels, Endeavor Türkiye ve Start Up Dergisi iş birliğiyle, Google Türkiye sponsorluğunda gerçekleştirilen yarışmada katılımcılar, girişimlerini Türkiye’nin en büyük melek yatırımcıları ve start up dostu liderlerine sunarak yatırım çekmeyi ve büyük ödülü kazanmayı hedeflediler.

Stars of Region Yarışması’na Türkiye’den ve yurt dışından gelen 100’ü aşkın başvurudan finale kalan adaylar, fikirlerini GBA yatırımcıları, Endeavor üyeleri, Ali Sabancı, Hasan Aslanoba, Paul Doany, İhsan Elgin, Ahmet Faralyalı, Ömer Erkmen, Rina Onur, Bülent Hiçsönmez, Arif Akdağ ve Gökalp Çak’ın aralarında bulunduğu jüriye sundu.

Fikrin özgünlüğü, ölçeklenebilirliği, pazarın büyüklüğü, girişimin yarattığı giriş bariyeri, girişimcinin ve ekibinin geçmiş deneyimlerine dayanarak değerlendirilen girişimler arasından Jüri Özel Ödülü’nü, Tunus’tanDabchyadlı uygulama aldı. “Circular Fashion” [dolaşımdaki moda] konseptiyle Dabchy, yeniden kullanma yoluyla hem kullanıcılarına daha uygun fiyata dolaplarını değiştirme fırsatı tanıyor hem de yeniden amaçlandırma yoluyla çevreci bir vizyon sunuyor. Girişime ödülü, Start Up Dergisi yayın koordinatörü Ebru Fırat Tayman tarafından verildi.

Stars Of Region’da üçüncülük ödülü Piri Guideın oldu. Seyahat etmeyi sevenlerin en çok zorlandığı noktalardan birini ele alan Piri Guide, kullanıcılarına şehirde bulunmaktan öte şehri tecrübe etme ve keşfetme fırsatı sunuyor. İçeriklerinin Saffet Emre Tonguç, Vedat Milor gibi değerli rehberler tarafından hazırlandığı bir uygulama olan Piri Guide, Avrupa’dan sonra Asya’ya açılmayı ve 500 bin kullanıcıya ulaşmayı hedefliyor. Piri Guide CEO’su Tülin Yücel, ödülünü Start Up dergisi yayın yönetmeni Niiüfer Gözütok Ünal’ın elinden aldı.

Yarışmada ikincilik ödülü, kağıt israfını önlemeyi hedefleyen girişim Leafinboxın oldu. İmzalanacak belgeler için dijital bir platform olan Leafinbox, banka ve ödeme talimatlarından, teklif ve sözleşmelere kadar birçok alanda kullanılabiliyor. Girişime ödülünü, Galata Business Angels’dan Uğur Şeker ve Arif Akdağ takdim etti.

Stars Of Region’ın birincilik ödülü gıda atığı sorunu ile küresel hedeflerin kesiştiği noktada fark yaratan Fazla Gıda oldu. Gıda israfını önleyen bu teknoloji girişimi, dünyada insan tüketimi için üretilen gıdaların %30’unun çöp olduğunu belirterek, bunun çevresel ve maddi açıdan ciddi anlamda değer kaybı yarattığının altını çizdi. Firmalara atıklarını en verimli şekilde değerlendirme şansı veren Fazla Gıda girişiminin CEO’su Olcay Silahlı ödülünü, aynı zamanda yarışmanın sponsoru olan Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez’in elinden aldı.

Zirve programı içinde gerçekleştirilen ödül töreninde yarışan girişimciler, başarılı liderlerden yatırım çekme fırsatının yanı sıra, iş dünyasının en önemli isimleriyle networking şansı da yakaladı.

Türkiye’nin en önemli iş ve ekonomi dünyası buluşmalarından Uludağ Ekonomi Zirvesi, organizasyonu tarafından düzenlenen “Stars Of Region” yarışması hakkında detaylı bilgiyi bu sayfadan edilebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Devletin Verdiği Tasarım Desteklerini Biliyor musunuz?

$
0
0

Ülkemizde tasarım yapan gerçek veya tüzel kişileri teşvik etmek ve ülkemizdeki tasarım faaliyetlerini geliştirmek amacıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ve KOSGEB tarafından çeşitli tasarım destekleri veriliyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tarafından Verilen Destekler

Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi: Ar-Ge, yenilik ve tasarım yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini, teknolojik bilginin ticarileştirilmesini, rekabet öncesi işbirliklerinin geliştirilmesini, teknoloji yoğun üretim, girişimcilik ve bu alanlara yönelik yatırımlar ile Ar-Ge’ye, yeniliğe ve tasarıma yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılmasını, Ar-Ge ve tasarım personeli ve nitelikli işgücü istihdamının artırılmasını desteklemek ve teşvik etmek.

5746 Sayılı Kanun uygulanmasına yönelik olarak hazırlanan “Araştırma Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesine İlişkin Uygulama ve Denetim Yönetmeliği” kapsamında Ar-Ge ve Tasarım Merkezi Belgesi verilen İşletmelerin yapmış olduğu Ar-Ge, Yenilik ve Tasarım projeleri ile ilgili olarak yaptıkları harcamalar için;

  1. Tasarım İndirimi: Kanun kapsamında sayılan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen tasarım projelerinde ve 10 ve üzerinde tam zaman eşdeğer Tasarım personeli istihdam eden Tasarım merkezlerinde gerçekleştirilen münhasıran tasarım harcamalarının tamamı 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır.
  2. Gelir Vergisi Stopajı Teşviki: Ar-Ge ve Tasarım merkezlerinde, yürütülen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, çalışan Ar-Ge ve destek personelinin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretlerinin doktoralı olanlar için yüzde doksanı, diğerleri için yüzde sekseni gelir vergisinden müstesnadır.
  3. Sigorta Primi Desteği: Ar-Ge ve Tasarım merkezlerinde, çalışan Ar-Ge ve destek personeli ile 26/6/2001 tarihli ve 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun geçici 2 nci maddesi uyarınca ücreti gelir vergisinden istisna olan personelin; bu çalışmaları karşılığında elde ettikleri ücretleri üzerinden hesaplanan sigorta primi işveren hissesinin yarısı Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
  4. Damga Vergisi İstisnası: Bu Kanun kapsamındaki her türlü Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlardan damga vergisi alınmaz.

Ekonomi Bakanlığı Tarafından Verilen Destekler

2008/2 sayılı Tasarım Desteği: Türkiye’de tasarım ve inovasyon kültürünün oluşturulması ve yaygınlaştırılmasını teminen tasarımcı şirketleri/tasarım ofisleri ve işbirliği kuruluşlarının gerçekleştireceği tanıtım, reklam, pazarlama, istihdam, danışmanlık harcamaları, yurt dışında açacakları birimlere ilişkin giderleri ile şirketlerin yurtdışı pazarlara yönelik yüksek katma değerli ürün geliştirmek amacıyla yürütecekleri tasarım ve ürün geliştirme projelerine ilişkin giderlerin Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan karşılanması.

KOSGEB Tarafından Verilen Destekler

Girişimcilik Destek Programı: Girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması amacı ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler(31.12.2017’e kadar), girişimciler ve işletici kuruluşların (İş Geliştirme Merkezi’ni yönetmek üzere kurulan tüzel kişilik) yararlanabileceği destek türü.

Genel Destek Programı:

  • Proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ’lerin de mevcut KOSGEB desteklerinden faydalanması,
  • KOBİ’lerin kaliteli ve verimli mal/hizmet üretmelerinin sağlanması,
  • KOBİ’lerin rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek amacıyla genel işletme geliştirme faaliyetlerinin teşvik edilmesi,
  • KOBİ’lerin yurt içi ve yurt dışı pazar paylarını artırmak amacıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi, amacıyla işletmelerin desteklenmesidir.

Endüstriyel Uygulama Destek Programı: Yeni bir ürün/hizmetin; üretilmesi, kalitesinin artırılması, maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin uygulamaya alınması, ürün veya süreçlerinin pazara uygun biçimde ticarileştirilmesi amacıyla hazırlanan projelerin KOSGEB tarafından desteklenmesi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İMİB: Türk Taşını ve Mermerini Tüm Dünyaya Tanıtmalıyız!

