Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7107 articles
Browse latest View live

BIC Angels, Lala Eğitim’e 3.6 Milyon TL'lik Yatırım Yaptı

$
0
0

BIC Angels eğitim sektörüne yeni bir soluk kazandırma hedefiyle yola çıkan Lala’ya 3.6 Milyon TL değerleme ile yatırım gerçekleştirdi. Eğitim teknolojileri şirketi olan Lala, geliştirdiği online takip sistemiyle hem öğrencilere hem de öğretmenlere değer katıyor.

Lala, üniversite sınavına hazırlık sürecinde öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin ve kurum yöneticilerinin hayatını kolaylaştırıyor. Bir eğitim teknoloji şirketi olan Lala, geliştirdiği mobil uygulamalarıyla öğrencilerin YGS ve LYS sınavlarına hazırlanırken çözdüğü soru bankalarındaki performanslarını online ölçerek kullanıcılarına raporluyor. Öğretmenler, öğrencilerinin performanslarını www.lalaegitim.comüzerinden takip ederek çıkan sonuçlara göre öğrencilerine ödev verebiliyor, öğrencilerinin ödevlerini takip edebiliyor. Öğrencinin güçlü ve zayıf noktalarını online olarak raporlayan Lala, kullanıcının etkili çalışmasını, doğru yönlendirilmesini sağlayarak başarıya ulaşmasına yardımcı oluyor.

Uzun süredir eğitim sektöründe birçok proje ile görüştüklerini söyleyen BIC Angels kurucu ortağı Dr. Joachim Behrendt, doğru zaman, doğru ekip, doğru proje üçlüsünü bularak Lala’ya yatırım yapma kararı aldıklarını açıkladı. Türkiye’nin önde gelen birçok özel eğitim kurumu ile anlaşması olan Lala’nın, 35 bin kullanıcısı ile büyüme potansiyelinin dikkat çekici olduğunu ekleyen Behrendt, Türkiye’de eğitim pazarının genç nüfus ve her gün daha çok bilinçlenen anne babalar sayesinde büyümeye devam ettiğini belirtti.

Osmanlı Dönemi’nde şehzadelerin eğitmenlerine verilen unvandan yola çıkılarak isimlendirilen“Lala”, Robert Kolej ve Koç Üniversitesi mezunu Eray Erdoğan, Furkan Taşel ve Tekin Öztekin tarafından Ağustos 2015’te kuruldu. Hızlı bir büyüme ile 35 bin kullanıcıya ulaşan Lala, Türkiye’nin önde gelen birçok özel eğitim kurumu ile anlaşmanın yanı sıra üniversiteye hazırlık sektörünün lideri 12 yayınevi ile iş ortaklığını sürdürüyor. Aldıkları yatırım sonrasında, üniversiteye girişte hem öğretmenin hem öğrencinin yükünü hafifletecek ürünleri Luna’yı geliştirmeyi planladıklarını söyleyen İş Geliştirmeden sorumlu kurucu ortak Eray Erdoğan ayrıca satış ve pazarlama kanallarına odaklanmayı hedeflediklerini ekledi.

Lala’nın uzun dönemdeki hedefinin bir öğrencinin hem akademik hem kişisel gelişimini takip etmek olduğunu belirten Erdoğan, öğrencinin kendisini tanımasına, güçlü ve zayıf yönlerini görmesine, ilgi alanlarını tespit etmesine olanak sağlayacaklarını belirtti. Eray Erdoğanöğretmenleri, velileri ve kurum yöneticilerini de bu gelişim sürecine dâhil ederek öğrenciye doğru yönlendirmeler yapılmasına vesile olmanın nihai hedefleri olduğunu aktardı.

Lala’ya yatırım yapan yatırımcılar arasında Lala’nın tohum yatırımını da gerçekleştiren İlbek Andican, BIC Angels kurucusu Dr. Joachim Behrendt, Project House kurucu ortağı Mehmet Onarcan ve Alara Energy&Yacht Group Yönetim Kurulu Başkanı Bahtiyar Yurtoğlu bulunuyor.

BIC Angels ve Lala hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bicangels.com ve www.lalaegitim.com web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir”

$
0
0

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT, dördüncü dönemini tamamladı. Bu kapsamda düzenlenen ‘Demo Day’ etkinliğinde ekosistemin önde gelen yatırımcı ve girişimcileri bir araya geldi. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, inovasyon ve girişimciliğin Türkiye ekonomisinin itici gücü olduğunu belirtti. Türkiye’de girişimciliğe en çok destek veren şirketlerden biri olan Türk Telekom’un ekosistemi büyütmeye devam edeceğini ifade eden Doany; “İş birlikleri ile büyüyeceğiz ve girişimler de bunun doğal bir parçası olacak” dedi.

Türk Telekom’un, yenilikçi fikirleri katma değer sağlayacak işlere dönüştürmek ve girişimciliği desteklemek amacıyla hayata geçirdiği PİLOT programının dördüncü dönemi tamamlandı. Bu çerçevede düzenlenen ve Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerini buluşturan‘Demo Day’ etkinliğinde, programdan mezun olan altı PİLOT girişimi, “büyük veri, sanal gerçeklik (VR), mobil uygulamalar, B2B çözümleri ve eğitim teknolojileri” alanlarındaki projelerini tanıttı.

Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir ”

Türk Telekom PİLOT’un‘Demo Day’ etkinliğinde açılış konuşmasını yapan Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, girişimciliğin ve inovasyon çalışmalarının Türkiye ekonomisinin kalkınması için önemini vurguladı. Doany, “Geleneksel şirketler en iyi ihtimalle yaptıkları işi ‘geliştirirler’ ve genellikle değişim için gereken cesarete sahip değildirler. Girişimler ise geleceğe odaklanırlar ve risk almaktan çekinmezler. Bu noktada her ikisinin birbirine ihtiyacı var. Bizler, onların yenilikçiliğinden ve çevikliğinden faydalanırken, onlar da bizim altyapılarımızdan ve piyasaya erişim gücümüzden faydalanıyorlar. Girişimlerin bizim deneyimimizden faydalanacağı çok şey olduğu gibi, bizim de onların cesaretinden öğreneceğimiz çok şey var” dedi.

Türk Telekom’dan Girişimlere Özel Merkez

Türk Telekom ayrıca, PİLOT Demo Day etkinliğinde girişimler ve ekosistemdeki tüm paydaşları bir araya getirecek bir girişim merkezi kuracağını açıkladı. İstanbul Gayrettepe’de bulunan Türk Telekom Genel Müdürlük binasında 500 metrekarelik bir alanda kurulacak olan bu girişimcilik merkezinin yakın dönemde hayata geçirilmesi planlanıyor.

6 Girişime 75’er Bin TL’lik Nakit Desteği

Türkiye’de özel sektör tarafından hayata geçirilen ilk girişim hızlandırma programı olan PİLOT’un dördüncü döneminden; Datapare, Ekmob, Jetract, Mentalup, Mihmandar ve Teleporter başarı ile mezun oldu. Program sonunda her girişim, 75’er bin TL’lik nakit desteği almaya hak kazandı.

Program kapsamında girişimler, 12 hafta boyunca Türk Telekom’un alanında uzman profesyonellerinden, girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerinden toplam 240 saat birebir mentorluk aldılar. Girişimler aynı zamanda yalın girişim, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama ve yatırımcı sunumu gibi konularda toplam 80 saat eğitim gördüler. Program kapsamında ofis alanı imkânı, 100 bin dolar değerinde bulut hizmetleri, mobil iletişim paketi ve projelerinin tanıtımı için iletişim desteği gibi imkanlardan faydalanan girişimler ayrıca Türk Telekom ile iş birliği fırsatlarını değerlendirme şansı buldular.

