Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7101 articles
Browse latest View live

7 Ülkede Kullanılan Yerli Girişim Masraff, 35 Yeni Ülke Hedefliyor!

$
0
0

Şirketlerin harcamalarını kontrol altında tutmalarını sağlayan Masraff, tüm muhasebe süreçlerini dijitalleştirerek Avrupa'ya yayıldı. Masraff yönetimini yapay zeka algoritmaları ile mobil adımlara taşıyan Masraff, harcamaları etkin bir şekilde kısabilmesi ve sürdürülebilirliğe katkısı sayesinde yıl sonuna kadar başka pazarlara da dahil olmayı hedefliyor.

Otomatik Masraf Girişi, Özel Form ve Onay Yapısı ve ERP Sistem Entegrasyonları çözümleri sunarak şirketlerin masraf formlarını kolaylıkla oluşturmasını ve yönetim birimlerine onay için göndermesini sağlayan Masraff; Türkiye, İngiltere, Almanya ve Hollanda dahil olmak üzere toplamda 7 ülkede faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki dönemde başka pazarlara da dahil olmak için çalışmalarını sürdüren Masraff, geniş müşteri ağı ve partnerleriyle 35 ülkede daha kullanılmaya başlanacak

Masraff, mobil onay, ERP entegrasyonu, QR kod okuma ile fiş teslimatı, öngörülebilir raporlar gibi çeşitli özellikleri sayesinde kontrollü bir masraf yönetimi ve yapay zeka tabanlı, gelişmiş bir finans teknolojisini şirketlere sunuyor. Masraff’ın evraklarla örülen karmaşık masraf sürecini tamamen dijitalleştirmesi, kağıt kullanımını azaltarak şirketlerin sürdürülebilirlik amaçlarına da hizmet ediyor. 

Merkez Bankası entegrasyonumuz ile 160’tan fazla para birimine uyum sağladık

Masraff olarak, Türkiye dahil 7 ülkede işletmelerin masraf süreçlerini otomatikleştirirken, sunduğu raporlar sayesinde şirketlere öngörü sağlayarak kontrollü masraf yönetimi yapabileceğini belirten Masraff Kurucu Ortağı ve CEO’su Begül Eray Sezgin, “Güçlü yapay zeka algoritmalarımız Latin alfabesini kullanan bütün ülkelerde, Merkez Bankası entegrasyonumuz ise 160'tan fazla para birimi ile çalışmamıza imkan tanıyor. Bu yetkinliklerimizle özellikle Avrupa’da, daha fazla ülkede yer almak istiyoruz. Birçok ülke pazarına yönelik araştırmalarımız da sürüyor” diye konuştu.

Uzmanların doğru verilerle kendi işlerine daha çok vakit ayırmasını sağlıyoruz

Son kullanıcıdan CEO’ya kadar herkes için yeri doldurulması zor avantajlar sağlayan Masraff’ın çıkış noktasının zaman tasarrufu olduğunu ifade edenBegül Eray Sezgin, girişimin faydalarını şöyle sıraladı; “Son kullanıcılar masraflarını manuel girmekten kurtularak, ana işlerine odaklanma fırsatı yakaladılar. Muhasebe, finans ve üst yönetim ekipleri ise şirket prosedürlerinin Masraff sistemlerine entegre edilmesiyle raporlama, maliyet kontrolü ve maliyet projeksiyonu alanlarında verimlilik sağladılar. Tüm bunlar düşünüldüğünde şirketlerin dijitalleşmesine olan katkımız da yadsınamayacak düzeyde.”

Masraff hakkında daha fazla detay bilgi için masraff.co web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İTÜ Çekirdek Girişimlerinin Aldığı Yatırım 150 Milyon Dolara Ulaştı

$
0
0

Gündem Teknoloji programına konuk olan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Atilla Dikbaş, İTÜ Çekirdek’te yer alan teknoloji tabanlı girişim sayısının 4 bin 200’e, istihdam sayısının ise 9 bin 500’e ulaştığını açıkladı. İTÜ Çekirdek’te yer alan girişimler bugüne kadar 150 milyon dolar yatırım çekti.

Teknokentlerdeki yüzde yüz uzaktan çalışma desteği uzatılacak mı?

Prof. Dr. Atilla Dikbaş, uzaktan çalışma desteğinin başta yazılım sektörü olmak üzere bilişim şirketleri açısından önemini “Pandemi süreci uzaktan çalışma olanaklarını sundu. Bu dönem, Bakanlığımızın önemli kararları oldu. Teknokentlerdeki bilişim sektöründe çalışanlara uzaktan çalışmalarına izin verilmişti. Geçtiğimiz hafta katıldığım Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Koordinasyon Toplantısı’nda fiziki mekandan bağımsızlık yani uzaktan çalışma desteğinin devamı konusunda yeşil ışık yakıldı. Yazılımcılar ve diğer AR-GE personeli teknoloji geliştirme bölgelerinde mekan tutabilecek ve uzaktan çalışabilecek. Fiziksel mekandan bağımsızlık ve çalışmanın özgürleşmesi önemli bir konu. Önemli olan, proje çıktı odaklı bir sistemin olması. Bugün teknokentlerde büyük projeler yürütülüyor, projenin çıktısı nedir buna bakıyoruz” şeklinde özetledi.

“İTÜ Çekirdek’teki girişimler 150 milyon dolar yatırım çekti”

İTÜ Çekirdek, UBI Global tarafından dünyanın en iyi kuluçka merkezi seçildi. Ekosistem için oluşturduğu değere dair İTÜ Teknokent GM. Dikbaş “Seçilmemizi sağlayan önemli kriterlerden biri bölgeye giren girişimler için nasıl bir değer oluşturduğu. Alınan yatırım miktarından, mentor sayısına varıncaya değin birçok akademik kriter UBI Komisyonu’nun değerlendirmesinde ele alınıyor. Üniversite yerleşkesi içerisinde olan bir teknoparkız. Komisyonun kararında sağlanan istihdam önemli bir kriter. İTÜ Çekirdek’te desteklenen girişim sayısı 4 bin 200’e ulaştı ve 9 bin 500 kişiye istihdam sağladık. Çekirdekteki girişimlerimiz bugüne kadar 150 milyon dolarlık yatırım aldı. ARI Teknokent’te girişimcilerimizin aldığı yatırımlar farklı. ARI Teknokent’te Ağustos ayına kadar 7 bin girişimci başvurdu. Teknoloji tabanlı tüm girişimcilere kapımız açık. Yılsonuna kadar 10 bin girişimciyi aşarız. ARI Teknopark için ticari girişimler önemli değil. Yapay zeka teknolojileri, otomotivden inşaata tüm sektörlerde yapay zekayla ilgili girişim yapan girişimcilerimizin sayısı fazla. Ardından enerji teknolojileri, finansal teknolojiler, dijital sağlık alanında önemli girişimler kazandık. Dijital sağlık alanında unicorn’lar çıkarmayı hedefliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

“İTÜ ARI Teknokent, Londra’da temsilcilik açıyor”

Yurtdışında temsilcilik açma planlarından bahseden Prof. Dr. Dikbaş“İTÜ ARI Teknokent’te girişimlerimizin hayatta kalabilme oranı 2022 yılında yüzde 37 iken bu yıl bu rakam yüzde 50 oldu. Yurtdışı planlarımız içerisinde Londra’da temsilcilik kurma amacımız var. Bu yılın son çeyreğinde İTÜ ARI Teknokent olarak Londra’da temsilcilik açacağız. Hedefimiz teknokentte 1.5 milyar dolar olan ihracat gelirlerimizi artırmak.” dedi.

İTÜ Çekirdek hakkında detaylı bilgi ve inceleme için itucekirdek.com web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Param, Avrupa'nın Lider Fintek Markalarından Twisto'yu Satın Aldı

$
0
0

Bu hamleyle 2022 yılında Param UK markasıyla İngiltere'de başlattığı yurt dışında büyüme stratejisinde hızla ilerleyen Param, Twisto sayesinde milyonlarca yeni müşteriye ve yüz binlerce iş ortağına ulaşacak.

Türkiye'nin en değerli fintek şirketi Param, Avrupa'nın en hızlı büyüyen finteklerinden biri olan Twisto'yu bünyesine kattı. Tüm AB üye devletlerinde ödeme hizmetlerinin yapılmasını sağlayan Avrupa Ödeme Kurumu lisansına sahip olan Twisto'nun satın alınmasıyla 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesine erişecek olan Param, yıllık 1,1 trilyon dolarlık hacimle dünyanın en büyük ikinci e-ticaret pazarı olan Avrupa'da önemli bir oyuncu haline geliyor.

"Şimdi Al, Sonra Öde" dijital kredi modelinin öncüsü

Avrupa'nın lider "Şimdi Al Sonra Öde" platformlarından biri olan Twisto, 2013 yılında kuruldu. “Şimdi Al, Sonra Öde” dijital kredi modelini Çekya'da ilk başlatan fintek olan Twisto, 2018'den bu yana Polonya pazarında da hizmet veriyor. Ödemeler ve alışveriş için akıllı çözümler sunan Twisto; sanal kartlarla ve cüzdanla ödeme yapma, şirketler için akıllı telefonlarla ödeme alma, taksitli ödeme, fatura ödeme gibi özellikleriyle kullanıcılarının hayatını kolaylaştırıyor. Twisto'nun sanal kartları, kısa ve uzun vadeli taksit seçenekleri, hesap tabanlı kredi limiti, Apple Pay ve Google Pay entegrasyonlarına sahip.

Fintek alanında yenilikçi ürünler geliştirerek büyüme yolunda çok hızlı adımlar atan marka, 2021 yılında Avustralya merkezli Zip tarafından 89 milyon dolara satın alınmıştı. Param, Twisto'yu Zip'ten satın almaya karar vererek 2023 yılının dikkat çeken yatırımlarından birine imza attı.

Twisto, 1 milyondan fazla müşteri, toplamda 845 milyon avro işlem hacmi ve 9 binin üzerinde iş ortağıyla güçlü büyüme performansı sergiliyor. Answear, Allegro, KFC ve Pizza Hut gibi Avrupa'daki önemli markalar platformda işlem yapıyor. Twisto, güvenlik teknolojileriyle de fark yaratıyor. "Nikita" olarak adlandırılan şirket içi kredi ve fraud puanlama motoru, milisaniyeler içinde 500'den fazla faktörü analiz edebiliyor.

“Twisto, yeni pazarlardaki rekabette bize güç katacak”

Param Kurucu ve CEO'su Emin Can Yılmaz, Twisto'ya yapılan yatırım hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: "Twisto'yu satın alma kararımız, Avrupa'da büyüme stratejimize verdiğimiz önemin ve önceliğin en önemli göstergelerinden birini oluşturuyor. Satın alma stratejimiz, hızlı büyüme hedeflerimizin önemli bir parçası olmakla birlikte; seçici davranıyor, aynı vizyonla hareket edebileceğimiz şirketlere yatırım yapıyoruz. Avrupa'nın lider fintekleri arasında bulunan Twisto da Param'ın yan yana yürüyebileceği güçlü bir yol arkadaşı. Başarılarından, ürünlerinden, uzman insan kaynaklarından ve potansiyelinden etkilendiğimiz Twisto'nun yeni pazarlarda ve rekabette bize güç katacağına inanıyoruz. En önemlisi de Twisto sayesinde Avrupa'da da milyonlarca yeni müşteriye ve on binlerce iş ortağına dokunabilir konuma geliyoruz. Köklü deneyimlerimiz ve geliştirdiğimiz üstün finansal teknolojilerle herkes için her yerde fark yaratmaya hazırız. Önümüzdeki dönemde de heyecan yaratacak gelişmeler paylaşmaya devam edeceğiz.”

Param hakkında detaylı bilgi edinmek için param.com.tr, Twisto hakkında detaylı bilgi edinmek için twisto.cz web adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Web 3 Oyun Girişimi Hungri Games, 1.9 Milyon Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren Hungri Games mobil oyun şirketi çıktığı seed yatırım turunu 23 milyon dolar değerleme üzerinden 1,9 milyon dolar yatırım alarak kapattı.