$
0
0

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkan Adayı Mustafa Selçuk Çevik, birlik üyelerine seslenerek, "Türk taşı dünyanın her yerinde, dünyaca ünlü isimlerin evine giriyor. Markalaşmamız, Türk taşını dünyaya tanıtmamız lazım. Mermer lobisi kurmamız gerekiyor. Bu projelere odaklanacağız" diye konuştu.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkan Adayı Mustafa Selçuk Çevik, Türk taşını, Türk mermerini markalaştırmak istediklerini söyledi. Birlik üyelerine de seslenen Çevik, "Biz birilerine taş atarak değil, taşın suyunu çıkararak ekmeğimizi kazanmalıyız. Sorun çıkararak değil çözümlerle geliyoruz. Artık 'birlik'te çalışma zamanı. Beraber başaracağız" dedi.

Mermer ve maden ihracatı yapan birliklerin birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan Çevik, "Birlik sağlamamız gerekiyor.Türk taşı dünyanın her yerinde, dünyaca ünlü isimlerin evine giriyor. Markalaşmamız, Türk taşını dünyaya tanıtmamız lazım. Mermer lobisi kurmamız gerekiyor. Bu projelere odaklanacağız"şeklinde konuştu.

'Mermer ve Maden İhracatı Yapan Birlikler Birlikte Hareket Etmeli'

Metalik madenlerin çoğunun Çin pazarına satıldığı bilgisini veren Çevik, şöyle devam etti: "Çünkü bunu işlemeye uygun fabrikalar var. Bizim işlenmiş konusuna yoğunlaşmamız lazım. Taşımızı ne kadar fazla tanıtırsak o kadar fazla yere ulaşabiliriz. İşlenmiş mermer ihracatımız 2 yıl içinde 2 milyar dolardan aşağı olmamalı. Buna hiçbir engelimiz yok. Sadece pazarlamada biraz zayıfız. Mermer ve maden ihracatı yapan birlikler birlikte hareket etmeli."

'Yurt Dışında Belgeselleri Çekerek Tanıtım Yapacağız'

Amerika'da 100'den fazla Türk firması olduğunu söyleyen Çevik, hepsinin birbirinin ayağına basarak fiyat kırdığını belirtti. Türk taşı markasını öne çıkarak, önce katma değeri yükseltmek gerektiğinin altını çizen Çevik, "Bizim taşımız, Sylvester Stallone'nin evinde, Shaquille O'neal'in bahçesinde, Celine Dion'un havuzunun etrafında var. Celine Dion'un havuzunun etrafındaki taşlar Denizli'den, Shaquille O'neal'in bahçesinde bulunan taşlar Sivas'ta giden travertenler. Ama biz bunu pazarlayamıyoruz. Onların Türk mermeri, Türk taşı olduğunu anlatamıyoruz. Bizim öncelikle bir mermer lobisi kurarak, yurtdışında, Amerika'da belgeseller çekerek tanıtım faaliyetleri gerçekleştirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'Milano Tasarım Haftasında Bulunmamız Gerekiyor'

İtalya'da 100'e yakan taş çıktığını, Türkiye'de ise 660 çeşit mermer çıktığına dikkat çeken Çevik, Burdur'un İtalya'dan daha zengin olduğunu aktardı. Buna rağmen Türk taşını tanıyan mimarın çok az olduğunu vurgulayan Çevik, şunları söyledi: "Sadece fiyatından dolayı bizi tercih ediyorlar. Bizim daha çok tasarımla, inovasyonla öne çıkmamız gerekiyor. Milano tasarım haftası var. Bizim oralarda bulunmamız gerekiyor. Dünyadaki tüm mimarlar orada. Mermer firmalarımız oraya gitmiyorlar. İhracatçı birlikleri olarak sadece fuar şirketleri gibi hareket ediyoruz. Bizim mimarlara ve projelere direkt olarak üretici ve alıcıyı buluşturacak etkinlikler yapmamız gerekiyor."

Yatırım Danışma Konseyi Kuracak

Türkiye’de madencilik sektörünün sorunlarla karşılaştığını vurgulayan Çevik,“İçinde hukukçuların, tarihçilerin, çevre mühendislerinin de olacağı Maden Yatırım Danışma Konseyi oluşturma hedefindeyiz. Kamu ile ortak çalışacak, sorunları hızla çözecek bir konsey olacak. Ayrıca Türkiye’de görev yapan büyükelçileri, konsolosları, ticari ataşelerini madenlerimize, ocaklarımıza davet edeceğiz” diye konuştu.

6 Milyar Dolarlık İhracat Hedefleniyor

Geçen yılı ihracatta 4.69 milyar dolar ile kapattıklarını belirten Çevik, ham işlenmiş olarak 2 milyar dolar mermer, doğal taş, 2.6 milyar dolar da mineral ihracatı yaptıklarını kaydetti. Bir önceki yıla göre yüzde 24'lük bir artış sağladıklarına değinen Çevik, "Büyümenin sürdürülebilir olduğunu düşünüyoruz. 2018 yılında da yüzde 25'lik bir artışla yaklaşık 6 milyar dolarlık ihracat hedefimiz var" dedi.

500 Bin Kişi Ekmek Yiyor

Yaklaşık 4,7 milyar dolarlık ihracat yapan, 3 bine yakın ocak ve tesisten 500 bin kişinin ekmek yediği sektörün dünyada ilk 3’te geldiğini aktaran Çevik, “Biz sürekli ABD veya İtalya’yı örnek alıyoruz. Oysa birinin ayak izlerini takip ederek kimsenin önüne geçemeyiz. Türkiye rol model olmalı. Taşı toprağı altın değerinde bir ülke. Eksiğimiz markalaşmak. İşte bunu gerçekleştirmek için hedeflerimiz var. Beyaz Saray’da Türk taşı, mermeri kullanılmış. Hollywood yıldızlarının evleri, havuzları Türk taşlarıyla donatılmış ancak bunu duyuramıyoruz. Önceliğimiz Türk taşına kimlik kazandırmak. Dünyaca ünlü mimarların ofislerine kataloglarla gideceğiz. Dünyaca ünlü mimarlık fakültelerinin, maden mühendisliği bölümlerinin kütüphanelerine işte bu kimliğimizi yansıtacağız” diyor.

İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) hakkında detaylı bilgi için www.imib.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Eski Sorunlara Yeni Bir Çözüm Yolu: Karşıt Akıl Hocalığı!

$
0
0

Doğru dürüst çalıştıracak eleman bulamadığından, bulsa da istikrarlı olmadığından yakınan iş dünyamız, çalışma anlayışlarındaki değişimleri iyi izlemesi gerekiyor. Arnold Glasgow’un dediği gibi, Gelecekle ilgili sorun şu ki, genellikle biz henüz ona hazır olmadan geliyor. 

İnsan kaynağındaki niteliksel dönüşümün farkında mıyız? 

Kuşaklar üzerinde çok farklı tezler olmakla birlikte, özellikle Y kuşağı için “kriz yaşayan bir nesil olmadığı için geleceğe fazlaca güvenle baktığı” kanaati hâkim. 

Y nesli, değişim anaforlarında büyüyen bir nesil olarak ele alındığında, klasik iş dünyasının yapısına kolay kolay adapte olacak gibi gözükmüyor. Keza, zora gelen bir nesil hiç değil. Baskıyla çalıştırıldığında ise sonuçlar negatif.

Yönetilmesi en zor nesillerden birisi olduğu noktasında hemen hemen herkes hem fikir.

Yönetim filozofu Charles Handy,  işte değişimi harekete geçiren 3 önemli kuvvet olduğunu söylüyor: 

  • İlki, küreselleşme:  İşimiz her neyse, dünyayla rekabet içinde olması bütün denklemleri değiştiriyor. Yani, yaptığınız iş bir yerlerde daha ucuza yapılıyorsa ya siz de o fiyata satın, ya da kendinize başka işler arayın. 
  • İkincisi; Demografi: Nüfus oranlarında ki bölgeler arası asimetrik değişimler, her şeyi tekrar gözden geçirmemizi gerektiriyor. Bazı ülkelerdeki nüfus artışının eksiye doğru gitmesi, akut planlamalar gerektirecek. Bunun çalışma dünyası açısından sonuçları, bize,  kurumla çalışanlar arasındaki bağların güçlenmesi için ciddi çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Bu konuya örnek bir proje; yaşlı çalışanlara dönük projelerin devreye sokulması: 

İngiltere’deki kendin-yap perakendecisi B&Q, emekli esnaflara iş teklif ediyor. Sonuç da daha iyi müşteri hizmeti veriliyor ve daha düşük işçi cirosu oluşuyor. Benzer şekilde BMW Almanya’da yalı işçileri çekmek için bir fabrika tasarladı. Amacı, tecrübenin enerjisinden yararlanmak.

