Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7101 articles
Browse latest View live

Yeni Dünyada Yapılabilecek En İyi Şey: Dikeyde Uzmanlaşmak!

$
0
0

Teknoloji devlerinin hayatı kolaylaştırdığı için sevildiğinin altını çizen Sarpaş Danışmanlık ve Girişim Savaşçısı kurucusu Berke Sarpaş, “Google, Amazon, Facebook birçok kurumu seviyoruz aynı zamanda da çekiniyoruz. Bizi tekdüzeleştirirler mi, piyasayı domine ederler mi, değişimin önünü tıkarlar mı gibi kaygılarımız var. Verilerimiz üzerinden manipüle edilmemiz ve aynı şirketin farklı markalarından satın alım yapmaya gizlice yönlendirilmemiz elbette ki ciddi bir risk. Ancak diğer taraftan da bakınca tüm süreçlerin veriselleşmesi ve yapay zeka ile işlenen bu verilerin farklı alanlardaki en yeni ve iyi alternatifleri de önümüze otomatikman koyması bence bir o kadar da mümkün. Devir uzmanlaşma devri ve hiçbir tekel tüm sektörlerdeki tüm iş süreçlerinde uzmanlaşamaz. Teknoloji devlerinin hüküm sürdüğü yeni dünya düzeninde yapılabilecek en iyi hareketlerden birisi kendi dikeyimizde uzmanlaşmak ve derinleşmek.” dedi.

Tüm sektörler belirli egemen güçler altında tekelleşebilir

Uzun süredir Amazon ve Google gibi devlerin merkezileşen gücünden oldukça şikayetçi olan Amerikalı demokratların talebi büyük teknoloji devlerinin yan işleri ile ana işlerini birbirinden ayrıştırmaları. Örneğin Amazon’un tüm satıcıları bir araya getirdiği platformunda kendi ürünlerini satması uygun bulunmuyor ve yasaklanması talep ediliyor. Çünkü şirket kendi platformunda kendi ürünlerinin tanıtımına ve satışına bir nevi “torpil” geçebilir ve bu torpil de haksız rekabet yaratabilir. Bir alanda çok güçlenen her alanda çok güçlenebilir ve tüm sektörler belirli egemen güçler altında tekelleşebilir görüşündeler. Aynı şekilde WhatsApp gibi sistemlerin de rakip uygulamalar ve sektöre yeni giren aplikasyonlarla senkronize edilebilir olması demokratların yine bir başka beklentisi. Aksi taktirde Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın tek merkeze bağlı olması yeni alternatiflerin pazarda yaygınlaşmasının da önünde büyük bir engel oluşturabilir görüşündeler.

Bezos ve şirketi hepimiz hakkında çok fazla şey biliyor

Bezos Amazon’u kurduğunda önce sadece kitap satıyordu. Sonra her şeyi satmaya başladı. Ardından bulut bilişim hizmetleri AWS’yi kurdu ve burada da egemen bir güce dönüştü. Şu an ise TV kanalı, oyun şirketi, film stüdyosu ve hatta sebze meyve şirketine varıncaya dek koskoca bir imparatorluğu var. Ayrıca kendisi çok sayıdaki endüstride pazarın egemenliğini de eline geçirmek istediğini defalarca kez dile getirmiş bir isim. Bezos, hepimize onlarca çeşit ürün ve hizmet satıyor ve tüm datalarımızı da kendi tekelinde topluyor. Bezos ve şirketi hepimiz hakkında çok fazla şey biliyor.

Motto şöyle: “Gradatim Ferociter”

Amazon imparatorluğu 2014 yılında Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu tarafından kötü çalışma koşulları sebebiyle ciddi eleştiri topladı ve Bezos da yılın en kötü patronu seçildi. Bu arada Bezos’un bir gün çalışanlarını robotlarla değiştirmeyi arzu ettiği de biliniyor. Kendisinin 2000 yılında kurduğu ve uzun süredir de sessizce bir köşede öylece bekleyen bir başka şirketi daha var. O da Blue Origin. Bu şirketin misyonu insanların dünyanın yararına olacak şekilde uzayda yaşamasını ve çalışmasını sağlamak. Acaba Bezos’ın bizi robotlarla birlikte uzayda çalıştırmak gibi bir planı olabilir mi diye düşündüm? Bezos’a Blue Origin’in ne zaman tam manasıyla aksiyona geçeceği sorulduğunda ise kendisi buna bir mottoyla yanıt vermiş. Motto şöyle: “Gradatim Ferociter”. Latincede bu söz “adım-adım vahşice” anlamına geliyor. Bu lafta böyle bir tür intikam soğuk yenen yemektir gibisinden bir mana olabilir mi?

Amazon evvelki yıl Ocak ayında logosunu değiştirdi ve yeni logosunda yer alan ikon doğrudan Hitler bıyığına benzediği için de devasa bir eleştiri topladı. Bazı insanlar bunun sırıtan bir Hitler ikonu olduğunu söylediler. Eleştiriler öylesine arttı ki şirket bu logoyu değiştirmek zorunda kaldı. Hepsi bu da değil. Auschwitz Müzesi, Amazon’un Nazi dönemine ait olan ve Yahudi düşmanlığı yayan çocuk kitaplarını da satıştan kaldırmaya çağırdı. Auschwitz Memorial, resmi hesabında yaptığı açıklamada, nefret ve şiddet içerikli Nazi propagandası yayınların Amazon’un İngiltere ve Almanya sitelerinde satışta olduğuna dikkat çekti.”  Şeklinde görüşlerini dile getirdi.

KVKK, işleri zorlaştırsa da özgürlük için şart

KVKK düzenlemesinin hayatlar üzerindeki etkilerine de değinen Sarpaş, şöyle konuştu:

“Microsoft, 90’ların sonunda ABD antitrust yasaları gereği bölünmüştü. Yakın zamanda Google’a da tekelleşme sebebiyle ciddi bir ceza kesildi. Bugün Google Amazon Facebook Apple ve Microsoft birlikte egemen bir güç olma yolunda hızla ilerliyorlar.  Her ne kadar zaman zaman işimizi zorlaştırsa da GDPR ya da Türkiye’deki karşılığı ile KVKK aslında herhangi bir egemen kuvvetin boyunduruğu altına girmememiz için yürürlükte. Gücü avucunda toparlayan hiç kimseye güvenemeyiz. Buna kendimiz de dahiliz. Temelde çapraz satışı zorlaştıran ve tekelleşmenin önünde duran KVKK web sitemize basit bir çerez uyarısı koymaktan çok daha fazla adetteki düzenlemeyi içeriyor. Dünyada git gide daha da baskın biçimde kendini gösterecek olan bu protokolü şirket olarak anlamaya ve gereklerini yapmaya lütfen zaman ayırın. Gereğini yapın.” şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Girişimciler, Albaraka Garaj 6. Dönem İçin Başvurularınızı Bekliyor

$
0
0

Albaraka Türk bünyesinde, teknoloji tabanlı ürün ya da hizmet geliştirmiş girişimcilerin hızlandırma olanakları ile desteklendiği Albaraka Garaj, 6. Dönem başvurularını almaya başladı. Girişimcilere hibe, mentorlük, eğitim, network, API ve ofis desteği gibi imkanlar sunan Albaraka Garaj, yeni girişimlerini bekliyor.

20 Temmuz tarihine kadar başvuru yapılabilecek Albaraka Garaj Hızlandırma Programı’nda geçtiğimiz dönemlerde Fintech’ten SaaS’a, AI’dan regülasyon teknolojilerine, eğitimden sağlık teknolojilerine kadar birçok alanda girişim desteklendi. Albaraka Türk bünyesindeki diğer iştiraklerin de desteklediği Albaraka Garaj Hızlandırma Programı Start-up ekosistemine değer katmaya çalışan projeleri kabul ediyor.

5 yılda 100 girişime toplam 10 Milyon TL finansal destek

Kurulduğu günden bu yana 100’den fazla girişimi destekleyen, hibe ve ürün/hizmet satın almalarıyla 10 Milyon TL’den fazla finansal destek ayıran Albaraka Garaj girişim dünyasına önemli katkılar sunuyor. Kabul ettiği girişim başına 100 Bin TL’ye kadar hibe ayıran Albaraka Garaj birçok farklı destek sağlıyor.

Girişimlere ofis imkânı, mentorlük ve eğitim programları, network ve API ayrıcalığı gibi destekler sağlayan Albaraka Garaj güçlü partnerleriyle girişim ekosistemine yatırım sağlıyor. AlbarakaTech Global, Albaraka API, APY Ventures, Albaraka Portföy Yönetimi, Insha Ventures gibi Albaraka Türk iştirakleriyle iş birliğinin yanı sıra Amazon Web Services, Microsof, Hubspot, Notion, Twilio gibi global araçlar girişimlerin kullanımına sunuluyor. Ayrıca yerel partnerliklerle de iş birliği kuran Albaraka Garaj’ın stratejik ortakları arasında Olmadık Ofis, Yaratıcı Yıkım, B2Press, Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi gibi şirket ve kurumlar yer alıyor.

Albaraka Garaj’ın 6. Dönem başvurularıyla ilgili konuşan Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Çetin, “Albaraka Garaj olarak yıllardır girişimcilik ekosistemini destekliyoruz. Bu desteklerin sonucunda kendi sektörlerinde öncü girişimlerin oluşmasında büyük faydalar sağladık. Albaraka Türk’ün iştiraklerinin de iş birliği ile sürdürdüğü Albaraka Garaj programı bu kapsamda ekosistem için önemli bir değer oluşturuyor. Start-up dünyasının potansiyeli yüksek girişimlerini desteklemek iş dünyamız için çok kıymetli. Bu yıl da 6. defa kapılarını açacak olan Albaraka Garaj’da yeni girişimleri ağırlayacağımız için heyecanlıyız. Geleceğin parlak girişimlerinin desteklenmesi noktasında Albaraka Garaj olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Ürününe, hizmetine inanan, projesiyle girişim dünyasında yerini alan girişimcileri Albaraka Garaj’a başvurmaya bekliyor ve başarılar diliyorum.” dedi.

Bu yıl da onlarca girişime kapılarını açacak olan Albaraka Garaj’a başvurular 20 Temmuz tarihine kadar www.albarakagaraj.com adresinden yapılabilecek. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

EY Girişimci Kadın Liderler Programı 2022 Başvurularınızı Bekliyor

$
0
0

İşlerini geliştirmeyi ve dünya çapında büyümeyi hedefleyen kadın girişimcileri destekleyen program, katılımcılarına eğitim, iş geliştirme, mentorluk ve networking (ağ oluşturma) alanlarında destek sunacak. EY Girişimci Kadın Liderler Programı’na başvurular 12 Ağustos 2022’ye kadar EY Türkiye web sitesi üzerinden yapılabilecek.

Uluslararası alanda denetim, danışmanlık, vergi, strateji ve kurumsal finansman hizmetleri sunan EY’ın düzenlediği ve küresel çapta 15. yılını kutlayan Girişimci Kadın Liderler Programı (EY Entrepreneurial Winning Women Program), Türkiye’de bu yıl altıncı kez düzenleniyor. EY Türkiye, girişimci kadınları uluslararası pazarlarda etkin faaliyet göstermeye ve rekabet etmeye hazırlamayı amaçlayan program kapsamında bugüne kadar toplam 50 kadın girişimciye destek verdi. 

Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da program EMEIA Bölgesi (Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika) genelinde düzenlenecek. Başvuruların bağımsız bir jüri tarafından değerlendirilmesinden sonra seçilecek olan kadın girişimcilere, program kapsamında ücretsiz eğitimler ve destekler sağlanacak. Kadın girişimcilerin, iş dünyasının başarılı liderlerinin bilgi ve deneyimlerinden yaralanabilecekleri bir ağa katılmalarına, şirketlerini ciro ve istihdam anlamında büyütmelerine imkân sağlayacak olan program, girişimcilere şirketlerini büyütmek için ihtiyaç duydukları birçok alanda özel destek sunacak. 

EY Girişimci Kadın Liderler Programı kadın girişimcilerin dünyaya açılmalarına yardımcı oluyor

EY Girişimci Kadın Liderler Programı’nın Türkiye liderliğini yürüten EY Türkiye Vergi Hizmetleri Şirket Ortağı Müge Tan Belviso, program ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

"Parlak ve yaratıcı iş fikirlerinin filizlenerek girişimlere dönüşmesinde, bu girişimlerin de emin adımlarla başarılı şirketler haline gelmesinde girişimcilerin teşvik edilmesi büyük önem taşıyor.