Kuruluş öncesi Garena Free Fire, Bigpoint ve Yoozoo Games'de ekip arkadaşları olan Arslan Kiran, Oğuz Kurtalan, Kağan Berk Koçak ve Sevara Shodieva ortaklığında kurulan Hungri şu an hibrit mid-core oyunlarına odaklanıyor. Şirket, Racing RPG türünde öne çıkan yeni oyunu Metahorse Unity'i önümüzdeki dönemde sunmayı hedefliyor.

Seed yatırım turu Türkçe'de tohum yatırım olarak kullanılıyor. Küçük girişimin daha büyük yatırım alması amacıyla desteklenmesi sağlanır. Verilen bilgilere göre halihazırda hibrit türünde yenilikçi oyunlar geliştirmek üzere çalışmalarını sürdüren Hungri Games; farklı projelerde tecrübe kazanmış isimler tarafından kuruldu.

Hungri Games'in seed finansman turuna Boğaziçi Ventures liderlik ederken, The Sandbox'un COO'su ve Kurucu Ortağı Sebastien Borget, Roko Finance, Oyunfor, Preston Labs, Triple Dragon, Erol Özmandıracı ve daha önce Hungri Games ile çeşitli projelerde birlikte çalışmış olan Çağlan Tanrıverdi gibi yatırımcılar katıldı.

Hungri Games'in kurucularından Arslan Kiran, "Seed yatırım turumuzda köklü, tanınmış ve deneyimli yatırım gruplarının, şirketlerin ve kişilerin desteğini almaktan mutluluk ve minnettarlık duyuyoruz. Bu yatırım ile beraber yayınlayacağımız Metahorse Unity'nin ikincil pazarının gelişmesi, sadece web3 oyun ekosistemini canlandırmakla kalmayacak, aynı zamanda oyunculara daha derin ve özelleştirilmiş bir deneyim sunacak. Bu, Hungri Games dünyada gerçek bir etki oluşturma potansiyeline sahip. İkincil pazar, oyunun sürdürülebilirliğini ve topluluğun katılımını artıracak, böylece oyun severler için daha zengin ve tatmin edici bir deneyim oluşturacak" dedi.

The Sandbox COO'su ve Kurucu Ortağı Sebastien Borget de şunları söyledi: "Hungri Games'in deneyimli ekibini, blokzincir teknolojisini kullanan yüksek kaliteli ve ilgi çekici mobil oyunlar oluşturma yolculuklarında desteklemekten memnuniyet duyuyorum."

Hungri Games hakkında detaylı bilgi edinmek için hungrigames.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberler.com kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kripto Saklama Şirketi BitGo, 100 Milyon Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

Kripto saklama şirketi BitGo, yatırım turundan 100 milyon dolar ile döndü. C serisi yatırım turunda şirkete 1,75 milyar dolar değerleme biçildi. Şirket, gelen fonu stratejik satın almalar ve küresel genişleme için kullanmayı planlıyor.

Forbes, geçen yıl kasım ayında BitGo‘nun 1,2 milyar dolar değerleme üzerinden yatırım turu için görüşmeler yaptığını açıklamıştı. Raporda yatırım turunun finansal detaylarına ilişkin ayrıntı verilmemişti. BitGo’nun rakipleri arasında Fireblocks, Copper ve Anchorage Digital gibi dev şirketler yer alıyor. BitGo, en son 2017 yılında B Serisi turu gerçekleşmişti. 42,5 milyon dolarlık turda Goldman Sachs, Craft Ventures ve Pantera Capital yer almıştı.

Şirketin Galaxy tarafından planlanan 1,2 milyar dolarlık satın alma işlemi anlaşmazlıkla sonuçlanmıştı. Galaxy Digital, ağustos ayında Bitgo’yu mali tablolarını teslim etmemekle suçlamıştı. Satın alma görüşmeleri bu nedenle rafa kalkmıştı. BitGo ise eylül ayında Galaxy aleyhine 100 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı. Bitgo, Galaxy’nın satın alma görüşmesini kasıtlı olarak ihlal ettiğini iddia etmişti. Anlaşma ilk olarak Mayıs 2021’de duyurulmuştu.

BitGo hakkında daha fazla bilgi için bitgo.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. BtcHaber kaynaklı haberimizi başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Erzurumlu Girişimci KOSGEB Desteğiyle Yurt Dışına Açıldı

$
0
0

Erzurum'un Aziziye ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki girişimci Hülya Saltuklu, devlet desteğiyle 12 yıl önce kurduğu ehram atölyesine yeni kazandırdığı makineler sayesinde seri üretime geçerek yurt dışına açıldı.

Evli ve 3 çocuk annesi Saltuklu, öğretmenlikten emekli olduktan sonra coğrafi işaret belgesi alarak tescillenen ve geçmişte yöredeki kadınların örtünmek için kullandığı "ehram" kumaşını üretmek için 12 yıl önce Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (KUDAKA) katkılarıyla atölye açtı.

Ehram kumaşını çeşitli işlemlerden geçirerek günün modasına uyarlayıp cüzdan, kravat, ceket, anahtarlık ve masa örtüsü tasarlayan Saltuklu, üretimini hızlandırabilmek için KOSGEB'in "Yaşayan Kültür Mirası İşletmeler Desteği" programına başvurdu.

Saltuklu, başvurusu olumlu sonuçlandıktan sonra 9 ay önce makine ve çalışan desteği kapsamında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığından (KOSGEB) yaklaşık 150 bin lira hibe desteği alarak seri üretime geçti.

Mesleğinin şehirdeki sayılı temsilcileri arasında yer alan ve 10 kadını istihdam eden Saltuklu, çalışanlarıyla her gün metrelerce ehram dokuyup, siparişlerini hazırlıyor.

Yurt dışında fuarlara katılan ve AlmanyaJaponya, Azerbaycan ile Endonezya başta olmak üzere çok sayıda ülkeye ürünlerini satmaya başlayan Saltuklu, daha çok kişi istihdam edip üretimini artırmayı hedefliyor.

"Ürünlerimiz Japonya'dan çanta tasarımcısını Erzurum'a getirttirdi"

Ehramı değişik tasarımlarla yurt içi ve yurt dışı fuarlarında insanlarına sevdirmeye çalıştığını ifade eden Saltuklu, "Katıldığımız fuarlarda ve sosyal medyada görülen ürünlerimiz Japonya'dan bir çanta tasarımcısının Erzurum'a kadar getirttirdi. Bizden aldığı ehramlarla kendine özel kreasyonlarda çanta tasarımı yaptı." dedi.

Yabancıların ehrama olan ilgisinin doğal yollarla dokunmasından dolayı olduğuna işaret eden Saltuklu, genellikle geleneksel yaşam tarzı olan insanların bu kumaşı tercih ettiğini dile getirdi.

"Ürünlerimizi dünyanın her tarafına göndermeye çalışıyoruz"

Ürünlerinin yurt dışında beğeni topladığını anlatan Saltuklu, şöyle konuştu:

"Endonezya'da bir televizyon kanalı kadın girişimci olmamdan, kadınlara verilen destekten dolayı programlarında bizi konuk etti. Yaklaşık 40 dakikalık programda Endonezya basınına tanıtıldık. 6 ay öncesinde Almanya'da yaşayan bir Türk kızımız, Türk kültürünü Almanya'da tanıtmak için bir müzede çalışmalar yapıyormuş. Bizden aldığı ürünleri de orada sergileyerek ilgi topladı. Ürünlerimizi dünyanın her tarafına göndermeye çalışıyoruz. Ülkemizdeki şehirlere de devamlı satıyoruz."

Saltuklu, ihracatçı olmayı hedeflediğini belirterek, "Özellikle soğuk İskandinav ülkelerine ehramı ulaştırmaya çalışıyoruz. Ehram kışın sıcak, yazın serin tutan bir özelliğe sahip. Palandöken'e kayağa gelen Rus turistlere tanıtım yaptık. Onlar için de bazı planlarımız var." ifadelerini kullandı.

Geleneksel tezgahta üretilen ehramın 1 haftada dokunduğunu ancak KOSGEB destekli aldığı makinede bu sürenin bir güne düştüğünü söyleyen Saltuklu, şunları aktardı:

"Benden eğitim alan 10 kadın şu anda Olgunlaşma Enstitüsü'nde çalışıyor. Atölyemi büyütmeyi planlıyorum. Aziziye Belediyesi, KUDAKA ve Atatürk Üniversitesi tarafından desteklendik. Şimdi de Ticaret Odası ile daha çok istihdam ve üretim için şehre katkıda bulunmayı hedefliyoruz."

Atölyede KOSGEB desteği kapsamında istihdam edilen kadınlardan evli ve 3 çocuk annesi 38 yaşındaki Gülistan Budak da çalışma ortamının kadınlardan oluştuğu için rahat ettiğini belirterek, şu görüşleri paylaştı:

"Burada çalışarak evimin ekonomisine katkıda bulunuyorum. Sosyalleşerek yeni arkadaşlıklar edindik. Burası her açıdan bizlere katkı sağlıyor. Her arkadaşın farklı bir görevi var. Ben bilgisayar üzerinden Osmanlı motiflerini ehrama işliyorum. Her geçen gün kendimi geliştiriyorum."

Yaşayan Kültür Mirası İşletmeler Desteği hakkında detaylı bilgi edinmek için ilgili KOSGEB sayfasını ziyaret edebilirsiniz. AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

ARDEB 1001 Programının 2023 2. Dönem Başvuruları Başladı

$
0
0

Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programının amacı, yeni bilgiler üretilmesi, bilimsel yorumların yapılması veya teknolojik problemlerin çözümlenmesi için bilimsel esaslara uygun olan projeler desteklemek.

Proje başvuruları Özgün Değer, Yöntem, Proje Yönetimi ve Yaygın Etki olmak üzere dört boyutta değerlendiriliyor.

ARDEB 1001 Programına ilişkin proje destek üst limiti %32 oranında artırılarak 1 milyon 250 bin TL’den 1 milyon 650 bin TL’ye yükseltilmiş. Yeni üst limit; 2023 yılı 2. döneminden itibaren sunulacak proje önerileri için geçerli olacak. Ayrıca, yürürlükte olan projeler için yeni üst limit göz önünde bulundurularak, talep edilmesi halinde ek ödenek imkânı sağlanacak.

2023 yılı 2. döneminde sunulacak proje önerilerinin çevrim içi başvuruları için son tarih 25 Eylül 2023, söz konusu projelerin e-imza sürecinin tamamlanması için son tarih ise 28 Eylül 2023 olarak belirlenmiş. Belirtilen süreler içerisinde proje başvuru onayının gerçekleştirilmesi ve e-imza sürecinin tamamlanması oldukça önemli.

1001 Programı Başvuru Belgeleri incelelmek için tıklayınız. Haberimizi tüm girişimci okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Ferrari'nin Kurucusu Yarışçı Enzo'nun İlham Veren Hikayesi

$
0
0

18 Şubat 1898 tarihinde, İtalya'nın Modena şehrinde hayata gözlerini açan Enzo Ferrari, orta gelirli bir ailenin çocuğuydu. Annesi Adalgisa, babası Alfredo ve kardeşleriyle birlikte mütevazi bir hayat sürmekteydi. 1916 yılında, Birinci Dünya Savaşı sırasında babası ve abisi askerlik için cepheye çağırıldı. İkisi de grip salgını sebebiyle hayatını kaybedince Enzo, henüz 18 yaşındayken hayatla tek başına mücadele etmek zorunda kaldı. Normal bir yaşantısı olan ve eğitimine devam eden Enzo'nun hayatı bir anda alt üst olmuştu.