Öte yandan Mitsubishi Japonya’da kendi emeklilerini yeniden işe almaya başladı. Ford, önümüzdeki yıllarda elli yaşın üzerindeki çalışanlarının Avrupa’da yüzde 100 oranında artacağını öngörüyor.

İspanya ve dünyanın başka yerlerinde deneme aşamasında olan farklı emeklilik modellerinin amacı; radikal bir emeklilik sistemini devreye sokup uygun yöntemlerle çalışanların birikimlerini nasıl değere dönüştürebiliriz’e odaklanıyor.

İşin gerçek çözümü, farklı yöntemleri uygulamaktan geçiyor; ilginç yöntemlerden…  

Karşıt akıl hocalığı

Yaşlı işçilerin (özellikle erkeklerin) yeni istihdam edilen personelin (özellikle kadınların) karşılaştığı problemleri anlamasına yardımcı olmak için uygulanan iyi bir ilginç fikir; Reverse Mentoring (ters mentorlük- karşıt akıl hocalığı).  İşin özü; hem karşı cinslerin birbirine mentorlük yapması ve hem de aynı seviyede olan çalışanların tecrübe farkıyla birbirine nelerin ters gidebileceğine yönelik karşıt akıl hocalığı yapması.

Karşıt akıl hocalığının daha farklı konularda da kullanılması

Emekli olma yaşının uzun olması, yaşı ilerleyen çalışanlarda birçok problemin ortaya çıkmasına yol açıyor. Yaşı ileri olan çalışanların, karşıt akıl hocaları olarak yeni gelenlere ters mentorlük yapmaları, yeni sorunların büyük bir tecrübe ile daha rahat atlatılabilmesini sağlayacağı için önemli görülüyor. 

İş yapma biçimleri kadar çalışma uyumluluğunda da ilginç istatistikler var: yapılan bir araştırma çalışanların yarısının patronlarına ve yine çalışanların %40 kadarının, bölüm müdürlerine güvenmediğini ortaya koyuyor. Alın size ivedi çözüm üretilmesi gereken bir konu daha.

Bu arada, kadınların işgücü piyasasına giriş hızında ise artış görülüyor. Sebebi ise; satıl alma kararlarının %60’dan fazlasını kadının verdiğini düşünürsek, bu kararları verme yetkinliğinde olan kadınların yine o şirketlerde çalışması ve sorumlu mevkilerde bulunmasının sürece ayrıca değer katacağı.

Üçüncüsü ise, sosyal sorumluluk:  

Şirketlerin toplum için neler yaptığı konusu, düne göre üzerinde fazlaca durulan konuların başında geliyor. Etik prensipler ve şeffaflık, mobbingle ilgilenip ilgilenmediği gibi konular, CEO’ların karnelerine başarı kriteri olarak ilave edilmiş durumda.

Özellikle Avrupa’da, “toplumdan aldığını topluma geri ver,” sözü sık dile getirilmeye başlandı.

Herkes çok yoğun; ama bir sorun var, para kazanamıyoruz!

Kurumlar, firmalar çok yoğun…  Fakat hepsi de para kazanamadıklarından, ayakta kalma mücadelesi verdiklerini söylüyorlar.

Ortada ciddi sorunlar var. Çünkü bu yoğun tempo, bir; mali parametreler açısından sürdürülebilir değil; iki, yönetilebilir değil.

Çok çalışıp düşük kâr elde etmek mi, yoksa daha az yorularak iyi kâr etmek mi?

İkincisi şık için çözüm üretmeye başlasak iyi olur…  

Sonuç olarak, firmalarımızın kafalarını kaldırıp, yeni davranış modellerine kendilerini uyumlaştırmak için değişimin inceliklerine ve akış yönüne hâkim olması gerekiyor.

 Alıntı: Gelecek Dosyaları, Richard Watson

Tekstilciler, 12 Milyar Dolar İhracat Sözü Verdi!

$
0
0

İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) 2017 yılında en çok ihracat yapan üyelerini ödüllendirdi. Geceye katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, tekstilcilere önemli bir müjde verdi. Bakan Zeybekci’nin tekstil ve hazır giyim sektörünün de yatırım teşvik kapsamına alınacağını açıklamasının ardından, İTHİB Başkanı İsmail Gülle’de salonda bulunan sektör temsilcileri ile birlikte 2018 yılında 12 milyar dolar ihracat sözü verdi.

Gecenin açış konuşmasını yapan İTHİB Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, başarılı olanları ödüllendirmenin istikrar için de önemli olduğuna dikkat çekerek, “İhracatçı Birlikleri olarak yani siz ihracatçıların sesi olarak, şunu çok büyük bir açık yüreklilikle söylemeliyim ki; iş dünyasının, siyasetin ve bürokrasinin bu kadar başarılı olarak bir arada çalıştığı başka bir örnek yoktur. Bugün nasıl ki Afrin’de, Kuzey Irak’ta, Somali’de, Afganistan’da dünyanın dört bir yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için canı pahasına görev yapan kahraman Mehmetçiğe ve şanlı ordumuza ülkemizin bekasını borçluysak, büyümeyi, istihdamı, katma değeri ve nihayetinde refahı da ihracata, ihracatçılara borçluyuz. Ekonomi Bakanımıza ihracatçılarımıza sağladıkları Yeşil pasaport, KGF Teminatları, Eximbank Kredileri, Sadeleştirilmiş Devlet Yardımları, Türkiye Tanıtım Grubu çalışmaları ve ihracatçıya sağladığı diğer tüm destekler için bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum” dedi.

Tekstil Sektörünü Bekleyen Çok Büyük Fırsatlar Var

Dünya’nın en büyük 7., AB’nin en büyük 2. Tedarikçisi Türk tekstil sektörünü dünyanın dört bir yanında bekleyen çok büyük fırsatlar olduğuna dikkat çeken İsmail Gülle, “Sayın Bakanımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız ile katıldığımız seyahatlerimizde bunu çok net gördüm. Hemen yanı başımızda Afrika gibi Türkiye’ye çok büyük sevgi ve muhabbet besleyen dev bir pazar var. Biz de bu pazarları size açmak, ihracat artışı yakalamak için anlaşmalar yapıyor, girişimlerde bulunuyoruz. Ancak ihracatçının işi bitmez, ihracata destek verenlerin de işi bitmez. Hükümetimizle birlikte gece gündüz çalışarak geçmişte olduğu gibi her türlü engeli aştık. Birlikte aşmaya da devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2000’li yılların başında TİM’i ziyarete geldiğinde ‘Türkiye’yi yürüyerek, koşarak değil sıçraya sıçraya büyüteceğiz’ demişti. Evet, hedefleri büyük koymazsak attığımız adımlar küçük olur. Bizim küçük adımlarla devam etme lüksümüz yok. Sektörümüz 2017 yılında 10 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Buradan söz veriyoruz. 2018 yılında ihracatımızı 12 milyar dolara çıkaracağız” diye konuştu.

Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 1 Dakikada 74 Bin Dolar İhracat Yaptı

Tekstil sektörünün Türkiye’de bitmeyeceğine işaret eden İTHİB Başkanı Gülle sözlerini şöyle sürdürdü; “Bu sektör 2017 yılının her bir dakikasında 74 bin dolar ihracat yaptı. Türkiye dakika başına 1 milyon 150 bin dolar ihracat yapmayı başarmış bir ülke. 7/24 kesintisiz ihracat yapabilen bir ülke olabilir, sanayi 4.0’ı uluslararası pazarlarda ihracat 4.0 ile geliştirebilirsek, en nihayetinde hepimizin gönlünde yatan aslan olan “dış ticaret fazlası veren Türkiye’ye” ulaşacağız. Bugün Afrin’de, Kuzey Irak’ta, Somali’de, Afganistan’da dünyanın dört bir yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için canı pahasına görev yapan kahraman Mehmetçiğe ve nihayetinde varlık sebebimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’ne ve milletine şükranlarımızı sunarız”

Tekstil ve Hazır Giyim Sektörü de Yatırım Teşvik Kapsamına Alınacak

Türkiye'nin kalkınması için ihracatın önemine dikkati çeken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, geçmişte ihracat seferberliği kapsamında ilk adımı atanın ise tekstil sektörü olduğunu hatırlatarak, "Türkiye'de tekstilin sonu asla ve asla gelmeyecek. Türkiye tekstilde farklı boyutlara geçerek devam edecek" dedi. Bakan Zeybekci, ticaret alışkanlıklarından ihracata kadar çok şeyin değiştiğini ifade ederek, hızlanarak gelen e-ticaret dalgasına dikkati çekti.