EY olarak, bu noktada kadın girişimcilerin inovasyon gücüne odaklanıyor ve EY Girişimci Kadın Liderler Programı'nı kapsamlı bir şekilde yürütüyoruz. Kadın girişimcilerin potansiyellerinin tamamını ortaya çıkarabilmeleri ve diğer kadınlara nelerin mümkün olduğunu gösterebilmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz. Aynı zamanda, girişimciler için başarılı rol modellerine ve iş geliştirme çevrelerine erişimin büyük önem taşıdığının bilincindeyiz. Girişimcilere yönelik danışmanlık ve mentorluk desteklerimizle dünya lideri olarak, özellikle kadın girişimcilerin desteklenmesinin Türkiye için büyük bir sosyal ve ekonomik gelişim potansiyeli barındırdığına inanıyoruz. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz EY Girişimci Kadın Liderler Programı, kadın girişimcilere liderlik becerilerinin yanı sıra ihtiyaç duydukları temel alanlarda bilgi ve yeteneklerini geliştirme, finansal ve hukuksal konularda danışmanlık alma, güçlü bir girişim ve iletişim ağının parçası olma fırsatı sunuyor. Tamamen ücretsiz olan bu özel programa başvuran adaylar, bağımsız bir jüri tarafından değerlendirilecek ve on kadın girişimci programa katılmaya hak kazanacak. Kadın girişimcileri cesaretlendirmeyi ve büyüme yolunda desteklemeyi hedeflediğimiz bu programla Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine sağladığımız katkıları artırmayı hedefliyoruz."

Program katılımcılarının şirketleri hızla büyüyor

EY, program katılımcıları için geniş kaynaklara, zengin ağlara ve teknik bilgilere erişim sağlayarak vizyoner kadınların pazar lideri olma yeteneklerini güçlendirmeye destek oluyor. Aynı zamanda, program 48 ülkeyi kapsayan ve 700'den fazla başarılı kadın girişimciden, ilham veren rol modellerden oluşan küresel bir topluluk yaratıyor.

Programın kadın girişimcilere sağladığı olanaklar:

EY Girişimci Kadın Liderler Programı katılımcılarına, kadın girişimcilerden oluşan uluslararası bir ağa dahil olarak yıl boyunca sürecek özel bir programda yer alma fırsatı sunuyor. Katılımcılar program kapsamında şu olanaklara sahip olacak;

  • Türkiye’nin en başarılı girişimcileri ve iş liderlerinin de dahil olduğu seçkin bir ağa katılma
  • İş stratejileri ve uygulamaları hakkında en güncel sorular, araştırmalar ve yönetim konuları ile ilgili bilgi edinme
  • Potansiyel ortakları, stratejik iş birlikleri, müşterileri ve tedarikçileri etkin bir şekilde tanımlama ve potansiyel sermaye kaynaklarına giden yolları bulmak için gerekli becerileri geliştirme
  • Bire bir desteğe erişim avantajı elde etme
  • Liderlik ve iş becerilerini güçlendirme, kıdemli danışmanlarla ve deneyimli girişimcilerle toplantılar yaparak büyüme fırsatlarını belirleme
  • Kurumsal yöneticiler, yatırımcılar ve medya arasında hem kendileri hem de şirketleri için görünürlüğü artırarak olası yeni iş birlikleri ve fırsatlar yaratma
  • 48 ülkede 700'den fazla kadın girişimciden ve ilham veren rol modellerden oluşan küresel bir topluluğa dahil olma

Kimler katılabilir?

EY Girişimci Kadın Liderler Programı'na katılmak isteyen kadın girişimcinin, şirketinde en az yüzde 25 hisse sahibi olması ve ana karar vericilerden biri olarak yer alması gerekiyor. Bunun yanı sıra, başvuran girişimcinin işlerini büyütme ve uluslararası pazarlara açılma hedefinin olması da bekleniyor. Ayrıca şirketin Türkiye merkezli olması, en az 3 yıldır faaliyet göstermesi ve son iki yılda yıllık olarak en az 3 milyon TL ciro elde etmiş olması şartlar arasında yer alıyor.

EY Girişimci Kadın Liderler Programı'na başvurmak isteyen kadın girişimciler, 12 Ağustos 2022 tarihine kadar www.ey.com/tr_tr/ey-turkiye-girisimci-kadin-liderler-programi web sitesi üzerinden form doldurarak başvuru yapabiliyor. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimciler, Yaptığınız İşin Kilosu Kaç Para?

$
0
0

Örnekler üzerinden gidersek; (Aşağıda yer alan kilogram fiyatları ortalamalar üzerinden alınmıştır)

* 1 kilogram kazak: 200 TL

* 1 kilogram cep telefonu: 25 bin TL

* 1 kilogram kompenent (elektronik parçalar): 80 bin TL

* 1 kilogram Türksat uydu: 1 milyon 200 bin TL

Bu örnekler içinde ülkemizin en iyi olduğu konu kazak. Tekstil ürünleri imalatında dünyada neredeyse bir numara olduğumuzu söyleyebiliriz. Kazakta iyiyiz ama ürettiği ‘değer’ ne kadar iyi, biraz yakından bakalım.

Ülkemizin en iyi olduğu konu olan kazağın 200 TL’lik kilo değeri varken, üstünde marka etiketi olan bir kazağın kilogram değeri ise ortalama 1.000 TL’dir. Tekstil sektörümüz dünyanın en büyük markalarına fason iş yapıyor ve bu firmalar bize yaptırdıkları tekstil ürünlerine markalarını basarak en az üç- dört misli fiyata tüketicilerine satıyor.

Bu ürünlerin her aşamasını dünya kalitesinde üretme becerisine sahipsek, bu katma değeri elde etme konusunda neden bu kadar geri kaldık ve kalmaya devam ediyoruz? En güçlü sebep, ülke olarak marka değerine yatırım yapmak yerine fason üretim süreçlerine yaptığımız devasa yatırımlardır.

‘Emek yoğun’ işleri en iyi şekilde yapmak odağımız iken, ‘akıl yoğun’ alanlardan kaçmak ise bir marifet gibi görülüyor.

KATMA DEĞERLİ ÜRÜN İHRACATI

İstatistiklere göre, ülkemiz yüksek katma değerli ürün ihracatında hâlâ yüzde 3 civarlarında iken, ilerlemiş ülkeler en az yüzde 30 ve daha fazlası paylara sahip.

Her ülke kendi geleceğini inşa edebilmek için yüksek katma değerli ürün ve hizmet yapılarına geçiş yapmak zorunda. Bunun için ‘hangi konularda diğer ülkeleri geçebiliriz’ üzerine kafa yormak, bizim de öncelikli konumuz olmalı.

Artık dünya markalarının üretim yapmadıklarını, bizim gibi üretici ülkelere plase ettiklerini biliyoruz. Bu firmalar ürünlerini bize ürettirirken kendileri enerjilerini tasarıma, Ar-Ge’ye ve inovasyon yapmaya ayırıyor.

Şunu biliyoruz, dünyanın en pahalı ürünleri en kaliteli ürünler anlamına gelmiyor. En pahalı saatin zamanı en doğru gösteren saat olmadığı gibi en uzun süre bozulmaz garantisini veren firma da değil. Veya en pahalı araba en güvenli arabaya bindiğiniz anlamına gelmez. Böyle bir taahhütleri de yok ayrıca.

Paradoks şudur ki, buralar hiçbir zaman müşteri sıkıntısı çekmez. Çünkü mesele ürünlerin kaliteli veya en iyi olması değil, müşterinin yaşadığı deneyimde kendini en iyi hissetmesidir. Marka, bu tutarlılığı müşteride sağlamıştır.

O zaman firmalarımızın asıl işi, insanları pahalı ürünler alma konusunda ikna eden firmaları iyi inceleyip, kendi markalarını alma konusunda nasıl yol izlediklerini tahlil edip, buralara odaklanmak olmalı.

DÜNYA MARKALARININ İZLEDİĞİ PROSES

* Müşterinin ne istediğini iyi anla.

* Ürünü müşterinin beklentilerine yönelik geliştir.

* Üretimde istikrarlı kaliteyi yakala.

* Ürünün gelişiminde müşteriden geri bildirim al.

* Viral pazarlama enstrümanlarını yoğun kullan.

* Müşterinin ürünü kendine ait hissetmesini sağla.

* Geri dönüşlerde etik ol.

* Ar-Ge ve inovasyona daha fazla bütçe ayır.

* Temas noktalarını sürekli farklı deneyimlere dönüştür.

* Militan müşterileri onore et ve yakınında tut.

* Müşteri ürünü kullandığında kendisine prestij sağlasın.

* Verdiği bedelden her zaman daha fazlasını aldığını hissetsin.

Microsoft GrowthX Accelerator, 2. Dönem Mezunlarını Verdi

$
0
0

12 haftalık eğitim programı süresince Microsoft’un Kurumsal Uyumluluk Partnerleri olan DHL, EY, Koç Holding ve PwC ile iş birliği içinde çalışan start-up’lar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölgesi’nde faaliyet gösteren organizasyonların karşılaştığı zorlukları aşmalarını sağlayacak teknoloji çözümler geliştirdiler.

Microsoft’un Orta Doğu ve Afrika (MEA) Bölgesi’nde faaliyet gösteren start-up’ları teknoloji, pazar erişimi ve mentorluk alanında güçlendirmek amacıyla Abu Dhabi Yatırım Ofisi (ADIO) ile birlikte hayata geçirdiği GrowthX Accelerator programının 2. dönemi sona erdi.

Programı tamamlayan 21 start-up; start-up kurucuları, kurumsal partnerler, yatırımcılar, devlet yetkilileri ve bölgenin start-up ekosistemine dahil diğer paydaşların da katılımıyla 28 Haziran’da Abu Dhabi’de gerçekleşen Demo Day töreniyle mezun oldu. 12 haftalık eğitim programı süresince Microsoft’un Kurumsal Uyumluluk Partnerleri olan DHL, EY, Koç Holding ve PwC ile iş birliği içinde çalışan start-up’lar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölgesi’nde faaliyet gösteren organizasyonların karşılaştığı zorlukları aşmalarını sağlayacak teknoloji çözümler geliştirdiler. Söz konusu çözümleri Demo Günü’nde kurumsal partnerlere sunan start-up’lar, partnerlerden sunumlarına ilişkin geri bildirim alma şansını da yakaladılar.

GrowthX Accelerator programının teknoloji ekosistemine birçok farklı açıdan fayda sağladığına dikkat çeken Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, “Start-up’lar inovasyon kültürünün yerleşmesi ve yeni istihdam alanlarının açılması açısından büyük önem taşıyor. Microsoft, ADIO ile iş birliği içinde hayata geçirdiği GrowthX Accelerator programı ile start-up’ların büyümesine ve ölçeklenmesine katkı sağlarken aynı zamanda özel sektörün eşsiz inovatif çözümlere erişimini de desteklemiş oluyor” dedi.

Start-up’ların program süresince kaydettikleri gelişmeyi görmenin mutluluk verici olduğunu belirten Microsoft UAE Genel Müdürü Sayed Hashish ise, “Programa katılan start-up’ların yeteneklerini ve çözümlerini geliştirmek için tüm fırsatları değerlendiğini görüyoruz. Kendilerine kattıkları bu yetkinliklerle işlerini daha sağlam bir şekilde büyütmeye ve ölçeklendirmeye başlıyorlar” dedi.

Orta Doğu, Türkiye ve Pakistan’daki start-up’ları geleceğin unicorn’ları olma yolunda teknoloji, mentorluk ve erişim anlamında destekleme hedefiyle çalışan Microsoft, mezuniyetin ardından da GrowthX Accelerator programına katılan girişimcilere Microsoft for Startups ekibi aracılığıyla desteğini sürdürecek. Start-up’lardan bazıları gelecekte de Microsoft’un Kurumsal partnerleriyle çalışmayı sürdürerek iş ve mentorluk fırsatlarına sahip olacak.

Kurumsal müşterilere sundukları teknoloji çözümleriyle GrowthC Accelerator’ın 2. dönemini tamamlamayı başaran start-up’lar şöyle sıralanıyor: 

  • AiFlux
  • DevisionX
  • Sayed Hashish (EGT Kontrol AS)
  • Farmdar
  • Farmin
  • Greener Crop
  • IPERA.AI
  • Lune Technologies
  • Monak e-services
  • NutzenTech
  • Nybl
  • Occicor
  • Olymon Solutions
  • Pivony
  • PowerDev
  • Sav
  • Searover
  • Swftbox
  • Trade Capital Partners (TCP)
  • Valorafutbol
  • Workfam

Detaylı bilgi için https://www.microsoft.com/MEA/startups/growthxaccelerator/#meetStartups sayfasını ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Uzmanlarla Görüşmenin Yeni Yolu STETO Aldığı Yatırımla Büyüyor

$
0
0

Uzmanlarla online görüşmenizi sağlayan STETO, fonbulucu platformu üzerinden çıktığı yatırım turunda 1.453.375 TL yatırım aldı. Steto, 2020 yılında Prof.Dr Ata Özdemirci ve Psikiyatr İlker Küçükparlak tarafından kuruldu. Kurucu ortaklardan İlker Küçükparlak’ın danışanlarından gelen taleple bir hayali başlatan kurucular, hızla bünyesindeki hizmet veren ve hizmet alanları artırmaya devam ediyor .

