Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7107 articles
Browse latest View live

En Güçlü İş Kadınları Uluslararası Listesi'nde İki Türk!

$
0
0

Dünyanın köklü iş dünyası dergilerinden Fortune tarafından hazırlanan “En Güçlü İş Kadınları Uluslararası Listesi” açıklandı. Listeye Türkiye'den Güler Sabancı ve Serpil Timuray girdi.

En Güçlü İş Kadınları Uluslararası Listesi'de İlk 10

10- Ornella Barra (Walgreens Boots Alliance COO, 62 yaşında)
9- Annika Falkengren (SEB Group CEO, 54 yaşında)
8- Ho Ching (Temasek CEO, 63 yaşında)
7- Güler Sabancı (Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı, 61 yaşında)
6- Alison Cooper (Imperial Brands CE, 50 yaşında)
5- Chanda Kochhar (ICICI Bank CEO, 54 yaşında)
4- Chua Sock Koong (Singapore Telecommunications Grup CEO'su, 58 yaşında)
3- Isabelle Kocher (Engie CEO, 49 yaşında)
2- Arundhati Bhattacharya (Hindistan Devlet Bankası Yönetim Kurulu Üyesi, 60)
1- Ana Botin (Banco Santander Grup Başkanı, 55 yaşında)

Fortune Dergisi, Sabancı’yı Nasıl Anlattı?

“Güler Sabancı 10 yılı aşkın süredir 17,6 milyar dolarlık aile şirketini Türkiye’de yaşanan zorlu ortamda yönetiyor. Finans, sanayi, perakende ve enerji alanında şirketlerden oluşan topluluk, ülkenin en büyüklerinden biri. Bölgedeki terör saldırıları, başarısız bir darbe girişimi ve mülteci krizine rağmen, topluluk belli bir ivme sağladı. Özellikle yarısı yenilenebilir enerjiden oluşan ve hızla büyüyen enerji iş kolu, gelirlerini ve karını yükseltti.”

1994’te Sabancı Üniversitesinin aile adına Güler Sabancı liderliğinde kurulduğundan da bahsedilen yazıda, Sabancı’nın etkin bir hayırsever ve kadının güçlenmesi konusunda Türkiye ve dünyada sözcü olduğu belirtildi.

Listenin 23. Sırasında ise Serpil Timuray Yer Aldı

Vodafone'nun Afrika, Orta Doğu, Asya ve Pasifik bölgelerinden sorumlu CEO'su Serpil Timuray ise listeye Türkiye'den giren bir diğer isim oldu ve 23. sırada yer aldı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


İşletme Sermayesi Sorunu "Anahtar Teslim Fabrika" ile Ortadan Kalkıyor!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Yüksek Planlama Kurulu'nda, anahtar teslim fabrika konusunda son çalışmayı yaptıklarını ve uygulamaya en geç bu ay içinde geçeceklerini belirterek, "Yatırımcı, işadamı, sanayici, elindeki parayı arsaya binaya harcamayacak. Arsayı ve binayı biz vereceğiz, o sadece makinelerini getirip işletecek." dedi.

Bakan Özlü, AA muhabirine, Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan, "Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi"ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi paketinin bölgedeki 23 ili kapsadığını dile getiren Özlü, "Pakette yılda 200 bin olmak üzere, 4 yılda toplam 800 bin kişiye istihdam oluşturulması öngörülüyor. 4 yılda kamunun 62 milyar lira yatırım yapması ve buna karşılık özel sektörün de 140 milyar lirayı bulacak bir yatırım yapması bekleniyor." diye konuştu.

Yatırımcıların Ortak Sıkıntısı, İşletme Sermayesi

Paketin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca uygulanacak unsurları hakkında da bilgi veren Özlü, yatırımcıların ortak sıkıntısının, işletme sermayesi olduğunu vurguladı. Anahtar teslim fabrika uygulamasının, bu soruna çözüm getireceğinin altını çizen Özlü, "Yüksek Planlama Kurulu'nda, anahtar teslim fabrika konusunda son çalışmayı yaptık ve uygulamaya en geç bu ay içinde geçeceğiz. Yatırımcı, işadamı, sanayici, elindeki parayı arsaya, binaya harcamayacak. Arsayı ve binayı biz vereceğiz, o sadece makinelerini getirip işletecek."şeklinde konuştu.

Özlü, teşvikler kapsamında makine alımına sıfır faizli kredi vereceklerini ve kamu alım garantisi sağlayacaklarını da söyledi.

Yeni Paket Gündemde

Bölgeye sosyal yardımlar kapsamında, yaklaşık 400 milyon liralık harcama yapılacağını aktaran Özlü, tarım ve hayvancılığa 4 milyar lira, sulama projeleri için 10 milyar lira ve bölgeye inşa edilecek sulama göletleri için ise 3 milyar liralık destek sağlanacağını kaydetti.

Özlü, bölgedeki ulaştırma projelerinde demiryolları için 11 milyar lira, karayolları için ise 8,5 milyar liralık harcama yapılacağını vurguladı ve "Doğu ve Güneydoğu Yatırım Destek Hamlesi"nin maddi unsurları yanında çok önemli manevi kazanımları da olduğuna işaret eden Özlü, "Önümüzdeki dönemde sadece maddi boyutları değil, manevi tarafları ve sosyal boyutlarını da içeren çalışmalarımız olacak. Onunla ilgili bir paket de gündemde."şeklinde konuştu.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın Birçok Kentinde Düzenlenen Sosyal Fayda Zirvesi 4. Kez İstanbul’da!

$
0
0

Dünyanın birçok kentinde düzenlenen Sosyal Fayda Zirvesi bu yıl dünya çapında yedinci kez, Türkiye’de ise 4. kez İstanbul’da düzenlenecek.

Sosyal Fayda Zirvesi, sosyal fayda girişimlerinde teknolojinin ve yeni medyanın etkisinin konuşulduğu küresel bir konferans olma özelliği taşıyan zirve 29 Eylül 2016 Perşembe günü Şişli Marriott Otel'de gerçekleştirilecek.

Sosyal Fayda Zirvesiİstanbul buluşması ulusal liderleri, yeni medya ve teknoloji uzmanlarını, sivil toplum aktivistlerini ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelen konusunda uzman kişileri yeni medyanın sosyal fayda için kullanılmasına yönelik yaratıcı fikirleri ve çözümleri paylaşmak amacıyla bir araya getiriyor. Zirvede #2030Şimdi teması ile "2030 yılında nasıl bir dünyada yaşamak istiyorum?" sorusunun cevabı arınıyor.

Unutmayın, Sosyal Fayda Zirvesi 29 Eylül 2016 tarihinde Şişli Marriott Otel'de gerçekleştirilecek.

Sosyal Fayda Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve zirveye kaydınızı gerçekleştirmek için www.sgsistanbul.org web adresini ziyaret edebilirsiniz. Zirveye katılma imkanınız yoksa web adresi üzerinden zirveyi canlı takip edebilir, Facebook ve Twitter sayfalarından da ayrıntıları öğrenebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yeni Girişimciyi Başarıya Götüren Anahtar: Mastercard Start Path

$
0
0

Gerek karlılığı sağlamak gerekse işlerini büyütebilmek amacıyla start up’lar kurumsal şirketlerle iş birliği yaparak operasyonel uzmanlıklarından yararlanmayı ve yeni teknolojiler denemeyi tercih ediyor. Mastercard, start up programı Start Path Global aracılığıyla start uplar ile ortak çalışmalar yürütüyor.

Start Path, Mastercard’ın gelecek vaad eden start up’ların müşterilerine, iş ortaklarına ve finans sektörüne değer katabilmeleri için oluşturduğu geniş bir destek programının bir parçası. 2014 yılının başlarında uygulanmaya başlanan Start Path, Mastercard’ın, yapay zekadan blockchain teknolojisine kadar yenilikçi çözümler sunan start up şirketlerle doğrudan çalışmasını sağlayan bir program. Son 2 yıl içinde Start Path ile 24 pazarda yer alan 90 şirket ile çalışıldı. Mastercard şu an bu şirketlerin yaklaşık %20’sine yatırım yapmış durumda.

Programın tohumlarının atıldığı 2014’te, şirket girişimlerinden daha fazlasını değerlendirmek istediklerini belirten Mastercard Start Path global başkanı Stephane Wyper, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni kurulmuş genç şirketlerin geliştirdikleri inovatif projeleri desteklemek istiyorduk. Start Path ile gerek start up şirketler için gerekse ekosistemin tamamında değer yaratmak üzere, girişime özel bir yaklaşım geliştirdik. Start up şirketler söz konusu olduğunda her şirkete uyan ortak bir yaklaşım olduğuna inanmıyoruz. Mastercard API gibi farklı mekanizmalar kullanarak müşteri tabanımıza ve iş ortağı ağımıza erişiyoruz.”

Mastercard Destek Vermek İçin Türkiye’de de Start Up Şirketler Arıyor

Mastercard bugüne kadar Start Path ile dünyada büyük başarılara imza attı. Daha önce Start Path programına katılmış olan ve özellikle Katma Değer Vergisini iyileştirmeye odaklanmış İsrailli küçük girişimci VATBox, Avrupa’daki başarılı pilot deneme sonrasında Mastercard’ın KDV geri ödemelerini otomatikleştirme konusundaki tedarikçisi oldu. Aynı şekilde İsrailli start-uplar SuperSmart ve PayKey, merkezi Berlin’de bulunan Itembase, Hollanda’da bulunan Invoice Sharing de Start Path desteği alan ve Mastercard ile ortak çalışma planları içinde olan girişimcilerden bazıları.

Programın amacı Türkiye’de ortaya koyulan yeniliklere yakın olmak ve gelecek nesil ticaret teknolojileri üzerinde çalışan şirketlerin daha başlangıçta başarmalarına destek olmak. 6 aylık program, Türkiye’deki start up şirketlerin karşılaştıkları sorunların üstesinden gelmelerine yardımcı olacak ve onlara dünya genelinde fırsatlar sunacak.

2016 Kış Programı İçin Başvurular Başladı

Yılın her çeyreğinde Mastarcard Start Path programına başvuru kabul edilmektedir. Yeni dönem için başvurular 11 Ekim 2016 Saat: 20.00’ye kadar kabul ediliyor.

Başvurular tamamlandığında Start Path ekibi 12 şirketi 30 Kasım-1 Aralık 2016 tarihleri arasında Miami’de programdaki diğer şirketler ve programın büyük iş ortakları ile tanışma fırsatı sunulan Pitch Day adı verilen bir sunuma davet edecek. Bu 12 şirketten 5-7 tanesine programına katılma daveti yapılacak. Program Ocak 2017’de başlayacak.

Mastarcard Start Path programı hakkında daha detaylı bilgi ve başvuru için www.f6s.com/mastercardstartpathwinter2016 web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri 2016 Yılında da Sahiplerini Arıyor!

$
0
0

2002 yılından bu yana Türkiye’de genç girişimciliğin öncü kurumlarından birisi olmuş Genç MÜSİAD tarafından organize edilen TÜRGEB 2016 Ödülleri'nin adaylık başvuruları 23 Eylül 2016'da sona eriyor. 

TÜRGEB Neyi Amaçlıyor?

Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusu ile dünyanın parlayan yıldızı, girişimci yönü ağır basan Türk gençleri, sadece Türkiye'de değil dünyada da çok büyük başarılara imza atıyor. Dünyanın geleceğine yön verecek olan Türkiye'nin parlak gençlerini keşfedip ödüllendirmek, hem bugüne kadar yaptıklarını hem de potansiyellerini ödüllendirerek iş yaşamlarında katalizör etkisi oluşturmak için Genç MÜSİAD, Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri'ni düzenliyor.