Dördüncü dönemi tamamlanan PİLOT’a bugüne kadar toplam 1.500’e yakın başvuru alındı. Programdan toplam 35 girişim mezun oldu. Mezun olan 35 girişime toplam 1,2 milyon TL nakit desteği sağlandı.

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.turktelekompilot.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın En Büyük İslam Ekonomi ve Finans Merkezi Açıldı!

$
0
0

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ), merkez bina yapımını Kuveyt Türk ve Albaraka Türk Katılım Bankaları'nın üstlendiği, Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (İSEFAM)28 Ekim 2016 tarihinde düzenlediği bir tören ile açtı.

Hayata geçirdiği Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İslami finans alanında öncü çalışmalar yapmayı amaçlayan İZÜ, Türkiye’de katılım bankacılığının son yıllarda yaşadığı gelişime; düzenlediği etkinlikler, konferanslar, yaz okulları ve eğittiği personelleriyle destek vererek akademik çalışmaların da merkezi olmayı hedefliyor.

İZÜ Halkalı kampüsünde yer alan İSEFAM’ın açılış töreni İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu ve Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan’ın konuşmalarıyla başladı. Açılış sonrası Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz’ün moderatörlüğünde düzenlenen “Küresel Bir Merkez Olma Yolunda Türkiye’de İslam Ekonomisi ve Finansı” paneline ise BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Hazine Müsteşarı Osman Çelik, Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ ve Merkez Bankası Banka Meclisi Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman konuk oldu. İSEFAM’ın ilk açılış dersini ise Dünya Bankası Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi Direktörü Dr. Zamir İkbal verdi.

Açılış konuşmasında İZÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ramazan Evren, “Merkezimiz, sadece bina – yapısal özellikleriyle ‘ilk’ olarak kalmayıp uzman kadrosu ve geliştirdiği eğitim sistemi, projeleri ve yayınlarıyla da ‘en’ kapsamlı İslam iktisadı merkezi niteliğinde olmalıdır. Birçok ‘ilk’ ve ‘en’ yönleriyle bu merkezimiz İslam dünyasında, alanında, bir ‘ekol - okul’ olması yönünde gayret etmelidir. Onun için huzurunuzda başta rektörümüz olmak akademisyenlerimize ve paydaşlarımıza seslenmek istiyorum. Böylesine güzel bir çalışma ortamına kavuştuğunuz için bugünden itibaren sorumluluğunuz, kat be kat artmıştır. Gereğini en iyi şekilde yapacağınızdan eminim” diye konuştu.

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Medeniyetimizin unutulan bütün hasletlerini genç nesillere öğreterek yıkıldığımız yerden kalkacağız” diye konuşurken Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu ise, “Bu bünyede böyle bir merkezin kurulması İslam dünyası açısından kendimizi yeniden ifade edebilmek adına çok önemli” dedi.

“İslam Ekonomisinin Merkezi Olmak İstanbul’a Yakışır”

İSEFAM’ın Türkiye’de bir ilk olmasının yanı sıra dünyanın bu alandaki en büyük araştırma merkezleri arasında yer aldığına dikkat çeken İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Merkez’in Londra, New York ve Frankfurt gibi merkezlere dağılmış olan Müslüman ülkelerin sermayelerinin İstanbul’da toplanmasına ivme kazandırmayı hedeflediğini belirtti.

İslami finans merkezi olmanın, tarihi birikimi ve coğrafi konumuyla en çok İstanbul’a yakışacağını ifade eden Bulut, Türkiye’nin istikbalinde İSEFAM'ın kritik bir rol oynayacağını kaydetti.

Bulut, şu an 2 trilyon dolar civarında bulunan küresel İslami finans büyüklüğünün gelecek 5 yılda 3,5 trilyon dolara ulaşacağı dikkate alındığında Türkiye’nin ve İstanbul’un bundan pay alması noktasında bu merkezin özellikle eğitim ve araştırma alanında yapacağı çalışmaların katkısı olacağını söyledi.

İSEFAM binasının yapımını üstlenen Kuveyt Türk ve Albaraka Türk Katılım Bankalarına desteklerinden ötürü teşekkür eden Bulut, “İslam Ekonomisi ve Finansı lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin öğrenim göreceği merkezimizde bu alanda çalışacak, donanımlı gençler yetiştireceğiz. Lisans öğrenim süresince, İslam ekonomisinin teorik arka planını öğrenecek olan öğrencilerimiz, bu alanda uygulamaya yönelik dersler alarak, piyasayla iç içe öğrenim görecekler. Yüksek lisans programlarında ise Türkçe ve Arapça eğitim verilerek, hem Türkiye’deki personelin bilgilerinin artırılmasını, hem de yurt dışından gelen öğrencilerin bu alanda uzmanlaşmasını sağlayacağız” diye konuştu.

“İslam Ekonomisinin Yükselişi Türkiye’yi Güçlendirecek”

İslam ekonomisinin yükselmesiyle, Türkiye ekonomisinin daha güçlü hale geleceğine dikkat çeken Bulut,“Türkiye ekonomisinin daha güçlü olması demek, ülkemizin dünyada hak ettiği yerlere çok daha kolay ulaşması anlamına geliyor. Katılım Bankalarımızla işbirliği içerisinde güzel işlere imza atacağız” dedi.

Bulut, Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, tarihsel ve kültürel mirasçısı olduğumuz İslam Ekonomisi ve Finansı alanlarında yapılan araştırmalara katkı sağlamak gayesiyle, 2012 yılında kurulduğunu ve Türkiye’de üniversite düzeyinde kurulmuş ilk araştırma merkezi olduğunu ifade etti.

“2023 ve 2071 Hedeflerine Faizsiz Bankacılıkla Ulaşacağız”

Merkez’in yaptığı akademik çalışmaların, sektörde eksik kalan teorik bilgileri tamamlamakta büyük önem taşıdığını vurgulayan Bulut, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bizler faizsiz finans kavramını sadece finans değil ekonomi bağlamında da ele alıyoruz. Diğer bir deyişle, toplumda atıl duran hiçbir kaynak kalmasın istiyoruz. Türkiye’nin, 2023 ve 2071 hedeflerine bu şekilde ulaşabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla İslami Bankacılığın ülkemizde atıl kalmış kapasite başta olmak üzere toplumun bütün kesimini ekonomik büyüme yarışına dâhil etmesinin çok önemli bir faktör olduğu görüşündeyiz. Ayrıca Müslümanların kendi değerler sistemine, inançlarına, medeniyet birikimlerine göre hayatı yaşamalarını, bu dünyada mutluluk içinde büyürken huzura ulaşmalarını temin etmiş olacağız.”

Ernst&Young’ın hazırlamış olduğu Dünya Katılım Bankacılığı 2016 Rekabet Raporu’na göre dünyadaki İslami bankacılık varlıklarının 2020 yılında 1.6 trilyon varlığa ulaşabileceğine dikkat çeken Bulut, sektörün öngörülen toplam karının ise 30 milyar dolar olduğunu belirtti.