STETO, kendi branşlarında uzman kişilerle online olarak görüşebilmenizi sağlayan, yeni nesil bir teknoloji platformudur. Kullanıcılar, STETO üzerinden uzmanlarını seçip, seçtiği uzmanın takvimini görüntüleyebilir, uygun saat için ödemesini gerçekleştirip, randevusunu oluşturabilirler. STETO, bünyesinde diyetisyen, psikolog, fizyoterapist, veteriner, dil ve konuşma terapisti branşlarında uzman hizmet verenler yer almaktadır.

Steto kurumların da ihtiyacını karşılıyor

STETO, bireysel kullanıcıların çeşitli ihtiyaçlarını karşılarken aynı zamanda çalışanlarına esnek yan hak imkanları sağlamak isteyen kurumlara da  çeşitli fırsatlar sunuyor. Kurumsal anlaşmalar ile çalışanlarına bakiyeler yükleyen firmaların yalnızca çalışanları bu haklardan faydalanmakla kalmıyor, tüm çalışanlar bakiyelerini ailesi ve sevdikleriyle de paylaşabilme imkanına sahip oluyor.

Yeni Marka: STETO MENTOR

Girişim, aldığı yatırımla birlikte STETO Mentor alt  markasını duyurdu. STETOMentor’de ise liderlik, finans, yabancı dil, yoga gibi birçok branşta mentorluk hizmetleri verecek alanında uzman mentorler yer alacak. Böylelikle kullanıcılar ihtiyacına yönelik bir çok uzmana tek platform üzerinden ulaşabilme imkanına sahip olacaklar.

STETO, yeni alınan yatırımla İngiltere’ye açılıyor

Türkiye’de hızla büyümesini gerçekleştiren girişim aldığı yatırımla ekibinic büyütmeye devam ediyor. Aynı zamanda yeni aldığı yatırımla birlikte yakın zamanda İngiltere’ye açılacak.

Kendi branşlarında uzman kişilerle online olarak görüşebilmenizi sağlayan yeni nesil teknoloji platformu STETO'yu icelemek için steto.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Amerika'da Kendi Servetini Yaratanlar Listesinde İlk 10'a Girdi

$
0
0

Dünyanın en saygın ekonomi dergilerinden Forbes’un bu yılki “Amerika’nın Kendi Servetini Yaratan Kadınları” listesinde bu defa 10’uncu sırada adını yazdıran Eren Özmen, başarısını tüm dünyaya bir kez daha duyurdu. Yayımlanmaya başladığı tarihten bu yana merakla beklenen listeye her yıl girmeyi başaran Sierra Nevada Corporation'ın (SNC) Sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Özmen, bu yıl adını daha da yukarılara taşıyarak, ünlü Talk Show sunucusu Oprah Winfrey ile 10'uncu sırayı paylaştı.

Forbes dergisinin geleneksel listesi, Amerika’nın kendi servetini yaratarak büyük başarı elde eden girişimcilerini, yöneticilerini ve eğlence sektörünün öne çıkan isimlerini kapsıyor. Özmen bu yıl ayrıca ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Madeleine Albright ve Arianna Huffington gibi ikonikleşmiş isimlerin de yer aldığı, Forbes’un olağanüstü etki yaratan kadınlar için hazırladığı  “50 Yaş Üstü 50” listesine de girdi. Eşi Fatih Özmen’le birlikte ise Forbes'un “En Başarılı Çiftler” listesinde yer alıyor.

Elde ettiği bu gurur verici başarı üzerine duygularını paylaşan Eren Özmen, “Farklı endüstrilerde kendilerini kanıtlayarak, büyük başarılar elde etmiş olağanüstü kadınlar arasında adımın anılmasından onur, gurur ve büyük bir mutluluk duyuyorum. Elde ettiğim bu başarı, azimle çalışma cesaretinin ve mevcut koşulların ötesinde hayal kurmanın ne denli fırsatlar yaratabileceğini kanıtlıyor. Gelecek nesillere ilham verme umuduyla ileriye dönük çaba sarf etmeye devam edeceğim” dedi.

Sierra Space’ten 1,4 milyar dolarlık sermaye artışı

Özmen, Haziran 2021'de Dream Chaser® uzay uçağı ve üç katlı genişletilebilir LIFETM habitatı da dahil olmak üzere SNC bünyesindeki uzay yeteneklerinden ortaya çıkan ticari uzay şirketi markası Sierra Space'i piyasaya sürmüştü. Bu gelişmeyi takiben Sierra Space, şirketi 4,5 milyar dolar değerine ulaştıran, 1,4 milyar dolarlık rekor düzeyde A Serisi sermaye artışı duyurdu. Gerçekleştirilen bu sermaye artışı ile Özmen listenin ilk 10 sırasına yükselmeyi başardı.

Ünlü Türk girişimci Eren Özmen'in pozitif bir etki yaratma vizyonu, kurduğu şirketlerin ötesine uzanıyor. 2022 yılının başlarında SNC, STEM alanında kadınlara yönelik bir burs programı başlatarak, kadınların hayallerinin peşinden koşabilmelerine olanak sağladı. Özmen Vakfı aracılığıyla ise, STEM girişimleri ve kanserle ilgili tıbbi araştırmalar gibi pek çok alana destek oldu. Ayrıca, mezun olduğu Nevada Üniversitesi, Reno'da (UNR) Özmen Girişimcilik Merkezi'ni ve Özmen Küresel Araştırmalar Enstitüsü'nü kurdu. Özmen, 2016 yılında UNR'den fahri doktora da aldı.

Sierra Nevada Corporation hakkında

Sierra Nevada Corporation, havacılık ve ulusal güvenlik alanlarında yenilikçi, ileri teknoloji çözümleri ve açık mimari entegrasyonlarında güvenilir bir firma. Benzersiz görev uygulamalarıyla tanınan Sierra Nevada Corporation; havacılık, ulusal güvenlik, elektronik savaş, komuta ve kontrol, görev sistemleri ve sıralı siber güvenlik alanlarında dünyanın en acil teknoloji zorluklarına yönelik özelleştirilmiş çözümler üretiyor. 2021 baharında Sierra Nevada Corporation, Uzay Sistemleri iş alanının bağımsız bir ticari uzay şirketi olan Sierra Space'i kurduğunu duyurmuştu. Bkz: sncorp.com

Eren Özmen hanımı tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2022 Take Off Girişim Zirvesi Başvurularınızı Bekliyor!

$
0
0

Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı, T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi yürütücülüğünde gerçekleştirilen Take Off İstanbul’da yarışacak girişimciler için başvurular açıldı.

Türkiye’den ve dünyadan geleceğe yön veren teknoloji liderlerini, çok uluslu şirketleri ve girişim ekosisteminin tüm paydaşlarını bir araya getirecek olan Take Off İstanbul, Take Off Bakü’den sonra 2022 yılında gerçekleşen ikinci zirve olacak.

Girişim ekosistemi Ekim ayında Take Off İstanbul'da buluşuyor

Zirve şimdiye kadar birçok ülkeden 500’den fazla davetli girişime, 100’ü aşkın konuşmacıya, ekosistemin en iyi yatırımcılarına ve saygın 85 kurumdan çok sayıda profesyonele ev sahipliği yaparak 4 yıl içerisinde bölgeye ve girişimcilere değer katan önemli bir girişimcilik etkinliği haline geldi.

Girişimcilere Sağlanan İmkanlar

Türkiye’nin teknoloji girişimleri için bölgesel bir merkez olma hedefine yönelik önemli bir zirve olan Take Off Girişim Zirvesi, yerli ve yabancı girişimcileri yatırımcılarla bir araya getiriyor. Yurt dışından ve yurt içinden başvuruların alındığı girişim zirvesinde girişimcilere;

  • Nakit Ödül
  • B2B Görüşmeleri
  • Yatırım Görüşmeleri
  • Networking
  • Diğer Ödüller
  • Stant 
  • Paneller ve Saygın Konuklar 

başta olmak üzere birçok özel imkânlar sağlanıyor olacak. Katılımcılara teknoloji girişimlerinde fırsatlar sunan etkinlik, aynı zamanda katılımcılara ünlü girişimcileri canlı dinleme imkânı sağlayacak.

Uluslararası Arenada Girişimleri Tanıtma Fırsatı

Türkiye’nin Orta Doğu, Kuzey Afrika, Amerika Birleşik Devletleri, Güneydoğu Asya ve Avrupa bölgelerinde bulunan teknoloji girişimlerinde yatırımcılar için merkezi bir konumda olması ile dikkat çeken zirvede, uluslararası güçlü girişimlere, mentorlara ve kurumsal firmalara medeniyetlerin beşiği İstanbul ev sahipliği yapacak.

2022 Take Off Girişim Zirvesi Başvurularınızı Bekliyor

Dünya çapında girişimciler ve mentorlarla ağ kurmak ve yatırım fırsatlarını yakalamak istiyorsanız, bu yarışma sizin için doğru yer olabilir. Finalist girişimlere prestijli kurumlarla iş geliştirme, 1-1 mentor, yatırım toplantıları gibi eşsiz fırsatlar sunuluyor. Girişiminizi sahneye çıkarın, zirveye çıkın ve 45.000🏆 $ 'a tekabül eden ilk üç takıma verilecek nakit ödüller kazanma şansı yakalayın.

Take Off Girişim Zirvesi ile ilgili detaylı bilgi ve başvuru için takeoffistanbul.com adresini ziyaret edebilir, Başvuru için https://www.t3kys.com/tr/takeOff/applyIst/2629/0/0 linkine tıklayabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Kooperatifleşen Kadın Girişimcilere BM ve Bakanlık Desteği!

$
0
0

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen "Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım" projesi kapsamında desteklenen S.S. Emirgazi Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi, kırsaldaki kadınların ekonomik özgürlüklerini kazanmalarına katkı sağlıyor.

"Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım" projesi kapsamında Konya ve Karaman için yapılan sosyo-ekonomik anket sonuçları doğrultusunda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eylem Planı hazırlandı. Planla, kadınların tarımsal üretime, eğitime ve hizmetlere erişiminin artırılması ve tarımdaki cinsiyet eşitsizliğinin azaltılması hedeflendi. Bu amaçla destek sağlanan kooperatiflerden biri S.S. Emirgazi Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi oldu.

Konya'nın Emirgazi ilçesindeki Öbektaş Mahallesi MuhtarıÖzlem Çelik'in öncülüğünde geçen yıl kurulan kooperatif, çevredeki 4 köyden yaklaşık 50 kadını bir araya getirdi. Proje kapsamında kadınlara temel kooperatif, kooperatiflerde yönetim, iş birliği ve karar alma, satış ve pazarlama, kooperatiflerde üretim ve paketleme, e- ticaret ve arıcılık konularında eğitimler verildi.

Kadınlardan 25'ine onar arılı kovan ve ekipman dağıtılırken, kapsamlı arıcılık eğitimi çalışmalarına devam ediliyor.

Projeyle ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtlayan FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, kadın kooperatiflerinin desteklenmesi konusuna çok önem verdiklerini ve düzenli olarak bütün projelerinin içinde mutlaka bir bölüm ayırdıklarını anlattı.

Selışık, kadın kooperatiflerinin önemine ilişkin "Kadınlar olmadan zaten tarımsal üretimi devam ettirmek çok da mümkün değil. Onlar hem tarlada çalışıyor, hem evde. Bunu gözeterek toplumsal cinsiyet eşitliği kavramının tarımda daha fazla yaygınlaşmasını desteklemek amacıyla kadınların tarımdaki rolünün yanı sıra global pazarda da ürettikleri ürünle var olmalarının bir yolu kooperatif." diye konuştu.

Kooperatifler, ürünlerini dijital platform üzerinden satabilecek

Geçim kaynaklarının güçlendirilmesi yönünde kooperatiflerle destekledikleri kadınların doğru bilgilenmelerini sağlamak için de çalışmalar yaptıklarını bildiren Selışık, şu bilgileri verdi:

"Şu anda yürütmüş olduğumuz diğer projelerle birlikte 23 kooperatife ulaştık. Ne mutlu ki bu projede de 2 kooperatif destekleniyor. Onlara sadece bilgi vermiyoruz, ihtiyaçları olan ekipmanları da sağlıyoruz. Ürettikleri ürünlerle ilgili farklı yöntemlere ya da hijyenik kurallara ihtiyaçları varsa o tür bilgiler de veriyoruz.”