"Her yıl elektronik ticaret bir önceki yıla göre kendi içinde yüzde 15-16 oranında artıyor. Yaklaşık 5 sene sonra dünya ihracatının yaklaşık yüzde 40'ı e-ihracat haline dönüşecek." diyen Zeybekci, bu değişimi gösterebilen ihracatçılar içinde tekstilin ilk sıralarda geleceğini, önce değişimi başaranların başarılı olacağını söyledi.

2018 Yılında İhracat İki Haneli Büyüyecek

Türkiye'nin büyümesinin bu yıl da 2017 yılı gibi güçlü olacağına işaret eden Bakan Zeybekci, 2018 yılında ihracatın iki haneli büyüyeceğini vurguladı. Kendilerine başvurmuş ve sonuçlanmış 125 milyar liranın üzerinde yatırım teşvik belgesinin yatırımcılara verileceğini açıklayan Zeybekci, "2018 ve 2019'da 7-8 sektörde 20'nin üzerinde firma 125 milyar liralık yatırım yapacak. Bu yatırımın en çok cari açık verilen alanlarda yapılacak. Öte yandan sizlere bir müjde vereyim. Tekstil ve hazır giyim sektörü de yatırım teşvik kapsamına alınacak. ” diye konuştu.

İşte 2017 Yılının En Başarılı İhracatçı Firmaları 

Açılış konuşmalarının ardından 2017 yılında tekstil ve hammaddeleri sektöründe en başarılı ihracatçı firmaların ödülleri verildi. Gecede 36 firmaya Platin Plaket, 58 firmaya Altın plaket, 3 firma da özel ödül aldı.

2017 yılının en başarılı ihracatçı firmaları;

  • Birinci: AKSA Akrilik Kimya Sanayi,
  • İkinci: AK-PA Tekstil İhracat Pazarlama AŞ,
  • Üçüncü: KORDSA Teknik Tekstil A.Ş.,
  • Dördüncü: Zorlu Dış Ticaret A.Ş.,
  • Beşinci: Zorluteks Tekstil Ticaret ve Sanayi A.Ş. 
  • En fazla ülkeye ihracat yapan firma ödülü: Kadifeteks,
  • En yüksek katma değer üreten firma ödülü: Roja Brode Sanayi,
  • İhracatını en fazla artıran firma ödülü: S3 İplik Sanayi

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

WPP Cofuture İnovasyon Festivali 2018 5-6 Nisan’da!

$
0
0

WPP tarafından geçtiğimiz yıl ilki düzenlenen Cofuture İnovasyon Festivali bu sene “Innovation for Impact” temasıyla 5-6 Nisan’da WPP’nin Astoria Ofisi’nde kapılarını medya ve pazarlama dünyasına açıyor.

Dünyanın geçtiği dar boğaz nedeniyle bütçe kesintilerinin 2017 yılında çok daha fazla hissedilmeye başladığını dile getiren WPP TürkiyeÜlke Müdürü Demet İkiler, “Artık her bir fikir, uygulama ve kuruş için öncelikli kriter yaratabileceği ‘ETKİ’. Cofuture İnovasyon Festivali ile birlikte markalarımızın iş hedefleri, iş yapış şekilleri üzerinde etki yaratabilecek çözümleri bir arada bulmalarını hedefliyoruz” dedi.

ROI for Impact, Blockchain ve Daha Fazlası

Konuşmacılar arasında yer alan Prof. Dr. Özgür Demirtaş hızla gelişen Blockchain, teknoloji, otomasyon, yapay zekay iş yapış şekillerimizi nasıl değiştirecek, Serdar Kuzuloğlu dijital dönüşüm, Doğuş Yayın Grubu Chief Investment Officer Ateş İnce teknolojiyle değişen TV yayıncılığı ve reklamcılığı ile içerik stratejilerinin nasıl şekilleneceğini anlatacak.

WPP ajanslarından Wavemaker'dan Nick Vale, Türkiye'de e-ticarette satın almaya giden yol özelinde içgörülerinden söz ederken, Gain Theory’den John Webb“ROI for Impact”, GameChanger’dan Dünya ve Türkiye’de büyüyen oyun pazarı ve dinamikleri üzerine konuşmalar katılımcılarla buluşacak.

40’tan Fazla Girişim 1.000’den Fazla Katılımcı

WPP’nin kendi ekosisteminde hizmet verdiği tüm markalar ve iş ortakları için düzenlediği bu etkinlikte katılımcılar, teknoloji ve inovasyon alanında çalışan girişimcilerle bir araya gelerek, ihtiyaçlarına yönelik yeni çözümler üretebilme şansı yakalarken, farklı girişimlerle tanışacak ve çözümlerini deneyimleme fırsatı bulacaklar.

CoFuture İnovasyon Festivali 2018’in şu ana kadar katılımı kesinleşen girişim ve şirketler arasında şu isimler bulunuyor: Vircon, Ceyd-a, Ask Lisa App, Ebrandvalue, BrandedAct, Famelog, BuyBuddy, SnapBuy, Adgager, Zoomin, Pepapp, Zonza, Admatic, Appsamurai, Onedio, Kızlarsoruyor, Contentin, Unitead, Grup Medya, Lift Medya, Bond Dijital, Insider, Reklamstore, Netcom, Adform, Tazi.ai, Cognify, Sizmek, Admobilizer, İhtiyaç Haritası, Gamechanger-Base42, Create4, Gameloft, Adform, Demirören Medya Grubu, Oracle, Engageya, Google, Para Durumu.

CoFuture İnovasyon Festivali 2018 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz web adresi www.cofuturefestival.com'u ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Nouriel Roubini: Bitcoin'i Unutun, Fintech'e Yatırım Yapın!

$
0
0

İnovatif iş modelleriyle finans hizmetlerinde yeni bir devrim başlatan fintech pazarı hızla büyüyor. Kriz kahini olarak tanınan ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, yatırımcıları, geçtiğimiz yıl 17.4 milyar dolar yatırım çeken fintech pazarına davet ederek, “Bitcoin’i unutun, fintech firmalarına yatırım yapın. Bir gecede zenginleşmeyeceksiniz ancak daha akıllı bir yatırım yapmış olacaksınız” dedi.

Kriz kahini olarak tanınan ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, yatırımcıları kripto para birimleri yerine fintech pazarına yatırıma davet etti. Roubini,“Blokchain’i, bitcoin’i, diğer kripto para birimlerini unutun. Gerçek iş modelleri ile finans hizmetlerinde devrim yaratmaya yelken açan fintech firmalarına yatırım yapmaya başlayın. Bir gecede zenginleşmeyeceksiniz; ancak daha akıllı bir yatırım yapmış olacaksınız” dedi.

Dünya 2017 Yılında Fintech Pazarına 17.4 Milyar Dolar Yatırım Yaptı

CNBC’de yayınlanan habere göre, dünya çapında hızla gelişen fintech pazarına geçen yıl 17.4 milyar dolar yatırım yapıldı. PricewaterhouseCoopers’ın araştırmasına göre dünyada fintech alanındaki yatırımlar önümüzdeki 3-5 yıl içinde toplam 150 milyar doları geçecek. Finansal hizmetler sektöründe yeni teknolojilere yatırım yapmayan geleneksel şirketler ise rekabette geride kalacak.

Türkiye'de Yatırımlar Artıyor

Türkiye’de de hızla gelişen fintech işlem hacminin yaklaşık 17 milyar dolar olduğu ve yatırımların artmaya devam edeceği öngörülüyor. Türkiye’de ödeme hizmetleri ve bankacılık işlemlerine yoğunlaşan fintech şirketleri yatırım, sigorta, finansman, kişisel finans yönetimi ve kurumsal finansman alanlarında da yatırımlara başladı.

Kripto Paralar Şifrelemede Kullanılıyor

Fintech dünyasında tüccarlar tarafından kullanılan ilk ve en ünlü kripto para birimlerinden biri bitcoin. Bitcoin gibi popüler bir sanal para birimi olan ve kripto para borsalarında işlem gören ethereum’un da yatırımcısı günden güne artıyor. Kripto paralar, güvenlik açısından kriptoloji (şifreleme) bilimini kullanıyor; herhangi bir banka, hükümet veya merkezi otorite tarafından yönetilmiyor. Yeni nesil kripto paralar arasında Litecoin, Ripple ve Dash (Digital Cash) gibi diğer sanal para birimleri de mevcut.