Türkiye’de ise sektörde katılım bankalarının payının yüzde 5 civarında olduğunu kaydeden Bulut; “Dolayısıyla şu anki mevcut pazar payının kimseyi tatmin etmediği görülüyor. Katılım bankacılığının 2025’te bu payı yüzde 15’e çıkarılmak isteniyorsa pozitif ayrımcılık içeren, teşvikler ve vergi avantajları ile desteklenen uygulamalar yapılması, özellikle halk nezdinde bu bankalar için farkındalık yaratılması şarttır. Bu açıdan katılım bankalarına da büyük iş düşmektedir. Onların da kârlarından fedakârlık ederek daha düşük kâr oranlarıyla finansman sağlamaları, daha yüksek oranda kâr dağıtmaları ayrıca hizmet ağlarını yaygınlaştırmaları bu büyüme döneminde yapılacak diğer adımlar olabilir. Ayrıca faizli bankalar dediğimiz geleneksel bankalar ile kıyasladığımızda ürün açısından yetersiz olunması da kısa vadede düşük kâr oranı ile finansman sağlama ve yüksek kâr dağıtımı ile en azından rekabet açısından katılım bankalarına bir ivme kazandırabilir. Katılım bankalarıyla çalışmayan her kişi potansiyel bir müşteri olarak görüleceğinden diğer bankalara oranla ulaşılacak hedef kitle daha geniştir. Bu açıdan algı ve tanıtım faaliyetleri konusunda önemli yatırımların yapılması da iyi olacaktır” diye konuştu.

Dünyanın ağırlık merkezinin yer değiştirdiği bir çağda yaşadığını ve geleceğin bu coğrafyada şekillenebileceğini ifade eden Bulut, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu açıdan baktığımızda dünyada ve Türkiye’de İslami finans ve bankacılık sektörünün gelişeceği ve mevcut sistemin üretmiş olduğu adil olmayan bölüşüm, reel kaynaksız suni büyüme gibi hususlara çözüm üretebileceğini söyleyebiliriz. Özellikle devlet desteğiyle kurulmuş olan katılım bankaları ve son süreçte atılan adımlar bu sektöre olan desteği göstermektedir. Bunun yanında İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi olması konusunda atılan adımlar Türkiye’yi aynı zamanda İslamî finansın geleceği konusunda da söz sahibi bir ülke haline getirecektir.

Burada belirtmemiz gereken husus tüm bu gelişmelerin birbirinden bağımsız değerlendirilemeyeceğidir. Güçlü, siyasal istikrarını sağlamış ve kendi iradesine sahip çıkabilen bir Türkiye’nin ekonomik ve finansal anlamda bir sinerji oluşturacağı ve çekim merkezi olabileceği açıktır. Bu nedenle İslâm dünyası ve Türkiye’nin parlak geleceği finansal ve ekonomik sektörün de geleceğinin parlak olduğunun bir göstergesidir.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Pazarlama ve İletişim Endüstrisinin Yaratıcı İsimleri Brand Week İstanbul'da Buluşuyor!

$
0
0

Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen pazarlama, iletişim ve yaratıcılık liderlerinin buluşma noktası Brand Week Istanbul, bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Wharton School Pazarlama Profesörü Dr. Jonah Berger, Pazarlama ve Marka Stratejisi Otoritesi, Vivaldi Group Kurucusu ve CEO’su Dr. Erich Joachimsthaler, SapientNitro Marka & Pazarlama Stratejisi Küresel Başkanı Darren McColl, Ödüllü Film Yapımcısı Mika Johnson gibi yıldız isimler, 7 – 11 Kasım 2016 tarihleri arasında “Brand Week İstanbul” kapsamında Lütfi Kırdar’da ağırlanacak.

Pazarlama ve iletişim endüstrisindeki dünyanın en yaratıcı isimlerini, fikirlerini ve işlerini buluşturmayı hedefleyen, Türkiye’nin en büyük marka ve pazarlama buluşması olan ve bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan Brand Week Istanbul; son yıllarda bir ekonomi ve finans merkezi olarak hızla yükselen İstanbul’u, sahip olduğu büyük potansiyelle bir yaratıcılık üssü olarak konumlandırıyor.

Brand Week Istanbul’da birbirinden ilham verici konferansların yanı sıra sergiler, yarışmalar, gösterimler, workshop’lar ve eğlenceli birçok faaliyet yer alacak.

Brand Week Istanbul’un en yoğun ilgi gören bölümlerinden biri olan ve Marka Okulu işbirliği ile düzenlenen Brand Academy, bu yıl sertifika programına dönüştüğü içeriğiyle Brand Week’in yıldızlarından biri olmaya hazırlanıyor. Brand Academy Sertifika Programı’nda öğrenciler, özel olarak tasarlanan dersler ile pazarlama ve marka dünyasının en önemli isimlerinden sektörün ipuçlarını dinleme deneyimini ücretsiz olarak edinecek.

Yılın En “Yıldızlı” Haftası

Dünyadan ve Türkiye’den birçok önemli isim Brand Week Istanbul’a konuk olarak, fikirleri ve markalarıyla değişim yaratmak isteyenlere ilham kaynağı olacak. Brand Week Istanbul’un 2016 konuşmacıları arasında pazarlamadan teknolojiye, sanattan tasarıma kadar birçok alanda fark yaratan isimler yer alıyor. Brand Week Istanbul’un yıldız konuşmacı listesi için tıklayınız.

Yılın En “Rekabetçi” Haftası

Brand Week Istanbul, bu yıl on birincisi düzenlenecek Felis Ödülleri’ne de ev sahipliği yapacak. Yılın en rekabetçi haftasında medyadan dijitale, markalı içerikten PR’a 14 farklı bölümde, 390 alt kategoride en yaratıcı fikirler ödüllendirilecek.

Yılın En “Sevilen” Haftası

Kaçırılmayacak bir “networking” fırsatı sunan Brand Week, Türkiye’nin en sevilen markaları özel sergisi ve LovemarksÖdül Töreni’ne de ev sahipliği yapacak. Yaratıcı iletişim çalışmaları ile tüketicilerin kalbini fetheden markalar ödüllendirilecek.

Yılın En “Eğlenceli” Haftası

Deneyim alanları, sergiler, lezzetli stantlar, özel gösterimler ve sürpriz etkinlikler ile oturum aralarında renkli molalar vadeden Brand Week’de, sevimli marka ikonlarının eğlenceli gösterisine sahne olacak “İkonlar Yürüyüşü” Kanyon’da gerçekleşecek.

Brand Week Istanbul hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.brandweekistanbul.com web adrsini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

GİV Girişimci Buluşmaları'nın 2016 Ekim Konuğu: Ali Bakaner!

$
0
0

Girişimci İşadamları Vakfı (GİV), 2010 yılından beri düzenli olarak gerçekleştirdiği Girişimci Buluşmaları'na devam ediyor. Bu ay ki Girişimci Buluşmaları'nın konuğu Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner olacak.

En son 2016 Eylül ayında Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı sayın Öztürk Oran'ın konuk olduğu GİV Girişimci Buluşmaları bu ay 31 Ekim 2016 Pazartesi günü 19.00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleşecek.

Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner, "Girişimcilik ve Başarı Hikayesini"etkinliğe katılan GİV üyeleri ve misafirleriyle paylaşacak.

Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımızın 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

Ali Bakaner Kimdir? (Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı)

1955 yılında Afyonkarahisar’da doğdu.İlk, orta ve lise tahsilini Afyonkarahisar’da tamaladıktan sonra Sakarya Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Makine bölümünden 1979 yılında mezun oldu. Mesleği ile ilgili Kamu ve Özel sektörün çeşitli kademelerinde görev aldı. Görev aldığı yerler arasında olan Biat Holding’de yönetici olarak hizmet verdiği yılların onun için özel bir yeri olmuştur.

25 yıldır Alüminyum Ekstrüksiyon sektöründe Alüminyum ham maddesi olan Billet üretimi yapmaktadır.  Halen Hadımköy’de faaliyet gösteren Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet vermekte olup evli ve beş çocuk babasıdır.