Kooperatif bünyesinde üretilen ürünleri, altyapı çalışmaları devam eden bir dijital platform üzerinden satışa çıkaracaklarını belirten Selışık, "Bu bir e-market, 'hepyerinden.kop' isimli dijital platform. İnşallah bütün işlemler tamamlandığında FAO bünyesinde desteklenen tüm kooperatifler, oradan ürünlerini pazarlayabilecekler ama sonuçta o platform onlara ait, kesinlikle FAO’nun platformu değil. Biz sadece bir teknik destek veriyoruz, aracı oluyoruz. Kırsaldaki kadınların güçlü hale gelmesini bu şekilde desteklemeye gayret ediyoruz." dedi.

"Arıcılığa FAO'nun dağıttığı kovanlarla başladık"

Öbektaş köyünde yaşayan çiftçi Cemile Alan, FAO'nun kovanlı arı desteğinden faydalandığını ve bu sayede arıcılığa başladığını söyledi.

Kırsaldaki kadınların ekonomik özgürlüğünün olmasının önce kadının kendisine sonra da ailesine fayda sağlayacağını belirten Alan, "Ayaklarımızın üstünde durup, eşimize destek olmaya çalışacağız." dedi.

Cemile Alan'ın kızı Arife Gül Taban da S.S. Emirgazi Kadın Girişimi, Üretim ve İşletme Kooperatifi bünyesinde FAO'nun arılı kovan desteğinden faydalanarak arıcılık yapmaya başladıklarını anlatarak, "Bize kovan verildi, daha doğrusu annemlere verildi. Ben de onlara destek oluyorum, yardımcı oluyorum. FAO’dan eğitimler aldık. Çok şey öğrendik. Kadınların birlik ve beraberlik içinde olması gerektiğini, bir kadın olarak neler başarabileceğimizi öğrendik. Sekizinci ayda Allah'ın izniyle ürünlerimizi toplayacağız. Çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

"Sürdürülebilir Arazi Yönetimi ve İklim Dostu Tarım" projesi hakkında detaylı bilgi için bakanlığın bu ilgili sayfasını ve ilgili FAO Türkiye sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi kadın girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Oyun Sektörüne Yapılan Yatırımlarda Avrupa Birincisi Olduk

$
0
0

Yılın ilk 6 ayında Türk oyun girişimleri 333 milyon dolar yatırım alarak oyun sektöründe Avrupa birincisi oldu. Böylece Türk oyun sektörü hem kendi rekorunu yeniledi hem de Avrupa birincisi oldu.Türkiye’nin ardından 158 milyon dolarla İngiltere ikinci sırada yer alırken Norveç ise 60 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı.

“Blockchain oyunlarına ilgi artıyor”

Oyun geliştiricilere özel kuluçka merkezi Game Factory’nin İletişim Direktörü Rıfat Tellioğlu, blockchain ve metaverse girişimlerine yapılan yatırımların 20 milyon dolara ulaştığını ve önümüzdeki dönemlerde daha fazla yatırım göreceğimizi söyledi.

“Bu yılın ilk yarısında oyun sektörüne yapılan yatırımlar adet bakımından azalsa da yatırım miktarı, 2021’in toplamını geride bıraktı. 6 ay içerisinde 333 milyon dolar yatırım alan Türk oyun sektörünün yıl sonunu en az 500 milyon dolarla kapatmasını bekliyorum. Ayrıca ilk yarıyılda Türkiye’deki blockchain ve metaverse girişimlerine yapılan yatırımlar 20 milyon dolara ulaştı. Önümüzdeki dönemlerde daha çok blockchain oyununun yatırım aldığını göreceğiz.”

Her 4 dolardan 1’ini yine oyun sektörü aldı

Türkiye girişimcilik dünyasına, 2022’nin ilk yarıyılında toplamda 1,4 milyar dolar yatırım yapıldı. Bu yatırımların 333 milyon dolarını ise oyun sektörü aldı. 2021 yılında olduğu gibi bu yılın ilk yarıyılında da Türkiye’de yapılan toplam yatırımın dörtte biri, oyun sektörüne yapıldı. Oyun sektörüne yapılan yatırımlarda Avrupa birincisi olan Türkiye, toplam girişimcilik ekosistemine yapılan yatırımlarda ise Avrupa’da 4. sırada yer aldı.

Türk girişimcilere her gün ortalama 7,78 milyon dolar yatırım yapıldı

Bu yılın ilk yarısında Türkiye girişimcilik ekosistemi 1,4 milyar dolar yatırım aldı. 768 milyon dolar yatırım alan Getir, yemek & market teslimatı sektörünü ilk sıraya taşıdı. Teslimat sektörünün ardından oyun sektörü geldi. Böylece oyun sektörüne yapılan yatırımlar, e-ticaret ve finans sektörüne yapılan toplam yatırımın 4 katını geçti.

“Girişimcileri yatırımcılarla buluşturmaya devam edeceğiz”

Oyun geliştiricilere özel kuluçka merkezi Game Factory’nin İletişim Direktörü Rıfat Tellioğlu, Google ve Game Factory iş birliğiyle düzenlenen oyun girişimlerini hızlandırma programı Game Booster sayesinde 8 girişimin yatırımcılar karşısına çıktığını belirtti.

“Google for Startups’ın dünyada oyun alanındaki ilk ve tek partneri olarak Google ile birlikte bu sene Game Booster hızlandırma programının 2.’sini gerçekleştirdik. 8 tane oyun girişimi, yatırımcılar karşısında sunum yaptı. Bölgenin en büyük oyun fuarı GameX’te gerçekleşen sunumlara WePlay Ventures, Ludus Ventures, Games United, Legendary Ventures gibi birçok yatırım fonu katıldı. Game Factory olarak oyun sektörünün her alanındaki girişimleri desteklemeye devam edeceğiz.”

Her gün yeni bir yatırım

2022’nin ilk yarıyılında 160 tane Türk girişimine yatırım yapıldı. Böylece yaklaşık olarak her gün yeni bir girişim yatırım almış oldu. Finans sektörü, 20 adet yatırımla ilk sırada yer aldı. Ardından 12’şer yatırımla oyun, sağlık ve yapay zekâ & makine öğrenmesi sektörleri geldi. Yatırım adedi bakımından ilk sırada yer alan finans girişimleri, ortalama 1,35 milyon dolar yatırım aldı. Girişim başına düşen ortalama yatırım miktarı sağlık sektöründe 1,32 milyon dolar, yapay zekâ sektöründe 10,61 milyon dolar, oyun sektöründe ise 28 milyon dolar oldu.

Kaynak olarak startups.watch’ın 2022-H1 raporu ve StartupCentrum’un 2022 yarıyıl Türkiye startup ekosistemi raporunun kullanıldığı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

"Biz Yapalım Müşteri Zaten Gelir" Dedik, Gelmedi ve Battık!

$
0
0

Değerli okurlarımız, Girişim Haber olarak konuk yazar uygulamamıza yeniden başladık. Siz de hikayelerinizi ve deneyimlerinizi okurlarımızla paylaşmak isterseniz iletişim sayfamızdaki maillerden bize ulaşın.

Bu makale konuk yazarımız teknoloji girişimcisi Ömer Taban tarafından kaleme alınmıştır.


2017 sonları, 2018 başlarıydı. Çalıştığım yerde Asana (takımların iş takibine yardımcı olmak için tasarlanmış profesyonel bir uygulama) ile tanışmıştım ve şok olmuştum. Nasıl ya? Şimdi dünya buToDo list uygulamasıyla mı işlerini yönetiyor demiştim. Daha önce yaptığım veritabanı uygulamaları bile bundan daha karmaşık işlemleri içeriyordu.

Bir de Jira (hata izleme ve çevik proje yönetimine izin veren tescilli bir sorun izleme ürünü) vardı ama Jira'nın kullanıcı deneyimi daha da berbattı o zamanlar. Dedim ki biz bu işi yaparız ya. Çok da güzel yaparız. Ben back-end geliştiriciyim bir de front-end geliştirici bulursam bu iş tamamdır. 

Frontend geliştirici yoktu etrafımda ama daha önce Onur'la birkaç ufak iş yapmıştık. Onur'u aradım. O da o zamanlar yeni mezun olmuştu bir yerde çalışıyordu. Dedim aklımda böyle bir iş var gel yapalım. Tamam dedi, askere gidene kadar vaktim var, deneyelim dedi.

Bir de Muhammed vardı, aslında Muhammed backend tarafını geliştirecekti. Muhammed ile anlaşamadık erken zamanda ayrıldık. Onur'la devam ettik. Bu arada yazılım camiasında iseniz Onur'u tanırsınız @aslanon

Fikir şuydu biz Asana'dan Jira'dan daha iyi UX sağlayacaktık ayrıca iş planlama görev dağıtma noktasında yapay zeka destekli önermelerde bulunacağız. Yeni bir görev mi var? bu görevi şu kişiye atasan daha iyi olur gibi.

İlk sürümü çıkarmak 8 ay sürdü. Ürünü producthunt'a çıkardık. 600 den fazla kayıt aldık. Zaten doğru düzgün uyku uyumuyorduk. Launch ettikten sonra da heyecandan ve sevinçten 3 gün doğru düzgün uyku tutmadı.

O hafta iyidi. Ama sonra kayıt olanlar sisteme girmemeye başladı. Hızlı bir şekilde eriyordu kullanıcılarımız. 1-2 ay kadar durumu izledik. İnsanlarla konuştuk, yatırımcılarla konuştuk. İnsanlar neden kullanmaya devam etmiyor araştırmaya başladık.

Genelde aldığımız cevaplar, bizim ürünü sevdikleri ama halihazırda kullandıkları sistemden göç etmenin maliyetli ve riskli olacağı yönündeydi.

Tamam dedik siz Jira'da kalın biz Jira'ya entegre bir ürün yapalım. Biraz pazar araştırması yaptım, employee engagement konusu dikkatini çekti. Tamam dedim biz buradan yürüyelim. Bunu da Jira'ya oyunlaştırma katarak yapacaktık.

Jira'da görev bitirdikçe yetenek puanı toplayabileceğiniz ve bunları sistem içinde bir profilde sergileyebileceğiniz bir ürün geliştirdik. Bu sayede çok çalışıp kendini gösteremeyen adam da sistemde kendisini gösterebilecek. Haliyle employee churn rate azalacaktı.

Bu ürünü de yaptık ve çıkardık. Birkaç şirkete sunum yaptık, onlar da burun kıvırınca bizim de artık iştahımız kaçmaya başladı. Başlayalı neredeyse 2 yıl olmuştu. Birkaç ay daha idare ettik. Sonra Onur'u aradım artık duralım dedim ve patron.ai hikayesi son buldu.

İşte Çıkardığım dersler;

  • 1. Müşterilere soru sorarken onların tahmin yürütmesine sebebiyet verecek gelecek zaman kalıplarından kaçın. Aksine şu anda nasıl çözüyorlar, neler kullanıyorlar, şu anda şikayet ettiği şeyler nelerdir, bunlara odaklan.
  • 2. Karar alırken elinin altında kararı destekleyecek veriler olsun. İçgüdüler önemlidir ama işin içine duygusallık girdiği için yanılma payı artar. O yüzden bu funnel işlerini, dönüşüm oranlarını vs iyi öğren.
  • Altın ders: Her şeye rağmen süreç içinde aldığım kararların mantıklı ve tutarlı olduğunu düşünüyorum. Eksik birşey vardı. Ben. Patron.ai'yı yan proje olarak geliştiriyordum. Kurucunun full-time olmaması bir girişim için çok büyük bir dezavantaj.

Bu anlattığım hikayenin üzerinden 3 yıl geçti, harika bir tecrübe oldu. Şu sıralar yeni girişimim üzerinde çalışıyorum. Bu sefer tam zamanlı olarak girişimin başındayım. Geliştirdiğimiz ürün Norland. Eğer çok iş yapıyorum ama yaptığım işi yeteri kadar gösteremiyorum diyorsanız ön kayıt listemize bekleriz. Ürün detaylarını incelemek ve ön kayıt olmak için nor.land adresine göz atabilirsiniz.

Ömer Taban


Konuk Yazar Ömer Taban Hakkında

Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nden mezun olduktan sonra 5 yıl yazılım geliştirici olarak, 2 yıl ürün yöneticisi olarak çalıştı. Şimdi kendi girişimi üzerinde çalışıyor. @omertaban@getnorland

Küresel E-ticaret Hacmi 2026'da 5,4 Trilyon Dolara Ulaşacak

$
0
0

E-ticaretin küresel salgın döneminden itibaren başlayan altın çağı, birçok ekonomide görülen yavaşlamaya rağmen büyüme potansiyelini koruyor. ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley’in haziran ayında yayımladığı Küresel E-Ticaret Büyüme Tahminleri raporunda 2019’da küresel ticaretin %19’una karşılık gelen e-ticaretin 2021’deki payının %21’e ulaştığı ve bu yılı %22’yle kapatacağı öngörülüyor. Morgan Stanley uzun vadede e-ticaret pazarının dikkate değer bir büyüme potansiyeli barındırdığını söylerken, hacmin bugünkü 3,3 trilyon dolarlık değerinin 2026’da 5,4 trilyon dolara kadar yükselebileceği belirtiliyor. Kurumun endüstri modeli diğer verilerle birlikte değerlendirildiğinde, online alışverişin halihazırda yaygın olduğu ülkelerde dahi e-ticaretin büyümeyi sürdürdüğünü gösteriyor.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan GKC Technology Kurucusu Baha Gökce, “E-ticaretin makroekonomik problemlere rağmen büyümeyi sürdürmesi, tüketici alışkanlıklarının kökten değiştiğine işaret ediyor. Öte yandan bu büyüme, sektördeki rekabeti de artırıyor. GKC Technology olarak işletmelerin artan rekabet ortamında rakiplerinden ayrışmalarını kolaylaştıracak teknolojiler geliştiriyoruz” dedi.