Dolandırıcılığı Önlüyor

Fintech’in alt sektörlerinden regtech (düzenleyici teknoloji), firmaların finansal uyumluluk kurallarını yerine getirmesine yardımcı oluyor. Firmaların yasal düzenlemelere uyum süreçlerine zaman ve maliyet açısından çözüm sunan regtech, işletmelerin yönetimini de kolaylaştırıyor. Regtech’in temel özelliklerinden biri de, kara para aklama ile mücadele kurallarını otomatikleştirmek ve dolandırıcılığı önlemek için finansal kuruluşların müşterilerini tanımlayan KYC (Müşterinizi Tanıyan) süreçleri. Regtech bazlı çözümlerle bankaların yılda 2.7 milyar sterlin tasarruf sağlayabileceği belirtiliyor.

ABD’li ekonomist Nouriel Roubini, tüm finansal balonların anasının bitcoin olduğunu söyledi. Roubini, marketwatch.com’da yayınlanan makalesinde, finans hizmetler endüstrisinin devrim geçirdiğini, ancak bunun itici gücünün bitcoin, kripto para birimleri veya blockchain değil, yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti olduğunu söyledi.

Kripto para birimlerinin özellikle de bitcoin’in yatırım için güvenli olmadığını savunan Roubini, “Bitcoin’de hiçbir şey fiyatlandırılamıyor. Fiyatı tek bir günde yüzde 20 ila yüzde 30 dalgalanabilir” dedi.

Blokchain teknolojisinin kripto para birimlerinden daha fazla potansiyele sahip olduğunu, ancak hâlâ önünde büyük engeller bulunduğunu belirten Roubini,“Blokchain’i, bitcoin’i, diğer kripto para birimlerini unutun ve gerçek iş modelleri ile finans hizmetlerinde devrim yaratmaya yelken açan fintech firmalarına yatırım yapmaya başlayın. Bir gecede zenginleşmeyeceksiniz; ancak daha akıllı bir yatırım yapmış olacaksınız” dedi.

İTO Haber kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Ders Veren Tecrübeler'de Mart Konuğu Mustafa Kara Oldu

$
0
0

İktisadi Girişim ve İş Ahlâkı Derneği (İGİAD) Merkezi’nde gerçekleştirilen “Ders Veren Tecrübeler” dizisinin beşinci konuğu Çağrı Marketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kara oldu.İstanbul Medipol Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili ve İGİAD Yüksek İstişare Kurulu üyesi Doç.  Dr. Nihat Alayoğlu’nun moderatörlüğünde başlayan programda ortaklık kültürü ve siyasi hayat konusunda Mustafa Kara’nın önemli tecrübeleri konuşuldu.

Mustafa Kara, konuşmasında özellikle dünyevi başarının/nimetin Allah’ın dilediğine verdiğini belirterek konuşmalarına başladı. Kara, “Eğer çok çalışarak dünya başarısı elde edilseydi elektrik tranşe işlerini yapanlar kazanırdı. Kazma/kürek ile yapılan kışın soğuğunda yazın sıcağında iş makinesi kullanamadan yapanlar kazanırdı. Bu sebeple çok çalışma, zekâ girişimciliği o kadar da etkilemiyor. Allah dilediğine veriyor ve bununla da imtihan ediyor.”

Farklı Kültürde İnsanları Tanımak Önemli

Rahmetli babamızın terekten yaptığı bakkalcılık bize miras kaldı. 79-80 yılları arasında Fikirtepe’de kardeşlerimle birlikte yürüyen bir bakkal dükkânı (Huzur Bakkaliyesi) ile serüvenimiz başladı. İlk ve orta öğretimde Kars’ta çok başarılı bir öğrenciydim. Lise eğitimi için İstanbul’a geldiğimde adaptasyon sorunu çektim ve derslerdeki başarılarım ilk yıl zayıfladı. Lise yıllarında ailem beni bakkal çıraklığı kolay diye boyacı çıraklığına verdi. İşte o zaman inşaat mühendisi olmaya karar verdim. Edebiyat bölümümde olmama rağmen Sakarya İnşaat Mühendisliğini kazandım ve hayatım orada değişmeye başladı. Üniversite yıllarında İslam potası altında birçok farklı kültürdeki/farklı gelir gurubundaki insanlarla birlikte olduk.  Benim gelişimimde çok önemli yıllar olduğunu düşünüyorum.

85 yılına kadar Huzur Bakkaliyesi devam etti. 1985 yılında abimin Çağrı filminden etkilenmesi ileÇağrı Gıda kuruldu. Toptan fiyatına perakende sloganıyla yola çıktık. Eğitim hayatımdan sonra İstanbul’a geri döndüm. 2 şubemiz olmuştu ama ben mühendislik yapmak istiyordum. Ağabeylerimin 3. şubeyi açacağız “hem mühendisliğini yap hem de bakkalcılığı yap” demesiyle “Mühendis Bakkal” olmuştum.

Ailede "inşaatçılık yapacağım bakkalcılık yapmayacağım" inadıyla Heybeli Ada’da kat karşılığı bir iş ile tanıştım. Bir yıl boyunca buradaki arsaya ruhsat almak için çok uğraşlar verdim. Belediye Başkanlığı’na geçişte bu olaylarda çok etki etti. Bu ruhsatı almak için belediyeye gittiğimde başkanın kapısı kapalı olurdu. Ben başkan olduğumda kapım her daim açık bırakıldı. İlk kat karşılığı işimi yapmıştım ve iş hayatımın gelişmesinde çok önemli noktaydı. Sonra inşaatlar yapmaya devam ettik, bir taraftan da bakkallığa devam ettik.

Ortaklıkta Karar Verici ve Karar Vericinin Yetenekleri Önemli

Türkiye’de aile şirketleri çoğunlukta ve üçüncü nesli var mı çok tartışılıyor. Doğu ve Karadenizli ailelerin şirketlerinde çoğunlukla en büyük kardeş patron olur. Karar vericide oluyor. Bu olay hem avantaj hem de dezavantaj. Lakin karar almada yetenekli birinin karar verici olmaması durumunda genelde işte başarılı olunamıyor. Ben en ufak erkek kardeşim, benim bir büyük erkek kardeşim olan Mahmut ağabeyim bu işte karar verici kişi oldu. Bakkalı en büyük kardeşimiz Mehmet ağabeyim açmasına rağmen ticarete küçüklüğünden beri çok yatkın olan Mahmut ağabeyim karar verici oldu. Aile şirketlerinde küçük büyük kardeşim patron olması bence önemli değil lakin karar verici çok önemli.

90’lı yılların başlarında Metro ve Carrefour marketlerinin Türkiye’ye girmesiyle perakendecilik sektörü başka bir yöne doğru gitmeye başladı. Artık yereller bizde büyüyelim hedefine doğru ilerlediler. 1985 ile 1998 arasında 13 yıl küçük mağazacılık yaptık lakin bizimde büyümemiz gerekiyordu ve 1998 yılında Çağrı Hipermarketlerine dönüştük.

Mahmut ağabeyimin kararlı durması, işini seviyor olması, disiplinli bir şekilde çalışıyor olması ve vefakâr, şirketi önemseyen arkadaşlarla çalışmak işlerimizi büyüttü.

28 Şubat Süreci Beni Siyasetin Kucağına Bıraktı

İslam’a bakış açımız sebebiyle hep siyasete uzak kalmışımdır. Özellikle 28 Şubat süreci ve Tayyip Beyin de Belediye Başkanı olması beni siyasete doğru yönlendirdi. Sakarya Üniversitesinden arkadaşlarımın özellikle Mehmet Koca ağabeyimin vesilesi ile siyasi hayatım başladı. Sonra parti kurulunca bizde Üsküdar’da görev aldık. Üsküdar’da parti kurucularından oldum.  O dönem şirketimizin 3 şubesi vardı. Mahmut ağabeyim işimi ihmal etmemem şartıyla benim siyasetle hemhal olmama müsaade etti. Bir yandan meclis üyeliği bir yandan Çağrı’yı büyütmekle meşgul oluyordum. O sıralarda Üsküdar İlçe SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) başkanlığı görevini de yürütüyordum. 2009-2014 Döneminde Üsküdar Belediye Başkanlığı’nı yürütmeye gayret ettim.

Belediye başkanlığı ile hizmet sektörünün çok ilintili olduğunu düşünüyorum. Seçmen memnuniyeti ile müşteri memnuniyeti birbirine çok benziyor.  Bakkal çıraklığının/ esnaflığın vermiş olduğu güç, mühendislik sürecinde edindiğim tecrübeler siyasi yaşamımda çok etkili olmuştur. 2014 yılında siyasete noktayı koydum.