Enzo'nun bedensel bir sakatlığı vardı, bu sebeple askerlikte çürük raporu aldı. Bunun yanında başvurduğu tüm işlerde işe yaramaz düşüncesiyle reddediliyor, herkes tarafından dışlanıyordu. Ancak ailenin tek erkek çocuğu olduğu için ve annesine maddi destek sağlamak amacıyla askere alınma talebinde bulundu. Cepheye alınan Enzo bir süre sonra burada tehlikeli bir hastalığa yakalandı. Belki de birçok kişinin yenik düştüğü bu hastalık karşısında yıkılmayan Enzo, iki yıl sonra bitik bir bedenle evine döndü.

Savaş bitmiş, ülke ekonomisi en kötü günlerini yaşıyor, işsizlik ve hayat mücadelesi kol geziyordu. Enzo böyle bir dönemde otomobil fabrikalarında işçi olarak çalışmaya başladı. Ona karşı yapılan tüm dışlama ve hakaretlere üzülüyordu elbet; ama bir o kadar da hırslanıyordu. Yarış pilotu olmak ve kimsenin yetişemeyeceği kadar hızlı arabalar üretmek, onun en büyük hayaliydi. Yaşadığı tüm zorluklara rağmen bu hayallerini gerçekleştirmekle kalmayan Ferrari, dünyanın en gözde otomobil markalarından birinin de babası oldu.

Enzo Ferrari'nin Alfa Romeo Macerası

Savaş sonrasında ekonomik durumu sarsılan İtalya'da işsizlik hızla artıyordu. Bu durumdan nasibini alan Enzo da başvurduğu birçok işten red cevabı aldı. Ancak annesine ve kendine bakacak kadar da olsa para kazanmalı, mutlaka bir iş bulmalıydı. İş ararken hayallerini de göz önünde bulunduruyor, genelde otomotiv sektöründe başvurular yapıyordu. Bir süre sonra Vespa için test sürüşleri yapmaya başladı. Katıldığı yarışlarda dikkatleri çeken Enzo, 1920 yılında Alfa Romeo'da yarış pilotu olarak çalışmaya başladı.

Enzo Ferrari tam bir hız tutkunuydu. Yarışlarda yaptığı manevralarla, keskin virajlardaki yüksek dönüş hızıyla herkesi büyülüyordu. Onun çalıştığı süre boyunca Alfa Romeo araba yarışçılığında adını duyurarak, en popüler isimler arasına girdi.

Enzo Ferrari, 1920 yılından 1932 yılına kadar Alfa Romeo'da yarış pilotu olarak çalıştı. Oğlu Dino dünyaya geldikten sonra yarış pistlerinden ayrılan Ferrari, enerjisini otomobil fabrikası işlerine harcamaya başladı. Ancak Alfa Romeo onun peşini bırakmadı; yarış otomobillerindeki üstün yeteneği sebebiyle Enzo'ya Alfa Romeo'nun sportif direktörlüğü teklif edildi. Ferrari'nin kontrolündeki yarış takımı katıldığı tüm yarışları kazandı.

Alfa Romeo'nun sportif direktörlüğü görevinden ayrılan Ferrari, doğduğu yer olan Modena'da küçük bir atölye kurdu. İlk etapta amacı, sadece kendinin kullanacağı bir araba tasarlamaktı. Ancak İkinci Dünya Savaşı başlamış ve yaşadığı yer bombalanmıştı. Arabasının tasarımını bitiremeden Maranello'ya taşınmak zorunda kaldı.

Ferrari Markasının Doğuşu

Uğradığı bombalı saldırı nedeniyle atölyesi yerle bir olan Enzo Ferrari, Maranello'ya taşınarak burada yeni bir düzen kurdu. Alfa Romeo'da çalıştığı yıllar boyunca edindiği tecrübeler, hız tutkusu, otomobil aşkı ve bitmek bilmeyen azmi Enzo Ferrari'nin, şu an tüm dünyada araba sevdalılarının gözdesi olan bir markayı oluşturmasını  sağladı. 1946 yılında kendi adını taşıyan ilk arabayı tasarladı. Böylelikle dünya otomotiv tarihinin en büyük ve önemli araba markalarından biri olan "Ferrari" kurulmuş oldu.

Ferrari 250 ve 250G modelleri, markanın yükselmesini sağlayan tasarımlar oldu. Tarihler 1950'leri gösterdiğinde Ferrari otomobil dünyasının zirvesine oturmuştu. 1951 yılında 14 yarış kazanıldı, 1960 ve 1965 yılları arasında ise 6 yıl üst üste Le Mans zaferine imza atıldı. Ancak Ferrari imparatorluğunun zirvedeki bugünleri oğlu Dino Ferrari'nin ölümüyle gerileme dönemine girdi.

Oğlu Dino Ferrari'nin Ölümü

Spor ve lüks otomobil markası Ferrari artık tüm dünyaca tanınıyor, katıldığı yarışların hemen hepsini kazanıyordu. Enzo Ferrari'nin hayalini gerçekleştirdiği Ferrari markası tam anlamıyla altın çağını yaşıyordu. Ancak profesyonel bir anlayışla işlemeyen şirket, finansal sorunlar yaşamaya başlamış ve büyük bir maddi çıkmazın içine düşmüştü. Enzo Ferrari bu dar zamanı atlatmak amacıyla bir İtalyan mafyasından borç para aldı. Ancak aldığı borcu geri ödeyememesinin bedeli onun için çok ağır oldu. Borcu yasadışı bir şekilde temin ettiği için hukuksal olarak da elinden bir şey gelmedi. Ve neticede İtalyan mafyası oğlu Alfredo Dino Ferrari'nin ölümüne sebep oldu. Bazı kaynaklar zehirlenerek öldürüldüğünü yazıyor; ancak o dönemde ölüm sebebi hakkında farklı görüşler ortaya atıldı. Enzo Ferrari, oğlu Dino'nun hayattan ayrılışından sonra ona ithafen "Ferrari Dino" serisini üretti.

Ferrari'nin Fiat'a Satılması

Maddi zorlukların üstesinden gelemeyen Ferrari, şirket hisselerinin bir kısmı 1969 yılında, %90'ı ise 1988 yılında Fiat'a sattı. Büyük bir payı Fiat bünyesine dahil edilen Ferrari, başarılarına ivme katarak devam etti. 1984 yılında Enzo Ferrari'nin arkadaşı, Battista Farina'nın oğlu Sergio Pininfarina'nın çizimiyle tüm zamanların en güzel tasarımı olarak nitelendirilen Ferrari Testarossa satış rekorları kırdı. Şirketin 40. yılını kutlamak amacıyla üretilen F40 modelinin Enzo Ferrari'nin en beğendiği model olduğu biliniyor.

1992 yılında Ferrari 456 GT; 1994'te F355; 1996'da 550 Maranello modelleri üretildi. Hepsi de dünyanın en popüler, lüks spor arabaları arasında yerini aldı. 2004 yılında katıldığı 18 yarışın 15'ini kazanan F2004 gelmiş geçmiş en iyi Formula 1 aracı olarak kabul edilmektedir.

Günümüzde Ferrari ve Lamborghini arasındaki yoğun rekabet sayesinde, benzersiz spor otomobillerin üretilmesine devam ediliyor..

Makale önerisi: Lamborghini'nin ve Traktörcü Ferruccio'nun İlham Veren Hikayesi


TÜBİTAK Sanayi ve Girişim Desteklerinde Tutarlar Arttırıldı

$
0
0

Sanayi ve Teknoloji BakanıMehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK TEYDEB kapsamında destek limitlerinin artırılmasının önemine işaret ederek, “Teknoloji tabanlı girişimlerin Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasında, Türkiye Yüzyılını inşa etmede lokomotif görevi göreceğinin, yeniliğe ve dönüşüme özgün ve yenilikçi ürünlerin üretilmesine liderlik edeceğinin bilincinde olarak desteklerimizi artırıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimcilik ekosisteminin önünü açmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kacır, sanayideki insan kaynağının önemini anlatarak “Küresel rekabet ortamının yeniden şekillendiği bir dönemden geçiyoruz. Parlak bir fikrin ürettiği katma değer, oluşturduğu istihdam ekonominin itici gücü olabiliyor. Sanayideki insan kaynağını artırmayı ve sanayi kuruluşlarına da destek olmayı sürdüreceğiz. Aynı zamanda Ar-Ge projesi gerçekleştiren kuruluşların finansmana erişimini de kolaylaştırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal da desteklerin artırılmasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek “TÜBİTAK olarak teknoloji tabanlı girişimcilerimizin, KOBİ'lerimizin, sanayicilerimizin ve firmalarımızın yanında olmayı sürdürüyor, Ar-Ge projelerini yenilikçi yaklaşımlarla destekliyoruz.” dedi.

BİGG Programı Destek Limiti

Gençlerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değerli girişimlere dönüştürebilmeleri için Hibe destek şeklinde başlatılan BİGG Programında bu yıl içerisinde yapısal bir değişikliğe gidilmiş ve yatırım tabanlı bir desteğe dönüştürülmüştü. BİGG Programı destek üst limiti 450 bin TL’den 900 bin TL’ye çıktı.

Destek Programı Limiti

TÜBİTAK Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmeleri de unutmadı. KOBİ’lerin TÜBİTAK Ar-Ge desteği süreçlerine girişte yoğun olarak kullandıkları KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı Proje Bütçesi üst limiti 1 milyon 200 bin TL’den 2 milyon 400 TL’ye çıktı.

Üniversite-Sanayi İş Birliği Programı Limiti

TÜBİTAK’ın özellikle üniversitelerdeki bilgi birikiminin sanayiye aktarılarak ticari hayata kazandırılması kapsamında büyük önem taşıyan Üniversite-Sanayi İş Birliği Destek Programı Destek Üst Limiti de 1 milyon TL’den 1 buçuk milyon TL’ye yükseldi. Program yeni üst limitleri henüz başvuru veya değerlendirme süreci devam eden projelere için de geçerli olacak.

TÜBİTAK desteklerinden yararlanarak Ar-Ge projesi gerçekleştiren kuruluşların finansmana erişimini önemli ölçüde kolaylaştıran Senetle Transfer (ön ödeme) Limitinde 3 katın üzerinde bir artış yapıldı. 1501, 1507, 1509 ve 1511 destek programları ile Yenilik Destek Programı Uygulama Esasları Yönergesi kapsamında senetle transfer ödemesi (ön ödeme) üst limiti 300 bin TL’den 1 milyon TL’ye çıkarıldı. Proje destek süresi devam eden, 1 Temmuz 2023 tarihinden sonra dönem raporu sunulmuş veya sunulacak projelere uygulanacak.

Bakanlık kaynkalı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Alman Devi Türkiye'de E-Ticaret Yatırımlarına Devam Ediyor

$
0
0

İnsansız robotlardan üreten %100 Türk sermayeli Alman firmasıHaibrag, 2019 yılında Türkiye’de e-ticaret atılımı yaparak sektörün öncüleri arasına girdi. 5 yılda toplam 58 milyon euroluk yatırım hedefinin, ilk 3 yılında 25 milyon euro yatırım yaptıklarını duyuran Haibrag Türkiye CEO’su Murat Kadir Gül, yatırımların devam ettiğini duyurdu.

2019 yılında Türkiye’de bir e-ticaret atılımı yapan Alman endüstriyel robot teknolojileri firması Haibrag Türkiye CEO’su Murat Kadir Gül, şirketin 2023 hedeflerini ve sektöre yönelik görüşlerini paylaştı. Türkiye’de 5 yılda 58 milyon euro yatırım yapacaklarını daha önce duyurduklarını ifade eden Gül, geçen 3 yıllık sürede toplam 25 milyon euro yatırım yaptıklarını duyurdu. Almanya’da, akıllı raf ve depo üreticisi Temesist’in insansız robotlarını ürettiklerini ifade eden Gül, “Almanya’da yaşadığımız tecrübeler, oradaki disiplin ve birikimimizi Türkiye’de değerlendirmek istedik. Aynı disiplin, aynı düsturla 2019 yılında Türkiye’de e-ticaret oluşumumuzu yaptık.” dedi.