Türkiye'de e-ticaret bir yılda %69 büyüdü

E-ticaretin her hanede benimsenme hızındaki artış, Türkiye’de de görülüyor. 2021 Türkiye E-Ticaret Ekosistemi raporunda sektörün 2020’den 2021’e geçişte e-ticaret satışlarındaki büyümenin %69’a ulaştığı ve toplam satış hacminin 382 milyar TL seviyesine taşındığı belirtiliyor. 2021 sonunda e-ticaret işlem sayılarının bir önceki yıla göre yarı yarıya artarak 3,4 milyara ulaştığını söyleyen Baha Gökce, “Ölçek ya da iş modeli fark etmeksizin birçok işletme için e-ticaret, temel gelir kanallarından birine dönüşüyor. B2B ya da B2C işletmeler kendilerine ait e-ticaret platformlarını kurarken geleneksel pratikleri benimsiyor fakat bu rekabet avantajı elde etmeye yetmiyor. GKC Technology olarak geliştirdiğimiz yapay zeka destekli ürünlerimizle, işletmelerin e-ticaret platformlarını rakipleriyle 1 dakikadan kısa süre içinde kıyaslayabiliyoruz. Elde ettiğimiz ayrıntılı rapor, müşterilerimize e-ticaret sitelerini geliştirmenin yollarını ayrıntılı bir biçimde sunuyor. SEO, site haritası, sayfa yapıları, kullanıcı deneyimi, alışveriş yolculuğu gibi satışlara ve sepet terk etme oranlarına doğrudan etki eden alanlara odaklanarak süreçleri iyileştirmenin veriye dayalı yöntemlerini sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Günler, saatler, hatta dakikalar dahi önemli”

Türkiye ve dünyada e-ticaret sektöründe artan rekabetin, e-ticareti temel iş kollarından birine dönüştüren her işletme ve birey için giderek zorlaştığının altını çizen GKC Technology Kurucusu Baha Gökce, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “E-ticaret sitelerinin arama motoru performanslarını ve site altyapılarını geleneksel yöntemlerle analiz etmeye çalışmak, zamansal ve finansal maliyetlere sebep oluyor.”

Morgan Stanley’in haziran ayında yayımladığı Küresel E-Ticaret Büyüme Tahminleri raporuna buradan, 2021 Yılı E-Ticaret Verilerine buradan erişebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Octopus, APY Ventures Liderliğinde 750 Bin Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

Geçtiğimiz yıl mart ayında ilk yatırım turunu tamamlayan Octopus kısa süre sonra Londra ofisini açtı ve global ekip arkadaşlarını takıma kattı. Octopus, sadece endüstriyel ekran satmak üzerine kurulmuş olan Digital Signage pazarında; ekran satmaya değil bu ekranların en verimli şekilde kullanılması ve ölçümlenebilir olmasına odaklanıyor.

Kısa süre önce görüntü işleme alanında yerli girişim Cognitiwe ile iş birliğini duyuran Octopus "More than Digital Signage" mottosunu ile hayata geçirdiği ürünü canlıya almaya hazırlanıyor. Ekranlarda kimin, hangi görüntüye kaç saniye baktığını analiz ederek ekrana bakan kişiye özel içerikleri saniye içerisinde göstermekte ve dahası; ekranlara bakma sıklığıyla satın alma arasında bir etkileşim kurup markalara satın alma indeksi raporlaması yapabilen Octopus bu kategoride globalde örneği çok az olan bir StartUp olarak öne çıkıyor.

Ekranlar üzerinden ödeme yapılabilmesi ya da bu ekranların lokal reklam ağı olarak kullanılması gibi yenilikçi yaklaşımlara sahip olan Octopus, NFT alanında yaptığı çalışmalar ile de adından sıkça söz ettirdi.

Geçtiğimiz aylarda yapılan İstanbul NFT Summit’te Kalao NFT market ile iş birliğini duyuran Octopus, Fırat Neziroğlu NFT koleksiyonunu ilk case olarak ana sahnede anlattı. NFT eser satın almak isteyen insanların evlerinde, ofislerinde ya da galerilerde sergilenmeye devam etmek üzere ekranları da bir NFT şeklinde mintleyerek bu konuda blockchain tabanlı projeler arasında da adından oldukça söz ettiriyor.

APY Ventures liderliğinde gerçekleşen yatırım turuna katılan diğer yatırımcılar ise; Aktif Ventures Mindvest Fonu, Finberg ve TechOne VC oldu.

“Hem ekip hem de ürün olarak hızla gelişmek ve global müşteri sayımızı arttırmak istiyoruz”

Merkez ofisini Londra'ya taşıyarak faaliyetlerine global alanda devam eden Octopus'un kurucusu Emre Yıldız, “İlk yatırım turu sonrası motivasyonumuz ürünün global pazarda yer bulabilmesiydi. İlk turda yatırım yapan Kiğılı gurubu ile ürünü çok hızlı market fit hale getirebildiğimizi düşünüyoruz. Katıldığımız global programlarda ve fuarlarda kendimizi rahat ifade edebiliyor ve buna karşılık buluyoruz. Bir Türk girişimcisi olarak bu durum bizi çok mutlu ediyor. Yatırım sonrası hem ekip hem de ürün olarak hızla gelişmek ve global müşteri sayımızı arttırmak istiyoruz. AI, ADS ve NFT alanında çalışmalarımız ile tüm rakiplerimizden ayrılıyoruz ve daha özgüvenli hareket ediyoruz.’’ dedi.

“Octopus’un yatırım turuna Bilişim Vadisi GSYF ile liderlik etmekten büyük mutluluk duyuyoruz”

Yatırımla ilgili Albaraka Portföy Genel Müdürü Emin Özer, görüşlerini şu şekilde ifade etti:

‘’APY Ventures olarak yenilikçi çözümler üreten, teknolojiyi merkezine alan girişimleri yakından takip ediyoruz. Geleneksel olarak nitelendirilebilecek olan reklamcılık sektöründe kişiselleştirilmiş çözümlere duyulan ihtiyaç ve beraberinde yaşanan teknolojik gelişmeler de bizi oldukça heyecanlandırıyor. Sunduğu çeşitli teknolojik çözümler ile pazarda fark yaratan Octopus’un yatırım turuna Bilişim Vadisi GSYF ile liderlik etmekten ve globale uzanacak olan yolculuğuna katkı sağlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”

“Octopus, yapay zeka kullanımı, reklam ağı yönetimi ve NFT çözümleriyle de sektöründe fark yaratıyor”

Aktif Ventures CEO’su Yakup Sezer ise; ‘’ 2020 ve 2021 yılları pandemi nedeniyle zorlu olmalarının yanı sıra; dijital dönüşümü hızlandıran, tüm sektörlerde is yapış modellerini kökten değiştiren birer fenomene dönüştü. Bu değişim, dijitalleşen iş modelleriyle birlikte farklı teknolojileri bir araya getiren, tüketici ve kurumların ihtiyaçlarına hızlı cevap veren kullanıcı dostu pek çok uygulamayı da hayatımızın merkezine koydu. Değişen ihtiyaçlara bağlı olarak pek çok kanaldan gelen uygulama çözümleriyle kullanıcıların hem daha fazla ekrana maruz kaldığını hem de ekran başında geçirdikleri sürenin giderek arttığını ve bu durumun artarak devam edeceğini düşünüyoruz.

Octopus tam da bu noktada; geliştirdiği yazılım çözümleriyle markaların, ürünlerini ve hizmetlerini bu ekranlar vasıtasıyla en verimli şekilde sunmalarını sağlarken, yapay zeka kullanımı, reklam ağı yönetimi ve NFT çözümleriyle de sektöründe fark yaratıyor. Hedefini yurt dışında da büyümek olarak belirleyen Octopus’un bu yatırım turuyla birlikte büyümesine hız katacağını düşünüyoruz, Mindvest Fonumuz ile bu başarı hikayesinin destekçisi olduğumuz için çok mutluyuz.’’ dedi.

“Octopus, alanında vizyoner bir ekibe sahip, özgün bir girişim”

Konuyla ilgili görüşlerini aktaran Techone VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan“TechOne olarak, 2021’de toplam 15 girişime yatırım yapmamızın neticesinde yılın en aktif girişim sermayesi fonu seçildik. 2022 yılında da en aktif fonlar arasında olma amacımız doğrultusunda attığımız önemli adımlardan bir tanesi de Octopus yatırımımızla gerçekleşti. Octopus, alanında vizyoner bir ekibe sahip, özgün bir girişim. Konvansiyonel reklam mecralarının görüntü tanıma ve büyük veri teknolojileri kullanarak dijital dönüşümüne önemli katkıda bulunuyor. Bundan sonraki süreçte başarılarının katlanarak devam etmesi için biz de kendilerine elimizden gelen desteği sunacağız.” dedi.

“Octopus, sektörde önemli bir yer alacağına inandığımız yatırımlarımızdan biridir”

Finberg Yönetim Kurulu Üyesi İhsan Elgin görüşlerini “Finberg olarak 28. yatırımımızı yapmış olmaktan çok mutluyuz. Özellikle son 2 yıldır fintech dışındaki yatırımlarımızda her zaman sektörlerin ezber bozan iş modellerine ve bölgesel oyuncu olabilecek girişimlerine yatırım yapmaya çalışıyoruz. Octopus da reklam sektörünün daha verimli yönetilmesi için ortaya koyduğu yenilikçi iş modeli ile sektörde önemli bir yer alacağına inandığımız yatırımlarımızdan biridir.

Finberg olarak girişimlerimize farklı iş ortaklıkları sağlayabilecek, onları daha çok müşteriyle buluşturabilecek bir ekosistem kurduk. Bugün Fibabanka başta olmak üzere, farklı Fiba Grup şirketleri ve Finberg portföyünde yer alan diğer girişimler ile birlikte yarattığımız bu ekosisteme dahil olan Octopus’un ekosistemimizden maksimum seviyede faydalanmasını sağlayacağız.” Şeklinde ifade etti.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TechOne VC, Timus Networks’e 1 Milyon Dolarlık Yatırım Yaptı

$
0
0

TechOne VC, teknolojideki rekabet avantajları ve yıkıcı iş modelleriyle, küresel bir oyuncu olma arzusundaki erken aşama teknoloji girişimlerine destek vermeye devam ediyor. Fon son olarak, siber güvenlik girişimi Timus Networks’e 10 milyon dolar değerleme üzerinden 1 milyon dolar yatırım yaptı.

Henüz yeni bir girişim olan Timus Networks, ZTNA ve SASE teknolojileriyle modern iş yerlerinin ağ güvenlik ihtiyaçlarını karşılıyor. Boston merkezli girişim, mobilite ve uzaktan erişime odaklı bir şekilde işletmelerin daha etkili iş akışları elde etmelerine destek oluyor. Dinamik Güvenlik Duvarı, AI destekli Güvenli Web Ağ Geçidi, Kötü Amaçlı Yazılımdan Koruma ve İzinsiz Girişi Önleme Sistemi gibi siber güvenlik bileşenlerini kapsayan Timus Networks, bulut tabanlı SASE mimarisine sahip. Girişimin ana hedeflerinin başında globale açılmak yer alıyor.

“Ekosisteme olan desteğimizi her alanda sürdüreceğiz”

Yatırım sürecinden duyduğu mutluluğun altını çizen TechOne VC Yönetici Ortağı Yiğit Arslan, “TechOne VC olarak potansiyeli yüksek bir girişime daha yatırım yapmış bulunmaktayız. Timus Networks’ün kurucusu Tuğrul Tekbulut bugüne kadar girişimcilik alanında çok sayıda başarıya ve çıkışa sahip bir isim. Timus ekibi şimdiye kadar ekip olarak çok güzel işlere imza attı. Bundan sonraki süreçte de hep birlikte daha iyileri için çalışacağız. TechOne da ilgi alanları dahilindeki girişimleri aramaya ve yatırım yapmaya devam edecek. Katma değerli platformumuz ile birlikte ekosisteme olan desteğimizi her alanda sürdüreceğiz.” dedi.