Anın Vacibini Yerine Getirmemiz Lazım

Allah’a ve topluma karşı borçlarımız/sözlerimiz var. Her insan bir davetçiyse bunun araçları vardır. İnsanlarla bir araya gelmenin, hemhal olmanın en güzel aracı sivil toplum kuruluşlarıdır. Gençlerimizi yetiştirmek siyaset ve ticaret hayatımdan daha üstün bir noktada olmuştur. Bu minvalde MAVERA Eğitim ve Sağlık Vakfı ile hedeflerimizi sürdürmeye çalışıyoruz.”

Katılımcıların soru cevapları ile devam eden program, Doç. Dr. Nihat Alayoğlu ve İGİAD Başkanı Ayhan Karahan’ın Mustafa Kara’ya hediye takdimi ile son buldu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türk Patent, Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarına Katılıyor!

$
0
0

Türk Patent ve Marka Kurumu, 11 – 15 Nisan 2018 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenecek 46. Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı'na 3 yerli buluşçumuz ve buluşlarıyla katılım sağlayacak.

Yenilik arayışı içinde olan sanayicilerin, yatırımcıların, işadamlarının ilgisini çeken Cenevre Uluslararası Buluşlar Fuarı buluşçuların buluşlarını tanıtmasına, ticarileşmesi için finansman desteği bulmasına imkan sağlıyor. Fuar çerçevesinde, tanıtılan buluşlar arasından öne çıkan buluşlara çeşitli kategorilerde ödüller veriliyor.

Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) himayesinde düzenlenen fuarda 45 ülkeden 700’den fazla katılımcının çeşitli alanlarda 1000 civarında buluşu tanıtılacak.

 

Bu Yıl Tanıtılacak Buluşçularımız ve Buluşları

Buluşçu: Arife Sare Aydın

Buluş: Kurmalı tencere

Buluş kapağa irtibatlandırılmak sureti ile tencere içerisinde çalışarak yemeğin pişirilirken kendiliğinden sabit bir hızda kanştırılmasını sağlayan ve kurma mekanizması vasıtası ile kontrol edilen karıştırıcı içeren tencere ile ilgili. Bahsedilen tencere karıştırma işlemini gerçekleştiren bir karıştırıcı, bu karıştırıcıya hareketi sağlayan kurma mekanizması ve bu yapıları üzerinde taşıyan kapak içermekte.

Buluşçu: Raşit Ahıska

Buluş: Masaüstü termoelektrik buz makinesi

Buluş, elektrik şebekesinden veya aküden alınan elektrik enerjisini ara madde kullanmadan N ve P-tipi yarıiletkenlerden oluşan termoelektrik modül aracılığıyla doğrudan soğuğa dönüştürerek birkaç dakikalık çok kısa zamanda buz üreten, kolayca taşınabilir portatif masaüstü termoelektrik buz makinesi. Tasarlanan cihazda bir insanın içtiği içeceği soğutmak için ihtiyaç duyulan kadar buzu 1-3 dakikada yapabilmek için önce cihazın buzluğuna (soğutucu bölümüne), otomatik veya elle konan yüksek ısı iletkenli buz kabı içinde bir miktar temiz su konur ve cihaz bir akü veya şebeke gerilimi ile çalıştırılır. Burada bir içecek kapta bulunan içeceği tek seferde soğutmak için gerekli olan ortalama buz miktarı olan 30-50 gr buz miktarı 1-3 dakikada üretilir ve otomatik veya elle servis edilir duruma gelir. Cihazın buzluğu özel tasarlanmış tek bir termoelektrik modülle soğutulur. Modülü çalıştırmak için özel akü veya özel SMPS güç kaynağı kullanılır. Cihazın elektrik tüketimini minimum düzeyde tutmak için özel sıcaklık kontrol devresi kullanılır. Modülün ısınan yüzeyini çevre sıcaklığında tutmak için özel tasarlanan ısı borulu ısı transfer sistemi kullanılır.

Buluşçu: Adnan Kal & Uğur Kal

Buluş: Hız ayarlı yol kasisi

Buluş bir yol kasis sistemi olup, amacı yol üzerinde hareket eden araçların hız limitinde ve altında hareket etmelerinde kasis topu yatağının yüzey gerilim sıvısı elastik kabının konumlandırılarak yüzey gerilimi artırılmış sıvı (sıvılarda yüzey gerilimi prensibi) etkili gösterilerek elastik esneme kemerini hava boşluğuna bükerek kasis topunu yol seviyesine, araç tekerleğine karşı kuvvet uygulamadan inerek aracın sarsılmasına engel oluyor. Yol üzerinde hareket eden araç, trafikçe belirlenen hız limitinin üzerinde hareket ediyor ise, yüzey gerilim sıvısı elastik kabının üzerine konumlandırılmış kasis topu yatağı ve kasis topu yüzey gerilimi artırılmış sıvının (sıvılarda yüzey gerilimi prensibi) kasis topunun araç hızının etkisine bağlı olarak hızlı hareket etmesi kasis topu yatağının yüzey gerilim sıvısı elastik kabına ayarlandığı hızdan daha hızlı çarparak yüzey gerilimi artırılmış sıvıyı katı madde özelliği göstermesine sebep olarak, elastik esneme kemerinin (+e kullanılan kemer sistemi, köprüler. kubbeler gibi) kasis topunu dış gövde içerisinde aşağı yönde hareket etmesine engel olarak aracın kasis topu üzerinden atlamasını ve sarsılmasını sağlayacak. Kasis topu üzerinde fren yapan aracın tekerleğinin dönme hareketinin durması halinde kasis topuna gelen yatay kuvvet kasis topunun kasis topu yatağına dairesel hareket etmesini sağlayarak aracın ve yol bariyer sisteminin hasar görmesine engel olacak.

Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen fuarda tanıtılan buluşçularımızdan,  İlter Denizoğlu "Altın" ve İran İslam Cumhuriyeti Gulian Üniversitesi Medikal Bilim Özel Ödülü ile Çin Delegasyonu Özel Ödülü; Gül Bahar Başım, Sabri Orçun Orhan, Zeynep Özdemir, Özkan Bebek "Altın" ve Romanya Bilimsel Araştırma ve İnovasyon Bakanlığı Özel Ödülü; Ezgi Yelekoğlu & Altuğ Toprak "Gümüş" ve Çin Delegasyonu Özel Ödülü kazandı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


TÜSİAD Projeleriyle Girişimcilik Ekosistemine Güç Katacak!

$
0
0

TÜSİAD Girişimcilik Ekosistemi Çalışma Grubu'nun 40'ı aşkın uzmanın desteğiyle, üzerinde yaklaşık bir yıldır çalıştığı“Türkiye'nin Girişimcilik Dönüşümü Projesi” kamuoyuna tanıtıldı. Dönüşüm projesi altyapı, eğitim ve mentorluk, ekosistem promosyonu, finansal destek sistemleri, hukuk, iletişim ve KPI-endeks başlıkları altında 22 somut projeyi içerisinde barındırıyor.  

TÜSİAD Girişimcilik Ekosistemi Çalışma Grubu, Mayıs 2017'de girişimcilik ekosistemini geliştirmek için başladığı çalışmaları tamamlayarak 22 somut proje önerisinden oluşan yol haritasını 27 Mart Salı günü TÜSİAD Genel Merkezi'nde yapılan “Türkiye'nin Girişimcilik Dönüşümü Projesi” tanıtım toplantısında kamuoyuna açıkladı.

Altyapı, eğitim ve mentorluk, ekosistem promosyonu, finansal destek sistemleri, hukuk, iletişim ve KPI-endeksten oluşan yedi temel alanda yürütülen çalışmalara, Türkiye'deki girişimcilik ekosisteminden girişimci, yatırımcı, melek yatırım ağı, ortak çalışma alanı, üniversiteler, danışmanlık ve hizmet şirketleri, büyük şirketler ve girişimcilikle ilgili STK'lardan 40'ı aşkın uzman görev yaptı. 

Türkiye'nin girişimcilik dönüşümüne yön vermeyi hedefleyen 22 proje ile girişimci sayısının artırılması, girişimcilik ekosistemini güçlendirecek hukuki ve idari altyapının oluşturulması, ortak çalışma alanı ihtiyacının giderilmesi, girişimcilere yeni finansman yöntemlerinin sağlanması, teknoloji temelli girişimcilerin desteklenmesi, eğitim ve mentorluk imkânlarının artırılması ve Türkiye girişimcilik ekosisteminin uluslararası alanda yeni işbirlikleri kurması hedefleniyor.