TÜRGEB Ödül Kategorileri

  • Yılın En İyi Genç Girişimi
  • Yılın En İyi Genç Profesyoneli
  • Yılın En İyi Genç Girişimcisi
  • Lise Düzeyinde Yılın En Başarılı Girişim Projesi
  • Yılın Ekonomiye Katkı Sağlayan Genç Akademisyeni
  • Yılın En İyi Genç Sporcusu
  • Yılın En İyi Genç Mucidi

Genç MÜSİAD'ın organize ettiği Türkiye Genç Ekonomi Başarı Ödülleri, "Marifet iltifata tabidir!" sözünden hareketle Türk Genç Girişimcilerini, Genç Profesyonellerini ve ekonomiye değer katan tüm gençleri ödüllendirerek, teşvik etmeyi ve başarılarına katkı sağlamayı amaçlamakta.

TÜRGEB’e Kimler Aday Olabilir?

35 yaşını geçmemiş, mevcut kategorilerden her hangi birinde belirli bir projesi ya da faaliyeti olan herkes TÜRGEB’e aday olabilir.

TÜRGEB Takvimi:

Başvuru:8 - 23 Eylül 2016
Oylama:23 Eylül – 10 Ekim 2016
Jüri Değerlendirmesi:10 Ekim– 5 Kasım 2016
Ödül Gecesi:9 - 12 Kasım 2016 MÜSİAD EXPO

Unutmayın, TÜRGEB 2015 ödülleri adaylık başvuruları 23 Eylül 2016'da sona eriyor.

TÜRGEB'e başvuruda bulunmak isteyen okurlarımızwww.gencmusiad.org.tr/turgeb web adresi üzerinden başvuru işlemlerini gerçekleştirebilir, TÜRGEB hakkındaki anlık gelişmeleri ise facebook ve twitter hesaplarından takip edebilirler.

Haberimizi Genç Girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yerli Savunma Sanayi Gücünü Ar-Ge'den Alıyor!

$
0
0

Savunma sanayisinin son yıllarda ortaya koyduğu performansın ve geliştirilen yerli ürünlerin gerisinde önemli Ar-Ge yatırımları yer alıyor.

Türkiye, yenilikçiliğe odaklanmış, nitelikli istihdamı gelişmiş, katma değeri yüksek ürünler üreten, verimliliği ve rekabet gücü yüksek bir ekonomik ortamın oluşturulmasını sağlamak amacıyla Ar-Ge merkezleri kurulmasını teşvik ediyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de 266 Ar-Ge merkezi faaliyet gösteriyor. Ar-Ge faaliyetlerinin önemli bir kısmı, savunma sanayisi alanında yürütülüyor.  Otomotiv yan sanayisi (59) ve bilişim, bilgi ve iletişim teknolojilerinin (18) ardından en fazla Ar-Ge merkezi bulunan alanı savunma sanayisi oluşturuyor. Savunma sanayisi alanında yüksek teknoloji ürünlerine kaynaklık eden 17 Ar-Ge merkezi bulunuyor.

Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan ürün ve teknolojiler savunma sanayisi başta olmak üzere hayatın çeşitli alanlarında kullanılırken, aynı zamanda önemli bir ihracat kalemini oluşturuyor.

Sektörde ürün ve teknoloji geliştirmeye son yıllarda ciddi bir kaynak ayrılıyor. Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği (SASAD) verilerine göre, sektörün ürün ve teknoloji geliştirme harcamaları geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 2 artarak, 904 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Bu kaynağın yüzde 13'ü teknoloji geliştirmeye, yüzde 87'si ürün geliştirmeye ayrıldı. Teknoloji geliştirmenin payı 122 milyon dolara, ürün geliştirmenin payı 782 milyon dolara karşılık geldi. Bu harcamaların 287 milyon doları öz kaynakla, 616 milyon doları proje teşvikleriyle finanse edildi.

Sektörde 2011'de 672, 2012'de 772, 2013'te 927, 2014'te 887 milyon dolarlık ürün ve teknoloji geliştirme harcaması yapıldı.

Haberin devamını okumak için: http://sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=23998&lng=tr

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sermaye Piyasaları Kongresi Dünyadan Uzmanları ve Yatırımcıları Bir Araya Getiriyor!

$
0
0

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Sermaye Piyasaları Kongresi düzenlenecek.

Kongrede dünyanın önde gelen finans guruları, akademisyenler, piyasa temsilcileri, kurumsal ve bireysel yatırımcılarla bir araya gelecek. Piyasa fırsatları, piyasa düzenleme eğilimleri, türev ürünler, teknik analizler, faizsiz kazanç modelleri, sermaye piyasalarında kariyer fırsatları gibi birçok değişik konunun panellerde ve eğitim seanslarında işleneceği kongrenin en önemli başlığı ise daha güçlü Sermaye Piyasaları için Türkiye’de güçlü demokrasinin önemi.

Sermaye Piyasaları Kongresi, 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından; Borsa İstanbul, Takasbank, Merkezi Kayıt Kuruluşu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi stratejik ortaklığı ve Borsa Aracı Kurumları Derneği (BAKYD), CFA Society Istanbul, Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), Endeavor Türkiye, Borsaya Kote Ortaklık Yöneticileri Derneği (KOTEDER), Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD), Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD), Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK), Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD) desteği ve Bloomberg HT stratejik medya ortaklığı ile Wyndham Grand Hotel Levent’te düzenlenecek.

Ekonomi gündemi, pay piyasasının geleceği, finans teknolojileri, portföy yönetimi ve TEFAS, forex piyasasının risk ve fırsatları, start-up, borçlanma araçları, kira ve gayrimenkul sertifikası ve faizsiz kazanç modelleri gibi konular yer alıyor. Kongreye uluslararası düzeyde ün yapmış dünyanın önde gelen finans guruları, akademisyenler, profesörler, piyasa temsilcileri, Türkiye’nin önde gelen spor kulübü başkanları, kurumsal ve bireysel yatırımcılar katılacak.

Türkiye’den ve Dünyadan Önemli İsimler Kongrede Olacak

Bu yılki Sermaye Piyasaları Kongresi'ne katılacaklar arasında; Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Uluslararası Menkul Kıymetler Genel Sekreteri Paul Andrews, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, Dünya Bankası Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi Başkanı Zamir Iqbal, Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Gökhan Karasu gibi önemli isimler yer alıyor.

Sermaye Piyasaları Kongresi ile sermaye piyasalarının bilinirliliğinin artırılması, gündemdeki konuların tartışılması, katılımcıların güncel gelişmeler konusunda en yetkin kişilerden bilgi alması ve böylece sermaye piyasası yatırımlarına yönlendirilen tasarruf oranının yükseltilmesi hedefleniyor. Ayrıca kongrede altı çizilecek en önemli konuların başında, Türkiye’nin güçlü demokrasisinin çok daha güçlü sermaye piyasaları için önemi yer alıyor.

Sermaye Piyasaları Kongresi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sermayepiyasalari.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Bilişim Zirvesi “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” Ana Temasıyla 22-23 Kasım’da!

$
0
0

Bilişim Zirvesi’16 - ICT Summit etkinliği bu yıl“Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana temasında ve “Kaçış Yok!” mottosu ile 22-23 Kasım tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

2000 yılından bu yana iş dünyası, devlet, siyasiler, akademisyenler, girişimciler ve yatırımcıları bilişim dünyası profesyonelleriyle buluşturan Bilişim Zirvesi’16 – ICT Summit etkinliği bu yıl 22-23 Kasım tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Uluslararası kimliği, köklü, güçlü, özgün ve zengin içerikli yapısıyla alanındaki en önemli platform olan Bilişim Zirvesi’nde bu yıl “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana temasında, “No way out! (Kaçış yok)” mottosu işlenecek. Zirvede dijital evrimin yol haritası oluşturulurken, Endüstri 4.0 dalgasını yakalamanın ipuçları da masaya yatırılacak.

Bilişim Zirvesi’16 bu yıl, bireyler, şirketler ve ülkeler olarak dijital geleceğe nasıl hazırlanmamız ve bu geleceği nasıl karşılamamız gerektiği konusunu işleyecek. Etkinlikte bilişimi yaşamının önemli bir parçası yapan tüm birey ve kurumlarla birlikte dijital evrim süreçlerinde endüstri 4.0 içerisinde var olmayı amaçlayan kapsamlı bir içerik ve 100’ü aşkın önemli konuşmacı ile sunuyor.

Bilişim Zirvesi’16 - ICT Summit'te Ele Alınacak Konular

  • Teknoloji Platformları,
  • Sosyal Buluşma Platformları,
  • Forumlar,
  • Atölyeler,
  • Özel Proje konuları

Özel Tema Projeleri olarak;

  • Türkiye'nin yeni çıkış yolu: Endüstri 4.0 ile gelen Yeni Ar-Ge ve İnovasyon Anlayışı,
  • Dijital İstanbul’da Dijital Yaşam ve Maddenin Dijitalleşmesi konuları,

Forumlar; Yeni Nesil Telekomünikasyon ve Dijitalleşmede C Level,

Teknoloji Platformları olarak da;

  • Büyük Veri ve Bulut Çözümlerinde Cognitive ile Yapay Zeka Algoritmaları,
  • Açık Sistem Dünyasında Ulusal Savunma Stratejileri,
  • Dijitalde Siber Güvenlik 4.0,
  • Dijital Tıp Devrimleri,
  • Finans ve Ödeme Sistemleri,
  • Perakende Sektöründe Dijitalleşme,
  • ERP Çözüm Süreçleri,
  • Dijital Topluma Evrilmek,
  • Dijital Kazançlar,
  • Mobil Dünyada Dijital İnovasyon,
  • Entegre Dijital Pazarlamanın Dinamik Yapısı,
  • IoT ve M2M’e Hazırlık olarak Gömülü Sistemler,
  • Yeni Nesil Kentler,
  • Akıllı Kentsel Dönüşüm

başlıkları altında işlenecek.

Dijital Çağın Kadını, Dijital BT İş Birliğinde Malezya, TBD ile başlıkları altında işlenecek ve CRM Operasyonlarında Endüstri 4.0 başlıkları da yine zirve çerçevesinde katılımcıları bekleyen diğer konular.

Design Awards yarışma sonuçlarının da bir törenle açıklanacağı Bilişim Zirvesi’16 - ICT Summit etkinliği hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bilisimzirvesi.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi bilişim sektöründe faaliyet göstren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Türkiye Ekonomisi Dimdik Ayakta ve Ayakta Durmaya Devam Edecek!

$
0
0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu görüşmeleri için gittiği New York’ta Bloomberg televizyon kanalına konuk oldu. Bloomberg News Başeditörü John Micklethwait’in sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme ve ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Merkez Bankası'nın Faiz İndirimi Kararı

Merkez Bankası’nın faizleri indirmesiyle ilgili soruya verdiği cevapta, bankanın yaptığı faiz indirimini istikrarlı, dikkatli ve muvazeneli bir indirim olarak değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankasının yeni yönetiminin göreve gelmesinden bu yana özellikle hükûmetin faiz politikalarını dikkate alarak bir indirimin yeni yönetim tarafından yürütüldüğünü söyledi. Bunun yatırımcılar için çok önemli bir sinyal olduğuna inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan "Temenni ediyorum ki diğer bankalar, Merkez Bankasının vermiş olduğu bu sinyali onlar da önemsesin ve buna göre de yatırımcıların önünü açsınlar" dedi.

Türkiye'de kendilerinin iktidara gelmeden önce enflasyonun üç haneli rakamları aştığını, göreve geldiklerinde enflasyonun yüzde 30 civarında,  faiz oranlarının ise yüzde 63 olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinden bu yana enflasyonun düşmeye başladığını, Gezi olaylarında faizin yüzde 4,6'lara düştüğünü, bu seviyeye düşen faizin, reel faizin çok iyi bir konuma gelmesinin enflasyonu da ciddi manada aşağıya çektiğini kaydetti.