Unutmayın, etkinlik 31 Ekim 2016 Pazartesi günü saat 19:00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde gerçekleştirilecek. Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımız 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak veya buradaki Online Katılım formunu doldurarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

Daha öncekiGirişimci Buluşmaları'nı buradan inceleyebilir, Girişimci İşAdamları Vakfı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız ilgili haberimizi okuyabilir ya da www.giv.org.tr'yi inceleyebilirsiniz.

Etkinlik haberimizi GİV Girişimci Buluşmaları'na ilgi duyan ve Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner'in girişimcilik ve başarı Hikayesini merak eden tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Konferansı 14 Kasım'da İstanbul'da!

$
0
0

Çatısı altında 30 kadın derneği ve sivil toplum örgütü barındıran Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 14 Kasım’da İstanbul’da “Sürdürülebilir Ekonomide Kadının Rolü” konulu bir zirve düzenliyor.

2007 yılından beri kadınların iş hayatına kazandırılması konusunda çeşitli çalışmalar yapan ve iki kezİş Dünyasında Kadın İstihdamı Raporu’nu yayınlayan TÜRKONFED’in Conrad Oteli’nde düzenleyeceği zirveye, iş ve sivil toplum dünyasının önde gelen çok sayıda kadın yöneticisi katılacak.

Bünyesindeki İş Dünyasındaki Kadın Komisyonu aracılığıyla 2007 yılından bu yana kadınların iş hayatına kazandırılması için çok sayıda projeyi hayata geçiren Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 14 Kasım’da İstanbul Conrad Otel’de iş dünyasının önde gelen kadın yöneticilerini biraraya getirecek. “Sürdürülebilir Ekonomide Kadının Rolü” konulu zirve, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Komisyonu Başkanı Yasemin Açık ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin’in açılış konuşmaları ile başlayacak.

Kadının ekonomide ve toplumda hak ettiği yeri alması, iş yaşamında cinsiyet eşitliğinin en iyi düzeye gelmesini sağlamak amacıyla düzenlenecek olan zirvede,

  • ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini Sağlamada Özel Sektörün Rolü’,
  •  ‘Kadın Girişimciliği: Ekosistemin Parçası Olmak’,
  •  ‘Kadın Neden Güçlendirilmeli?’

başlıklı üç ana oturum yapılacak.

Zirveye, geçtiğimiz şubat ayında Birleşmiş Miletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri (UN WEPs) girişimine İş Dünyası Sözcüsü olarak atanan Nur Ger başta olmak üzere Demet Özdemir, Lalla Oumnia Sbai El Hassani, Gamze Cizreli, Liel Even Zohar, Hülya Gedik Sadıklar, Leyla Alaton, Nilüfer Çağatay, Sanem Oktar, Zeynep Bodur Okyay ve Ganire Paşayeva iş ve sivil toplum dünyasının önde gelen kadın yöneticileri katılacak.

TÜRKONFED İş Dünyasında Kadın Konferansı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.turkonfed.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOBİ’lere ve Genç Girişimcilere AB Fonlarından Yararlanmak İçin 10 İpucu!

$
0
0

İnovasyon Düşünürü ve Tasarım Mimarı Ateş Öztan; KOBİ’lerin ve genç girişimcilerin, Avrupa Birliği’nin katma değer üretecek inovatif projelerin hayata geçmesi için ayırdığı 80 milyar Euro’luk fondan etkin şekilde yararlanmalarını sağlayacak ipuçlarını açıkladı.

Ateş Öztan; Avrupa Birliği’ne üye ve aday ülkeler arasında farklı alanlarda işbirliklerini geliştirmek amacıyla yürütülen Horizon 2020 Programı’nın, geleceğin teknolojilerine uluslararası ortaklıklar yoluyla yön verme amacı taşıdığını, KOBİ ve genç girişimcilere destekte bulunduğunu belirtti.

Yeni dönem AB fonlarından biri olan Horizon 2020 Programı'nın önemli fırsatları içerdiğini belirten Öztan;“Avrupa Birliği, katma değer üretecek inovatif projelerin hayata geçmesi için 80 milyar Euro’luk bir fon ayırdı. Bu fonun 616 milyon Euro’sunu ise sadece KOBİ’lere tahsis edilmiştir ve katılım için konu ve başvuru tarihi gibi noktalarda sınırlamalar bulunmamaktadır. SME (KOBİ), Faz 1 başlığındaki fonlar, KOBİ ve özellikle genç girişimcilere çok önemli yatırım fırsatları barındırıyor. Ülke olarak inovatif projeleri hayata geçirmek için KOBİ’lerimiz ve genç girişimcilerimiz bu fonlardan daha yoğun olarak yararlanmalıdır.” dedi.

Öztan, Horizon 2020 desteğiyle hayata geçen projelerinden ve tecrübelerinden yola çıkarak, destekten yararlanmak isteyen KOBİ’lere ve genç girişimcilere şu önerilerde bulundu:

  1. Destek alacak projeyi oluşturmak için ekip çalışması yapın.
  2. Ekibin temel aktörlerinin, SME (KOBİ) programının şartnamelerini en az projeyi yazacak sorumlular kadar anlamalarını sağlayın.
  3. Proje fikrini teknik ve teknolojik detaylarıyla, net olarak ortaya koyun.
  4. Proje fikrinin yenilik içermesine, artı değer yaratmasına yani inovatif olmasına dikkat edin.
  5. Projenin yaratacağı istihdamı, katma değeri, ciroyu ve rekabetçi yanlarını açık olarak ortaya koyan "iş modeli" oluşturun.
  6. Projenin TRL (olgunluk) seviyesinin en az 6 civarında olmasına dikkat edin ve prototipini yapın.
  7. Projenin patent araştırmasını dünya ölçeğinde yapın ve patent başvurusunu gerçekleştirin.
  8. Projenin mükemmelliğini, pazara etkisini ve uygulanabilirliğini anlaşılabilir bir dille anlatın.
  9. Tüm bu hazırlıklardan sonra, TÜBİTAK desteklerinden yararlanarak, proje yazımı için profesyonel danışmanlık alın.
  10. Acele edin! Çünkü başka ülkelerdeki rakipleriniz sizden önce fonları tüketebilirler.

Haberimizi genç girişimcilerimiz ve kobilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sadece Enerji Kullanarak Barutsuz Mermi Atabilen "Sapan" Geliştirildi!

$
0
0

TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE), Silah ve barut kullanmadan sadece enerji ile mühimmat atmayı sağlayan SAPAN adında teknolojik bir silah geliştirdi.

Kullanılan teknolojiye elektro manyetik teknoloji deniliyor. Yerli ve milli imkânlarla geliştirilen silaha 'SAPAN' adı verilmişti. Hava savunma sistemi olarak dizayn edilen silahın dünyadaki kullanım alanı deniz kuvvetleri gemilerini düşman uçaklarından korumaya yönelik.

Sesin 10 Katı Hızlı

TÜBİTAK Savunma Sanayi Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE) tarafından geliştirilen SAPAN, sadece enerji kullanarak barutsuz mermi atabilme özelliğine sahip. Elektro manyetik enerji sayesinde mermiler, sesin 10 katı hızda hedefe ulaşabiliyor. Testleri 2014 yılında yapılan SAPAN'ın ilk prototipi de üretildi. Dünyada elektro manyetik top teknolojisini üretebilen iki firma bulunuyor. Bunlardan biri ABD'li General Atomics diğeri ise İngiliz BAE Systems.