“Türkiye'nin Girişimcilik Dönüşümü Projesi” tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik şu ifadeleri kullandı: “Dünyada girişimcilikle yaratılan değerin %78'i yedi ülkedeki 11 şehirde toplanmış durumda. 130'dan fazla ülkenin değerlendirildiği Küresel Girişimcilik Endeksi raporunda dört yıl önce 25. sıradayken bugün 37. sıradayız. Önemli bir eşikteyiz ve bu eşiği atlayabilmek için beş senemiz var. Dünyanın herhangi bir noktasındaki bir girişimci için Türkiye  öncelikli tercih ve cazibe noktası olmalı. TÜSİAD olarak, bu amaçla başlattığımız ‘Türkiye'nin Girişim Dönüşümü' projesi kapsamında Mayıs 2017'den bu yana girişimcilik ekosisteminden paydaşlarla yoğun bir çalışma yürüttük. Türkiye'nin girişimcilik ekosistemini iyileştirmek için dünyadaki uygulamaları inceledik. Kuvvetli yanlarımızı ve ihtiyaçlarımızı tespit ettik. Hukuk, altyapı, veri, eğitim, koordinasyon ve teşvik alanlarında somut önerilerimizi hazırladık. Diğer strateji kağıtlarından farklı olarak her birini projelendirdik. Başlamaya hazır duruma getirdik. İhtiyacımız, kamu dahil tüm paydaşlar ile ekosistem oyuncularının işbirliği içinde çalışmasıdır.  TÜSİAD olarak bu konuda her türlü desteği vereceğiz.”

Türkiye Girişimcilik Dönüşümü Projesi tanıtım sunumunu TÜSİAD Girişimcilik Ekosistemi Çalışma Grubu Başkanı Murat Peksavaş yaptı. Murat Peksavaş'ın projelere dair ayrıntılı bilgi verdiği sunumun ardından“Türkiye'de Girişimcilik Ekosistemi Nasıl Gelişir?” başlıklı bir panel düzenlendi. Peksavaş'ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde Türkiye Girişimcilik Vakfı Genel Müdürü Mehru Aygül, Core Strategy Kurucusuİhsan Elgin, MDA Teknoloji ve Yatırım Ticaret Kurucu Ortağı Mehmet Onarcan, Arkan & Ergin JPA International Kurumsal Finansman Ortağı  Doğa Taşkent panelist olarak yer aldı. Toplantı, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Girişimcilik Yuvarlak Masası Lideri Murat Özyeğin'in yaptığı konuşmayla sona erdi.

Proje hakkındaki daha detaylı bilgiyi Türkiye'nin Girişimcilik Dönüşümü Proje Önerileri Kitapcigi aracılığı ile edinebilirsiniz..

TÜSİAD kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Doğru Kurumsallaşan Aile Şirketleri Sürdürülebilir Kalabilir!

$
0
0

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik: Büyük ve Küçük Ölçekli İşletmelerde Kurumsallaşmanın Yeri” konusunu Antalya’da düzenlenen toplantıda gündeme taşıdı.

AntalyaSanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) ev sahipliğinde düzenlenen panelin yöneticiliğini AGT Ağaç Sanayi 2.nesil üyesi Mehmet Semih Söylemez gerçekleştirdi. Panelde TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Lila Kağıt 3.nesil üyesi Aydın Öğücü, TAİDER Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve TETA Teknik Tarım Yönetim Kurulu 2.nesil üyesi Sumer Tömek Bayındır, TAİDER Denetim Kurulu Üyesi ve Levent Kimya 2.nesil Üyesi Atıl Pekşen konuşmacı olarak yer aldılar.  

Panelin açılış konuşmasını yapan Mehmet Semih Söylemez "TAİDER’in yarattığı güvenli ortamda gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası toplantılarında sadece kendinize özel olduğunu düşündüğünüz sorunların aslında birçok aile şirketinde yaşandığına şahit olabiliyor ve çözümün nerede olduğunu fark ediyorsunuz” dedi.

Doğru Kurumsallaşan Aile Şirketleri Sürdürülebilir Kalabilir

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Öğücü konuşmasında, kurumsallaşmanın önemine dikkat çekerek, “Dünyadaki ekonomik ve finansal sınırların kalktığı, yapay zekanın güç kazandığı ve rekabetin hızla arttığı ortamda doğru kurumsallaşan aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinden bahsedebiliriz.” dedi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin ve istihdamın lokomotifi olan aile şirketlerinin güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin önemine değinen Öğücü, TAİDER’in üstlendiği misyon gereği aile şirketleri sahipleri ve gelecek nesillerine yönelik tecrübelerin ve bilginin paylaşıldığı etkinlikler ve zirveler düzenlemekte olduğunu, gelenekselleşen TAİDER Ulusal Aile İşletmeleri zirvelerinin 6.sının ise “Aile Şirketlerinin Olumlu Etkileri: Sorumluluk, Esneklik ve Yenilenme” temasıyla 2-3 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşeceğinin bilgisini verdi. TAİDER Akademi eğitimlerinin ise “Aileler İçin, Aileler Tarafından” mottosuyla aile şirketi sahipleri ve gelecek nesillerinin ihtiyaçlarına yönelik özgün içerikte tasarlandığını iletti.

Aile Şirketleri Geleceğe Umutla Bakmalı

TAİDER Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, "Aile şirketlerinin genlerinden getirdikleri girişimcilik, hızlı karar alma ve hayatta kalma gibi üstün özellikleri var. Bunun yanına ailenin çekim gücünü, tüketicinin veya paydaşlarının nezdinde nesiller boyu güvenilir değerler olarak kalabilmelerini eklediğimizde karşımıza son derece güçlü bir yapı çıkmakta. Bu yapının sürdürülebilir olması için ailenin ve işin kurumsallaşması yani bir sistem içinde işlemesini sağlamak gerekiyor” dedi. Aile şirketlerinin sürdürülebilirlik yolculuğunda rehber olmayı amaçlayan TAİDER Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik projesi ve ödülü hakkında bilgi veren Tömek, “Kuzey Yıldızı ödülü çevre, insanlar, toplum, gelecek nesiller ve yönetişim alanlarında aile şirketleri için özel olarak tasarlanmış ve geri bildirim raporları ile iyileştirilecek alanları ortaya koyan, farkındalık sağlayan TAİDER’e özgü bir çalışmadır ve tüm aileşirketlerini bu çalışmada yer almaya davet ediyoruz.”.  dedi.

Yönetim Kurulları Adil, Şeffaf, Hesap Verebilir ve Sorumlu Olmalı

TAİDER Denetim Kurulu Üyesi Atıl Pekşen aile şirketlerinde şirket belli bir büyüklüğe eriştikten sonra yönetim kurulu ile icranın birbirinden ayrılmasının şirketin kurumsallaşma sürecindeki faydalarını açıklayan konuşmasında “Ailenin kurumsallaşması için ise aile anayasası gibi bir araç var. Ama her aile birbirinden farklı kültürel değerlere ve iş yapış şekline sahip. Bu nedenle kullanılan araç ve yöntemler her aileye özgü olmak durumundadır. Doğru kurumsallaşma aile şirketlerinde iş, ortaklık ve aile arasındaki dengenin sağlanmasıdır.” dedi. Aile şirketlerinde profesyonellerle çalışmanın işlerden uzaklaşmak anlamına gelmediğini söyleyen Pekşen buna ek olarak,”Aile üyeleri sadece aile bağı olduğu için işe alınmamalı, işe alım ve terfi süreçleri tıpkı bir profesyonel gibi düzenlenmeli“şeklinde konuştu.

TAİDER hakkında daha detaylı bilg için www.taider.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi aile şirketlerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Güneş Enerjisi Santralleri Blockchain ile Ticaret Yapabilir!

$
0
0

Uluslararası vergi, denetim ve danışmanlık şirketi Deloitte’un Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamuoyunda “çatı mevzuatı” olarak bilinen ve tüketicilerin çatısındaki ürettiği ihtiyaç fazlası elektriği satmasına imkan sağlayan mevzuat ile lisanssız güneş enerjisi alanında büyük aşama kaydedildiğini söyledi.

Yeni mevzuatla mevcut prosedürlerin sadeleştirilerek işlemlerin daha kolaylaştırıldığını anlatan Tek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunca kabul edilen maddelerle kullanım fazlası elektriğin satışından elde edilecek kazançların vergilendirilmesi konusuna da bir istisna getirileceğini ifade etti. Tek, sektördeki bu olumlu gelişmelerin yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını hızlandıracağını vurguladı.