Şimdiye kadar yaptıkları 25 milyon euroluk yatırımın en büyük payını yazılım ve altyapıya aktardıklarını belirten Gül; sonrasında depoları, tedarik ağını ve kendi akademilerini kurduklarını belirtti. Pandemi başında kuruldukları bilgisini paylaşan Gül, “Türkiye’de e-ticarette üç büyük marka ile rekabet edebilecek seviyeye gelip güzel bir değer çıkarmak istiyoruz. Özellikle tek tek her müşteri memnuniyetinden asla taviz vermeden emin adımlarla yolumuzda ilerliyoruz.” dedi.

STOKTA 40 BİN ÜRÜN ÇEŞİDİ

Yaklaşık 40 bin çeşit ürünle ‘Yaşam için her şey’ diyerek bugün üç büyük sitede bulunabilecek bütün ürün çeşitliliğinin artık Haibrag’da da olduğu bilgisini paylaşan Murat Kadir Gül, şimdiye kadar fark oluşturmak için yaptıkları çalışmaları şöyle sıraladı; “40 bin çeşit ürünü biz stoklu çalışıyoruz. E-ticarette stoklu çalışılması gerekiyor ki bir başarı sağlansın ve fiyat politikanızı belirleyebilesiniz. Bir e-ticaret firması kurmak istiyorsanız yüzde 100 bir dağıtım ağınızın da olması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle bunu pandemi döneminde çok daha iyi gördük ki ürünün hızlı ve güvenli teslim edilmesi çok önemliydi. Ama kargo firmaları buna hazırlıklı olmadığı için birçok sorun yaşandı. O yüzden biz şu an için İstanbul’da kendi araçlarımızla aynı gün 2 saat gibi kısa bir sürede teslimat yapıyoruz. Araç filosunun ve personelin kendi bünyemizde olması bizi ön plana çıkartıyor. Kargo firmaları ile hızlı ve güvenli teslimat sürecini yönetmek zor olacaktı. Bu yüzden kendi personelimizi, kendi eğitimimizi, kendi disiplinimizi verdik. Geldiğimiz noktada yaklaşık yüzde 99,2 gibi iddialı bir rakamla müşteri memnuniyeti sağlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

İSTANBUL’DAN SONRA İZMİR

İstanbul’dan sonra çok kısa süre içerisinde 2024’ün Haziran ayında İzmir’de kendi depolarını kurarak aynı gün teslimat yapmak istediklerini belirten Kadir Gül, “Şu an İstanbul’da 3 büyük depomuzla hizmet veriyoruz. Yakın zamanda İstanbul’daki bu depolarımızı mevcudundan yaklaşık 12 kat daha büyük bir depoya çıkaracağız. Çünkü e-ticaret hacimleri normal konvansiyonel bir ticaret gibi bir yılda yüzde 20-30 büyümüyor. Yıl içinde yüzde 300-400 büyümeler yapıyor. Cirolarımızdan bunu biz görebiliyoruz. İzmir’den sonra ilk hedefimiz Ankara, sonrasında da Antalya’da bir oluşum yapmak.” dedi.

‘SATIŞLAR ARTTI’

Türkiye’deki e-ticaret yatırımında 3. yılda olduklarını kaydeden Gül, “İlk yılımızda biz 1 TL’lik bile satış yapmadık. Tamamen altyapımıza yatırım yaptık, ekibimizi geliştirdik, tedarikçi ağımızı kurduk. Gıdadan, elektroniğe ve beyaz eşyaya kadar birçok büyük markanın bayisi olduk. Birçok büyük firmanın depolarını Temesist olarak kurmuş olduğumuz için dolaylı yoldan çok daha güzel, hızlı iş birlikteliklerimiz oldu. Dünyanın en büyük firmalarına akıllı raf ve depo üreten Temesist Şirketler Grubu çatısı altındayız. Bu sayede tedarik ağımızı çok hızlı kurduk. Müşterilerimize belli dönemlerde belli kampanyalar yapıyoruz. O kampanyalar çerçevesinde de satışlarımızın tabii ki çok ciddi derecede arttığını görüyoruz.” dedi.

2023 HEDEFİ 70 MİLYON TL CİRO

İlk yıl altyapı hazırlıklarından dolayı satış yapmadıklarını ifade eden Murat Kadir Gül, “İlk satışı yapmaya başladığımız ikinci yıl ciromuz yaklaşık 12-13 milyonlardaydı. Geçen yılı 38 milyon ciroyla tamamladık. Bu seneki ciro hedefimiz inşallah 70 milyon TL olacak. Biz bu ciroları inanın çok daha hızlı katlayabiliriz ama o zaman hormonlu bir büyüme yapmış oluruz. Hizmetten feragat etmiş oluruz, müşteri memnuniyetini azaltmış oluruz. Çünkü yağmur gibi talep geliyor ve inanılmaz bir sipariş yoğunluğu var. Ben herkese aynı hizmeti verebilmek için adımlarımı yere sağlam basarak, yatırım yaparak  ilerlemek istiyorum. Yaptığımız her şeyi aslında hazmederek sindire sindire ilerlemek istediğimiz için belki ağır ilerliyoruz ama emin adımlarla ilerliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

‘DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM ZORUNLU ARTIK’

Pandemiyle beraber çok ciddi değişikliklerin olduğunu ifade eden Gül, “Türkiye’de bu e-ticaret alışkanlığı ancak daha yeni yeni oturuyor. Tüm firmalar değişim dönüşümü değişen hayat koşullarına göre düzenliyor. E-satış bunun en büyük parçası elbette. Değişemeyen, dönüşemeyen bu çağa ayak uyduramayan firmalar ne kadar köklü olursa olsun maalesef ivmesi aşağı doğru yönde gidecek.” dedi.

Haibrag markasıyla da 80 ülkeye insansız robotlar e-ihracatı yaptıklarını kaydeden Gül, depolarındaki 40 bin çeşit ürün içerisinden de bir e-ihracat yapma çalışmalarının olduğunu ve bu ürünleri yurt dışı pazarlara açmak istediklerini ifade etti. Siber saldırılara değinen Kadir Gül, “E-ticarette güzel işler yaparak firmanızı daha iyi anlatmak ve ön plana çıkarmak istiyorsunuz. Ne kadar çok ön plana çıkarsanız o kadar çok risk geliyor. Gözünüzün görmediği garip bir saldırıya uğruyorsunuz. Son zamanda yazılım tarafına biz daha da ağırlık verdik. Sitemiz A’dan Z’ye bir güncelleniyor.” dedi.

‘HEDEF TÜM TÜRKİYE’DE AYNI HİZMETİ VERMEK’

Türkiye’de bu işi kendi sermayesiyle, kendi depolarıyla, kendi operasyonuyla yapan zaten çok fazla firmanın olmadığını belirten Gül, “Bütün şehirlerde kısa vadede olmamız biraz zor. Ama 81 il için aynı gün kargoya veriyoruz ve kargo şubeleriyle de çok iyi bir çalışma sistemimiz olduğu için çok az hata payıyla teslimatlarımızı yapıyoruz. Niyetimiz önümüzdeki yıllarda tüm Türkiye’de aynı gün hizmet vermek.

Kendi personelleri olan müşteri hizmetleri departmanının sadece telefon açmak, sormak olmadığını belirten Gül, “Sosyal medya üzerinden gelen soruları tek panel üzerinde kendi yazmış olduğumuz bir yazılımla kontrol edebiliyoruz, yönetebiliyoruz. Müşteri hizmetlerinde çalışan arkadaşlarımız da hemen hemen her kategorinin uzmanı. Arkadaşlarımız, sürekli aylık olarak hem yeni gelen ürünlerle beraber depolarımıza ziyaret edip eğitimlerini alıyorlar. Bu eğitimlerle müşteriden gelen soruları da teknik bir şekilde çok rahat cevap verebiliyorlar.

GÜVENLİ E-TİCARET’E DİKKAT

Murat Kadir Gül, Ticaret Bakanlığı’nın vermiş olduğu güvenli e-ticaret logolarının olduğu sitelerden alışveriş yapılması uyarısında bulundu.

70 BİN AKTİF ÜYE

Sitede en çok kırtasiye, teknoloji ürünleri ve hırdavat ürünlerinin satıldığına dikkat çeken Murat Kadir Gül, “Şu an sitede aktif 70 bin kayıtlı müşteri datası olduğunu belirtti. Gül, “Bunun içerisinde kurumlar ve son kullanıcı da var. Ama ağırlıklı son kullanıcı. Ufak ufak bize şu yorumlar gelmeye başladı. “Bir sefer deneme alışverişi yaptım. Çok hızlı getirdiler. Bundan sonra hep buradan alışveriş yapacağım.” diyenlerin sayısı çok fazla arttı.

Türkiye’de e-ticaret atılımı yaparak sektörün öncüleri arasına giren Haibrag Türkiyeürünlerini haibrag.com web sitesinden inceleybilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

141 Muşlu Girişimci Kadın, Hibe Destekleriyle Kendi İşini Kurdu

$
0
0

Muş'ta Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumundan (TKDK) toplamda 184 milyon 301 bin liralık hibe desteği alan 141 kadın, 288 milyon 465 bin lira yatırımla hayalini kurdukları işletmeleri açtı.

Kentte iş kurmak amacıyla 2013'ten bu yana TKDK Muş İl Koordinatörlüğüne başvuru yapan kadınlardan 141'inin projesi kabul edildi. Bu sayede 184 milyon 301 bin lira hibe desteği almaya hak kazanan kadınlar, kendi öz sermayelerini de ekleyerek 288 milyon 465 bin liralık yatırım yaptı. Arıcılık, otel işletmeciliği, hayvancılık gibi alanlarda işletmeler kuran kadınlar, hem istihdama hem de ekonomiye katkı sağladı.

Aldığı destekle Varto ilçesinde apart otel açan Betül Özkan, AA muhabirine, her zaman doğayla iç içe bir işletme kurmayı hayal ettiğini söyledi. TKDK'nin kadın girişimcilere sağladığı avantajları duyduktan sonra proje hazırladığını belirten Özkan, şöyle konuştu:

"15 odalı apart otel kurmaya karar verdik. Geçen yıl projemiz onaylandı ve haziranda inşaatın temeli atıldı. 6 ayda tamamladık. Bu yıl mayıs ayında da açılışımızı yaptık. Odalarımızın çoğu doldu. Otelimiz ilçe merkezine 1,5 kilometre uzaklıkta. Otelin maliyeti yaklaşık 9 milyon lira oldu ve bunun 4,5 milyon lirasını TKDK karşıladı."

TKDK desteği olmasa böyle bir yatırımı yapma imkanının olmadığını anlatan Özkan, "Burada genç girişimci kadınlara sesleniyorum. Varsa böyle bir hayalleri, mutlaka yapsınlar. Devlet desteğiyle işimin patronu oldum. Burada gençlere istihdam da sağlıyorum. Bu işletmeyi kurarak hayalime kavuştum, çok mutluyum. Üç kızım var. Hem onların eğitimiyle hem de işletmemle ilgileniyorum. Otelimizde farklı etkinlikler yapıp istihdamı artırmak istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Devlet desteği olmasa oteli kuramayabilirdim"

Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencisi olan 24 yaşındaki Ezgi Aydemir ise TKDK desteğinden yararlanmak için babasının da yardımıyla proje hazırladıklarını dile getirdi. Projenin kabul edilmesiyle 2019'da 19 odalı apart otel inşaatına başladıklarını ifade eden Aydemir, şunları kaydetti

"Proje bedeli 2,5 milyon liraydı. 1,5 milyon lira TKDK destek sağladı. Tüm kadınlara tavsiye ediyorum. Otelin doluluk oranı yüzde 100'e yakın. Yaz döneminde yurt dışından gelen gurbetçilerimizden talep oldukça fazla. Hem hayalime kavuştuğum hem de 4 kişiye istihdam sağladığım için mutluyum. TKDK, kadınlara pozitif ayrımcılık tanıyor. Devlet desteği olmasaydı burayı kuramayabilirdim. TKDK yetkililerine ve bu süreçte yanımda olan babama çok teşekkür ediyorum."