TechOne VC; stratejik uzmanlık, bağlantılar, rehberlik ve operasyonel mükemmellikle birlikte girişimlere sermayeden daha fazlasını vadediyor. Fon, 2021 yılı içerisinde 11 yeni, 4 devam yatırımıyla birlikte 15 yatırım yaparak Türkiye’deki en aktif girişim sermayesi oldu.

TechOne VC fonu hakkında detaylı bilgi edinmek için techone.vc, Timus Networks girişimi hakkında detaylı bilgi edinmek için timusnetworks.com web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişim Yatırımları Belirsizlikler Nedeniyle Küresel Çapta Geriliyor

$
0
0

KPMG'nin yayımladığı “Venture Pulse” raporuna göre Ukrayna'da yaşanan savaş, yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının neden olduğu belirsizlik ortamında 2022 yılının 2. çeyreğinde küresel çapta girişimlere yapılan yatırımlar azaldı. Raporda jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin sayısı göz önüne alındığında, mevcut belirsizliğin 3. çeyrekte de devam edeceği öngörülüyor.

2021 yılının son çeyreğinde 207 milyar dolara ulaşan küresel girişim yatırımları bu yılın ilk çeyreğinde 165 milyar dolara gerilemesinin ardından ikinci çeyrekte düşüşünü sürdürerek 120 milyar dolara kadar geriledi. İkinci çeyrekte Amerika, Avrupa ve Asya'da yatırım miktarı düşse de 1 milyar doların üzerinde üç anlaşmanın gerçekleştiği ABD'nin girişim dünyası dayanıklılığını bir kez daha gösterdi.

ABD merkezli Epic Games 2 milyar dolar, SpaceX 1,7 milyar dolar ve GoPuff 1,5 milyar dolarlık yatırımlar aldı. ABD dışında en fazla yatırım ise Almanya merkezli Trade Republic'in aldığı 1,15 milyar dolarlık yatırım oldu. Bunu Hindistan merkezli Dailyhunt'un 805 milyon dolarlık, Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Kitopiin'in 714 milyon dolarlık ve İsviçre merkezli Climeworks'ün 650 milyon dolarlık yatırımları takip etti.

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Birleşme ve Satın Alma Danışmanlığı Şirket Ortağı Gökhan Kaçmaz; “Jeopolitik belirsizlikler ve küresel VC pazarının işlem hacmi ve sayısında yaşadığı düşüşle birlikte, teknoloji şirketleri zorlu bir dönemden geçiyor. Değerlemelerdeki düşüş ve teknoloji şirketlerinin piyasalarda zayıf performans göstermesi, ikinci çeyrekte halka arz faaliyetlerinde bir yavaşlamaya neden oldu. Yatırımcıların, portföy şirketlerine nakitlerini korumaları yönünde talimat verdiğini gözlemliyoruz. 2022 yılının üçüncü çeyreği için de benzer bir görünüm söz konusu, karlılık startup'lar için kritik önemde,” yorumunda bulundu.

Nakit rezervi olmasına rağmen küresel girişim yatırımcıları daha temkinli

Küresel olarak, özellikle ABD ve Avrupa'da risk sermayesi piyasasında makul miktarda nakit rezervi bulunsa da temkinli davranan yatırımcılar portföylerindeki şirketlere, kârlılık yolunda güçlü şekilde yol alan girişimlere ve Ukrayna'da yaşanan krizle birlikte dikkat çekmeye başlayan sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere daha çok odaklanıyor. Girişim yatırımcıları, fırtınadan korunmaları için portföy şirketlerine nakitlerini korumaları yönünde baskı yapıyor. Yüksek değerlenmeye sahip bir dizi özel şirket, 2022 yılının 2. çeyreğinde 6 ay öncesine kıyasla değerlemelerinin düştüğünü gördü. Dünya çapında halka açık birçok teknoloji şirketinde de bu şekilde düşüşler yaşandı. Bu da mevcut belirsizliklerden zarar görmemek için bazı küresel yatırım firmalarının portföylerindeki şirketleri yönetebilmek için yatırım bütçelerini daraltmalarına, işe alım planlarında daha seçici olmalarına ve iş gücünü rasyonel bir şekilde düzenlemelerine neden oldu. Birçok girişim yatırımcısı ve startup, piyasada yaşanan türbülans geçinceye kadar nakitte kalmayı tercih ederek yeni fonlama turlarını erteliyor.

Tedarik zinciri ve otomasyon dikkat çekmeye devam ediyor

Tüketici odaklı işletmelere yatırımcı ilgisi 2022'nin ikinci çeyreğinde azalırken birçok sektöre ilgi nispeten yüksek kaldı. Şirketler devam eden tedarik zinciri sorununu çözmenin yollarını aradıkça tedarik zinciri ve lojistik sektörü de ciddi anlamada ilgi çekti. Tedarik zinciri yönetimine odaklanan girişim yatırımcılarının ilgi gösterdiği diğer bir alan ise otomasyon oldu. Yatırımcılar sadece uzun mesafeli taşımacılık alanında değil aynı zamanda depolarda, çiftliklerde ve endüstriyel veya üretim tesislerinde kullanılacak otomatikleştirilmiş araçların geliştirilmesine ilgi gösterdi. Dron teknolojileri de aynı şekilde girişim yatırımcılarının radarında kalmaya devam etti.

Yükselen enerji fiyatları alternatif enerjiye ilgili artırıyor

Dünyanın birçok bölgesinde hızla yükselen enerji fiyatları ve enerji bağımlılığına ilişkin artan endişeler, yatırımcıların alternatif enerji seçeneklerine, enerji depolamaya ve mobiliteye olan ilgisini ikinci çeyrekte daha da artırdı. Elektrikli araçlar ve piller, 2. çeyrek boyunca yatırımcılar için ana odak olmaya devam ederken hidrojen bazlı teknolojiler gibi alanlar da ilgi gördü. Önümüzdeki birkaç çeyrekte, Avrupa'da küçük ölçekli nükleer santrallerin geliştirilmesi gibi diğer enerji kaynaklarına ve çözümlerine olan ilginin artması da bekleniyor.

Bazı girişimlerin unicorn statüsü tehlikeye girdi

İkinci çeyrekte, küresel çapta 97 yeni unicorn girişim doğdu. Bu unicorn girişimlerin üçte birinden fazlasını ise fintech şirketleri oluşturdu. Unicorn girişimlerin yarıdan fazlası Amerika'da bulunurken bu girişimlerin hemen hemen hepsi ABD merkezli. Sadece üç girişim Latin Amerika merkezli olup bunlar Brezilya'daki Unico ve Stark Bank ile Ekvador'daki Kushkiin şirketleri. Avrupa'da ise 8 farklı ülkeden toplam 18 yeni unicorn çıktı. Bu ülkeler İngiltere, Almanya, Finlandiya, İsveç, Norveç, Hollanda, İsviçre ve İsrail. 17 yeni unicorn da Asya'daki yedi ülkeden çıktı. Yeni unicorn sayısı geçmiş dönemlere kıyasla 2. çeyrekte sabit kalırken azalan yatırım turları 1 milyar dolarlık unicorn girişimlerin statülerini kaybetmelerine neden olabileceğine dair endişeleri de beraberinde getirdi. Bu nedenle 1 milyar dolar değerindeki unicorn girişimlerin statülerini korumak için yatırımcılara önemli tavizler verebileceği değerlendiriliyor.

2022 yılının 3. çeyreğinde takip edilecek trendler

Raporda, küresel çapta girişim dünyasını etkileyen jeopolitik ve makroekonomik belirsizliklerin sayısı göz önüne alındığında, değerlemeler üzerinde aşağı yönlü baskının devam edeceği ve bunun da yatırım seviyelerinin düşmesine neden olabileceği belirtiliyor. Ayrıca yatırımcıların anlaşmalara ilişkin durum tespitlerine daha fazla önem vereceğinden birçok bölgedeki girişim yatırımı anlaşmalarının tamamlanmasının muhtemelen daha uzun süreceğine de dikkat çekiliyor. Bunlara karşın fintech sektörünün tedarik zinciri ve lojistik, siber güvenlik ve alternatif enerjiye ek olarak dünyanın birçok bölgesinde muhtemelen güçlü bir yatırım alanı olmaya devam edeceğine de yer veriliyor. Ancak artan enflasyon ve faiz oranları göz önüne alındığında, tüketici odaklı şirketlerin girişim yatırımcılarının gözünde büyük olasılıkla bir miktar ilgili kaybedeceği öngörülüyor.

2022 yılı 2. çeyrekte en büyük 10 küresel finansman

  1. Epic Games - 2 Milyar Dolar - ABD - Eğlence Yazılımı
  2. SpaceX - 1,7 Milyar Dolar - ABD - Havacılık
  3. Gopuff - 1,5 Milyar Dolar - ABD - İnternet Perakendeciliği
  4. Trade Republic - 1,15 Milyar Dolar - Almanya - Fintech
  5. Faire - 816 Milyon Dolar - ABD - E-ticaret
  6. Dailyhunt - 805 Milyon Dolar - Hindistan - Tüketici
  7. Ramp - 748,3 Milyon Dolar - ABD - Fintech
  8. Kitopi - 715 Milyon Dolar - Birleşik Arap Emirlikleri - Gıda Teknolojisi
  9. The Boring Company - 675 Milyon Dolar - ABD - Altyapı
  10. CanSemi – 671,8 Milyon Dolar - Çin - İmalat

KPMG'nin yayımladığı “Venture Pulse” raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Sürdürülebilir Gıda Teknolojilerinde Geleceğin Trendleri Açıklandı

$
0
0

Kurumsal şirketlere inovasyon kültürünün yetkinliklerini aktarma ve kurum içi girişimcilik konusunda çözüm ortaklıkları sunan GOOINN, yükselen ekosistem olan Foodtech raporunda, sektörün önde gelen teknolojileri ve kullanım alanları, dünyadan ve Türkiye'den Foodtech örnekleri, sürdürülebilir gıda, geleceğin gıdaları ve 12 trendi açıkladı.

Gıda teknolojileri olarak bilinen Foodtech; özellikle dünyadaki iklim krizi, son yıllarda yaşanılan salgın, lojistik sıkıntılar ve daha birçok sebepten dolayı bugün önemli bir noktada. Bu nedenle güvenilir gıdaya, sürdürülebilir üretime, akıllı lojistik sistemlerine ve etkin tarım uygulamalarına duyulan ihtiyaç gün geçtikçe artmakta. Dolayısıyla bu ihtiyacı karşılayacak olan foodtech sektörü oldukça ilgi çekiyor. Sektörde gıda ürünlerini geliştirmek, üretmek ve dağıtmak için son teknolojiler kullanılıyor. Güvenilir gıdaların seçimine, muhafaza edinimine, işlenmesine, ambalajlanmasına ve kullanımına yönelik uygulamalar da bulunuyor. Ayrıca tüketicilerin yiyecekler ile ilgili etkileşimlerine yönelik çalışmalar hız kazanıyor.

2019 yılında 220 milyar dolarlık bir pazara sahip olan ve dünya genelinde ilgi çekici bir hal alan FoodTech’in 2027 yılında 342 milyar dolara çıkması bekleniyor. Diğer yandan, Foodtech alanına yapılan yatırımlar hızla artıyor. 2021 yılında özellikle Avrupa’da bu alana yapılan yatırımların daha fazla olduğu görülüyor ve ekosistemin payı %20’i seviyesinin üstüne çıkıyor.

Gıda teknolojileri sektörü 2022 trendlerinin örnek uygulamalar üzerinden detaylı şekilde incelendiği GOOINN Foodtech Raporu’nda önemli 12 trend başlığı şu şekilde aktarılıyor;

Trend 1: Alternatif protein üretimi artıyor

Kültürlenmiş et, laboratuvarda yetiştirilen yiyecekler, bitki bazlı beslenme, yenilebilir böcekler ve mikoprotein başlıca alternatif protein kaynaklarıdır. Tüketiciler hem sağlık hem de çevresel kaygılar nedeniyle bu kaynaklara yönelmektedir. Diğer yandan, 3 boyutlu baskı, fermantasyon ve moleküler biyolojideki gelişmeler sürdürülebilir alternatif protein üretim çözümlerinin geliştirilmesini sağlamaktadır. Böylece gıda şirketleri endüstriyel et üretimindeki etik kaygıları ve karbon ayak izini dengeleyebilmektedir.

Trend 2: Nutrasötikler yükseliyor

Gıdalar kullanılarak hazırlanan, hap toz veya diğer tıbbi ilaç formunda tüketime sunulan nutrasötikler yükselen bir trenddir. Özellikle Kovid-19 salgını ile birlikte nutrasötiklere olan ilgi giderek artmaktadır.