Son dönemde güneş panellerinde maliyetlerin hızla düştüğüne işaret eden Tek, “Bu trendin ilerleyen dönemlerde devam edeceği öngörülüyor. Ayrıca enerji depolama teknolojilerinin geliştirilmesine önemli ölçüde yatırım yapıldığı biliniyor. Yapılan bu geliştirme çalışmalarının sonucunda enerji depolama sistemlerinin yaygınlaşması da hızlanacak ve yenilenebilir enerji konusunda yatırımlar artacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Tek, artık tüketicilerin pasif alıcı olmaktan çıkarak üretici olduğu bir döneme girildiğini dile getirerek, “Son dönemde oldukça gündemde olan Blockchain teknolojisi, üreten tüketicilerin sistemde daha aktif olmasını sağlayacak önemli bir elektronik platform. Blockchain, üretilen enerjinin şebekeye satılması için güvenli bir yazılım. Üretimden faturalandırmaya kadar tüm süreci uçtan uca kayıt altında tutan bu sistemde yapılacak akıllı kontratlar ile ticaret ve ödeme yapılabilecek. Bu teknoloji ile sisteme daha fazla ve etkin şekilde dahil olabilecek.” diye konuştu.

Türkiye’de enerji üreten tüketiciler için yeni bir sürecin başladığını belirten Tek, “Çatısında güneş paneli ile elektrik üreten kişilerin ürettiği ve kendi tüketimi için kullandığı enerji miktarı akıllı sayaç üzerinden Blockchain’e aktarılabilecek. Bu kişiler piyasadaki fiyatlara göre elektriği depolayabilecek ya da komşularıyla beraber kurdukları mikro şebeke üzerinden elektriğini arz-talep dengesine göre satabilecek. Alıcı ve satıcı taraf arasındaki ticarete ilişkin ödeme ve fatura işlemleri de akıllı kontratlar üzerinden gerçekleşecek ve kayıt altına alınacak.” dedi.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türk Bilim Adamı Solar Hidrojen Ödülü Kazandı!

$
0
0

Türkiye kökenli genç bilim insanı Dr. Buğra Turan,‘güneş enerjisini hidrojen enerjisi olarak depolama’ çalışmasıyla Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinin her yıl verdiği “Yenilik Ödülü”nün sahibi oldu.

Aachen yakınlarındaki Jülich Enerji ve İklim Araştırmaları Enstitüsü'nde çalışan Dr. Buğra Turan, ekibiyle birlikte yaptığı çalışmalar sonucunda geniş çaplı yapay bir fotosentez sistemi geliştirerek büyük miktarda güneş enerjisini hidrojene dönüştürmeyi başardı.

Dr. Turan’ın bu çalışması sayesinde büyük miktarda güneş enerjisi depolamak mümkün olabilecek ve güneş enerjisinden yararlanmak için güneşli günleri beklemek gerekmeyecek. Çalışmasıyla, KRV Eyaleti tarafından “Yenilik Ödülü”ne layık görülen üç bilim insanı arasında yer alan Dr. Turan, aynı zamanda 50 bin euronun da sahibi oldu.

Düzenlenen ödül töreninde Dr. Turan için övgü konuşmasını yapan Lanxess şirketinin eski yönetim kurulu üyesi Dr. Werner Breuers, Dr. Turan’ın çok yönlü bir bilim insanı olduğunu söyledi. Geliştirdiği sistemin, güneş enerjisinden yararlanmak için pratik ve maliyeti düşük bir sistem olduğunu belirten Dr. Breuers, sistemin 1970’li yıllardan beri bilindiğini, ancak bilim insanlarının bu sistemi geliştirip kullanılar hale getirmek için üzerinde çalışmadıklarını ifade etti.

KRV Ekonomi ve Dijitalleşme Bakanı Prof. Andreas Pinkwart ise‘Yenilik Ödülü’ne layık görülen üç bilim insanını kutladı. Eyalette yeni teknolojiler geliştiren çok sayıda bilim insanı olduğunu belirten Prof. Pinkwart, bunların pek tanınmadıklarını söyledi. Bakan, Almanya’nın en önemli ödüllerinden saydığı ‘Yenilik Ödülü’yle bu değerli bilim insanlarını ödüllendirmek ve teşvik etmek istediklerini vurguladı.

Hürriyet kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sanayinin Çınarlarına Liderlik Ödülleri Verildi!

$
0
0

OSTİM’de düzenlenen “Sanayinin Çınarları Vefa Ödülleri Töreni”, Başkent ve ülke sanayisine yön veren isimleri bir araya getirdi. Liderlik Ödülü alan isimler, daha çok yatırım, daha çok üretim mesajı verdi.

OSTİM, Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD)’nin, OSTİM OSB ve TÜSİAV’ın katkılarıyla bu yıl ilkini düzenlediği “Sanayinin Çınarları Vefa Ödülleri Töreni” sanayicilerin zirvesine dönüştü. ORSİAD Başkanı Nedret Yener, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın, TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak ve yönetimlerinin ev sahipliğinde düzenlenen törene, aralarında Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Ankara’daki OSB başkanları, üretimleri ve ihracatlarıyla Türkiye ekonomisine yön veren sanayiciler ve işadamlarının da bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.

Ustalara Vefamızı Göstermek İçin Bir Aradayız

Törenin açılış konuşmasını yapan ORSİAD Başkanı Yener, OSTİM’i OSTİM yapan, hizmetleri, yatırımlarıyla ülkemize katma değer yaratan sanayinin çınarlarının gönüllerine dokunmak istediklerini söyledi.

Ödül alacak her bir ismin OSTİM sanayisinden yetiştiğinin altını çizen Başkan Yener“Küçük dükkânlarını devasa fabrikalara dönüştüren,  ürettikleri ürünleri dünyanın dört bir yanına pazarlayan, yanlarında onlarca, yüzlerce insan çalıştıran, işletmesi ikinci kuşağa geçmesine rağmen hala dükkânına, atölyesine, fabrikasına gitmeye devam eden, OSTİM’e çok emeği geçen ustalarımıza vefamızı göstermek için bir aradayız” dedi. 

Daha Çok Çalışmanın, Üretmenin Zamanı

TÜSİAV Başkanı Sarıtoprak, “Ankara’yı başkentin sanayisinden sanayinin başkentine getirmek için çalışmış, çalışmaya devam eden insanlara minnet borcumuzu ödemek zorundayız”şeklindeki sözleriyle dikkat çekerken, OSTİM OSB Başkanı Orhan Aydın da,“OSTİM’e hizmet etmeye değer” dedi. Törende konuşmaların ardından 26 önemli isme, gerekçeleri okunduktan sonra “Liderlik” ödülleri takdim edildi. Ödül alan her bir sanayici, bu şekilde hatırlanmanın mutluluk ve heyecanını yaşadı,“Daha çok çalışmaktan, üretmekten vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.

İşte Liderlik Ödülü Alan Sanayinin Çınarları

  • Nurettin Özdebir (Ankara Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Orhan Aydın (Ostim OSB Başkanı)
  • Hasan Gültekin (İvedik OSB Başkanı)
  • Niyazi Akdaş (Akdaş Döküm Şirketi YK Başkanı, Avrupa Dökümcüler Birliği Başkanı)
  • Şadi Türk (Başkent OSB Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Seyit Ardıç  (Ankara Sanayi Odası 2. Ve 3. OSB Başkanı
  • Hüseyin Kutsi Tuncay (Anadolu Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı) 
  • İbrahim Karakoç (Çırak Eğitim Ve Öğretim Vakfı Başkanı
  • Sıtkı Öztuna (Ostim Osb Başkan Vekili – İkmal Teknik Sanayi A.Ş. YK Başkanı)
  • Ahmet Kurt (Osiad Başkanı – Netmon A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Hasan Basri Bozkurt (Hidromek Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Sait Ulusoy (Ulusoy Elektrik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Hamit Yiğit (Yiğit Akü Kurucusu)
  • Önder Bülbüloğlu (Bülbüloğlu Vinç Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Mehmet Kaybal (Meka Beton Santralleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Hüseyin Duygu (Duygu Makina Oto Sanayi Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Tahsin Aydın (Aydınlar Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Hasan Küçükpazarlı (Küçükpazarlı Havacılık Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Osman Koçak (Teksan Hidrolik Rakor)

  • Nihat Güçlü (Eptim Elektrik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı, Osiad Eski Başkanı) 
  • Veysel Korucu (Korucu Makina Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • İsmail Gökdoğan (Doğan Tel Yönetim Kurulu Başkanı) 
  • Fuat Demirci (Özgüven Döküm Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Özlem Sevilmiş (Tarmaş Makine Yatırım İnşaat Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı)
  • Ayhan Oğuz (Üstünel Ekzos Kurucusu)

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7107 articles
Browse latest View live