Enflasyon İle Faiz Doğru Orantılı

Cumhurbaşkanı Erdoğan,“Ben enflasyon ile faizi ters orantılı olarak görmüyorum, tam aksine enflasyon ile faizi doğru orantılı olarak görüyorum. Faizi ne kadar yükseltirseniz enflasyon da o kadar yükselir. Faizi ne kadar düşürürseniz enflasyon da onunla beraber düşmeye başlar. Ben 14 yıllık başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı döneminde bunu takip etmişimdir ve bunu görmüşümdür. Şu anda da yine yapılan uygulamalara baktığımızda eğer enflasyon düşüyorsa faizin düşmesindendir. Yoksa sepet olayları falan bunlar o kadar etkileyecek işler değil. Bu benim inancım. Bu konudaki tespitlerimin de neticesini de aldık” şeklinde konuştu.

“Faiz Oranlarını Ne Kadar Yüksek Tutarsanız Yatırımı O Denli Ortadan Kaldırırsınız”

Faizin dünyanın bir ülkesinde farklı, bir başka ülkesinde farklı olarak değerlendirilmesi hâlinde yanlış yapılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Şu anda ABD'deki faiz oranlarına bakalım. ABD'deki faiz oranlarına baktığımızda 0,50 gibi buralarda dolaşıyor. Avrupa'ya bakıyorsunuz 1-1,5. Japonya eksi faizde. Bu ülkeler bakıyoruz da bu kadar düşük oluyor da faiz Türkiye'de ne için 13, 14, 15 olsun. Siz faiz oranlarını ne kadar yüksek tutarsanız o ülkede bir defa yatırımı o denli ortadan kaldırırsınız. Yatırımın olmadığı bir ülkede bir defa kalkınmayı konuşamayız. Yatırımların olduğu bir ülkede kalkınmayı konuşabiliriz. Bizim bu kadar zorlamamıza rağmen şu anda yatırımlarda hâlen istediğimiz bir istikrar veyahut hız yok. Hâlbuki faiz düşük olmuş olsa ben inanıyorum ki yatırımcı hemen bu konuda kredisini çekecek ve yatırımını yapacaktır. Ama yüksek olduğu zamanda bu yatırımı yapmaları mümkün değildir. Şu anda buna rağmen bizim yatırımcımız yatırım yapıyor. Örnek olarak diyorum ki örnekler ABD, Japonya ve Avrupa. Buralara bakalım ona göre bizler faiz oranında mümkün olduğunca bunu aşağıya çekelim.”

“Merkez Bankası'nın Döviz Rezervi 123 Milyar Dolar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki ekonomi politikalarında son dönemde yaşanan gelişmelerle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Merkez Bankası’nın döviz rezervinin son dönemdeki hâliyle 123 milyar dolar, göreve geldiklerindeki döviz rezervinin ise 28 milyar dolar ve IMF'ye olan borcun 23,5 milyar dolar olduğunu aktardı. Başbakanlığı döneminde IMF'ye olan borcun sıfırlandığını, Merkez Bankasının döviz rezervinin, görevi bıraktığı ana kadar 136 milyar dolara kadar çıktığını da hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası yönetiminin bu konuda bu rezervi daha da artıracaklarına inandığını, bunun gerek hükûmetin gerekse yatırımcıların devlete olan güvenini tazelediğini ve tazeledikçe de çok daha iyi bir yere taşınacağını söyledi.

“Kredi Derecelendirme Kuruluşlarının Siyasi Davranmaması Lazım”

Dünyadaki kredi kuruluşlarının, istisnaların bir kenarda konulması hâlinde, politik açıklamalar yaptığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Çökmüş bitmiş ekonomileri yükseltirken öbür tarafta diri, duran ayakta duran, yatırımlarına devam eden bir ülkeyle ilgili bakıyorsunuz ya donduruyor ya da şöyle kıl payı da olsa düşürme yoluna gidiyor. Bu saygın bir duruş değil. Bir defa kredi derecelendirme kuruluşlarının kesinlikle siyasi davranmaması lazım. Bu ekonomik etiğe de aykırıdır. Olması gereken neyse bunu açıklamaları lazım. Bunu açıklamıyorlar. Bu yanlış bir şey... Başbakanlık dönemimde de bunu çok açık söyledim. Cumhurbaşkanlığı dönemimde de söylüyorum. 'Dürüst olun' diyorum, onları dürüstlüğe davet ediyorum. Dürüst olsanız da olmasanız da Türkiye ekonomisi zaten güçlü, dimdik ayakta ve ayakta durmaya devam edecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi ile ilgili yöneltilen soruya karşılık olarak, "Hiç umursamıyorum, bazıları yanlış yapıyor. Bunu kasıtlı yapıyorlar. Ekonomisi çökmüş bitmiş yerler bakıyorsunuz 4 barem birden yükselttiler, bunları hep yaşadık. Hangi ülkeler olduğunu biliyorsunuz bunları söylememek gerek yok ama Türkiye hiçbir zaman bu tür sıkıntıları yaşamadığı hâlde Türkiye ile ilgili bakıyorsunuz donduruyor. Olmaz böyle bir şey. Bu dürüst bir şey değil" diye konuştu.

“Fetö Elebaşı 17 Yıldır Amerika'da”

ABD yönetiminin herhangi bir kuruluşunun 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olup olmadığı ile ilgili soruya, “Darbe girişiminden önce bunu bilirler veya bilmezler. Beni o pek ilgilendirmiyor. Ama bizim için darbeden sonraki süreç çok çok önemli” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:“Şimdi halkım şunu soruyor? Bir referanduma gitsek, desek ki bu darbe girişiminin arkasında kim var? Halkımın vereceği cevap: FETÖ. Peki, FETÖ nerede? ABD'de. Kaç yıldır burada? 17 yıldır burada.  Ben, üst yönetime yaklaşık 1 veya 1,5 yıl önce bu adamın böyle birisi olduğunu ve bir terör örgütünün başı olduğunu, bununla ilgili olarak 'ya bize verin veya deport edin' demişimdir. 15 Temmuz darbe girişimi olduğu zaman biz tabii ki tüm ilişki ağımızı ilerleterek 17-25 Aralık sürecinden önceki -yargı polis darbesidir- tüm belgeleri toparladık ve 85 koli olarak ABD'nin yetkili mercilerine gönderdik. Bir de 15 Temmuz'dan sonraki süreç var. Şimdi de onlar hazırlanıyor. Geçenlerde ABD'den yetkililer geldi. Adalet Bakanlığı’nda yetkililerde görüştüler. Şimdi de bu yeni sürecin belgeleri kendilerine verildi veya veriliyor. Tüm bunlara rağmen, bu adam burada Pensilvanya'da, bir de kendisine Green kart verilmiş burada tutuluyor. Şimdi Green kart iptal edilemiyor mu, böyle bir şey yok mu?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ elebaşının, Türkiye'nin askerî müttefiki olan ABD'de barınmasına ilişkin olarak, "Bizi zaten üzen bu. Bugüne kadar yaptınız. Ama şu anda alınan ifadeler bu işin başının Pensilvanya'da olduğunu, Genelkurmay Başkanımızın emir subayı söylüyor. Hatta orada bir general, isterseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim diyor. Kime? Genelkurmay Başkanı'na diyor. Bunlar şimdi hepsi kayıtlarda var. Daha neyi biz ispat edeceğiz ki?" sözlerine yer verdi.

“ABD İle Stratejik Ortağız”

Sözlerinin devamında, bu ifade kayıtlarının hepsinin Amerikalı yetkililere gönderildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin geçmişte yakalanmasını talep ettiği 10 teröristten 9'unun yakalandığını ve iade edildiğini hatırlattı ve "Millî Güvenlik Kurulunun strateji belgesine girmiş olan böyle bir örgütün başını biz istiyoruz. Biz sizinle stratejik ortağız. NATO'da beraberiz. İstiyoruz ver, bunu biz yargılayalım, gereğini biz yapalım. Ama mahkeme karar verecek diyorlar. Ama kusura bakmayın da, yani biz bu tür mahkemelerin vereceği kararları bekleyemeyiz ki. Bu suç sizde işlenmedi. Suç bizde işlendi. Biz de işlendiğine göre, bunun kararını bırakın da biz verelim" değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin, FETÖ elebaşını iade etmemesi hâlinde Türkiye'nin buna herhangi biçimde bir karşılık vermeyi planlayıp planlamadığına ilişkin soruya, "Bunu biraz zamana bırakmakta fayda var. Ama biliyorsunuz hiçbir ülkenin alternatifsiz planları olmaz. Yani A planı varsa, yanında muhakkak B planı da olur, C planı da olur" cevabını veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin özellikle siyasi ortağı olan ABD'ye bu noktada güvendiğini, bu güvenin karşılığını görmek istediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ana kadar yapılan görüşmelerde Amerikalı yetkililerin bu doğrultuda açıklamalarda bulunduğunu aktardı ve "Temenni ederim ki bir yanlışlık olmaz" diye ekledi.

“Suriye’de Bir Terör Örgütü, Başka Bir Terör Örgütüyle Çökertilir Mi? Yanlış Yapılıyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorulan bir soru üzerine, Suriye'de son dönemde yaşanan gelişmelere ve Türkiye'nin Suriye'ye asker göndermesi ile ilgili yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu: “Şu anda Suriye'ye ne ABD bizim kadar yakındır, ne de Rusya bizim kadar yakındır. Bizim Suriye ile sınırımız 911 kilometre. 911 kilometre sınırın dışında özellikle sınır boylarındaki şehirlerimizde yaşayan vatandaşlarımızın, Suriye'nin sınır boylarında yaşayan Suriye halkıyla akrabalık bağları var. O kadar iç içe girmişiz. Fakat tüm bunlara rağmen öyle ya da böyle Suriye şu anda karışık durumda. Tabii sadece Suriye mi? Hayır. Irak da öyle. Söylenen ne? ‘Suriye'deki DAEŞ terör örgütünü çökertmek.’ Peki DAEŞ terör örgütünü neyle çökerteceğiz. ABD'ye baktığımız zaman diyorlar ki ‘PYD ve YPG ile çökerteceğiz.’ Koalisyon güçleri olarak kaç ülke var şu anda Suriye'de? 65 ülke var. Diyoruz ki PYD, YPG, bunlar da terör örgütüdür. Yani bir terör örgütü, bir başka terör örgütüyle çökertilir mi? Yanlış yapılıyor."

“YPG’ye Destek Açıklaması Endişe Verici”

ABD Savunma Bakanı'nın YPG'ye verilen desteğin sürdürüleceğine ilişkin açıklamalarını "endişe kaynağı" olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin üç gün önce Kobani'ye iki uçak dolusu silah indirdiğini, bu silahların Türkiye'de PKK ile beraber hareket eden PYD ve YPG'ye verildiğini hatırlattı.

Dünyanın gözleri önünde çok ciddi bir yanlış yapıldığına dikkat çekerek, aynı şekilde DAEŞ ile savaşan El Nusra'nın terör örgütü olarak sınıflandırıldığını söyledi ve "Eğer DAEŞ ile savaşanlar terörist değilse o zaman El Nusra da terörist değil. Teröristler içerisinde böyle bir ayrım yapma yoluna giderseniz, Türkiye'ye kötülük yapmış olursunuz. Çünkü biz şu anda savunduğunuz bu terör örgütünden rahatsızız. Bunlar bizim ülkemiz için tehdit oluşturuyorlar. Ve şu anda siz onlara silah vermek suretiyle bizim geleceğimize yönelik bu tehdit unsurlarını güçlendiriyorsunuz" dedi.

“Suriye Sınırında Güvenli Bölge İlanı Konusunda, Ne Yazık ki Adım Atılamadı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmelerinde 95-45 kilometrelik bir alanın güvenli bölge ilan edilmesi konusunu gündeme getirdiklerini, bu konuda mutabık kaldıklarını, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in de bu konuda hemfikir olduklarını hatırlatarak. "Ama burada gelin bir adım atalım dediğimiz zaman, ne yazık ki bu adım atılamadı. İstiyoruz ki burada yerel mimariyle konutlar yapalım. Sosyal donatı alanları yapalım. Ve buradan Suriye halkı artık dışarı çıkmasın. Ve bu adım atılamadı. Ama biz kararlıyız" ifadesini kullandı.