Dakikada 10 Atış

Şu anda sadece ABD ve İngiltere'nin ürettiği silahların azami menzili 185 kilometreye kadar çıkabiliyor. Temel özellikleri ise hem daha ucuz bir sabit maliyete sahip olmaları hem de hız ve menzilleri. SAPAN'ın muadili olan ABD'lilerin Railgun adını verdikleri silahta 25 megavatlık bir güç ünitesi yeterli oluyor. Silah en uygun şartlarda dakikada 10 atış yapabilme özelliğine sahip. SAPAN'ın teknik özellikleri ve kullanım alanı hakkında henüz bir netlik kazanmasa da testlerin ardından envantere girmesi bekleniyor.

Sanayi Bakanlığı kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Başbakan Açıkladı: 7 Sektöre Özel Teşvik Geliyor!

$
0
0

Başbakan Binali Yıldırım, katma değer katkısı yüksek olan sektörlerin destekleneceğini belirterek, "Bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek" açıklamasında bulundu.

9. Türkiye Yatırım Danışma Konseyi (YDK) Toplantısı'nın sonuç bildirgesi, Başbakan Binali Yıldırım ve konsey üyelerinin katıldığı basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

YDK'nın 9'uncu toplantısının sonuç bildirgesinde, "Yatırım yeri olarak Türkiye ile ilgili algı ve gerçekler arasında çok önemli farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Hükümete, uluslararası iş dünyasının tüm kesimleri ile iletişim kanallarını daha etkin bir şekilde kullanmasını tavsiye ediyoruz. YDK, söz konusu algı farklılığının giderilmesi için hükümetle birlikte çalışmayı taahhüt etmektedir." denildi.

7 Temel Sektörde Ayrıcalıklı Özel Teşvik

Başbakan Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada "Birçok alanda ama özellikle de katma değer katkısı yüksek olan sektörlerde yatırım önceliği bizim ekonomi politikaları bakımından desteklenecek. Bunlar nedir? Bunlar, bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek." ifadelerine yer verdi.

United Technologies Corporation Başkan Yardımcısı David Hess tarafından okunan sonuç bildirgesinde, Yatırım Danışma Konseyi’nin üyelerinin, pazar istikrarının, büyümenin ve yatırım ortamının iyileştirilmesinin sürdürülmesi doğrultusunda, hükümetin son 3 yıldır gösterdiği çabaların değerlendirilmesi ve Türkiye'nin yatırımlar açısından cazip bir merkez olma özelliğinin devam ettirilmesi için gerekli önceliklerin belirlenmesi amacıyla tavsiye ve önerilerde bulunmak üzere toplantıya davet edilmekten büyük bir onur duyduğu kaydedildi.

Bildirgede konseyin, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik politikaların etkinliğinin arttırılmasına sağlayacağı katkısına ilişkin duymuş oldukları güvenden ötürü Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür edildi.

Hükümetin uluslararası iş dünyasının yatırım ortamının önde gelen sorunlarının ele alınmasıyla ilgili tavsiye ve görüşlerine ilişkin kararlı ve samimi yaklaşımına duydukları güvenin tekrar ifade edildiği bildirgede, "Büyük bir ilgiyle gözden geçirdiğimiz ve bir önceki konsey toplantısı tavsiyeleri doğrultusunda oluşturulan ilerleme raporunun sekizinci sayısı, yatırım politikalarıyla ilgili hususların tüm kamu kurumlarınca sahipleniyor olduğunu göstermekte ve daha da önemlisi sağlanan ilerlemelerin ölçülmesi için önemli bir araç niteliği taşımaktadır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'de gerçekleşen darbe girişimi sonucunda meydana gelen talihsiz olaylar karşısında politika yapıcıların iş dünyasının rekabetçi şartlarının korunması amacıyla gösterdiği kararlılık ve başarı ile Türk milletinin kendi yolunda ilerleme yönündeki birlik ve bütünlüğünün takdire şayan olduğu vurgulanılan bildirgede, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'nin potansiyeli ve geleceğine ilişkin büyük ilgi duyan uluslararası iş dünyasının temsilcileri olarak, Türkiye'nin gücünü ve dayanışmasını sürdürmekte olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin G-20 içerisindeki liberal ve dinamik yatırım politikalarının savunucusu olarak güçlü duruşu ve sürdürmekte olduğu büyüme performansı, ülkenin geleceğine ilişkin cazip fırsatlar hakkında pozitif beklentilere yol açmaktadır. G-20 üye ülkeleri arasında dördüncü sırada olmasına neden olan uluslararası doğrudan yatırımın (UDY) GSYH'ya oranındaki artış ve 2015 yılında UDY girişinde yüzde 36 olan yıllık artışın yüzde 25 olan G-20 ortalamasının üzerinde olması, sergilenen bu siyasi yaklaşımın güçlü bir göstergesidir."

Terörizm ve Mülteci Sorunu Toparlanmanın Önünde Engel

Türkiye Yatırım Danışma Konseyi'nin sonuç bildirgesinde, YDK'nın 9'uncu toplantısını, küresel ekonominin gelecek yıl güçleneceğinin öngörüldüğü, fakat 2016 yılı sonu itibarıyla yüzde 3,1'lik büyüme tahmini ile arzu edilen seviyelerin altında bir hızla toparlanmasının öngörüldüğü bir dönemde gerçekleştirdikleri aktarıldı.

Bazı ekonomilerde gözlemlenen toparlanmaya rağmen, düşük verimlilik ve işsizlik artışı, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, durağan yatırım ve ticaret hacmi, jeopolitik anlaşmazlıklarda gözlemlenen artış ile mülteci akımlarının yanı sıra terörizm konularının küresel ekonomik toparlanmanın önünde engel teşkil eden en temel faktörler olduğu işaret edilen bildirgede, şöyle denildi:

"Bu toplantı, hükümetin ülke ekonomisini bu yıl yüzde 3,2 civarında büyüme hedefini yakalama konusundaki üstün çabaları ve komşu ülkelerdeki politik çalkantıların yanı sıra zorlu küresel ekonomik koşullarda mali, parasal ve yapısal politikalar arasında sinerji oluşturarak yaratıcı büyüme politikaları benimseme yönündeki çalışmaları arasındaki ilişkiyi onaylamak üzere uygun bir bağ kurmaktadır."

Bildirgede, Türkiye'nin büyüme performansının son yıllarda Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeleri geride bırakmasının bu çabaların somut bir kanıtı olduğunun da altı çizildi.

Bu ay 2017-2019 dönemi için duyurulan Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında beşeri sermayenin geliştirilmesi, iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi, fiziki altyapının güçlendirilmesi ve kurumsal altyapının iyileştirilmesi temelinde beş stratejik politika hedefine odaklanarak gelecek yıl yüzde 4,4, 2018 yılı için ise yüzde 5 büyüme hedefi belirleyen hükümetin yüksek büyüme performansına ilişkin kararlılığının yeniden vurgulanıldığına dikkat çekilen bildirgede, şu görüşler paylaşıldı:

"Türkiye'nin cazip bir yatırım yeri olarak konumunu koruması amacıyla değişen ve bunun yanı sıra zorlaşan ekonomik ve jeopolitik koşullara yönelik politikalar oluşturulmasında hükümetin büyük bir çaba sergilediğini görmekteyiz. Bu sabah Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, söz konusu hedeflere sür'atle ulaşılmasına yönelik politika tedbirleri ile hükümet tarafından ilgili ve yerinde politika icraatlarının oluşturulması amacıyla yakından takip edilen güncel ekonomik gelişmeler ve cari açığın iyileştirilmesi hakkında değerlendirmeler ile yakın geçmişte hayata geçirilen kapsamlı yapısal reform çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulunmuştur. Tüm bu reform çalışmalarına ilave olarak, yargısal süreçlerde iş dünyası açısından önemli bir iyileştirme sağlayacak olan bilirkişilik ile ilgili yeni düzenlemenin yasalaşmak üzere Meclise sevk edilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduk. Buna ek olarak Türk Hükümeti, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ilkelerini teşvik etmek ve uygulamaktaki kararlılığını beyan etmiştir."