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme KurumuTKDK'nin desteklerini incelemek için tkdk.gov.tr web adresini inceleyebilirsiniz. Muşlu kadın girişimcileri tebrik ediyor, AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İstanbul Kodluyor Projesi ile İstihdam İçin 550 Genç Yetiştirilecek

$
0
0

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen "Sosyal Etki Tahvili Lansman Toplantısı"na katıldı. Toplantıda konuşan Bakan Kacır, dijitalleşen dünyada artık iş yapış biçimlerinin hızla değiştiğini belirterek, "Önümüzdeki yıllarda mevcut mesleklerin birçoğu yok olacağı gibi yeni meslekler de hayatımıza girecek. Bu değişim, handikaplarla birlikte fırsatları da beraberinde getirecek. Biz bu dönüşümü, 'Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmemiz, milli teknoloji hamlesi hedeflerine ulaşmamız için önemli bir fırsat penceresi olarak görüyoruz" dedi.

Yürütülen projelerin değeri 23 milyon euro

Türkiye'nin, nüfusunun ortanca yaşı 33 olan bir ülke olarak büyük bir avantaja sahip olduğunu dile getiren Bakan Kacır, dünyada ve Türkiye'de adından söz ettiren teknoloji girişimlerine, vizyon projelere bakıldığında, hepsinin altında gençlerin imzasının olduğunu söyledi.

Gençlerin geleceğin becerileri ile donatılması için politikalar geliştirdiklerini kaydeden Kacır, "2022 ve 2023'te, bölgesel kalkınmanın öncüsü kalkınma ajanslarımızın odağını 'Genç İstihdamı' temasını belirledik. Ajanslarımız tarafından 'Genç İstihdamı' teması kapsamında yaklaşık 2,5 milyar TL tutarında destek sağladık. Yürütülen uluslararası projelerin toplam değeri 23 milyon euroya ulaştı. Gerçekleştirdiğimiz projeler ile birlikte toplam 9 bin 234 gencimizin istihdamına katkı sunduk.

Projelerimiz tamamlandığında ise 71 bin 209 gencimizi istihdama kazandırmış olacağız" diye konuştu. Etki yatırımcılığının, finansal getiri üretirken bir yandan da toplumsal katma değer oluşturan sonuç odaklı bir finansman modeli olduğunu aktaran Kacır, "Etki yatırımını Türkiye'de ana akım yatırım tercihlerinden biri haline getireceğiz. Türkiye'de bir ilk olarak lansmanını yaptığımız 'Genç İstihdamı Sosyal Etki Tahvili Uygulaması: İstanbul Kodluyor Projesi', gençlerimizin istihdamını sağlama yolunda yenilikçi ve özgün bir uygulama olacak.

Proje kapsamındaki hedef grup, son 1 yılda işsiz olan 18- 35 yaş grubundaki gençlerimiz. 1 milyon 250 bin dolar bütçeli bu proje ile 550 gencimizin bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe istihdam edilmesini hedefliyoruz. İstanbul'da pilot uygulama olarak başladığımız ilk sosyal etki tahvili uygulaması, gelecek dönemde yürüteceğimiz çalışmalara da örnek olacak. Bizler de bu doğrultuda, yakaladığımız başarı seviyesine göre farklı bölgelerde ve farklı sektörlerde etki yatırımcılığı uygulamalarını yaygınlaştırmayı planlıyoruz" dedi.

İstanbul Kodluyor Projesi hakkında detaylı bilgi edinmek ve başvuru koşullarını incelemek için istanbulkodluyor.com web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dijital Gençler, DijitalTR'nin Bilgi Yarışmasına Davetlisiniz

$
0
0

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi, dijital gençlerin ilgisini çeken dijital dönüşüm ve yenilikçi teknolojilere yönelik bir yarışma düzenliyor.

21-27 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan Dijital Genç Bilgi Yarışması, 18-25 yaş aralığındaki öğrencilere yönelik olarak düzenlendi. Yarışma kapsamında, siber güvenlik, yapay zeka, akıllı şehirler, bulut bilişim, yazılım ve blokzincir gibi güncel ve önemli konulardaki bilgi düzeyinizi test edebilirsiniz.

Yarışmada en hızlı ve en doğru cevapları veren yetenekli gençlere ödül olarak, Eylül ayında Balıkesir'de düzenlenecek olan Dijital Gençlik Kampı'na katılma fırsatı sunulacak!

Bilgi ve teknoloji dolu bu heyecan verici yarışmaya hazır mısınız?

En parlak genç zihinler, bilgilerini test etmek ve dijital dünyada öne çıkmak için şimdi harekete geçme zamanı geldi. Siz de bu yarışmaya katılıp, yapay zeka, siber güvenlik, yazılım, bulut bilişim, akıllı şehirler ve blokzincir gibi konulardaki bilgi seviyenizi gösterme fırsatını kaçırmayın.

Yarışma hakkında daha fazla detaylı bilgiye ulaşmak için Dijital Dönüşüm Ofisi'nin sosyal medya hesaplarını (twitter, linkedin, youtube, instagram, facebook, yay, threads) takip edebilirsiniz. Yarışmaya başvurmak için basvurudijitalgenc.cbddo.gov.tr adresinde sizleri bir başvuru formu bekliyor.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Genç Girişimci, Teknopark Ankara'da Yerli EEG Başlığı Üretiyor

$
0
0

Teknopark Ankara İvedik Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) 10. sınıf öğrencisi Mehmet Ensar Çalışan, beyindeki elektriksel hareketleri ölçmede kullanılan elektroensefalografi (EEG) başlığını yerli imkanlarla üretmek için şirket kurarak AR-GE çalışmalarına odaklandı.

Mehmet Ensar Çalışan, AA muhabirine veridiği röportajda; 15 yaşında olduğunu ve kurduğu şirkette Türkiye'nin ilk yerli EEG başlığını üretmeyi hedeflediğini söyledi.

Girişimci ve iş insanı Elon Musk'ın beyin ara yüzü teknolojisi üzerine geliştirdiği "Neuralink" girişiminden ilham alarak şirketine "NeuraTurk Teknoloji ve Elektronik AŞ" adını verdiğini belirten Çalışan, faaliyetlerini Teknopark Ankara'daki kuluçka merkezinde bulunan şirketinde sürdüreceklerini bildirdi. Çalışan, ilk aşamada 4 kişilik bir ekiple AR-GE faaliyetini gerçekleştireceklerini ifade etti.

Hedef "yerli ürün" ihtiyacını karşılamak

Türkiye'de kullanılan EEG başlıklarının yurt dışından temin edildiğine dikkati çeken Çalışan, bu alanda yerli bir ürüne ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Çalışan, Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'ı örnek aldığını belirterek, şöyle konuştu:

"Selçuk Bayraktar'ı örnek almaktan gurur duyuyorum. Kendisi 2005 yılında 'İnsansız Hava Aracı (İHA) teknolojisi üzerine çalışacağım' dediğinde aslında Türkiye'de 10 kişiden 9'u bunu bilmiyordu. Bu teknoloji de öyle. 16 ay boyunca AR-GE yürüteceğiz. Ürün çıktıktan sonra da disleksi (öğrenme güçlüğü) rehabilitasyonu üzerine çalışan şirketlere satmayı amaçlıyoruz. Ürünün ticari anlamda bize kar getirmesinden ziyade, ülkemize bu alanda katkı vermek için şirket kurduk."

Çalışan, sürecin uzun olduğunu, bu noktada kendilerini destekleyecek bir yatırımcıya da ihtiyaç duyduklarını anlattı. Bu tür çalışmalarda gençlere destek verilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Çalışan, "Ülkemizde yüksek teknolojiyle uğraşmak isteyen gençlere destek olan başta Cumhurbaşkanı'mıza, Milli Eğitim Bakanı'mıza, Sanayi ve Teknoloji Bakanı'mıza, Teknopark Ankara, İvedik OSB Başkanı'mıza da teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.

Mühendis olmak istiyor

Çalışan, daha önce "TEKNOFEST 2021 İnsanlık Yararına Teknoloji Yarışması Engelli Dostu Kategorisi"nde derece elde ettiğini söyledi. Tüm çalışmalarının kendisine heyecan verdiğini, ailesi ve yakın çevresinin de kendisini her konuda desteklediğini dile getiren Çalışan, akademik hedefinin Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde mühendislik okumak olduğunu bildirdi. Çalışan, "İstisna sonuçlar için müstesna çalışmalar yapılması gerekiyor. Çok çalışmaktan ziyade ne için, neden çalıştığın önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Teknopark Ankara, kuluçka merkeziyle genç girişimcilere destek veriyor

İvedik Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, Mehmet Ensar Çalışan gibi genç girişimcilere projelerini geliştirmeleri için Teknopark Ankara bünyesinde faaliyet gösteren kuluçka merkeziyle destek sağladıklarını bildirdi.

Teknopark Ankara'nın 2017 yılında kurulduğunu, Teknopark Ankara İvedik OSB MTAL'nin ise geçen yıl açıldığını hatırlatan Gültekin, şunları kaydetti: "Meslek lisesi ve Teknopark Ankara birbirlerine entegre şekilde çalışmalarını yürütüyor. Oradaki gençlerimizi, buradaki kuluçka merkezinde değerlendiriyoruz. Teknopark ile mesleki eğitim veren bir okulun entegre olması daha bilgili, teknolojik altyapıya sahip gençlerin, girişimcilerin yetiştirilmesinde etkili oluyor. İvedik olarak girişimcilere çeşitli aşamalarda destek sağlıyoruz."

Gültekin, hedeflerinin meslek lisesindeki gençleri, kuluçka merkezinde yetiştirerek üretmelerine katkı sağlamak olduğunu ifade etti. Şu an için Teknopark Ankara'da 320'ye yakın firmanın bulunduğunu, bu firmaların büyük oranda savunma sanayisi, bir kısmının da medikal sektöründe faaliyet yürüttüğünü belirten Gültekin, "Biz medikal sektörünü, savunma sektöründe eş değerle götürmek istiyoruz. Savunma sanayisinde arzu ettiğimiz düzeye geldik. Teknopark ve İvedik olarak medikal sektöründe de aynı hızla çalışmaya başladık." diye konuştu.

Teknopark Ankara hakkında detaylı bilgi için teknoparkankara.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimci Adayları, 375 Bin Liraya Kadar Hibe Desteğiniz Hazır!

$
0
0

Girişimlerin iş fikirleri hem devlet hem özel sektör tarafından destekleniyor. Bu kapsamda KOSGEB'in de pek çok destek programı bulunuyor. Özellikle 5 program dikkat çekerken, bu desteklerden yararlanmak için çağrıya çıkılmasını beklemek de gerekmiyor. Sürekli başvuruya açık olan bu programlardan istenildiğinde, ihtiyaç duyulduğunda yararlanılabiliyor.

GELENEKSEL GİRİŞİMCİ DESTEK PROGRAMI

İş yeri açacak girişimcilere yönelik bu program ile kuruluş, performans ve sertifika desteği olarak 65 bin liraya varan hibe imkanı sunuluyor. Bu destek programından yararlanmak için girişimcinin işletme kuruluş tarihinden önce geleneksel girişimci eğitimini tamamlaması, işletmede kurucu ortak payının en az yüzde 50 olması, işletmesinin kuruluş tarihinin 3 yıl öncesinden destek programına başvurduğu tarihe kadar gerçek kişi statüsünde bir firmasının olmaması, tüzel kişi statüsünde kurulmuş herhangi bir firmada yüzde 30 ve üzeri ortaklığının bulunmaması gerekiyor.