ABD Başkanlık Seçimleri

ABD'de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleri konusunda, ABD halkının iradesine saygısızlık yapamayacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "ABD'nin en güçlü televizyonlarının bir tanesinin kanalından ‘şunu destekliyorum, şunu desteklemiyorum’ gibi bir beyanda bulunmayı demokratik anlayışıma da saygısızlık olarak görürüm. Bu yanlıştır. Herhangi bir siyasi kalkıp da benim düşüncelerime ters bir ifade kullandıysa bunun tabii değerlendirmesini yine Amerikan halkı yapacaktır. Seçimlerden sonra uygun bir platformda bir araya geldiğimizde bunların değerlendirmesini yaparız" cevabını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan cevabının devamında, 14 yıl boyunca Amerikalı cumhuriyetçiler ve demokratlarla birlikte çalıştığına değinerek, “Göreve ilk geldiğimde Sayın Bush ile beraber bir çalışmamız olmuştu. Daha sonra Sayın Obama ile yine aynı şekilde sekiz yıl çalışmamız oldu. Şimdi tabii artık yılbaşından itibaren nasıl bir portre ortaya çıkacak, onu göreceğiz. Ve ona göre de ABD ile olan çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Yani ABD ile bizim kopuşumuz, kopmamız, böyle bir şey zaten söz konusu olamaz. Siyasette devamlılık esastır" ifadelerini kullandı.

“Siyasetçi Bir Suç İşlediği Zaman Bedelini Ödüyorsa, Medya Mensubu Niye Ödemesin?”

Türkiye'de basın özgürlüğüne ilişkin endişelere konusunda yöneltilen soruya verdiği cevapta basında geçen tutuklu gazeteci sayısının gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'de herhangi bir basın mensubu içeri alındığında kendisinin ABD yönetimini suçlayamayacağını, ABD yargısının böyle bir karar verdiğinin düşünüleceğini, bu karara saygı duyulacağını dile getirdi.

Medya mensubunun, bir darbe girişimini yazılarıyla, attığı başlıklarla desteklemesi hâlinde Türkiye'deki hukuk sistemi içinde bunun suç teşkil edeceğini, bedelinin ödenmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyasetçi bir suç işlediği zaman bedelini ödüyor. O bedelini ödüyor da herhangi bir medya mensubu niye ödemesin? Ama bunun cezasını veren ben değilim. Cezasını veren yargı" şeklinde konuştu.

“Dünya Medyasının Kendisini Hesaba Çekmesi Lazım”

Bunların dışında silahlı terör örgütlerine destek veren köşe yazarlarının, silahlı olarak yakalanan gazetecilerin bulunduğu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani bunlar bir bedel ödemeyecek mi? Şu anda yargının yaptığı Türkiye'de budur. Görevden alınanlar, görevden ayrılanlar, bütün bunlar durup dururken olmuyor. Şu anda yargı emniyet teşkilatıyla ile beraber, Millî İstihbarat Teşkilatıyla beraber, yoğun bir çalışmanın içerisinde bu süreci takip ediyorlar. Çünkü Türkiye 15 Temmuz'da çok ciddi bir darbe yemiştir. Demokrasimiz darbe yemiştir. Ben isterim ki dünya medyası bu denli bir demokrasi darbesi yemiş olan, demokrasisine yönelik, anayasal düzenine yönelik böyle bir darbe girişimini püskürtmüş olan Türkiye'yi sahiplensin. Ama dünya medyası hâlâ sahiplenmiyor, hâlâ bakıyoruz hesap soruyor. Önce dünya medyasının kendisini hesaba çekmesi lazım.”

Siyasetçi olarak hiçbir zaman eleştiriye kapalı olmadığını belirterek, "Ama soruyorum. Hakarete evet diyebilir misiniz? Bir gazeteci eğer bir cumhurbaşkanına hakaret ediyorsa, bir başbakana hakaret ediyorsa, bir bakana hakaret ediyorsa, ailesine hakaret ediyorsa, herhâlde bunun bir karşılığının olması lazım" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özgürlüğün, bir başka kişinin özgürlük alanını ihlal etmemesi gerektiğinin altını çizdi ve ekledi: “Özgürlüğe tecavüz ettiğiniz zaman tabii ki yasa onun bedelini ödetir" dedi.

Merkez Bankası'ndaki Fetö Temizliği

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın FETÖ'den temizlendiğine ilişkin yayınlanan haberler ile ilgili "Merkez Bankası’nın içerisinde de Gülenci veya FETÖ terör örgütüne mensup olan kişileri şu anda emniyetimiz, yargı tespit ettiyse onları da görevden almışlardır. Ve almaları lazım ki, Merkez Bankası gibi önemli bir yerin bunlardan temizlenmesi, bunlardan arındırılması gerekiyor. Yapmışlarsa yargı bunu yapmıştır. Ve isabetli bir adımdır" yorumunu yaptı.

“Ülkemize ve Milletimize Hizmete Devam Edeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecekte siyasetteki planlarının ne olduğu yönündeki soruya ise şu cevabı verdi: “Şu anda Cumhurbaşkanıyım. Memleketime hizmet ediyorum. Üç yıl var. Üç yılın içerisinde neler olur, neler olmaz belli değil. Bakın 15 Temmuz gecesi, bu teröristler beni öldürmüş olabilirlerdi. Ve şu anda sizin karşınızda olmayabilirdim. Ama onlar bunu başaramadılar. Ve şu anda sizinle beraberim. Önümüzde üç yıl var. Zaman erken. Biz şimdi ülkemize, milletimize, hükûmetimizle beraber hizmete devam edeceğiz. Ve Allah ömür verirse bu hizmette de milletimizin hayır dualarını inşallah alacağız.”

TCCB kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İstanbul'un Geleceği Bölgenin "Girişimcilik Merkezi" Olmakta!

$
0
0

Girişimcilik ekosistemine kattığı yeni internet girişimleri ve internet sektörünün geleceğine yön veren konuşmacılarıyla geçtiğimiz üç yıla damgasını vuran Startup İstanbul, rekor başvuru alan dördüncü yılında, dünyanın en önemli internet vizyonerlerini ve farklı ülkelerden girişimcileri İstanbul’da buluşturmaya hazırlanıyor.

Birçok uluslararası kuruluş tarafından Avrasya bölgesinin en önemli yeni dijital ekonomi etkinliklerinden biri olarak gösterilen Startup İstanbul, 6-10 Ekim 2016 tarihleri arasında ABD, Avrupa, Asya ve Afrika’dan gelecek yüzlerce girişimci ve yatırımcının katılımı ile İstanbul’da gerçekleştirilecek.

Dünyada çapında büyük ilgi gören Startup İstanbul, dördüncü yılında 135 ülkeden 25 bin başvuruya erişti. Startup İstanbul’a başvuruların açıldığı Mayıs ayından bu yana yaklaşık 25 bin başvuru alındı. Bu 25 bin başvuru tek tek değerlendirildi ve ön elemeyi geçen 4.085 girişimin 2.139’uyla online görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmeler sonucunda kısa listeye kalan 428 girişimin 100’ü ise İstanbul’da gerçekleştirilecek ve Avrasya’nın en önemli dijital ekonomi etkinliklerinden biri olan Startup İstanbul’a katılmaya hak kazandı.

Pakistan ve Nijerya’dan Türkiye’ye İlgi Büyük

Bölgesinde model bir ülke olan Türkiye, özellikle Asya ve Afrika’da bulunan girişimcilerin hayallerini süslüyor. Startup İstanbul’un bu yıl aldığı 25 bin başvurunun yüzde 19’u Pakistan’dan gelirken bunu yüzde 16 ile Nijeryalı girişimciler takip etti. Başvurunun en çok alındığı üçüncü ülke yüzde 14 ile Hindistan olurken Gana, Kenya ve Cezayir’li girişimciler de Startup İstanbul’a yoğun ilgi gösterdi.

“İstanbul’un Girişimcilik Merkezi Olması Gerekiyor”

Startup İstanbul’u düzenleyen erken aşama yatırım şirketi ve girişim hızlandırıcısı Etohum’un Kurucusu Burak Büyükdemir konuyla ilgili olarak şunları söyledi:“Bu yıl dördüncüsünü gerçekleştireceğimiz Startup İstanbul’a tüm dünyadan gelen yoğun ilgi bizi çok mutlu ediyor. Aldığımız rekor başvuru Startup İstanbul’un bölgenin en önemli etkinliklerinden biri olduğunu bir kez daha bize gösterdi. Türkiye’nin girişimcilik alanında bölgenin model ülkesi olması gerçekten çok kolay. Özellikle yabancı girişimcilerin ve yatırımcıların ülkemize ilgilisi çok büyük. Bu fırsatı kaçırmamalı, girişimcilere gerekli imkanı tanımalı, ekonomimizi üreteceğimiz yüksek teknoloji ve bu topraklardan çıkartacağımız başarılı internet girişimleri ile büyütmeliyiz.”

6 Ekim 2016 Perşembe günü başlayacak olan etkinlikte girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimleri bilgi ve tecrübelerini katılımcılarla paylaşırken bu ekosistemin daha da gelişmesi için yeni çözüm önerilerini de ortaya koyacak.

Etkinlikte Doğan Online’nın Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner’in yanı sıra katılımcılarla buluşacak girişimcilik ekosisteminin önemli isimleri şöyle sıralanıyor: Hubspot’tan Sam Mallikarjunan, Yazar Elmira Bayrasli, Kaust’tan Ozan Sonmez, CBA’dan Kaushal Choskshi, Executive Joy’dan R. Michael Anderson, Rubicon VC’den Andrew Romans, IBM Cloud Başkan Yardımcısı Maged Wassim, The Lean Brand kitabının yazarı Jeremiah Gardner, Test my Pitch’ten Bill Kenney, Y Combinator’dan Adora Cheung, Andreessen Horowitz ortaklarından Matt Spence, 500 Startups girişim ortaklarından Arjun Arora, ‘Startup Rising' kitabının yazarı Christopher Schroeder, Google Partner Lead - VCs and Startups Sharif El-Badawi ve CNN Türk’ten Cüneyt Özdemir.

10 Ekim 2016 Pazartesi günü Volkswagen Arena’da muhteşem bir final ile son bulacak Startup İstanbul’da, internet ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimleri, bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşırken girişimciliğe dair pek çok konuyu masaya yatıracak.

Startup İstanbul etkinliği hakkında daha detaylı bilgi edinmek ve başvuruda bulunmak için www.startupistanbul.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi ekosistemimizdeki girişimci ve girişimci adayı tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye 2016 Küresel İnovasyon Endeksi’nde 16 Basamak Yükseldi!

$
0
0

Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında 2015 yılında 58. sıradayken, bu yıl 16 basamak birden yükselerek, 39,03 puan ile 42'nci sırada yer aldı.

Her yıl gerçekleştirilen Küresel İnovasyon Endeksi raporunun bu yıl 9.su Cornell Üniversitesi, INSEAD (The Business School for the World) ve Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO) işbirliği ile geçtiğimiz hafta yayınlandı. 2016 yılı raporunun ana teması “Küresel İnovasyon ile Kazanma” olarak belirlendi.

Küresel İnovasyon Endeksiülkelerin inovasyon faaliyetlerini çok boyutlu bir zeminde inceliyor. Ülkelerin uzun dönemli büyümelerinin, üretim faaliyetlerinin teşvikinin ve iş yönünden gelişimlerinin amaçlandığı 2016 yılı raporunda 128 ülke incelendi.

İnovasyon endeksi için oluşturulan veriler iki alt eksene dayanmaktadır. Bunlar İnovasyon Girdi Alt Endeksi ve İnovasyon Çıktı Alt Endeksi'dir.