"Türkiye'de İnovasyon ve Verimlilik Odaklı Bir Ekonomi"

Bildirgede, Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Cyril Muller'in de küresel dalgalanmalara rağmen geçen 10 yıl içinde Türkiye'nin ekonomik büyümede ve yoksulluğun azaltılmasındaki başarısının altını çizdiği belirtildi.

Başkan yardımcısının Türkiye'nin demografik olarak avantajlı bir yapıya sahip olduğunu, bu çerçevede gerekli eğitime sahip şekilde iş gücüne katılan gençlerin ve kadınların hızlı bir şekilde istihdam edilmelerinin sağlanması halinde Türkiye'nin yaşlanmadan refaha kavuşma imkânına sahip olacağını söylediği aktarılan bildirgede, "Tarım sektöründeki iş gücünün diğer sektörlere kaymasıyla birlikte, Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli konunun imalat ve hizmetler alanlarında verimliliğin arttırılması olarak öne çıktığını belirten Muller, bunun başarılması için teknoloji, yenilikçilik ve deneysel çalışmalara önem verilmesi gerektiğini anlatmıştır." denildi.

Bildirgede, bu çerçevede Muller'in KOBİ'lerin potansiyelini de kullanacak şekilde, doğrudan yabancı yatırımların teknolojinin yayılması ve küresel değer zincirleri içinde firmaların yukarıya doğru tırmanmasında oynadığı rolün önemine değindiği dile getirildi.

9 Ana Başlık

Muller'in kurumsal reformların hızlandırılmasının önemine dikkati çekerek, hukukun üstünlüğü ve piyasa kurallarının işleyişine ilişkin kuralların sıkı bir şekilde yerleşmesinin Türkiye'nin kendi güçlü yanlarının yardımıyla daha yüksek bir gelir seviyesine ulaşan yolu bulmasına yardımcı olacağının altını çizdiği vurgulanılan bildirgede, son toplantılarını gerçekleştirdikleri 2013 yılında hükümetin Türkiye'de özel sektör yatırımlarını arttırma yolunda yapılan iyileştirmeleri uygulamaya geçirmesi sürecinde yoğunlaştırılmasında fayda gördükleri hususları, 9 ana başlık altında belirttikleri hatırlatıldı.

Bu alanların tümünde önemli ilerlemeler kaydedildiği vurgulanan bildirgede, şunlar da kaydedildi:

"Bunların bazılarına değinmek istiyoruz: Kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlayan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu 2016 yılı Nisan ayında yürürlüğe girmiştir. Uygulamaya yönelik mevzuat çalışmaları devam etmektedir. Yargı süreçlerinin kolaylaştırılması ile Yargıtay ve Danıştay'a gelen dosyaların büyük bir kısmının azaltılmasını amaçlayan bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçmesi; yatırımcıların yatırım yeri kararında kolaylık sağlayan Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi ATLAS web uygulamasının geliştirilmesi; 25 Kasım 2014 tarihinden itibaren Çevrimiçi Çevre Etki Değerlendirmesi Süreci Yönetimi Sistemi (e-ÇED) uygulamasına geçilmesi; tasarım faaliyetlerine yönelik teşvikleri ve vergi muafiyeti tedbirlerini de kapsayan Ar-Ge Reform Paketinin uygulamaya konmasıyla birlikte hükümetin Ar-Ge faaliyetlerine yönelik desteklerin sürdürülmesi; özel sektörün yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinin önünün açılması amacıyla demir yolu ulaştırmasının serbestleştirilmesine devam edilmesi; nitelikli yabancı personele Türkiye'de süresiz çalışma hakkı, ailesine de ikamet hakkı verilmesini öngören Turkuaz Kart sistemine yönelik düzenlemelerin yer aldığı yeni Uluslararası İş gücü Kanunu ile yabancı çalışma izinlerinin kolaylaştırılması; bilişim teknolojileri sektörünün benimsenmesi ve geliştirilmesinde rol oynayan 4.5 teknolojisinin başarıyla hayata geçirilmesi; yatırımcıların önündeki bürokratik engellerin kaldırılması; işlem maliyetlerinin ve süreçlerin azaltılması ile yatırımcıların üzerindeki vergi yükünün azaltılması amacıyla çeşitli vergi mevzuatının da değiştirilmesini kapsayan kapsamlı yatırım ortamının iyileştirilmesi reform paketinin uygulamaya konulması; ülkemiz için stratejik önemi haiz özel nitelikli projeler için Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sisteminin duyurulması; sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğinin arttırılması, stratejik ve büyük ölçekli yatırımların finansmanına katkı sağlanması amacıyla Türkiye Varlık Fonu'nun kurulması; KOBİ'lerin teminat olarak gösterebilecekleri taşınır varlıkların kapsamını genişleterek, bu alandaki farklı yasal düzenlemeleri birleştiren kanun tasarısının TBMM'ye sunulması; sağlık hizmetleri alanındaki etkinliğin ve verimliliğin arttırılması amacıyla özel sektör tarafından yapılması ve işletilmesi öngörülen, 30 milyar lira yatırım tutarında, toplam 41 bin yataklı 29 şehir hastanesi kurulması için yasal ve bürokratik altyapı çalışmalarına başlanması ve bu kapsamda 10 şehir hastanesi için özel sektör tarafından 4,1 milyar dolar tutarında kredi temin edilmesi; iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi amacıyla hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı ile iş gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi hedeflenmektedir.

Bu kapsamda, orta ve uzun vadede büyümenin istihdama katkısını arttırmak ve işsizlik sorununa yönelik kalıcı çözümler geliştirmek amacıyla büyüme ve istihdam kapasitesi yüksek 7 sektöre ilişkin tedbirlerin belirlenmesi. Hükümetin Türk ve uluslararası yatırımcıların katkı sağladığı bir kamu-özel sektör platform olan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun (YOİKK) yapısını geliştirmek için sarf ettiği değerli çabaların öneminin altını çizmek isteriz. Orta Vadeli Program, 10. Kalkınma Planı ve Hükümet Programı gibi strateji belgelerinin Türkiye'nin inovasyon ve verimlilik odaklı bir ekonomiye dönüşmesi sürecindeki çetin konuların ele alınmasında önemli olduğunu düşünüyoruz."

"2023 Strateji Belgesi Gelişmekte Olan Teknolojiler Çerçevesinde Gözden Geçirilmeli"

Bildirgede, mevcut küresel şartların ülkeler açısından zorluklar kadar fırsatları da beraberinde getirdiği hatırlatıldı.

Bu çerçevede hükümetin bir sonraki konsey toplantısına kadar aşağıda detaylandırılan konulara öncelik vermesinin tavsiye edildiği bildirgede, yatırımcılar için daha öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlamak, istikrarlı bir makro-ekonomik iklimin sürdürülmesi için, Türk Hükümeti'nin ihtiyatlı ve güçlü makro-ekonomik politikaları sürdürmesi gerektiği dile getirildi.

Yapısal reform gündeminin devam ettirilmesinden bahsedilen bildirgede, "Türkiye, iç tasarruf oranlarının artırılması ile sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmek amacıyla; üretim faktörlerinin birikimini geliştirmeli, eğitim, teknoloji ve altyapı alanlarında daha fazla harcama yapmalı ve yapısal reformları uygulamaya koyarak verimliliği artırmalıdır." denildi.