Deprem bölgesindeki girişimciler için ise bu desteğin üst limiti daha da artıyor. İş yerleri ağır hasarlı, acil yıkılacak veya tamamen yıkılmış olarak belirlenen işletmeler 130 bin liraya varan hibe destekten yararlanabiliyor. Bu işletmelerin daha önceden KOSGEB desteklerinden faydalanıp faydalanmadığına da bakılmıyor. Başvuru için buradaki ilgili KOSGEG destek sayfasını inceleyebilirsiniz.

İLERİ GİRİŞİMCİ DESTEK PROGRAMI

İleri girişimci eğitimini tamamlamış girişimcilerin kurduğu ve KOSGEB tarafından belirlenen İleri Girişimci Programı Faaliyet Konuları Tablosu'nda belirtilen konularda faaliyet gösteren işletmelerin faydalanabildiği bu destekte hibe destek tutarı 375 bin liraya kadar çıkıyor.

Girişimcinin işletmede kurucu ortak payının en az yüzde 50 olması, işletmesinin kuruluş tarihinin 3 yıl öncesinden destek programına başvurduğu tarihe kadar gerçek kişi statüsünde bir firmasının olmaması, tüzel kişi statüsünde kurulmuş herhangi bir firmada yüzde 30 ve üzeri ortaklığının bulunmaması gerekiyor.

Kuruluş, mentorluk, danışmanlık ve işletme koçluğu, sertifika, makine, teçhizat ve yazılım ile performans olmak üzere 5 alanda destek veriliyor. Bu destekte de üst limit deprem bölgesindeki girişimciler için 750 bin liraya kadar çıkıyor. Başvuru için buradaki ilgili KOSGEG destek sayfasını inceleyebilirsiniz.

İŞ PLANI ÖDÜLÜ DESTEK PROGRAMI

Başarılı iş planlarının hayata geçirilmesi için girişimcilere İş Planı Ödülü Destek Programı ile destek sağlanıyor. KOSGEB tarafından düzenlenen ya da uygun bulunan yarışmalarda iş fikirleri/modelleri/ planları ile ilk 3 dereceye girenlere, işletmelerini kurmuş olmaları şartıyla 100 bin liraya kadar ödül imkanı sunuluyor. Başvuru için buradaki ilgili KOSGEG destek sayfasını inceleyebilirsiniz.

AR-GE ÜR-GE VE İNOVASYON DESTEK PROGRAMI

Araştırma geliştirme ve inovasyon konularında projesi olan işletmeler/ girişimciler ile ürün geliştirme konusunda projesi olan işletmelerin yararlanabildiği bu programda 1.1 milyon liraya varan destek sağlanıyor. Proje teklif çağrıları ile de tutar 6 milyon liraya kadar çıkıyor. Başvuru için buradaki ilgili KOSGEG destek sayfasını inceleyebilirsiniz.

YURT DIŞI HIZLANDIRICI DESTEK PROGRAMI

Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri ülkemizde gerçekleştirilen teknolojik ürünlerin uluslararası pazarlarda yer alması, yerli teknoloji yoğun başlangıç işletmelerinin gelişmiş girişimcilik ekosistemleri içerisinde yer alması ve ihracatın artırılması için uluslararası hızlandırıcı programlarına katılım destekleniyor. Desteğin üst limiti işletmeler için 50 bin, düzenleyici kuruluş personeli için 25 bin dolar. Başvuru için buradaki ilgili KOSGEG destek sayfasını inceleyebilirsiniz.

Tüm diğer KOSGEB desteklerini incelemek için kosgeb.gov.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

İşini kurmak isteyen girişimci adayları için derlediğimiz destek haberimizi başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


2023 İlk Çeyrekte En Çok Yatırım Alan Türk Girişimleri Açıklandı!

$
0
0

KPMG Türkiye M&A ve 212 ekiplerinin iş birliğiyle Türkiye'deki girişim sermayesi piyasasının karşı karşıya olduğu temel eğilimleri, fırsatları ve zorlukları ortaya koymak amacıyla hazırlanan “Türkiye Startup Yatırımları” raporunun 2023 yılı ilk çeyrek sonuçları yayımlandı.

Rapora göre küresel startup yatırımları, rekor yıl olan 2022'nin ilk çeyreğindeki 160 milyar dolarlık işlem hacmine kıyasla düşüş göstererek 2023 yılının aynı döneminde 76 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Yılın ilk çeyreğinde girişim sermayesi destekli şirketler 6.030 işlem ile 57,3 milyar dolar topladı. Düşüş trendi küresel olarak yatırımların her aşamasında gözlemlendi. Küresel piyasalardaki belirsizlik ortamı, Silikon Vadisi Bankası'nın çöküşü ve bankacılık sistemine ilişkin artan endişeler, devam eden Rusya ve Ukrayna Savaşı, merkez bankalarının agresif faiz politikaları ve jeopolitik zorluklar oldukça değişken ve istikrarsız bir ekonomik ortam yarattı. Finansmana erişimde yaşanan zorluklar girişim sermayesi finansmanını zayıflattı.

Türkiye'deki startup ekosistemi de benzer bir düşüş eğilimi gösterdi. Ülkemizde toplam işlem hacmi 45,2 milyon dolara ulaşarak, 1 milyar dolar ile rekor kırılan 2022 yılının ilk çeyreğine göre düşüş yaşadı. Startup satın alımları dâhil edildiğinde ise 2023 yılının ilk çeyreğinde toplam 53 işlem ile toplam işlem hacmi 78,9 milyon dolar olarak kaydedildi.

KPMG Türkiye M&A Danışmanlık Hizmetleri, Şirket Ortağı Özge İlhan yaptığı değerlendirmede, “Dünya ve Türkiye'deki girişim sermayesi piyasasının karşı karşıya olduğu temel eğilimleri, fırsatları ve zorlukları ele aldığımız bu raporumuzda ortaya koyduğumuz üzere yükselen enflasyon ve faiz oranları, ABD'de Silikon Vadisi Bankası'nın çöküşüyle başlayan küresel bankacılık sistemine ilişkin endişeler, kötüleşen küresel finansal koşullar, girişim ekosistemini etkileyen önemli faktörler oldu. Karşılaşılan zorluklar nedeniyle, girişim sermayesi (VC) kaynaklı küresel startup işlem hacmi 60 milyar doların altında kaldı. Bu da 160 milyar doların üzerinde bir işlem hacmine sahip olan 2022'nin ilk çeyreğine kıyasla yavaşlamayı temsil ediyor. Ekonomik faaliyetler ve startup faaliyetlerindeki küresel yavaşlamaya paralel olarak, Türkiye startup ekosistemi de bir önceki çeyreğe kıyasla hem işlem hacminde hem de işlem sayısında düşüşe tanık oldu.” dedi.

212 Kurucu Ortağı Ali Karabey ise şunları söyledi: “2023'ün ilk çeyreğinde girişimlere yapılan yatırımlar gelişmiş piyasalarla paralellik göstererek 2022'nin aynı dönemindeki rekor seviyelere erişemedi. Buna rağmen nominal olarak bakıldığında yatırımlar pandemi dönemiyle yükselen teknoloji yatırımları öncesine yani 2020 yılının ilk çeyreğine kıyasla yükseliş gösterdi. Özellikle yerli yatırımcıların ilgisi sektörün büyüme potansiyelini ve iş birliklerini artırma ihtimalini yükseltiyor. Bu durum, girişim ekosisteminin olgunlaşması ve startup iş birliklerinin artması yolunda olumlu bir sinyal olarak değerlendirilebilir.”

İlk 10 işlem, toplam işlem hacminin yüzde 80'ini oluşturdu

Startup satın alımları yüzde 43 ile toplam işlem hacminde en büyük payı oluşturdu. Tohum aşaması yatırımları toplam hacmin yüzde 39'unu oluştururken bunu yüzde 18 ile erken aşama yatırımları takip etti. İşlem sayısı bakımından tohum aşaması yatırımları 42 işlemle ilk sırada yer alırken bunu 9 satın alım işlemi takip etti. Hopi ve Rem People olmak üzere iki erken aşama yatırımı toplam 14,5 milyon dolara ulaştı. Ayrıca ilk 10 işlem, satın alımlar da dâhil olmak üzere toplam işlem hacminin yüzde 80'ini oluşturdu. Diğer yandan yabancı yatırımcıların toplam işlem hacmindeki payı 6 işlem ile yüzde 25 oldu. Buna karşılık yerli yatırımcıların işlem hacmi 47 işlem ile 59 milyon dolar seviyesine geldi.

Fintech ve Saas işlem sayısında ilk sırayı paylaştı

Fintech sektörü 13,6 milyon dolar işlem hacmi ile en büyük paya sahip oldu. Fintech ve SaaS dikeyleri 7 işlem ile işlem adedi açısından ilk sırada yer alırken bunu oyun dikeyi 6, eğitim dikeyi 4 ve yapay zekâ (AI) dikeyi ise 3 işlem ile takip etti. Fintech, SaaS ve oyun dikeyleri hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazibe merkezi olmaya devam etti. Bir diğer ilgi odağı da gelecekte popülaritesini sürdürmesi muhtemel olan yapay zekâ (AI) sektörü oldu. Canlı maç sonuçları, spor haberleri ve maç skorları sunan spor platformu Maçkolik'in yatırımcılarından 17,2 milyon dolar topladığı halka arz bu çeyreğin işlem hacmi açısından en büyük işlemi oldu.

Türkiye'de dikkat çeken girişim yatırımları

Bir perakende teknoloji şirketi olan Rem People, ABD merkezli Ethos Varlık Yönetimi'nden 12 milyon dolar erken aşama yatırımı aldı. Fintech dikeyinde ise bir blok zinciri ekosistem platformu olan Metatime, Yıldız Tekno GSYO ve adı açıklanmayan bir yatırımcıdan 11 milyon dolar tohum yatırım aldı. Bir bulut çağrı hizmeti platformu olan Infoset, BTCTurk tarafından 5 milyon dolar karşılığında satın alındı. Türk girişimciler tarafından kurulan ve üretim tedarik sürecini dijitalleştiren bir platform olan Tridi ise ABD merkezli Xometry tarafından 5 milyon dolar karşılığında tamamen satın alındı.

Türkiye'de 2023 yılının birinci çeyreğinde gerçekleşen en büyük 10 girişim işlemi:

GirişimSektörYatırımcıFinansal YatırımcıYatırımcı MerkeziHisse
(%)
İşlem Değeri ($m)Yatırım Aşaması
MackolikSporHalka Arz YatırımcılarıEvetTürkiye%3417,2Satın Alma
Rem PeoplePerakende teknolojisiEthos Varlık YönetimiEvetABDAçıklanmadı12Erken Aşama
MetatimeFintechYıldız Tekno GSYO, Açıklanmayan YatırımcıEvetTürkiyeAçıklanmadı11Tohum Aşama
infosetSaaSBTCTurkHayırTürkiye%905Satın Alma
Tridi3D BaskıXometryHayırABD%1005Satın Alma
Passion PunchOyunColendi, Turkcell Yeni Teknolojiler GSYF, Re-Pie PortföyEvetTürkiye%10,24Tohum Aşama
Paxie GamesOyunLudus Ventures, Volkan Biçer, Mehmet Ayan, Yunus Emre Gönül, Özgür Aksoy, Melik Kırtepe (Özel Yatırımcılar)EvetTürkiye%103Tohum Aşama
HopiE-ticaretParamEvetTürkiye%2,52,5Erken Aşama
TuvisYapay ZekâSmartexHayırPortekiz%1002Satın Alma
Gulliver's GamesOyunBoğaziçi Ventures (BV Growth), March CapitalEvetTürkiye, ABD%101,5Tohum Aşama

KPMG Türkiye M&A ve 212 ekiplerinin iş birliğiyle Türkiye'deki girişim sermayesi piyasasının karşı karşıya olduğu temel eğilimleri, fırsatları ve zorlukları ortaya koymak amacıyla hazırlanan “Türkiye Startup Yatırımları” raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2023 Türkiye Girişimci Zirvesi 3-4 Kasım'da Konya'da

$
0
0

Türkiye'de girişimcilik ekosistemini geliştirmek için çalışan Girişimci İşadamları Vakfı’nın (GİV), Cumhurbaşkanlığı himayelerinde düzenlediği Türkiye Girişimci Buluşması ve 10. Girişimcilik Ödülleri bu yıl 3-4 Kasım tarihlerinde Konya Selçuklu Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Zirveyle eş zamanlı olarak II. Uluslararası Girişimcilik ve İnovasyon Araştırmaları Kongresi (UGİAK 2023) de gerçekleştirilecek.