Girdi Alt Endeksi 5 temel bileşen ve bu bileşenler 3 göstergeden oluşmaktadır:

  1. Kurum ve Kuruluşlar (politik çevre, düzenleyici çevre, iş çevresi)
  2. İnsan Kaynağı ve Araştırma (eğitim, yükseköğretim, ar-ge)
  3. Altyapı (bilişim, genel altyapı, sürdürülebilir çevre)
  4. Pazar Gelişmişliği (kredi, yatırım, ticaret & rekabet)
  5. İş Gelişmişliği (bilgi işçileri, inovasyon çevresi, bilgi birikimi)

İnovasyon Çıktı Alt Endeksi ise 2 temel bileşenden oluşmaktadır:

  1. Bilgi ve Teknoloji Çıktıları (bilgi üretimi, etkisi ve yayılımı)
  2. Yenilikçi Çıktılar (maddi olmayan varlıklar, yenilikçi ürün ve hizmetler, çevrimiçi yaratıcılık)

Türkiye, Küresel İnovasyon Endeksi sıralamasında orta gelirli ülkeler arasında dördüncü sırada yer alıyor. İlk sırada, bu yıl en inovatif ilk 25 ülke arasına katılan Çin var. İkinci, AB üyesi Bulgaristan. Üçüncü ülke, Birleşik Arap Emirlikleri ve sonra Türkiye geliyor.

Türkiye, bu sıralamada bir Kuzey Afrika ve Batı Asya ülkesi olarak yer alıyor. Bu bölge açısından bakıldığında da Türkiye en inovatif dördüncü ülke durumunda. İlk üçte, İsrail, Güney Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) yer alıyor.

Küresel İnovasyon Endeksi 2016 Sıralaması

  • 2015 yılında 58. sırada kendine yer bulan Türkiye bu yıl 16 basamak birden yükseltti ve 39,03 puan ile 42'nci sırada yer aldı.
  • Bu yıl da ilk sırayı 66,28 puanla İsviçre alırken, İsviçre'yi İsveç, İngiltere ve ABD takip etti. Geçen yıl listede 29'uncu sırada bulunan Çin ise bu yıl 25'nci sıraya yükseldi.
  • Türkiye, yüksek-orta gelirli 34 ülke arasında Çin, Malezya, Bulgaristan'dan sonra 4.sırada yer alıyor. İnovasyon çıktı-alt endeksinde ise Malezya'nın önüne geçerek 3.sırada yer alıyor.
  • En iyi performansı ise, inovasyon etkinliğinde gösteren Türkiye Bulgaristan'ın da önüne geçerek Çin'den sonra 2.ülke olmuştur.

Türkiye'nin Son 3 Yıl Kıyaslamalı İstatistikleri

 

Türkiye, inovasyon etkinliğinde 13.sıraya yükselerek iyi bir gelişme kaydetmiştir. 7 ana göstergenin alt başlıklarını incelediğimizde ise,

  • İnsan kaynağı ve araştırma alanında yükseköğretim kayıtlarında (16.sıra),
  • İş gelişmişliği alanında ticaret-rekabet-Pazar ölçeğinde (12.sıra),
  • Bilgi ve teknoloji çıktılarında bilgisayar yazılım harcamalarının GSYH içindeki payında (9.sıra),
  • Yenilikçi çıktılar alanında maddi olmayan varlıklar (5.sıra) ile yenilikçi mal ihracatının toplam ticarete oranında (14.sırada )gelişme kaydettiği görülmektedir.

Ancak genel sıralamada 128 ülke arasından 42. sırada olan Türkiye, 'siyasi ortam' göstergesinde 88, 'düzenleyici ortam' göstergesinde ise 96. sırada yer almaktadır.

Küresel İnovasyon Endeksi 2016 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz buradaki dökümanı inceleyebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

5. GİV Girişimcilik Ödülleri'ne Başvurular Başladı!

$
0
0

Girişimci İşadamları Vakfı (GİV), vakıf kurucusu Hayati Üstün’ün girişimcilik yönünü ortaya çıkartmak, Türkiye’de başarılı girişimleri ödüllendirmek ve fikirlerini girişime dönüştürmek isteyen insanlara destek ve cesaret vermek amacıyla her yıl Girişimcilik Ödülleri düzenliyor.

Bu sene 5. kez düzenlenen ve 2016 Kasım ayında düzenlenecek ödül töreni ile sahiplerini bulacak olan 5. GİV Girişimcilik Ödülleri’nin başvuruları 5 Eylül itibariyle başladı.

GİV Girişimcilik Ödülleri; projelerini hayata geçirmiş, özgün ürün veya hizmet ortaya çıkartarak başarıyı elde etmiş, Ar-Ge’ye ve inovasyona dayanarak işletmesine ve ülkesine değer katmış işletmeleri ödüllendirmeyi ve model olarak sunmayı hedefliyor.

5. GİV Girişimcilik Ödülleri, GİV İcra Kurulu tarafından temel kriterleri sağlayan firmaların tespit edildiği ve Değerlendirme Heyeti tarafından seçilen girişimcilere ve işletmelere veriliyor.

Bu sene Girişimcilik Ödülleri 10 Kategoride veriliyor;

  • Yeni Girişimci Ödülü (0-5 yıl arası faaliyette olan ve başarılı olmuş firmalar)

Girişimcilik dünyasına yeni katılmış fakat yaptığı çalışmalarla, önemli başarılara imza atmış, firmasını ve kendisini geliştirmiş, fark edilir bir şekilde ihracat, AR-GE ve yatırımlarla farkındalık oluşturmuş firması henüz 0-5 yaş aralığında olan başarılı girişimcilere “Yeni Girişimci Ödülü” verilecek.

  • Kurumsal Girişimcilik Ödülü (5 yıl ve üzeri faaliyette bulunan başarılı firmalar)

Projelerini hayata geçirmiş, özgün ürün veya hizmet ortaya çıkartarak başarıyı elde etmiş, AR-GE’ye ve inovasyona dayanarak işletmesine ve ülkesine değer katmış; Ülkesine, bulunduğu topluma, yaşadığı çevreye, değişen dünyanın değişen pazarlarına uyum sağlayan firması 6 yıl ve üzeri yaşta olan başarılı girişimcilere “Kurumsal Girişimci Ödülü” verilecek.

  • Proje/Fikir Ödülleri (Para ödülleri 1. 2. 3. Ödülleri ve 2 Adet mansiyon)

Değerlendirme Heyeti tarafından tespit edilen kriterlere göre yapılacak ticarileşmemiş yeni proje ve fikirlerle ilgili yapılan başvurular arasından seçilen 5 projeye para ödüllü “Proje/Fikir Ödülleri” verilecek. Yeni ve girişimcilik için önem arz eden inovasyon içerikli açılımlar sunan bu tür proje ve fikirlerin desteklenmesi ülkemiz için önem arz etmekte.

  • Üniversite Girişimcilik Kulüp Ödülü

Üniversite içinde kurulmuş olan Girişimcilik Kulüpleri aracılığı ile üniversite içinde veya üniversite dışında girişimcilikle ilgili yapılmış olan başarılı faaliyet, etkinlik ve çalışmalarda bulunmuş girişimcilik kulüplerinin ödüllendirilmesi, desteklenmesi, teşvik edilmesi amacıyla “Üniversite Girişimcilik Kulübü Ödülü” verilecek.

  • E-Ticaret Girişimi Ödülü

Klasik ticaret modellerinden farklı olarak internet veya mobil teknolojiler kullanarak iş fikrini bir elektronik ticaret projesi olarak hayata geçirmiş, bulunduğu sektöre yeni ticaret hacimleri oluşturabilmiş, kurulduğu günden beri sürekli büyüyebilen girişimlere “E-Ticaret Girişimi Ödülü” verilecek.

  • Yeni Medya Ödülü

Online ve Dünyanın her yerinden ulaşılabilen bir platform olarak; yayınlanan haberler, araştırmalar veya röportajlar yolu ile ülkemizde başarılı girişimleri ve deneyimlerini kamuoyu gündemine taşıyan, platform üzerinde kendi girişimcilik ekosistemini inşa edebilen ve bu yolla girişimcilik ruhunu ve kültürünü özendiren ve farkındalığı yeni medya girişimine veya online platforma “Yeni Medya Ödülü” verilecek.

  • Kamu Yöneticisi Ödülü

Dünyadaki ve Ülkesindeki gelişmelere duyarlı, ülkesinin gelişimine katkı yapacak şekilde yasa, kural ve kaideler çerçevesinde azami gayret göstererek, girişimciliği destekleyerek bulunduğu bölgenin veya kurumun gelişmesine katkı sağlayan yerel veya merkezi kamu yöneticisine “Kamu Yöneticisi Ödülü“ verilecek.

  • Basın Yayın Ödülü

Basın-Yayın Dünyasında yayınlanan haber, araştırma veya röportaj yolu ile ülkemizde başarılı girişimleri ve deneyimlerini kamuoyu gündemine taşıyan ve bu yolla girişimcilik ruhunu ve kültürünü özendiren ve farkındalığı arttıran kişi, medya kurumu veya basın mensubuna “Basın / Yayın Ödülü” verilecek.

  • Akademisyen Ödülü

Dünyadaki ve Ülkesindeki gelişmelere duyarlı, ülkemizdeki girişimcilik ekonomisinin ve ekosisteminin gelişimine katkı yapacak şekilde akademik çalışmalar yaparak, girişimciliği destekleyerek bulunduğu bölgenin veya üniversitenin gelişmesine katkı sağlayan akademisyene “Akademisyen Ödülü“ verilecek.

  • GİV Özel Ödülü

Projelerini hayata geçirmiş, özgün ürün veya hizmet ortaya çıkartarak başarıyı elde etmiş, işletme olarak Kurumsal bir yapı yakalayabilmiş, bütün bunları başarırken de; kurum içi girişimcilik kültürü oluşturup çalışanlarına iç girişimler oluşturabilme inisiyatifi/yeteneği verebilmiş, iç veya dış yeni girişimler filizlenmesine olanak sağlamış kurumsal firmalar ödüllendirilecek.

    5. GİV Girişimcilik Ödülleri'nde bu sene aşağıdaki ödüller ve imkanlar girişimcileri bekliyor;

    Para Ödülleri

    5. GİV Girişimcilik Ödülleri yarışmasında bu sene de Proje/Fikir Ödülleri kategorisinde toplam 60.000 TL Para Ödülü veriliyor. Proje/Fikir Ödülleri kategorisinde 1. seçilen Proje Fikrine 30.000 TL, 2. seçilen Proje Fikrine 20.000 TL ve 3. seçilen Proje Fikrine 10.000 Para ödülü verilecek olup ayrıca 2 adet mansiyon ödülü verilecek.

    Plaket ve Mansiyon Ödülleri

    5. GİV Girişimcilik Ödülleri yarışmasında bu sene 10 farklı kategoride 1. seçilen tüm girişimcilere plaket ödülleri verilecek olup, ayrıca Proje/Fikir Ödülleri kategorisinde seçilen 2 girişimciye de Mansiyon Ödülü verilecek.

    Melek Yatırımcılarla Tanışma İmkânı

    Yeni Girişimci, Proje / Fikir, Yeni Medya, E-Ticaret Girişimi kategorilerinde ödül almaya hak kazanan girişimciler başta olmak üzere, Değerlendirme Heyeti tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu final elemesine kalan tüm girişimcilere ve projelere Melek Yatırımcılarla tanışma imkânı verilecekr. Bahariye Melek Yatırım Ağı BBA bünyesinde aktif yatırımlarda bulunan yatırımcılarla ve GİV Ekosisteminde bulunan diğer tüm işadamları ve yatırımcılarla tanışma, sunum yapma fırsatları finale kalan girişimcilere sunulacaktır.