Bildirgede, bilişim teknolojileri sektörünü stratejik bir sektör olarak konumlandırılacak şekilde önceliklendirilmesi gerektiği de vurgulanarak, "Halihazırda mevcut olan 2023 strateji belgesi gelişmekte olan teknolojiler çerçevesinde gözden geçirilmelidir. Plan aşağıdaki unsurları içermelidir: Fiber altyapıya erişimin kolaylaştırılması için herkese eşit şartların sağlanması, ulusal geniş bant altyapısının inşasının teşvik edilmesi, gelecekteki bilgi taleplerinin karşılanması için yeterli spektrumun sağlanması, telekomünikasyon operatörlerinin gelecekteki yatırımlarının devamlılığını sağlayacak ve tüketicilerin alım gücüne elverişli vergi ve düzenleyici harçların sürdürülmesi." ifadelerine yer verildi.

Yeni nesil teknolojiyle inovasyonun daha üst seviyeye çıkarılmasına da değinilen bildirgede, Türkiye'nin dijital dönüşümünün teşvik edilmesi için "big data, bulut depolama, yapay zeka ve nesnelerin interneti" gibi yeni teknolojilerin doğru kullanımını teşvik edecek politikalara ve diğer uluslararası uygulamalarla örtüşen inovasyonlara ve girişimlere odaklanılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildirgede, şunlar da kaydedildi:

"Küresel değer zincirlerine katılımın kolaylaştırılması: Yerel tedarikçilerin, özellikle de KOBİ'lerin küresel değer zincirlerine katılımının arttırılmasına yönelik kapasitelerinin güçlendirilmesi ve sertifikasyon gerekliliklerine ilişkin yönlendirilmeleri gerekmektedir. Küresel değer zincirlerine daha fazla entegre olmuş KOBİ'ler Türkiye'nin ihracatının artmasına katkı sağlayacaktır. Yerel firmaların, yenilikleri özümseme kapasitesini arttırmak, fikri mülkiyet haklarını destekleyen etkili bir inovasyon ve Ar-Ge ekosisteminin temin edilmesiyle birlikte, yüksek-gelir ülkesi olma yolunda Türkiye'nin önceliği olmalıdır.

Elektronik ticaretin geleneksel ticaret akımlarıyla birleştirilmesi: Türk Hükümeti dünyanın hızla dijitalleşmesi ve geçtiğimiz on yılda dijital ticaretin artışını dikkate alarak ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için e-ticaret, siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması hususlarını teşvik etmelidir. Kadın, genç ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımının arttırılması: OECD içerisinde, Türkiye'nin iş gücüne katılımı özelikle kadınlarda en düşükler arasında yer almaktadır. Kadınların iş gücüne katılımını arttırmaya yönelik desteklenecek tüm politikalar, Türkiye'de ekonomik büyümeye katkıda bulunacaktır.

Karşılaştırmalı üstünlüklere uygun endüstrilere odaklanılması için analitik yaklaşımların kullanılması: Hükümet tüm bölgelerdeki sektörlerin büyüme potansiyeli ve karşılaştırmalı üstünlüklerini belirlemek, nispeten daha yüksek olan verimlilikleriyle ekonomik faaliyetlere kanalize etmek için derinlemesine bir çalışma yapmalıdır. Yakın zamanda gerçekleştirilen Uluslararası İşgücü Mevzuatı ve Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasına ilişkin reform çalışmalarının gerekli mevzuatları ile birlikte etkin olarak uygulamaya konulması: Yabancıların çalışma izni işlemlerinin kolaylaştırılması ve büyük ölçekli yatırımların finansmanına devlet desteği sağlanması için kurulan Türk Varlık Fonu'nun kurulmasına yönelik olarak yakın zamanda çıkarılan kanunlara ilişkin uygulama esasları ile gerekli kurumsal yapıların bir an önce uygulamaya geçilmesi.

Yatırım yeri olarak Türkiye ile ilgili algı ve gerçekler arasında çok önemli farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Hükümete, uluslararası iş dünyasının tüm kesimleri ile iletişim kanallarını daha etkin bir şekilde kullanmasını tavsiye ediyoruz. YDK, söz konusu algı farklılığının giderilmesi için, Hükümetle birlikte çalışmayı taahhüt etmektedir. Bizler, hükümetin her alanda reform yapma yolundaki devam eden kararlılığını destekliyor, yatırım ortamına ilişkin önemli başarıları tasdik ediyoruz. Öncelikli politikaların uygulamasında sağlanacak gelişmelerin yatırım yeri olarak Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü güçlendireceğine inanıyoruz. Bahse konu hususlara ilişkin gelişmeleri izlemeyi ve gelecek YDK toplantısında tekrar bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz."

Dünya Gazetesi kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Eylül Ayı İhracat ve İthalat Rakamları Açıklandı

$
0
0

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulan eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret istatistikleri açıklandı.

Buna göre, ihracat eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,6 düşüşle 10 milyar 935 milyon dolara geriledi. Aynı dönemde ithalat ise yüzde 0,7 azalışla 15 milyar 296 milyon dolara düştü. Bu dönemde, dış ticaret açığı ise 3 milyar 821 milyon dolardan yüzde 14,1 artışla 4 milyar 362 milyon dolara çıktı.

En Fazla İhracat Almanya'ya, İthalat İse Çin'den

İhracatın ithalatı karşılama oranı, geçen yılın eylül ayında yüzde 75,2 iken, bu yılın aynı ayında yüzde 71,5'e geriledi.
En fazla ihracat Almanya'ya, en çok ithalat ise Çin'den yapıldı

AB'nin ihracattaki payı geçen yılın eylül ayında yüzde 47,1 iken, bu yılın aynı ayında yüzde 50,2 oldu. AB'ye yapılan ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,4 arttı ve 5 milyar 484 milyon dolara yükseldi.

Almanya, 1 milyar 137 milyon dolarla geçen ay en fazla ihracat yapılan ülke oldu. Bu ülkeyi sırasıyla 784 milyon dolarla İngiltere, 653 milyon dolarla İtalya ve 575 milyon dolarla Irak takip etti.

İthalatta ise ilk sırayı 2 milyar 221 milyon dolarla Çin aldı. Çin'i 1 milyar 668 milyon dolarla Almanya, 1 milyar 47 milyon dolarla Rusya ve 699 milyon dolarla İtalya izledi.

En Çok İthalat ve İhracat Yapılan Fasıllar

Eylülde fasıllar düzeyinde en büyük ihracat kalemi 1 milyar 591 milyon 890 bin dolarla "Motorlu kara taşıtları, traktörler, bisikletler, motosikletler ve diğer kara taşıtları, bunların aksam, parça, aksesuarları" oldu. "Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, bunların aksam ve parçaları" ise 984 milyon 454 bin dolarla ikinci sırada yer aldı.

Eylülde en fazla ithalat yapılan fasıl ise 2 milyar 130 milyon 517 bin dolarla "Kazanlar, makineler, mekanik cihazlar ve aletler, bunların aksam ve parçaları" olarak belirlendi. Bu faslı, 2 milyar 115 milyon 219 bin dolarla, "Mineral yakıtlar, mineral yağlar ve bunların damıtılmasından elde edilen ürünler bitümenli maddeler ve mineral mumlar" izledi.

Söz konusu ayda imalat sanayisi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94, yüksek teknoloji ürünlerinin imalat sanayisi ürünleri ihracatı içindeki payı yüzde 3,4, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı ise yüzde 34,6 olarak gerçekleşti.