Trend 3: Gıda tedarik zincirindeki yenilikler devam ediyor

Covid 19 pandemisi ile birlikte e-ticaret her sektörde olduğu gibi gıda tedarik zincirindeki yenilikleri beraberinde getirmiştir. Artan bu trend ile gıda markaları, isteğe bağlı çevrimiçi teslimat hizmetleri sunmaktadır ve doğrudan müşteriye dağıtım modellerini geliştirdikleri dijital platformlar aracılığıyla uygulamaktadır. E-ticaret sayesinde markalar müşteri deneyimini geliştirmek ve satışları iyileştirmek için çok kanallı dağıtıma da odaklanmaktadır.

Trend 4: Gıda ürünlerinin kalitesi ve gıda güvenliğine ihtiyaç artıyor

Tüketiciler satın aldıkları gıda ürünlerinin kalitesi konusunda daha düşüncelidir ve gıda güvenliği önemli bir endişe kaynağıdır. Bu nedenle gıda güvenliği ve şeffaflığı gün geçtikçe önem kazanmaktadır.

Trend 5: Beslenme bilincindeki artış, kişiselleştirilmiş beslenme çözümlerine talebi arttırıyor

Tüketiciler arasında beslenme bilincindeki artış, kişiselleştirilmiş beslenme çözümlerine olan talebi artırmaktadır. Bunlar temel diyetler ile sınırlı olmayıp, şeker ve glutensiz beslenme, vegan beslenme, temiz etiketli gıda ürünleri gibi kişisel tercihleri de içinde barındırmaktadır.

Trend 6: Restoranlar veriye odaklanarak dijitalleşiyor

Restoranların dijitalleşmesi artan trendler arasındadır. Bunun en büyük sebebi sorunsuz operasyon yönetimi ve gelişmiş müşteri deneyiminin sağlanmasıdır. Restoran markalarının her aşamada veri toplaması operasyon boyunca veriye dayalı karar vermeyi mümkün kılmaktadır.

Trend 7: Gıda yönetim çözümlerine ihtiyaç arttı

Gıda üretim süreçlerinin ve tedarik zinciri operasyonlarının optimize edilmesi için gıda yönetimi çözümleri önemli geleceğin trendleri arasındadır. Bu çözümlerin ortaya konulması için büyük veri analitiği, yapay zeka ve gerçek zamanlı izleme gibi çeşitli teknolojilerden yararlanılmaktadır.

Trend 8: Girişimciler çevresel ayak izini ve gıda israfını azaltmaya odaklandı

Gıda girişimcileri ve büyük şirketler çevresel ayak izini en aza indirmek ve maliyetlerden tasarruf etmek için gıda israfını azaltmaya odaklanmaktadır. Özellikle gıda izleme çözümleri bu noktada gıda üreticilerinin, restoranların ve akıllı şehirlerin gıda atıklarını azaltmalarına olanak tanımaktadır.

Trend 9: Robotik teknolojiler değer zincirine dahil ediliyor

Gıda üretimi sırasında verimliliği, tutarlılığı ve ölçeği geliştirmek için tüm değer zincirine robotik teknoloji dahil edilmeye başlanmıştır. Bu noktada gıda işleme robotları ve drone’lar hızlı ve uygun maliyetli gıda etiketleme ve izleme sağlamaktadır.

Trend 10: 3 boyutlu gıda yazıcıları geleceğin trendleri arasında

Kişiselleştirilmiş diyet ve alternatif protein bazlı yemeklerin yanı sıra hassas ve tekrarlanabilir beslenme olanakları sağlamaktadır.

Trend 11: İç mekan çiftçiliği geleceğin en dikkat çekici trendi

Girişimciler daha kısa, daha sürdürülebilir ve esnek bir tedarik zinciri yaratmak, çiftliği daha akıllı hale getirmek, geleceğin çiftliğini ve ürünlerini ortaya çıkarmak için iç mekan çiftçiliğine önem vermeye başlamıştır.

Trend 12: Gıda sevkiyatı giderek daha önemli bir hal alıyor.

Gıda sevkiyatı giderek daha önemli bir hal almaktadır. Bunun sebebi, gıdaların hasardan korunmasını sağlayacak nakliyat yöntemine, online alışverişteki taze ve sağlıklı gıdaya erişime ve gıdaların taşınmasında savrulmasını önleyecek sürdürülebilir paketleme malzemelerine olan talebin artmasıdır.

2022 Foodtech Raporu'nun tamamını okumak için tıklayın. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Oyunseverler ve Sektör 16 Eylül'de Gaming İstanbul'da Buluşuyor

$
0
0

Geçtiğimiz yıllarda yüzbinlerce oyuncuya ve oyun sektörü profesyoneline ev sahipliği yapan, 2019 yılında 92.000 ziyaretçiyle dünyanın en büyük sekiz oyun etkinliğinden biri haline gelen ve 33 milyon oyuncunun merakla beklediği oyun, e-spor ve dijital eğlence etkinliği Gaming İstanbul, 16 Eylül’de Prof. Dr. Kadir Toptaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde ilgilileriyle buluşuyor.

Gaming İstanbul 2022’de oyun severleri üç gün boyunca PC / konsol / mobil oyunlar, e-spor turnuvaları, yeni oyunların ilk gösterimleri, ünlü yayıncılar ve takipçi buluşmaları, donanım markalarının en yeni ürünleri, serbest geliştirici alanları ve jam’ler bekliyor.

Gaming İstanbul ziyaretçileri ayrıca etkinlik içindeki alışveriş alanı, FRP etkinlik alanı, cosplay alanı, retro oyun alanı, çocuk parkı ve serbest geliştirici alanına da giriş hakkına sahip olacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ana sponsorluğunda düzenlenen ve OGEM ve Medya AŞ. tarafından desteklenen Gaming İstanbul 2022’nin çatısı altında, oyun sektörüne yönelik iş geliştirme etkinliği ve ekosistemi Indieway de yer alacak. Oyun profesyonelleri ve serbest oyun geliştiriciler, Indieway’de Gaming İstanbul çatısı altında buluşacak, üç gün boyunca konferans ve toplantılarda bir araya gelecek, yatırımcı ve iş geliştirme toplantılarına katılacak.

Etkinlikte dev oyunlar, markalar ve en ünlü yayıncılar yer alıyor!

Gaming İstanbul’un bu yıl oyun severlere en büyük sürprizi Rise Online. Blockchain tabanlı rol yapma oyunu Rise Online, büyük bir etkinlik alanı ve Gaming İstanbul ziyaretçilerine özel sürprizlerle bu yıl etkinliğin en önemli katılımcılarından biri.

Aorus (Gigabyte), Red Bull, Unity, Aerosoft, Codeo, LG, Stargate, Bahçeşehir Üniversitesi Oyun İnkübasyon Merkezi BUG Lab TEKMER, Ancient Gears, Upgrade Entertainment, Wendigo Games, Gizala, Digigame Startup Studio, Zindhu, FRPNET, Enucuzoyun, Bestgameprice, Yuvamız İstanbul gibi marka ve oyunların yanı sıra Türkiye’nin en popüler jam etkinliği Mağara Jam de Gaming İstanbul’daki yerini alıyor.

Ancient Gears firması tarafından geliştirilen ve oyuncuların karşısına demo versiyonuyla dünyada ilk defa Gaming İstanbul’da çıkacak olan Sümer mitolojisi kökenli macera oyunu Adanath da bu yılın katılımcıları arasında.

2019 yılında 215 internet yayıncısına ev sahipliği yapan Gaming İstanbul, bu yıl da her zaman olduğu gibi ünlü yayıncılara ev sahipliği yapıyor. Gaming İstanbul’un marka yüzleri Pelin ‘‘PqueeN’’ Baynazoğlu, Tuna ‘’Pintipanda’’ Akşen, Can Sungur, Murat ‘’Ejderha’’ Sönmez, Alp ‘‘H1vezZz!’’ Kocaman ilk açıklanan isimler arasında. PqueeN, Pintipanda ve Can Sungur bu yıl takipçilerine özel bir sürpriz yaparak Gaming İstanbul Influencer Sahnesi’nde ziyaretçilerle buluşacaklar.

Mobile Growth Summit İstanbul’da

Gaming İstanbul, açılışını etkinlikten bir gün önce 15 Eylül tarihinde uluslararası oyun profesyonellerine özel Mobile Growth Summit etkinliğiyle yapacak. Oyun sektörü profesyonellerinin mobil oyun sektörüne yönelik konferans, seminer ve iş geliştirme toplantılarında bir araya gelebilmelerine olanak sağlayan Global Growth Summit’e üst düzey 200 yönetici katılacak.

Oyun profesyonellerinin buluşmaları, 16-18 Eylül boyunca Gaming İstanbul alanının içindeki Indieway’de devam edecek. Indieway katılımcılara seminerler, MeetToMatch uygulamasıyla toplantı planlama, randevulaşma, kendi bağlantılarını kurma imkanları tanıyor.

Geliştiricilere, Ustalara, Çıraklara İBB Desteği

Açılış konuşmasını İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yapacağı açıklanan Gaming İstanbul 2022’de oyun ve genç kültürüne yönelik üretim yapan zanaatkarlar için özel bir alan var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi sponsorluğunda kurulan Gaming İstanbul Geek Culture alanında zanaatkarlar, el yapımı ürünlerini yaklaşık 100.000 ziyaretçi ile buluşturabilecek.

Yoğun talep üzerine büyütülen serbest geliştiricilere özel Indie Alanı sponsorluğunu üstlenen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin oyun geliştirme kuluçka merkezi OGEM, genç ekipler için farklı alanlarda etkinlikler düzenleyecek.

Gaming İstanbul 2022 hakkında daha fazla bilgi almak için gamingistanbul.com web adresini ziyaret edebilir, başvurularınızı bu sayfadaki formlardan yapabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Gençler Teknolojiye Yönelin, Teknolojide Uzman Açığı Büyüyor!

$
0
0

Türkiye ile beraber tüm dünyada başta yazılımcı olmak üzere teknoloji alanında uzman açığı olduğunu belirten Smartpro Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Önder Eker, bu alana yönelen gençlerin, iş arayan değil, teklifler arasından tercih ettiği lokasyonda iş seçen, seviyeleri ilerledikçe birçok şirketten teklifler alan uzmanlara dönüştüğünü söyledi.

Teknolojinin beklenmedik bir hızla gelişmesi bilişimci sayısında ciddi bir yetersizlik oluşturdu. Dünyanın en bilinen firmaları bünyelerinde çalışacak bilişim uzmanları arıyorken, bilişime olan ilgi giderek arttı. Özellikle gençler, esnek mesai saatleri, yüksek gelirler ve uzaktan çalışma kolaylığına sahip bu alanda uzmanlaşarak elde edebilecekleri fırsatların farkındalar. Ancak bilişim sektöründe ilerlemek isteyen bireyler, nereden başlamaları gerektiğinden emin olamayabiliyor.

Lisans programları, bilişim alanında çalışmak için akla gelen ilk tercih olabiliyor. Fakat teknolojinin her sene değişerek farklı bir hale büründüğü düşünüldüğünde, lisans eğitimi sırasında 4 kez değişebilen teknolojiler karşısında öğrenciler gerekli uzmanlığa erişemeyebiliyorlar. Bir yandan da ülkemizde ciddi bir genç işsizliği olmasına rağmen binlerce firma yeterli uzmanlığa sahip bilişim uzmanı bulamıyor.

Bu noktada bireylerin akademik ve iş hayatlarını engellemeden, onların yeni bir kariyere atılmalarını destekleyen en verimli seçenek uluslararası bilişim uzmanlığı sertifikasyonlarını sağlayabilen, hem teknoloji dünyasının içinde, hem de eğitim alanında faaliyet gösterebilen kurumlar oluyor. Sadece eğitimin içinde olan kurumlar teknolojiyi yakalayamamakta, sadece teknolojinin içinde olan kurumlar ise insanları geliştirme alanında yetersiz kalıyorlar. Teknoloji ve eğitim alanına birlikte yatırım yapmış olan kurumlar tüm dünyada sıklıkla tercih ediliyor, eğitimini tamamlayan katılımcıların aldıkları sertifikalar lisans diplomalarının da önüne geçerek bilişim sektöründe çok daha yeterli kabul ediliyorlar. Elbette bu yatırımlar çok ciddi miktarda kaynak gerektiriyor, bu nedenle bu konuda çözüm geliştirmiş kurum sayısı ülkemizde bir elin parmaklarını geçmiyor. Sadece 200 uzman için gerekli laboratuvar ve eğitim yatırımlarının Milyon USD’ı geçtiği günümüzde (mevcut döviz kuru ile 20 milyon TL’nin üzerinde) bu yatırımları yapabilecek kurum sayısının hızlı artması da beklenmiyor.