    GİV Ekosistemine Dâhil Olma Fırsatı

    Girişimci İşadamları Vakfı ülkemizde 20 yıldır faal olan, 2010’dan bu yana girişimcilik odağında çalışmalar yapan bir vakıftır. Bünyesinde kurduğu Genç GİV, GİV Akademi ve Bahariye Melek Yatırım Ağı yapılarıyla, her ay düzenli olarak düzenlediği etkinliklerle ve her yıl düzenlediği Girişimcilik Ödülleri ile ülkemiz iş dünyasında girişimcilik odaklı bir ekosistem oluşturabilmiş sayılı yapılardan birisidir. 5. GİV Girişimcilik Ödülleri’ne başvuruda bulunan her girişimci istediği takdirde GİV’in oluşturduğu bu ekosisteme dâhil olma ve ekosistemin faydalarından yararlanma imkânı yakalayacaktır.

    Ödüllere Siz de Aday Olabilirsiniz!

    Eğer siz de bu 10 kategoriden birinde, başarılı işler yaptğınızı, ülkemize ve girişimcilik ekosistemimize katkı ile katma değer sağladığınızı düşünüyorsanız ödüllere aday olabilirsiniz. Üstelik başvurunuzu 15 Kasım 2016tarihine kadar www.girisimcilikodulu.comüzerinden hızlıca yapmanız mümkün.

    Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından organize edilen 5. GİV Girişimcilik Ödülleri hakkında daha fazla bilgiye ve başvuru sayfalarına www.girisimcilikodulu.com web adresinden ulaşabilirsiniz.

    Unutmayın, 60.000 TLödüllü yarışma için son başvuru tarihi 15 Kasım 2016.

    Haberimizi ekosistemimizdeki işletme sahibi girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Füzelerin Gözü ve Beyni TÜBİTAK SAGE’de Yapılacak!

    $
    0
    0

    TÜBİTAK SAGE bünyesindeki “Arayıcı Başlık Teknoloji Geliştirme ve Test Merkezi”, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katıldığı bir törenle açıldı. Bakan Özlü, SAGE ve TÜBİTAK’ın diğer enstitülerinin, teknoloji üretme konusunda, savunma teknolojilerinde Türkiye’yi üstün kılma noktasında önemli bir görev icra ettiğini söyledi.

    TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) bünyesindeki “Arayıcı Başlık Teknoloji Geliştirme ve Test Merkezi”nin açılışını gerçekleştiren Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin son 14-15 yıldır savunma teknolojilerinde üretim ve tasarım konularında mesafe aldığını söyledi. SAGE’de yapılan çalışmalar hakkındaki sunumu dinleyen ve arayıcı başlık teknolojisi üzerine geliştirilen simülasyonu izleyen Bakan Özlü, "SAGE'de çok önemli projeler yürütüyoruz. Bunlardan üç projemizde ortaya çıkan ürünler şu anda silahlı kuvvetlerde kullanılıyor. Biliyorsunuz, son dönemde Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin güvenlik şartları, yurt dışında silahlı kuvvetlerin yürüttüğü operasyonlar var. Bu operasyonlarda ağırlıklı olarak kendi sistem ve mühimmatımızı kullanıyoruz. Bu çok sevindirici bir durum. Bu konudaki çalışmalarımızı yürüteceğiz. TÜBİTAK SAGE ve TÜBİTAK'ın diğer enstitüleri, teknoloji üretme konusunda, savunma teknolojilerinde Türkiye'yi üstün kılma noktasında önemli bir görev icra ediyorlar. Bugün burada gördüğümüz çalışmalar bunun aslında bir nevi ispatı. İnşallah gelecek dönemde de daha uzun menzilli, daha yüksek kabiliyetli sistemleri geliştireceğiz ve bunları envantere sokacağız" diye konuştu.

    TÜBİTAK özelinde ama Türkiye'de genel olarak devlet teşkilatımızda teknoloji üretme, tasarımlar geliştirme yeteneklerimizin arttırılması için yapılan çalışmalara değinen Bakan Özlü, "Bu hem bakanlığımızda bir yapılanmayı öngörüyor hem de TÜBİTAK'ın çalışma usul ve esaslarında bir düzenlemeyi öngörüyor. Bunu çalışıyoruz, belli bir mesafe aldık, inşallah önümüzdeki ay bunu sonlandıracağız" dedi.

    Bakan Özlü, basın toplantısının ardından TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Arif Ergin ile TÜBİTAK SAGE bahçesine fidan dikti.

    “Arayıcı Başlık Füzenin ‘Gözü’"

    TÜBİTAK SAGE'nin Beş Eksenli Benzetimci Altyapısını ve buradaki simülasyonu anlatan SAGE Optik Tasarım Birimi Amiri Başuzman Bülent Özkan, füzelerin akıllı mühimmatlar olduğunu, Beş Eksenli Benzetimci'nin algılayıcı başlık denilen görme ve algılama ünitesinin gerçeğe yakın testlerinin yapıldığı bir benzetimci olduğunu aktardı.

    Burada geliştirilen simülasyon ile uçakla veya hava platformuyla yapılabilecek 6 bin testin gerçeğe yakın bir şekilde gerçekleştirilebildiğini ifade eden Özkan, şu bilgileri verdi:

    "Burada 6 bin testi tek seferde yapabiliyorsunuz. Bu benzetimci savunma sanayisinde sıkça kullanılan bir benzetimci. Burada geliştirilen tarayıcı başlıkların simülasyon üzerinde testi yapıldıktan sonra gerçeğe yakın bir fikir elde ediliyor, akabinde de geliştirilen sistem mühimmata bağlanıp gerçek hava platformundan atılarak buradaki çalışmalar doğrulanmış oluyor. 6 bin farklı senaryoyu burada bir defada aşağı yukarı aynı maliyetle test etmiş oluyoruz."

    Bu tip cihazların hassas olması sebebiyle ülke bazında bilinen beşi geçmeyen firmalar tarafından yapıldığını anlatan Özkan, "Burada hassas olması ve maliyetler süreci uzatabiliyor ama 1,5 yıl gibi bir sürede geniş bir mühendis ekibiyle tasarımı yapılabiliyor. Akılı mühimmatlar havadan yerdeki hedefleri işletim kurallarına göre yönlendirilebiliyor. Arayıcı başlık içeren füzeler içermeyen füzelere göre daha hassas sebebi de füzenin adeta gözü gibi olması. Arayıcı başlık baktığı zaman hedefin nerede olduğunu buluyor, ona kitlenip mühimmatı yönlendiren bir sistem bu. Kabaca füze eğer gövde ise arayıcı başlığı da onun gözü ve beyni olarak tarif edebiliriz" diye konuştu.

    TÜBİTAK kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    GİV Girişimci Buluşmaları'nın 2016 Eylül Konuğu: Öztürk Oran!

    $
    0
    0

    Girişimci İşadamları Vakfı (GİV), 2010 yılından beri düzenli olarak gerçekleştirdiği Girişimci Buluşmaları'na devam ediyor. Bu ay ki Girişimci Buluşmaları'nın konuğu Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı sayın Öztürk Oran olacak.

    En son 2016 Haziran ayındaBilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Faruk Özlü'nün konuk olduğu GİV Girişimci Buluşmaları bu ay 29 Eylül 2016 Perşembe günü 19.00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleşecek.

    Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı sayın Öztürk Oran,"Girişimciler İçin Katılım Finans Modeli"konulu sunumunu etkinliğe katılan GİV üyeleri ve misafirleriyle paylaşacak.

    Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımızın 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

    Öztürk Oran Kimdir?(Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı)

    1956 yılında Kars’ta doğmuştur. Erzurum Kazım Karabekir Eğitim Enstitüsü Türkçe (Türk Dili ve Edebiyatı) bölümünden mezun oldu. Ayrıca Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü ile İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Muhasebe Enstitüsü Bütçeleme ve Standart Maliyetler uzmanlık programını bitirmiştir

    1974 yılında T. Vakıflar Bankası T.A.O.’nda memur olarak çalışma hayatına başlamıştır. Bu arada 3 yıl süre ile Türkiye Bankalar Birliği Eğitim Merkezi’nde Dış Ticaret, İngilizce, Muhasebe ve Banka Yöneticiliği eğitimini tamamlayıp pekiyi dereceyle diploma almıştır. 12 yıl T. Vakıflar Bankası T.A.O.’nda, 16 yıl da Faisal Finans Katılım Bankası’nda olmak üzere toplam 28 yıllık Bankacılık mesleği süresince memurluktan Yönetim Kurulu Üyeliğine kadar hemen hemen her kademede çalışmıştır.

    2003 yılından bu yana ortağı olduğu ilaç firmalarında Yönetim Kurulu Başkanı olarak iş hayatına devam etmiştir. İstanbul Ticaret Odası Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeliği ile Dünya Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdürmektedir. Bunlarla beraber Yetimler Derneği ve Yetimler Vakfı gibi birçok STK ve vakıfların da yönetiminde bulunmuştur. İngilizce bilmektedir. 30.04.2014 tarihinde T.Vakıflar Bankası T.A.O. Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiştir. Aynı zamanda T.Vakıflar Bankası T.A.O. Kurumsal Yönetim Komitesi Üyesi ve Ücretlendirme Komitesi Üyesidir.

    2015 yılı Haziran ayı itibariyle Vakıf Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürütmektedir.

    Evli ve 2 kız çocuk babasıdır.

    Unutmayın, etkinlik 29 Eylül 2016 Perşembe günü saat 19:00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde gerçekleştirilecek. Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımız 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak veya buradaki Online Katılım formunu doldurarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

    Etkinlik haberimizi GİV Girişimci Buluşmaları'na ilgi duyan ve Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı sayın Öztürk Oran'dan "Girişimciler İçin Katılım Finans Modeli"konulu sunumu dinlemek isteyen tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Daha öncekiGirişimci Buluşmaları'nı buradan inceleyebilir, Girişimci İşAdamları Vakfı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız ilgili haberimizi okuyabilir ya da www.giv.org.tr'yi inceleyebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye, 4. Sanayi Devrimi'ne Yeni Kurulacak Bir Platformla Hazırlanacak!

    $
    0
    0

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için bir çalışma grubu oluşturduklarını ve yakın zamanda bir de platform kuracaklarını belirterek, "Ülkenin, 4. Sanayi Devrimi'ni yakalayabilmesi için bazı önlemler alacağız, bu konuda özel destekler sunacağız." dedi.

    Bakan Özlü, Türkiye'nin "4. Sanayi Devrimi"ne yönelik faaliyetlerini değerlendirdi. Bu kavramın, ilk defa 2011 yılında Almanya'da ortaya çıktığını belirten Özlü, 4. Sanayi Devrimi'nin son dönemlerde Doğu'daki düşük üretim maliyetleri karşısında zorlanan Batılı sanayicilerin, bir nevi kendilerini koruma hamlesi olduğu söyledi.

    Özlü, Çin, Tayvan ve Hindistan'da çok düşük üretim maliyetleriyle üretim yapan merkezlerin bulunduğunu ve Batılı şirketlerin bu ülkelerdeki merkezlerle rekabette zorlandığına işaret etti. Bu nedenle Batılı şirketlerin, ellerindeki işi kaybetme noktasına geldiğini vurgulayan Özlü, "Batılı sanayiler ve sanayiciler, siber sistemlerle mevcut altyapıyı entegre edip, yani sıfır stokla çalışmayı daha çok genel değil de kişiselleştirilmiş üretim metodlarını kullanmayı arzu ediyorlar. Bu şekilde de üretim maliyetlerinde ciddi bir düşüş meydana gelecek." diye konuştu.

    "Sanayi Yenilenmezse, Taş Devrine Döneriz"

    Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni ıskalamaması için bir çalışma grubu oluşturduklarını ve yakın zamanda bir de platform kuracaklarını anlatan Özlü, bakanlık koordinatörlüğündeki bu platformda Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) gibi kuruluşların görev alacağını bildirdi.

    Özlü, platform üyeleriyle bir protokol imzalayacaklarını belirterek, "Türkiye'nin, 4. Sanayi Devrimi'ni yakalayabilmesi için bazı önlemler alacağız, bu konuda özel destekler sunacağız. Eğer Türk sanayisi kendini yenilemezse, önümüzdeki 10 yılda sanki taş devrinde kalmış gibi bir duruma döneriz. Bu nedenle, ülke olarak 4. Sanayi Devrimi'ni en başından takip ediyoruz. Platformu oluşturacağız ve gelecek ay bu konudaki gelişmeleri paylaşacağız." ifadelerini kullandı.