GİV Genel Başkanı Mehmet Koç etkinlik ile ilgili, “Türkiye Girişimci Buluşması girişimcilerin kaçırmaması gereken çok önemli bir fırsat. Başta gençlerimiz olmak üzere hayallerini ve fikirlerini işe dönüştürmek isteyenleri geniş yatırımcı ağımızla buluşturuyoruz. Girişimcilik Ödülleri kapsamında iş fikirleri için maddi destek fırsatı sunuyoruz. GİV olarak kurulduğumuz günden bu yana ekonomik kalkınma, istihdam artışı, başta teknoloji olmak üzere birçok alanda bizi ileri taşıyacak gücün girişimcilik olduğuna inanıyoruz. En büyük hedefimiz kendi işini kurarak ekonomiye, istihdama ve ülkemize güç katan gençler yetiştirmek, yeni girişimciler kazandırmak. Bu doğrultuda şubelerimiz, üyelerimiz, özel sektör ve kamudaki paydaşlarımızla çalışmaya devam edeceğiz" dedi.

GİV’in Türkiye Gençlik STK'ları Platformu (TGSP), Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) ve KOSGEB iş birliğiyle düzenlediği Türkiye Girişimci Buluşması ve 10. Girişimcilik Ödülleri, girişimcileri bu yıl Konya’da bir araya getirecek. Etkinlik girişimci ve yatırımcıları bir araya getirmesinin yanında bakanlık yetkilileri, yerel yöneticiler, başkanlıklar, Ar-Ge yöneticileri, bankacılık ve finans yöneticileri, özel sektör ve sanayi sektöründen temsilcileri buluşturacak. 2 gün sürecek etkinlikte, alanının öncü isimlerinin gerçekleştireceği oturumların yanında B2B görüşmeler ve girişimcilere özel eğitimler de düzenlenecek. Zirvenin yanı sıra sergi alanının da yer alacağı etkinlikte girişimciler projelerini sergileme imkanına sahip olacak.

Ödüller İçin Son Başvuru 15 Ekim’de

GİV Girişimcilik Ödülleri’nin sahibini bulacağı 4 Kasım akşamında girişimciler 10 farklı kategoride 14 ödül alacak. Ödül verilecek kategoriler; Proje Fikir Ödülleri, KOSGEB İş Planı Ödülleri, Kurumsal Girişimcilik Ödülü, Yeni Girişimci Ödülü, Üniversite Girişimcilik Kulüp Ödülü, Dijital Girişimcilik Ödülü, Basın Yayın Medya Ödülü, Akademisyen Ödülü, Kamu Yöneticisi Ödülü ve GİV Özel Ödülü olarak belirlendi. Henüz ticarileşmemiş “Proje Fikir Ödülleri” kategorisinde ödül miktarı toplam 900.000 TL olacak. Birincilik ödülü 500.000 TL, ikincilik ödülü 250.000 TL, üçüncülük ödülü ise 150.000 TL şeklinde belirlendi. KOSGEB İş Planı Ödülleri kategorisinde ise toplamda 100.000 TL ödül dağıtılacak.

UGİAK 2023, Türkiye Girişimci Buluşması ile eş zamanlı gerçekleştirilecek

UGİAK 2023 bu yıl Türkiye Girişimci Buluşması eş güdümünde “Girişimcilik Ekosistemi ve Tekno-Girişimler” ana teması ile gerçekleştirilecek. GİV, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal İnovasyon Ajansı ve Konya Teknokent iş birliğinde organize edilen UGİAK 2023’e paydaş kurum ve kuruluşlar olarak Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu Belediyesi, Meram Belediyesi, Karatay Belediyesi, Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası, KOSGEB, MEVKA, KOP ve KONESOB iştirak edecek.

UGİAK 2023 ile başta Türkiye'deki teknoloji üretimi ve transferine dayalı girişimcilik faaliyetlerinin geliştirilmesi ve girişimci akademisyen sayısının artırılmasının yanı sıra girişimcilik faaliyetlerine ilişkin ekonomik, sosyal ve yasal zemindeki mevcut eksiklikler ve ihtiyaç alanlarının belirlenmesi, bunlara ilişkin ortak çözümler üretilmesi ve konuyla ilgili özel, kamu ve yüksek öğretim sektörleri arası etkileşimlerin artırılması hedefleniyor. Girişimcilik ekseninde farklı uzmanlık alanlarından ulusal ve uluslararası düzeydeki çok sayıda bilim insanının yanı sıra iş dünyası uzmanları, kamu kesimi temsilcileri, STK’lar ve bağımsız araştırmacıları bir araya getirecek olan kongrenin, Türkiye’deki girişimcilik ekosistemine çok sayıda politika ve strateji önerisi ile önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.

  • UGİAK 2023 hakkında detaylı bilgi için ugiak.com web adresini,

Girişimci İş Adamları Vakfı (GİV) hakkında detaylı bilgi için giv.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kütahyalı Kadın Girişimci Yetiştirdiği Lavantaları Ürünleştiriyor

$
0
0

Kütahya merkeze bağlı Sofça köyündeki Porsuk Barajı'nın yakınında bulunan 60 dönümlük arazinin 10 dönümüne 9 ay önce lavanta diken aynı zamanda çini sanatçısı da olan 42 yaşındaki Nida Olçar, burada kadın istihdamına da katkı sağlıyor.

Yetiştirdiği lavantaların ilk hasadını gerçekleştiren Olçar, ilk kez yetiştirdiği lavantalardan oldukça iyi verim aldıklarını ifade ediyor. İlk hasadın bir bölümünü Bulgaristan'a ihraç edeceğini belirten Olçar, "Bulgaristan'da bu sene hastalıktan dolayı lavanta yetiştirmede sıkıntılar yaşanmış. Bu sene tarlamızda yetişen lavantaların bir kısmını Bulgaristan'a göndereceğiz." dedi.

Olçar, Kütahya'da yaklaşık 10 kişinin lavanta yetiştiriciliği yaptığını, gelecek yıllarda bu sayının daha da artmasının beklendiğini dile getirdi.

"Kütahya'da eylül ortasına kadar lavanta turizminden yararlanılabilir"

Lavanta yetiştiriciliğinin aynı zamanda kentteki turizme de katkı sağlayacağına inandığını vurgulayan Olçar, "Isparta, Antalya gibi sıcak illerimizde lavanta yetiştiriciliği çok revaçta. Oralarda genelde temmuz ayına kadar hasatlar bitiriliyor. Kütahya'da iklim koşulları nedeniyle bu turizmden eylül ayının ortasına kadar yararlanabiliriz. Tarlamızın İstanbul-Antalya kara yolu güzergahında olması nedeniyle de Kütahya'nın lavantalarıyla anılır bir şehir olmasına katkı sunacağını düşünüyorum." diye konuştu.

"Tıbbi aromatik merkez kurdum"

Ürettikleri lavantaları ürüne dönüştürmek için küçük bir tesis kurduklarını anlatan Olçar, şöyle devam etti:

"Yaklaşık 9 ay önce biz lavantalarımızı dikmiştik. Bu süre içinde çapaladık, gübreledik ve suladık. Bu lavantalarımızın yağlarını sıkacağız. Bu lavantalarımızdan Kütahya'nın mistik kokularını üretmeye başladık. Aizanoi, Seremonyum ve Frig adı altında esanslarımızın deneme üretimlerini yaptık. Kolonya, lavanta yağları, lavanta suyu, lavantalı lokumlar elde etmeyi başardık. Önümüzdeki süreçte lavanta içerikli farklı ürünler yapmaya yönelik çalışmalarımız sürüyor."

Nida Olçar, kadın istihdamına da önem verdiğini, yaklaşık 9 aydır da 15 kadına iş imkanı sağladıklarını sözlerine ekliyor. Başarılı kadın girişimci Nida Olçar'ı tebrik ediyor, AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

REM People, B2B E-ticaret Girişimi Hoopla'ya Yatırım Yaptı

$
0
0

50'den fazla ülkeye yapay zekâ tabanlı görüntü tanıma teknolojileri ve perakende analitiği hizmetleri sunan REM People, yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olma hedefiyle büyüyor.

REM People, bu hedefle geleneksel satış kanallarına (küçük-orta market, tekel bayi, kuruyemişçi, büfe, kantin ve ev dışı tüketim) yönelik ürün tedarik hizmetleri sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla'ya yatırım yaptı. 1.35 milyon dolar olarak tamamlanan tohum yatırım turuna 1 milyon dolar değerindeki katkısıyla REM People liderlik etti. REM People ile birlikte 2 ayrı melek yatırımcı da bu yatırım turunda yer aldı.

12 milyon dolar yatırım almıştı

2015'te perakende ve teknoloji tecrübesine sahip tekno-girişimciler tarafından kurulan REM People, yıllar içinde gelişerek yapay zekâ destekli omni-kanal perakende analitiği ve 6 adımda satış verimliliği çözümleri sunan yeni nesil perakende analitiği şirketi hâline geldi. Tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği yazılımla alanında lider markalara hizmet veren REM People, global bir lider olmak için hedef büyüttü. REM People, ABD merkezli yatırım şirketi Ethos Asset Management'tan bu yılın başında aldığı 12 milyon dolarlık yatırımdan sonra girişim ekosistemini destekleyecek bir planı hayata geçirmeye başladı. Bu yıl yapay zekâ temelli bir perakende teknoloji merkezi olmayı hedefleyen REM People, birlikte çalışabileceği 5 teknoloji girişimine 4.5 milyon dolar yatırım yapmak üzere fon ayırmıştı.

Geleneksel kanal ve ev dışı tüketimin tedariği dijital dünyaya taşındı

Bu hedefin ilk adımı, geleneksel satış kanallarına yönelik ürün tedarik hizmeti sağlayan e-ticaret uygulaması Hoopla ile gerçekleşti. Onur Pekşen ve Aydın Emek tarafından kurulan ve 2021'de faaliyetlerine başlayan Hoopla, hızlı tüketim ürünleri alanında geleneksel kanal işleyişini, sağladığı hizmet ve teknoloji altyapısıyla dönüştürmeyi amaçlıyor. Üye noktaların ihtiyacı olan tüm ürünleri, bir distribütöre veya toptancıya bağlı kalmadan diledikleri zamanda, ihtiyaçları kadar ve diledikleri güne sipariş vermelerine dijital bir ortam üzerinden imkân sağlayan Hoopla, küçük ve orta ölçekli perakendecilerin envanter, nakit ve kârlılık yönetimlerine doğrudan etki ediyor. Hoopla yalnızca geleneksel satış noktalarına hizmet vermekle kalmıyor, üretici, tedarikçi ve dağıtıcı firmaların ürünlerinin dağıtım ve bulunurluklarını daha düşük operasyonel maliyetlerle artırmalarına da yardımcı oluyor.

Hizmet ağı Türkiye'ye yayılacak

Procter&Gamble, Upfield, Lipton, Kotex, Savola Yudum, Kellogg's, Beypazarı Maden Suları, Unilever, Doğadan ve Ace gibi 40'tan fazla ulusal ve uluslararası tedarikçiyle iş birliği yapan Hoopla, tedarikçi ve perakendeci sayısını her geçen gün arttırıyor. Sağladığı teknolojik çözümlerle küçük ve orta ölçekli perakendecilerin işlerini daha verimli şekilde yürütmelerine yardımcı olurken, tedarikçi firmalara da sağladığı satış analizleri ile işlerini bu kanallarda daha iyi yönetmelerine katkı yapıyor.