Silikon Vadisinin kalbinde bulunan Stanford Üniversitesi'nde yazılım alanında toplamda bin kişiye ulaşmayan yıllık mezun sayısı ve sadece Silikon Vadisinde yüzbinlerce uzmana ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde, uzman açığı konusu Amerika’da da ciddi bir problem haline gelmiş durumda. Bu nedenle tüm dünyadan uzman çekmeye gayret ediyorlar. İngiltere, benzer nedenlerle Brexit ile dışarıdan insan göçünü kısıtlamaya çalışırken, bir yandan da Tech Nation programı ile teknoloji uzmanlarının çalışma vizesi alabilmeleri için çok büyük hız ve kolaylık sağlamaya gayret ediyor. Almanya da benzer şekilde programlar uyguluyor, tüm gelişmiş ülkeler bu konuda bir yarışa girmiş durumdalar. Ülkemizdeki önde gelen kurumların üst düzey bilişim uzmanlarını çekebilmek için aylık ücret olarak 6 haneli rakamlara çıkmaya başladıklarını, Genel Müdür’den fazla aylık elde edebilen uzmanların ortaya çıktığını görmekteyiz.

Bu durumda gençlerimize düşen, teknoloji dünyası ile iç içe olan ve sadece ticari düşünmeyip, gençlerimizin gelişmeleri için yatırımlar yapan, bir yandan eğitimler ile gençleri yetiştirmeye gayret eden kurumlara başvurarak uluslararası sertifikasyonlar ile yetişerek bilgilerini belgelemeleri, ilgi alanları ve seviyelerine göre bir şekilde sektöre adım atmaya çalışmaları olmaktadır. Bu konuya vakit ve kaynak ayırabilen ve ciddi çaba gösteren gençlerimizin, iş arayan değil, teklifler arasından tercih ettiği lokasyonda iş seçen, seviyeleri ilerledikçe günde 3-5 iş teklifi alır hale gelen uzmanlar olduklarını görmekteyiz.

Haberimizi genç okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Makine Öğrenimi Platformu TAZI.AI 4.6 Milyon Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

TAZI.AI, 18 Ağustos’ta, öncelikli olarak sigorta, sağlık ve ilaç sektörlerine yönelik kendi geliştirdiği SaaS Makine Öğrenmesi (ML) Platformuüzerine kurulu ML çözümlerinin resmi lansmanını yaptı. 40 gün gibi kısa bir sürede TAZI kullanıcıları artık makine öğrenimi modelleri oluşturabilecek ve sonuçlarını görmeye başlayacak. Lansmanın bir parçası olarak TAZI.AI, başlangıç aşamasındaki B2B yazılım odaklı girişimlere odaklanan yatırım firması Illuminate Venturesönderliğinde 4.6 milyon dolarlık bir tohum yatırım aldı.

Illuminate Ventures Ortağı Jennifer Savage’a göre: “Sürekli olarak öğrenen ve gelişen tahmine dayalı öngörüleri elde etmek, bir işletmenin müşterilerine daha iyi hizmet verebilmesi için kritik önem taşıyor. TAZI.AI, makine öğrenmesinin gücünü doğrudan iş kullanıcılarının kullanımına sunarak onların çok kısa bir sürede, sürekli olarak öğrenen ve gelişen tahmine dayalı modeller oluşturmasına olanak sağlıyor. TAZI.AI'nin bu yaklaşımı, sigorta ve sağlık gibi sektörlerde, makine öğrenmesinin geniş ölçekte kullanılmasına, ve bu uygulamalar için yüksek miktarda finansal yatırımlara, uzmanlara ve işlemci kaynaklarına ihtiyaç duymadan ML'den yararlanılmasına yardımcı olabilir."

TAZI sigorta şirketleri için sunduğu, gelir, verimlilik ve müşteri memnuniyetini artırabilecekleri müşteri skorlama, çapraz satış ve karlılık takip gibi çözümleriyle makine öğrenmesinden faydalanmalarına yardımcı oluyor. TAZI.AI Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Zehra Çataltepe, “Bu yatırım, ekibimizi genişletmemize ve kurumsal müşteri tabanımızı büyütmemize yardımcı olacak. Makine öğrenmesini herkes için öyle erişilebilir hale getirmek istiyoruz ki annem bile kullanabilmeli" dedi.

Caltech Üniversitesi'nde yapay zeka uzmanı profesör Yaser S. Abu-Mostafa'ya göre TAZI, sürekli makine öğrenmesi, açıklanabilir modeller ve kullanıcıdan da öğrenme teknolojisini bir araya getirerek, bir ML sisteminin değişen durumlara daha hızlı ve efektif bir şekilde uyum sağlamasına olanak veriyor.

Foothill Ventures'ın Yönetici Ortağı Dr. Xuhui Shao ise: "TAZI’nin teknolojisi ve iş kullanıcısı odaklılığı, makine öğrenmesi sistemleri alanında benzersiz. Bizim yapay zeka ve SaaS alanındaki deneyimimizin TAZI’nin büyüme yolculuğua destek olacağına inanıyoruz” dedi.

Diffusion Capital Partners Ortağı Alper Karagöz“TAZI'yi ilk kurumsal yatırım turundan beri destekliyoruz. Şirket müşteri tabanını genişletirken yeni finansman turuna da katılmaktan mutluluk duyuyoruz." sözleriyle TAZI’ye verdikleri desteği ifade etti.

Handshake Ventures'ın kurucusu, sektör uzmanı Bill Elmore şunları söyledi: "TAZI'nin güçlü ürünü ve tecrübeli kurucu ortakları Zehra ve Tanju’nun başını çektiği ekip, vizyonlarının gerçekleştirilmesine yardımcı olacak. Bu kesinlikle desteğimize değer."

TAZI'nin kurucu ekibi, 100'den fazla yayın ve 23 patent ile desteklenen makine öğreniminde kapsamlı araştırma ve sektör deneyimine sahip. TAZI, Uyarlanabilir Makine Öğrenmesi, Bulut Yapay Zeka Geliştirici Hizmetleri kategorisinde 2022 Gartner® Magic Quadrant™'ta onur ödülüne layık görüldü. Şirket, AI Core Technologies kategorisinde ise Gartner Cool Vendor olarak seçilmenin yanı sıra 10'dan fazla Gartner raporunda “Güvenilir/Sorumlu ML platformu” olarak dahil edilmiş.

Mevcut finansman turu Diffusion Capital Partners, Foothill Ventures, Handshake Ventures ve melek yatırımcıların da katılımıyla Illuminate Ventures tarafından yönetilmiş.

Makine Öğrenimi Platformu TAZI hakkında daha detaylı bilgi için tazi.ai web adresini ziyaret edebilirsiniz. Tüm TAZI ekibini tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TİM Odaklı İnoSuit Programında Yeni Dönem 1 Eylül'de Başladı!

$
0
0

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), Türkiye’nin inovasyon ekosistemini geliştirmek adına altı yıldır sürdürdüğü Odaklı İnoSuit Programı’nın 1 Eylül 2022 tarihinde başlayacak olan 13.döneminin öncesinde “Odaklı İnoSuit Programı Eylül 2022 Dönemi Bilgi Paylaşım ve Ön Hazırlık Toplantısı” düzenlendi. TİM İstanbul Dış Ticaret Kompleksi Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Türkiye’nin farklı illerinden ihracatçı firmalar ve mentorlar katıldı.

TİM Genel SekreteriBilal Bedir’in açılış konuşmalarıyla başlayan toplantıda Doç. Dr. Edin Güçlü Sözer, Doç. Dr. Mihriban Coşkun Arslan, Doç. Dr. Serkan Altuntaş ve Dr. Sibel Sain, “İnovasyon Yönetiminde Karşılaşılan Zorluklar ve Çözümler” konulu bir sunum gerçekleştirdiler. Sunumun ardından İnoSuit Programı Akademik Koordinatörlerinden olan Dr. Merih Pasin ve Dr. Mehmet Aydın moderatörlüğünde “Rekabet Öncesi Şirketler Arası İnovasyon İş Birlikleri” başlıklı bir panel düzenlendi. Panelin ardından programa firma ve mentor tanıtımları ile devam edildi. Gün boyunca süren program, TİM Strateji, İnovasyon ve Girişimcilik Şubesi’nin gerçekleştirdiği “İnoSuit Programı Finansman Süreçleri ve İç İletişim Yöntemleri” konulu sunumdan sonra Odaklı İnoSuit Programı hakkında yapılan genel bilgilendirme ile sona erdi.

Odaklı İnoSuit Programıyla bugüne kadar çok güzel çıktılar elde ettik

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren TİM Genel Sekreteri Bilal Bedir, Odaklı İnoSuit Programıyla, Türkiye’nin dört bir yanından firma ve mentorları bir araya getirdiklerini ve bu program ile bugüne kadar çok güzel çıktılar elde ettiklerini ifade etti. TİM Genel Sekreteri Bilal Bedir, yeni dönemde de Adana’dan İzmir’e, Antalya’dan Sakarya’ya firmaları ve mentorları bir araya getirmeye devam edeceklerini belirtti.

Katılımcı firmaların geneline bakıldığında, inovasyon projelerinin başarıyla tamamlandığını, patent, Ar-Ge ve tasarım merkezlerinin sayısının çoğaldığını gözlemlediklerini vurgulayan TİM Genel Sekreteri Bilal Bedir, kaydettikleri bu başarıların yeni döneme dair inançlarını ve motivasyonlarını artırdığını ifade etti.

52 farklı ilden 612 firma Odaklı İnoSuit Programına başvuruda bulundu

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), kendisine bağlı ihracatçı birliklerinin desteğiyle yürütmekte olduğu Odaklı İnoSuit Programı ile Türkiye’nin dört bir yanındaki firmalara kurumsal inovasyon alanında mentorluk verilmekte. Bugüne kadar 52 farklı ilden 612 firma Odaklı İnoSuit Programına başvuruda bulundu. Ayrıca 63 farklı ilde bulunan 144 üniversiteden 1.045 mentor başvurusu alındı. 2016 yılından bu yana devam eden programda şimdiye kadar 12 dönem başlarken, 9 dönem tamamlandı. 9. Dönem ile birlikte 30 farklı ildeki toplam 129 şirket ve 18 farklı ilde yer alan 38 üniversiteden 60 mentor programı başarıyla tamamladı. Sözleşme imzalayan 163 firmaya toplamda 25.520 saat mentorluk hizmeti verildi.

Odaklı İnoSuit Programı’nın 1 Eylül’de başlayacak olan 13. Dönemine şimdiye kadar 65 firma ve 18 üniversiteden 25 yeni mentor başvuruda bulundu. Firmalar ve mentor adayları ile yapılan görüşmeler neticesinde 2 firma İnoSuit Hazırlık kulvarında, 6 firma İnoSuit Genel kulvarında, 17 firma İnoSuit Katma Değer Odaklı kulvarında, 1 firma ise İnoSuit İhracat Şampiyonları kulvarında olmak üzere toplam 26 firma “Eylül 2022 Dönemi” kapsamında eşleştirildi.

Türkiye’nin inovasyon ekosisteminin geliştirilmesi hedefleniyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM), firmaların inovasyon yetkinliğine uygun kulvarda mentorluk desteği alabilmesi adına hayata geçirdiği Odaklı İnoSuit Programı ile inovasyon yönetimi yetkinliğinin sürdürülebilir şekilde arttırılması, inovasyon yönetimi altyapısının oluşturulması, güçlendirilmesi, her bir kurumun kendi hedeflerine, yapısına ve ihtiyaçlarına uygun kurumsal inovasyon sistemlerinin tasarlanması ve hayata geçirilmesi hedefleniyor. Bu amaçla Odaklı İnoSuit Programı Genel, Hazırlık, Katma Değer Odaklı ve İhracat Şampiyonları olmak üzere 4 ayrı kulvar olarak kurgulandı. Program Mart ve Eylül olmak üzere yılda 2 dönem olarak gerçekleştirilmektedir.

Anadolu illerinde inovasyon ekosistemi oluştu

Türkiye’de inovasyon ekosisteminin kurulmasına öncelik eden İnoSuit programı kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından inovasyon odaklı mentorlar düzenlenen deneyim paylaşımı toplantıları ile bir araya getirildi. Bu sistem sayesinde Anadolu’dan katılımların arttığı ve Tokat gibi bazı Anadolu illerinde inovasyon ekosisteminin oluştuğu gözlemlendi. İnoSuit Programını tamamlayan firmalarda çok sayıda yenilikçi fikirlerin ve inovasyon projelerinin hayata geçtiği görülürken, bu projelerin firmaların finansal hacimlerine ve cirolarına katkı sağladıkları tespit edildi. Ayrıca İnoSuit programı ile firmalarda patent, Ar-Ge ve tasarım merkezleri sayısının arttığı gözlemlendi.

TİM Odaklı İnoSuit Programı hakkında detaylı bilgi edinmek için buradaki TİM sayfasını inceleyebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7101 articles
Browse latest View live