    DÜNYA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


    Verdiğiniz Komutlar Firmanızın “Değişim Tekerleğini” Döndürmeye Yarasın!

    $
    0
    0

    Değişmesi en zor şey olan şeylerin başında alışkanlıkların geldiğini söyler uzmanlar. Bunun firmalar için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizde ki firmaların büyük kısmının aile firması olduğunu düşündüğümüzde konu daha iyi anlaşılabilir. Aile firmalarının geleneksek yönetim kurgusu maalesef modern yönetim teorilerine uyumu oldukça zorlaştıran bir durum.

    Bilindiği gibi firmaların başat ruhi hastalığı konsantrasyon eksikliğidir. Firmaların "bir" noktaya odaklanması ve değişimi, yeniliği baz olarak alması şarttır.

    Bir firmada yeni fikirler iki dirençle karşılaşır;

    • Birincisi; Yeni bir fikrin potansiyel olarak yapıda önemli bir sıkıntıya yol açacağı fikridir.
    • İkincisi; organizasyonda rol alanların statülerinin bozulacağı korkusuyla yenilikçi fikirlere engel olmaları, direnç göstermeleridir.

    Firmalarda yenilik kültürünü meydana getiren dört bileşen vardır;

    • Bağımsız olma: Kişilerin gelişiminin durdurulmaması,
    • Çalışanların bilgiye ulaşma imkânı,
    • Kişisellik: Kişinin özgül alanının işgal edilmemesi, belli serbestlik tanınması ve kişinin rolüne değil kendisine verilmesi..
    • Ödüllendirme: Kazandırılan başarıların mutlaka hem maddi ve hem de manevi karşılığının olması şart. Olmadığında ise kişi, işini iyi yapma veya yapmaması arasında bir fark görmemektedir.

    Yenilikçi firma olmak için insan kaynaklarında da mutlaka revizyon yapılmalıdır. Öncelikle değişim kültürünün firma içinde yaygınlaşmasını sağlayacak eğitimlere odaklanmak gereklidir.

    Firmalarda yenilikçi kültürün dört boyutu vardır;

    • Çalışanlar arası enformasyon: Çalışanların yeniliği destekleyici ortamlarının ve iletişimlerinin firma tarafından geliştirilmesi,
    • Bilginin saklanması. Saklanan bilgi, örtük bilgi dediğimiz iki bilgi türünden birisidir. Firmanın kendi oluşturduğu iç bilginin saklanması ve dikkatli bir şekilde korunması, kontrollü şekilde çalışanlara aktarılması gerekmektedir.
    • Dışsal ortamın ihtiyaçlarını karşılayan yetkinlik ve bu üçünün bileşimi olan tabii ki yaratıcılık.

    İşletmelerin yenilikçiliği konusunda izlenmesi gereken yedi aşama vardır;

    1. Üst yönetimin yenilikçi adımlar için kararlı olması,
    2. Yenilikçiliğe uygun çalışma gruplarının kurulması,
    3. Yenilik süreçlerinin başlangıcında hangi konuda yenilik yapılacağının analizinin yapılması,
    4. Yapılacak yeniliklerin müşteri tarafından nasıl karşılanacağının araştırılması,
    5. Yenilik süreçleriyle ilgili olarak meydana gelen değişikliklerin izlenmesi ve kontrol edilmesi,
    6. Bilgi yönetiminde profesyonel destek alınması,
    7. Yenilikçilerin oranı. Ekip içinde yenilikçilerin oranı başarıyı direkt etkilemektedir.

    Yenilikçi yönetici veya patron, kimsenin görmediği şeyleri anlayan ve bu sezgiye göre hareket eden kişidir. İleriyi gören yönetici veya patronun verdiği komutlar firma için değişim tekerleğinin hareket ettirmeye yaramalıdır. Aksi takdirde piyasa dişlileri arasında parçalanıp gitmemesi mümkün değildir.

    Firmalarımızın dünyanın ilerleyişine uygun hale gelmeleri için ciddi kafa yorulduğunu söylemeliyiz. Buna rağmen henüz herkesin üzerinde anlaştığı metodolojiler üretilemedi maalesef. Durum böyle olunca zaman aleyhimize çalışıyor ve sürekli kan kaybediyoruz.

    Basit ama anlaşılsın diye inovasyon atölyesi yaptığımız bir aile firmasını örnek olarak verelim: Bin kişinin çalıştığı ve sıfırdan buralara gelmiş bir metal firmasının ar-ge’sine inovasyon atölye çalışması yaptık. Yüz kişiye yakın hem ar-ge ve hem de yönetici pozisyonunda kişiler katıldı çalışmamıza.

    Her zamanki gibi enerjisi oldukça yüksek bir çalışma oldu ve ekipler akşama kadar inovasyon yapmak için canla başla çalıştılar; hem de cumartesi günü tatil günleri olduğu halde.

    Atölye sunumları ciddi tartışmaların, soru ve cevapların havalarda uçuştuğu bir havada geçer. Bu çalışmada farklı değildi, hararetin iyice yükseldiği anlar oldu.

    Ekiplerin birisinin sunumunda, lider olan bayan, firmaların ilerlemesi için “yağcılık” değil tam tersine özgür düşüncenin önemli olduğuna vurgu yaptı ve yerine oturdu.

    Aradan bir hafta geçmedi ki o firmadan biri aradı ve bana patronun atölyenin videosunu seyrettiğini, o bayanın konuşmasına çok kızarak işten çıkarttığını, bundan sonraki eğitimlerde ve atölyelerde çalışanlara fazla söz verilmesini istemediğini iletti.

    Durum bu. Bu şekilde nasıl yeni fikir geliştirileceğini ben tabii merak ediyorum. Ve hızlı büyüyen böyle bir firmanın bu davranış kalıbıyla daha ne kadar büyüyebileceğini de açıkçası merak ediyorum.

    Sonuç olarak bir işletmenin verimliliği; Artan teknoloji verimliliği, azalan birim üretim maliyeti ve teknolojinin yararlılığının sürdürülmesi için gerçekleştirilen sürekli iyileştirme be yenilik faaliyetlerinin bileşimini gerektirir.

    Dolayısıyla Bu gidişle ipi göğüsleyecek olan firmalar, özgün ve modern işletme becerilerine uygun davranış geliştirenler olacak.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği İçin Son Gün 3 Ekim!

    $
    0
    0

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) 2016 yılı "Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği" için son başvuru tarihinin 3 Ekim olduğunu bildirdi.

    Bakan Özlü, KOSGEB tarafından KOBİ'lerin yeni ve yerli makine alımlarına yönelik olarak sağlanan Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği programının başvurularının başladığını belirtti. Programdan yararlanmak isteyen KOBİ'lerin 3 Ekim mesai bitimine kadar "kredi.kosgeb.gov.tr" internet adresinden başvuru yapabileceklerini kaydeden Özlü, "Kredi faiz desteği programının işletme başına üst limiti 1 milyon 500 bin lira oldu ve yalnızca yerli ile yeni makine alımlarında kullandırılacak kredinin faiz/kar payı bedelinin üst limiti de 300 bin lira olarak belirlendi." ifadelerini kullandı.

    "Kredinin İlk 6 Ayı Ödemesiz"

    Program kapsamında kullandırılacak kredinin ilk 6 ayının ödemesiz olduğunu, ilk 6 aydan sonra ise 3'er aylık eşit taksitler halinde toplamda 36 ayda geri ödeneceğini açıklayan Özlü, destekten yararlanmak isteyen işletmelerin, KOSGEB ile aralarında protokol imzalanan, Akbank, Denizbank, Ziraat Bankası, Garanti Bankası, Halkbank, İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Yapı Kredi Bankası şubelerine başvuru yapabileceklerini bildirdi.

    Özlü, kredi kullandırımlarının bankalar tarafından yapılacağını belirterek, kredi tutarının tedarikçi hesabına aktarılacağını ve makine ve teçhizatın işletmeye teslim edildiğinin tespitinin ve periyodik kontrolünün banka tarafından yapılacağını da aktardı.

    www.sanayi.gov.tr kaynaklı haberimizi Makine Teçhizat Kredi Faiz Desteği programından faydalanmak isteyen tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Patenti Alınacak Çapta Bir İş Adamı Modeli Olun!

    $
    0
    0

    Bütün ticari ve şahsi ilişkilerin temelini güven oluşturmaktadır. Hele hele insanların para ödediği bir konuda çok daha titiz davranılması ve hiçbir şekilde güven sarsıcı harekete girilmemesine özellikle dikkat edilmesi gerekir.

    Uzun süre ayakta kalma başarısı gösteren işletmelerin belli ortak özellikleri olduğunu biliyoruz. Yakından baktığımızda en temel olarak hepsinin “ilkeli firma” olarak bilindiklerini görmüş oluruz. Bu, kişiler için de geçerli bir durumdur; işinde doğru ve ilkeli olmayı önceleyenler kariyer basamaklarını çifter çifter çıkmakta zorluk çekmezler.

    Marka uzmanları bir markanın ürün veya hizmet anlamına gelmediğini, bir markanın neyi “vaat” ediyorsa “o” olduğunu söylerler. Dolayısıyla müşteriye sunduğu vaatte durmayan bir firmanın uzun vadede kalıcı bir marka olması söz konusu olamaz.

    Diyeceğim, uzun süreli ayakta kalacak bir marka olmak istiyorsanız “Oportünist karakterli iş adamı tipi değil patenti alınacak çapta bir iş adamı modeli olun..”

    Ülke insanımız ve iş adamlarımızın -istisnalar hariç- bu konuda sicilinin çok iyi olduğunu savunmamız biraz zor. Durum böyle olunca uzun süre ayakta kalan yapılar ve dünya çağında markalar inşa edemiyoruz maalesef.

    Aslında firmalarımızda “dürüstük uzmanı” kadrosu açılarak bunların “firmanın dürüstlük parametrelerine uyup uymadığını” raporlaması konusu üzerinde çalışılmalıdır.

    Aşağıda bir çok ülkede yapılan yolsuzluk ve dürüstlük deneylerinden üç örnek çalışma bulunuyor:

    Yolsuzlukla mücadelede dünyanın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Uluslararası Şeffaflık Örgütü (Transparency International), yirmi yıldan bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi′nin 2014 sonuçlarına göre;

    Türkiye′nin Endeks Sıralamasındaki Son 6 Yıllık İlerlemesi Sıfırlandı!

    175 ülke arasında yapılan endeks çalışmasına göre 2014 sonuçlarında, 5 puanlık düşüşle puanında en büyük düşüş yaşanan ülke Türkiye oldu.

    Türkiye′nin Yolsuzluk Algı Endeksi′deki notu, bu yıl 5 puan birden düşerek 50 puandan 45′e geriledi. Puanındaki bu ani düşüş ile Türkiye′nin son 6 yıldaki ilerlemesi sıfırlanmış oldu. Ülke sıralamasında 11 sıra birden düşüş yasayan Türkiye, 2013 yılı endeksinde 53. sıradayken simdi 64. sırada yer alıyor. Yolsuzluk Algı Endeksi sıralamasındaki bu düşüş, son yıllarda ilerleme olarak belirtilen tüm reformlarda bunların tersine ve olumsuz olarak değerlendirilen bir gerilemeye işaret ediyor.

    Türkiye, 38 Avrupa ülkesi arasında Makedonya ile birlikte 27. sırada yer alırken, 6 Avrupa Birliği aday ülkesi arasında yine Makedonya ile birlikte 2. sırada yer alıyor. 19 G20 ülkesi arasında Türkiye 10. sırada bulunurken, 20 Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkesi ile kıyaslandığında ise 7. sırada yer alıyor.