Yatırım turuna liderlik eden REM People CEO'su Bülent Peker, "İlk startup yatırımımızı Hoopla'ya yaptığımız için çok mutluyuz. Gerek sektörün büyüme potansiyeli gerekse kurucuların ticarete dair bilgi, birikim ve tecrübesi açısından son derece stratejik bir yatırıma imza attığımıza inanıyoruz. Hoopla'nın, yakın gelecekte adını sıkça duyacağımız ve ülkemizin gurur duyacağı başarılı girişimlerinden biri olacağından eminiz" diyor.

'Siparişler aynı gün rafta'

Hoopla Kurucu Ortağı ve CEO'su Onur Pekşen ise girişimlerini şu şekilde ifade ediyor: "Türkiye'de 350.000'in üzerinde küçük-orta ölçekli market ve ev dışı tüketim noktası bulunuyor. Bu noktaların yaşadığı en büyük problem, ihtiyaçları olan ürünleri diledikleri zamanda diledikleri miktarda rekabetçi fiyatlarla tedarik edememek. Hoopla olarak bu işletmelerin ihtiyacı olan 1.500'den fazla ürünün siparişini dijital ortamda alıyor, aynı gün veya ertesi gün raflarla buluşturuyoruz. Müşterilerimizin nakit akışını, envanter yönetimini ve kârlılıklarını olumlu yönde etkiliyoruz."

Aldıkları bu yatırımın, iş modellerine ve Hoopla'ya olan güvenin en önemli göstergelerinden biri olduğunu söyleyen Hoopla Kurucu Ortağı ve CFO'su Aydın Emek ise "Bu başarılı yatırım turu sayesinde elde ettiğimiz yatırımı öncelikli olarak operasyon, lojistik ve tanıtım ekiplerinin büyütülmesi, kapasite artırımlarının gerçekleşmesi ve müşteri odaklı teknolojilerin daha da ileriye götürülmesi alanlarında kullanacağız" diyerek hızlı büyüyeceklerinin sinyalini veriyor.

İki kurucu ortak Ankara'da büyümeye odaklanan yakın dönem stratejilerini gerçekleştirdikten sonra sağlayacakları ilave yatırımlarla yurtiçinde büyüme planlarını hızla hayata geçireceklerini ifade ediyor.

REM People hakkında detaylı bilgi için rempeople.com web adresini, Hoopla'yı incelemek ve kullanmak için hoopla.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye Sektörel Odağını İnşaattan Sanayiye Çevirmeli!

$
0
0

Son zamanlarda İstanbul’da birçok gayrimenkul danışmanı ile konuşma imkânım oldu. Bu vesileyle İstanbul Anadolu yakasında birçok bölgeyi gezdim. Gittiğim her bölgede, her yerin inşaat şantiyesine döndüğünü, birçok yeni bina yapıldığını, bunun yanında çok büyük projelerin de olduğunu gözlemledim. Bu bende, ülkenin lokomotifi diye adlandırdığımız inşaat sektörü ile ilgili bu araştırma makalemi yazmama sebep oldu.

Konutta Satış Durumu Nasıl?

Konutta, belediyelerin verdiği yapı kullanma izin belgesi kapsamındaki daire sayısı arzı gösteryoir, ilk satışlar ise talebi. Dolayısıyla arz ve talep arasındaki fark da bize stoku veriyor.

TUIK verilerini incelediğinizde konut stokunun son dört yılda 670.853 adet arttığını göreceksiniz. Konut arz ve talebinin bire bir çakışması zaten beklenen bir veri değil. Ancak yine de bu fark stokun nasıl geliştiği konusunda en doğruya yakın düzeyi gösteren bir veri niteliğinde. Konut satışına ilişkin veriler ancak son dört yıl itibariyle tüm Türkiye için mevcut. Dolayısıyla 2013’e kadarki dönem için herhangi bir karşılaştırma yapmak ve stok hesaplamak mümkün değil. Malesef bu yüzden toplam stok bilinmiyor.

2015 yılından sonra konut stoku hızı yavaşlamakla birlikte, yeni inşaatlardaki yüzde 10’luk artış, gelecekte daha çok konutun arz edilmesi demek. Talep o ölçüde artmadığında, stok daha da büyüyecek ve sorunlar ağırlaşacak demek.

Konut Satışında Artışın Sebepleri Neler?

Ülkemizde, konut satışlarındaki reel talebin birçok sebebi olduğu söylenebilir, ama en belirgin olanlarını sayacak olursak;

  1. Büyüyen ekonomi ile birlikte insanların alım gücündeki artış,
  2. Siyasi istikrara olan güvenden ötürü insanlardaki borçlanma cesareti,
  3. Özellikle yakın coğrafyadaki çalkantılı süreç ve belirsiz ortamın, ülkemizi yabancı yatırımcı açısından güvenli bir liman kılıyor olması,
  4. Genç nüfusumuzun yüksek olmasından ötürü her geçen gün artan konut ihtiyacı,
  5. Deprem gerçeği ve yaşam kalitesinin düşük olduğu çarpık kentleşme alanlarının yenilenme ihtiyacı,
  6. Paranın değerini koruyan bir araç olarak gayrimenkulün düşünülmesi,
  7. Konutun rant aracı olarak görülmesi.

Britanya merkezli küresel gayrimenkul şirketi Knight Frank’ın her dört ayda bir yayınladığı küresel konut fiyat artışı raporunda, Türkiye yıllık bazda yüzde 13,9’luk artışla zirvedeki yerini ‘korudu’. Knight Frank’ın raporunda, Türkiye ve İsveç’in ilk iki sırayı koruduğu belirtilirken, geçen çeyreğe göre Türkiye’nin konut fiyat artışının yüzde 19’dan yüzde 14’e; İsveç’teki fiyatların ise yüzde 13’ten yüzde 9’a düştüğü ifade ediliyor.

İnşaat Sektörü Neden Önemli?

Dünya inşaat pazarının %90’ından fazlasına hâkim olduğu düşünülen, toplam 250 firmanın içerisine en fazla firma sayısıyla ikinci sırada girmeyi başaran ülkemiz, son beş yıldır “Dünyanın En Büyük Uluslararası Yükleniciler” listesinde Çin’den sonra ikinci sırada yer aldı. Ülkemizin üç kıtanın (Avrupa, Asya, Afrika) kavşağındaki benzersiz konumu, rekabet becerisi, müşteri memnuniyeti, nitelikli insan gücü ve risk alma kapasitesi Türk Müteahhitlerini bu başarıda öne çıkaran özellikler.

Mevcut hükümetimizin bu sektöre destekleri ve sektörde son yıllarda gelinen parlak nokta, ülkemize bu alanda tarihi bir fırsat sunuyor. Bu itibarla, ülkemizin konut alanında birikimi olan TOKİ (Toplu Konut İdaresi) tarafından gerçekleştirilecek yurt dışı açılımları sayesinde, inşaat taahhüt firmalarımıza yeni alanlar açmak mümkün. TOKİ’nin, ülkemizin tarihsel, siyasal ve ekonomik ilişkilerinin bulunduğu ve kaynak ihtiyacı olmayan belirli ülkelerde (Cezayir, Suudi Arabistan, Irak, İran, Katar, Türki Cumhuriyetler vb.) hükümetler arası anlaşmalar vasıtasıyla atacağı adımlarla, birkaç yılda hedeflenen ihracat hasılatının yakalanması mümkün.

Bugün birçok KOBİ, inşaatla alakalı işlerde çalışıyor. İnşaat sektöründeki büyüme, inşaat sektörünün yan sektörlerinin yanı sıra, halıdan ev tekstiline kadar doğrudan veya dolaylı 250 – 300 iş kolunu ilgilendiriyor ve milyonlarca ek istihdam yaratılmasına neden oluyor. Bu durum ekonomimiz için kısa vadede önemli olabilir, fakat bana göre; gitmemiz gereken yer burası olmamalıdır.

Peki, Neden İnşaattan Sanayiye Dönmeliyiz?

İnşaat bizim gibi göçlere açık, genç nüfuslu ve kentsel dönüşüm ihtiyacı olan bir toplumda bir ihtiyaç, bunda tereddüt yok. Sorun, inşaatı esas sektör olarak seçip, büyümeyi buna dayandırmakta. İnşaat ekonomiyi canlı tutuyor, ama gelişmesine, kalkınmasına, ar-ge ve yeni teknolojilerin keşfedilmesine sanıldığı kadar imkân vermiyor.

Konuta talep hala oldukça yüksek bir düzeyde görünüyor. Bunun bir sebebinin; paranın değerini korumak için yapıldığını unutmamak gerekiyor. Bunun sonsuza kadar sürmesi mümkün değil. Bugün konutta yaşanan şaşırtıcı talebe karşın, inşaata dayalı büyüme modelinin doğru olmadığı kanaatindeyim. İnşaat ve emlak faaliyetinin koşulsuz bir biçimde desteklenmesine dayanan büyüme modelinin ne tür sorunları beraberinde getirdiğini gösteren çok sayıda akademik araştırma mevcut. Tıpkı aynı politikayı izlemiş olan ve 1997’de krize giren Uzakdoğu ülkeleri gibi, yakın dönemde krize giren ABD, İspanya ve İngiltere gibi.

İnşaat sektöründeki ve emlak fiyatlarındaki kontrolsüz büyümenin; yüksek enflasyon, düşük gelir gruplarının konut satın alabilirlik ve kiralaya bilirlik gücünün azalması, üretken sektörlerden sermaye kaçışı ve yeni yatırım yetersizlikleri gibi sorunları beraberinde getirdiği tespit edilmiş durumda.

Örneğin Tayvan’da; bir dönem yapım kesiminde yaşanan büyüme döneminin ardından, yapı stoku gereğinden fazla büyümüş, ortaya çıkan arz fazlası ve değersizleşme çok sayıda şirketin iflası ile sonuçlanmıştı.

İnşaat sektöründeki kontrolsüz büyümenin neden olduğu ve hemen her ortamda karşılaşılan temel sorunların başında, ihtiyaç fazlası yapılı çevre üretimi gelmekte. Bu gibi durumlarda gerek ihtiyaç fazlası yapı stokunu, gerek bu stokun gerektirdiği ihtiyaç fazlası altyapı yatırımlarını gerçekleştirmek için kamusal kaynaklar irrasyonel bir biçimde harcanmakta.

İnşaat sektörü, ilk üretimden sonra büyümeye çok kısıtlı katkı yapıyor. Oysa imalat sanayi büyümeye çok seferlik katkı yapan bir sektör. Hatta inşaatta kullanılan birçok ürün de o imalat sanayisinde yapılan tezgâhlar aracılığıyla üretilir. Türkiye’nin TÜİK’e göre sermaye malı ithalatı %30, ara malı ithalatı %70 bandında olduğuna dikkat edersek, imalat sanayisini geliştiremediğimiz takdirde inşaat sektöründe ve diğer tüm sektörlerde ara mallarını da dışardan ithal etmek zorunda kalacağız. Bu da, cari açığımızın artmasına sebep olacak..

Son söz olarak şunu söyleyebiliriz; inşaat sektörü bütün Türkiye için faydalıdır. Geçmiş tecrübeler, arsa rantı ile inşaat sektörünü birbirinden ayırmanın mümkün olduğuna işaret etmekte. Unutmayalım ki; Kore’nin Samsung’u aynı zamanda çok büyük bir inşaat şirketi. Doğru çerçeve tasarlanırsa, kaynaklar sanayiden inşaata değil, inşaattan sanayiye doğru da kayabilir.

Saygılarımla,
Nevzat Erdağ

Eğitimci, Yazar, Yönetim Danışmanı, Mali Müşavir ve Bağımsız Denetçi

Viewing all 7101 articles
Browse latest View live