    2014 Yolsuzluk Algı Endeksi′nde küresel ölçekte ülkelerin % 69′u 50 puanın altında kalıyor. Endeks′teki sıralamada 92 puanla yolsuzluk algısının en az görüldüğü ülke olarak Danimarka en üst sırada yer alırken, Danimarka’yı Yeni Zelanda (91) ve Finlandiya (89) izliyor. Kuzey Kore ve Somali ise 8 puanla yolsuzluk algısının en yüksek olduğu ülkeler olarak belirlendi.

    Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün listesi, yabancı sermayeyi, istihdam ve katma değer getirecek doğrudan yatırımları cezp etmek isteyen ülkeler açısından önemli bir role sahip.

    Çokuluslu şirketler genellikle, yatırım yapacakları ülkedeki yolsuzluğun boyutunu incelemeyi genellikle ihmal etmiyorlar.

    Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün ikinci çalışması ise, önde gelen 28 ülkenin ihracat ağırlıklı iş yapan şirketlerini rüşvet ve yolsuzluk açısından masaya yatırması.

    Örnek Ülke Hollanda

    10 puanın "en temiz ülkenin şirketlerine" verildiği araştırmada Hollanda 8,8 puanla ilk sırada yer aldı. Rusya 6,1 puan alarak son sırada yer aldı.

    İşte En Dürüst 7 Ülke

    Endekse göre, Hollanda ve İsviçre şirketleri en az rüşvet ödeyen şirketler olurken, bu ülkeleri 3'üncü sırada Belçika, 4'üncü sırada Almanya ve Japonya, 6'ıncı sırada Avustralya ve Kanada izliyor.

    Singapur ve İngiltere 8'inci sırada, ABD 10'uncu sırada, Fransa ve İspanya 11'inci sırada, Güney Kore 13'üncü sırada, Brezilya 14'üncü sırada yer alırken, Hong Kong, İtalya, Malezya ve Güney Afrika 15'inciliği paylaşıyor.

    Türkiye 19'uncu Sırada

    Endekste, Tayvan, Hindistan ve Türkiye 19'uncu sırada, Suudi Arabistan 22'inci sırada, Arjantin ve BAE 23'üncü sırada, Endonezya 25'inci sırada, Meksika 26'ıncı sırada bulunurken, Çin 27'inci ve Rusya 28'inci sırada yer alıyor.

    Bir başka dürüstlük araştırmasında;

    East Anglia Üniversitesindeki araştırmacılar çeşitli ülkelerin vatandaşlarının ne kadar dürüst olduğunu görmek için 15 ülkeden 1500 kişiyle bir test gerçekleştirdiler ve dürüstlük testinin sonuncuları bizim açımızdan hiç iç açıcı değil.

    15 ülkeden 1500 katılımcı ile yapılan dürüstlük araştırmasının en kötüleri Çin ve Türkiye oldu!

    Dürüstlük ölçümü için katılımcılara iki görev verilmiş. İlk önce insanlardan yazı-tura atmaları ve her tura için ödeme yapılacağı söylenmiş. Katılımcılardan gelen turaları dürüstçe raporlamaları istenmiş.

    İkinci olarak bir müzik ile ilgili soruların bulunduğu testi Google’dan yardım almadan çözmeleri istenmiş.

    Bu iki test sonucunda en çok Çin ve Türkiye’den katılımcıların hile yaptığı tespit edilmiş.

    Araştırmacılar dürüstlüğün ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterdiğini tespit etmişler. İlk testte Britanyalılar, ikinci testte Japonlar en dürüst ülke çıkarken Çin ve Türkiye sınıfta kaldı. Ayrıca katılımcılara en yalancı olduğunu düşündükleri millet sorulmuş ve katılımcılardan en çok Yunanistan cevabı alınmış.

    Çalışmaya Türkiye, Brezilya, Çin, Yunanistan, Rusya, İsviçre, ABD, Arjantin, Danimarka, Büyük Britanya, Hindistan, Güney Afrika ve Güney Kore dâhil edilmiş.

    Sıralamalara bir bakalım.

    “Yazı tura” testinin dürüstlük sıralaması

    1. Büyük Britanya
    2. Güney Afrika
    3. Portekiz
    4. Yunanistan
    5. İsviçre
    6. Danimarka
    7. Türkiye
    8. Çin

    Diğer “müzik” testinin dürüstlük sıralaması

    1. Japonya
    2. Büyük Britanya
    3. ABD
    4. Danimarka
    5. İsviçre
    6. Güney Afrika
    7. Güney Kore
    8. Yunanistan
    9. Arjantin
    10. Rusya
    11. Brezilya
    12. Portekiz
    13. Hindistan
    14. Çin
    15. Türkiye

    Sonuç olarak; patenti alınacak çapta bir iş adamı modeli olmamız şart…

    Kaynak: www.seffaflik.org

    İGİAD, Türkiye İş Ahlakı Zirvesi'ni 15 Ekim'de İstanbul'da Düzenliyor!

    $
    0
    0

    Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilecek olanİş Ahlakı Zirvesi, 15 Ekim 2016 tarihinde Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un katılımıyla Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirecek.

    Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD), 15 Ekim tarihinde Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un katılımıyla Türkiye'de ilk kez İş Ahlakı Zirvesi düzenliyor.

    Bu yıl "Eğitimden Üretime İş Ahlakı" teması ile yola çıkan zirvenin, her yıl yeni gündem ve konuklarıyla düzenli olarak gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

    Türkiye'de iş ahlakının nasıl uygulanabileceği ve öğretilebileceğinin paylaşılacağı zirve,Türkiye'nin önde gelen kamu, özel sektör yöneticileri ve akademisyenlere ev sahipliği yapacak. Zirveye, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş'un yanı sıra Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Aile ve Sosyal Politikalar Eski Bakanı Prof. Dr. Ayşen Gürcan, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, BİM İcra Kurulu Üyesi Haluk Dortluoğlu, Mado Dondurma Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Kanbur, Albayrak Şirketler Grubu CEO'su Doç. Dr. Ömer Bolat, Prof. Dr. Nihat Erdoğmuş ve Dr. Mustafa Özel'in konuşmacı olarak katılacağı bildirildi.

     Türkiye İş Ahlakı Zirvesi Program Akışı
    08:30-09:30Karşılama ve İkram
    09:30-09:40Açılış
    09:40-10:00

    Karşılama Konuşmaları 

    • Nihat Erdoğmuş (Zirve Düzenleme Heyeti Başkanı-Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi)
    • Ayhan Karahan (İGİAD Başkanı-İş Adamı)
    10:00-10:30

    Açılış Konuşması

    • Prof.Dr. Numan Kurtulmuş (T.C. Başbakan Yardımcısı)
    10:30-11:30

    Birinci Oturum: İş Ahlakı Nasıl Uygulanabilir?

    • Haluk Dörtoğlu (Moderatör-BİM İcra Kurulu Üyesi/CFO)
    • Mehmet Büyükekşi (Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı) 
    • Atilla Kanbur (Mado Dondurma YK Üyesi/Genel Müdürü)
    11:30-12:00Kahve Arası
    12:00-13:00

    İkinci Oturum: İş Ahlakı Nasıl Öğretilebilir?

    • Doç.Dr. Ömer Bolat (Moderatör-Albayrak Şirketler Grubu CEO'su)
    • Prof.Dr. Ayşen Gürcan (Cumhurbaşkanı Başdanışmanı-Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı)
    • Prof.Dr. Ömer Torlak (T.C. Rekabet Kurumu Başkanı)
    13:00-13:30

    Kapanış Konuşması

    • Dr. Mustafa Özel (İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi)

    Unutmayın, İş Ahlakı Zirvesi15 Ekim 2016 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirecek.

    İş Ahlakı Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.isahlakizirvesi.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Enver Yücel: Gençler, İş Aramak Yerine Girişimci Olun!

    $
    0
    0

    Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel, eğitimde girişimcilik denilince ilk akla gelen isimlerden biri.

    Haydarpaşa Lisesi’ni yatılı olarak okuduktan sonra Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik Bölümü’nü bitirdi. 40 yılı aşkın süredir eğitim sektöründe. Fas’tan Cibuti’ye, Somali’den Ortadoğu’ya dünyanın farklı coğrafyalarından öğrencilere kurumlarında burs olanağı sağlayarak eğitim desteği sunuyor. Kurduğu markalar Washington DC’den Berlin’e kadar farklı ülkelerde Türk bayrağını dalgalandırıyor.

    "Uygulamanın İçinde Olun"

    Hürriyet yazarı Nuran Çakmakçı, eğitimde kendi çizdiği kariyer planı ile zirveye oturan Enver Yücel’den gençler için meslek seçimi ve kariyer planı konusunda tüyolar aldı.

    İşte Enver Yücel'in gençlere tavsiyeleri;

    "40 yılı aşkın zamandır eğitim hayatının içindeyim. Üniversiteye yeni girenler için özellikle söylüyorum. Üniversitenin ne olduğunu, ne olması gerektiğini, üniversiteden nasıl istifade edebileceğini bu yıl ilk kez yükseköğretimle tanışanlar iyi hesaplayın. Üniversitede, hocalarınızın kitaplarında var olanla, anlatılanları öğrenmekle yetinmeyin. Zaten her birinizin elindeki akıllı telefonlarda dünyadaki bu dersler var. Bir fiil uygulama peşinde koşun. Beş yıl içinde mutlaka yapmak istediğiniz birkaç işi deneyip, okuyun. Mühendis olmak istiyorsanız, alanınız ne ise onla ilgili endüstride bir ilişki kurmanız şart. Mümkünse CO-OP yapın. Yani gidin 4 ay veya bir dönem okulu dondurup iş gücünde çalışın. Onu yapamıyorsanız, okulu uzatıyorsanız, yazın üç ay bir iş yerinde çalışın. Dünyada öğretim artık buraya doğru gidiyor. Harvard bile “uygulamaya katılın” diyor. Uygulamasız bir yükseköğretimden bahsetmek mümkün değil.

    Dünya ile iletişim içerisinde olabilmek için dil ve teknolojiyi iyi bilin, bu iki alana da hakim olun. Yabancı dil ve teknolojiyi iyi bilmek gerekiyor."

    "Dünyayı Tanımadan İş Alanında Başarılı Olmak Mümkün Değil"

    "Dünyayı tanımadan iş alanında başarılı olmak mümkün değil. Daha üniversite yıllarında mümkünse 4-5 yıl Erasmus yapın, yurtdışına gidin. Mümkün olduğu kadar fazla tecrübe edinin. Yurtdışına gidemiyorsanız bile mutlaka Türkiye içinde daha değişik coğrafyadaki yerlerde eğitim alın, çalışın." diyen Enver Yücel sözlerinde şöyle devam etti:

    "Yapmak istediğiniz işi aramak yerine, nasıl bir iş kurarım diye girişimcilik anlayışını ve kültürünü geliştirin. Bunu endüstri ile birlikte de yapabilirsiniz. Tabi girişimci olma kültürüyle ilgili hocalarınızdan ders ya da proje de almanız işe yarayabilir. Yani sırf akademik bilgi transferi olup Google kafalı olmayın. Var olan bilgileri kullanmayı öğrenin. Hayata ve çevreye iyi bakın. Birlikte yaşam kültürünü içselleştirin. Mümkün olduğu kadar değişik kültürlerin içinde bulunun."

    Liseden İtibaren Projeler Geliştirin

    "Daha lise yıllarından itibaren proje yapın, farklı sorunlara çözüm bulacak çalışmalarda yer alın." diyen Enver Yücel"Artık Türkiye’de de, dünyada da girişimci olan, farklı proje üretenlere öncelik tanınıyor. Biz bile girişimci odaklı, proje yapan çocukları neredeyse tam burslu üniversitemize kabul ediyoruz. Dünyada birçok üniversite de benzer şeyleri yapıyor." dedi.

    Hürriyetyazarı Nuran Çakmakçı'nın kaleme aldığı alıntı haberimizi genç okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Viewing all 7107 articles
    Browse latest View live