İmalat sanayisi ürünlerinin toplam ithalattaki payı ise yüzde 85,2 oldu. Eylülde yüksek teknolojili ürünlerin, imalat sanayisi ürünleri ithalatı içindeki payı yüzde 16, orta yüksek teknolojili ürünlerin payı da yüzde 45,4 olarak hesaplandı.

İhracat, bu yılın ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,7 azalarak 104 milyar 227 milyon dolara düştü. İthalat da geçen yılın ocak-eylül dönemine göre yüzde 6,5 gerileyerek 146 milyar 254 milyon dolar oldu.

AA Muhabiri Göksel Yıldırım ve Necip Fazil Celik tarafından kaleme alınan alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Enerjinin Kalbi Boğaziçi Enerji Zirvesi’nde Atıyor!

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi Elektroteknoloji Kulübü ve IEEE Öğrenci Kolu işbirliği ilegerçekleştirilen “Boğaziçi Enerji Zirvesi”, 5 Kasım 2016 tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Albert Long Hall'de enerji dünyasının nabzını tutacak.

Zirvede, gerek sanayileşmenin en temel unsuru gerekse günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olan enerjinin önemi üzerinde duruluyor. Enerji alanındaki yenilikçi çalışmalar ve projeler tanıtılıyor, destekleniyor. Bununla birlikte enerji kullanımının dünyadaki durumu ve farklı enerji politikaları değerlendiriliyor.

Dünyada ve Türkiye’de enerji alanında fark yaratan öncü firmalar, Türkiye’nin enerji politikalarına yön veren isimler,  ülkemizin en iyi üniversitelerinden gelen akademisyen ve öğrencilerden oluşan 450 kişilik katılımcı kitlesi bu zirvede bir araya geliyor.

Zirvede ağırlanacak isimler arasında Uluslararası Enerji Ekonomisi Birliği Başkanı Gürkan Kumbaroğlu, Solarbaba Platformu’nun Kurucusu Ateş Uğurel, Serbest / Bağımsız Danışman, Petrol & Doğal Gaz (TPAO Eski Baş Danışmanı, Arama ve Yurt Dışı Projeler Grup Başkanı) Özer Balkaş, Sabancı Üniversitesi’nden İzak Atiyas, Chairman Global Resources Partnership UK Bosphorus Energy Club (University of Harvard) Mehmet Öğütçü, Greenpeace Mediterrenean Climate and Energy Campaigner Reşit Elçin,EMO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergun Doğru, CSUN Kurucu Ortağı Egemen Seymen, NükTe Temsilcisi Mehmet Hulusi Turgut, T-Dinamik Genel Müdürü Mustafa Tırıs, IBC Solar Türkiye Kurucu Ortağı Hakan Daltaban, RKT Energy CEO Utku Korkmaz, Alarko Enerji Genel Müdür Yardımcısı Hayati Çatbaş, EuroSolar Türkiye Genel Sekreteri Dr. Murat Onuk, TOBB ETÜ ve CERN’den Saleh Sultansoy, WRI Sürdürülebilir Şehirler Temsilcisi Tuğçe Üzümoğlu, SAP Enerji ve Doğal Kaynaklar Çözüm Yöneticisi Bilge Akdur, TEMA Genel Müdürü Barış Karapınar, Change.Org Doğu Avrupa ve Batı Asya Direktörü ve Good4Trust.org Kurucu ve Kışkırtıcı Uygar Özesmi, Schneider Electric Satış ve İş Geliştirme Yöneticisi Tuğçe İşler gibi önemli isimler bulunuyor.

İşte Zirvede Masaya Yatırılacak Konuların Bir Kısmı

  • Yenilenebilir Enerji,
  •  Fosil Yakıtlar,
  • Nükleer Enerji,
  • Elektrikli Araçlar,
  • Akıllı Kentler,
  • Geleceğin Enerji Projeleri,
  • Sürdürülebilir Yeşil Binalar,
  • Enerji Verimliliği

gibi pek çok konunun masaya yatırılacağı zirvede, enerji tüm boyutlarıyla ve objektif bir bakış açısıyla ele alınıyor.

Türkiye'nin dört bir yanından tüm katılımcılara açık ve ücretsiz bir şekilde gerçekleştirilecek Boğaziçi Enerji Zirvesi'nin sonunda katılımcılara sertifika da verilecek.

Unutmayın, Boğaziçi Enerji Zirvesi 2016, 5 Kasım 2016 tarihinde  Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs Albert Long Hall'de gerçekleştirilecek.

Boğaziçi Enerji Zirvesi 2016 hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.buecieee.com/enerjizirvesi web adresini ziyaret edebilirsiniz. Katılımın kontenjanla sınırlı olduğu zirveye kayıt yapmayı ihmal etmeyin.

Haberimizi enerji sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız ve girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Avrupa'da Çıraklık Yeniden Trend Oluyor!

$
0
0

Avrupa'da çıraklığın kalitesi, imajı ve hareketliliğinin güçlendirilebilmesi için Avrupa Birliği'ne aday ülkeler Arnavutluk, Karadağ, Makedonya ile birlikte Türkiye, 'Çıraklık için Avrupa Anlaşması'na katıldı.

Kayseri'de, 'Çıraklık için Avrupa Anlaşması (EAfA) Aday Ülkeler İçin Bölgesel Seminer' başlığıyla bir toplantı düzenlendi. Bu anlaşma, Avrupa Komisyonu tarafından, Avrupa Birliği (AB) sosyal ortaklarıyla işbirliği halinde yönetilen; hükümetleri örneğin iş dernekleri, şirketler, odalar, mesleki eğitim ve öğretim sağlayıcıları ve gençlik temsilcileri ile bir araya getiren bir platform. Anlaşmanın hedefi Avrupa'da çıraklığın kalitesini, tedariğini, imajını ve hareketliliğini güçlendirmek. Bu süreç için European Training Foundation (ETF) teknik uzman desteği sağlıyor. Peki, bunun Türkiye ile ne ilgisi var? Şöyle anlatayım. Bu anlaşmaya, kısa süre önce Avrupa Birliği'ne aday ülkeler, Arnavutluk, Karadağ, Makedonya ve Türkiye de katıldı, Türkiye'de de 'çıraklığın' yeniden gündeme alınması, bu anlamda mesleki eğitimin cazip kılınması hedefleniyor.

Çıraklık Nedir, Neden Yeniden Gündemde?

Çıraklık, eğitim ve öğrenimden işe geçişi kolaylaştırma konusunda bir iş-tabanlı öğrenme biçimi. Genellikle şirket bazlı öğrenmeyi okul bazlı eğitimle birleştiriyor. Çıraklık uygulamaları ile ilgili olarak, öncelikle iş ve eğitim anlaşması imzalanıyor, öğrenci 'çalışan' durumuna geçiyor ve maaş alıyor. Bu uygulamalar, ülkelerde yasa ve mevzuatlarla destekleniyor.

Her Şeyi Öğrenmenin İlk Basamağı

Avrupa Birliğinin birden fazla çıraklık sınıfl andırması var.

  • Birincisi: Kişi okulda öğrenci olarak teorik bilgi alıyor ama bunun yanında hem okuldaki laboratuvarlarda hem de iş yeri ortamında uygulama yapıyor.
  • İkincisi:Örgün öğretim siteminden ayrılmış bir kişi şirkette çalışırken, çalıştığı şirketin başka bir bölümünde kendi mesleğini geliştirmek için eğitim alıyor.
  • Üçüncüsü: Çıraklık bilgiyi ilk basamak düzeyinde bilen kişi anlamında tanımlanıyor yani bu kişilerin mesleği yapmadaki bilgisi çıraklık düzeyinde oluyor.

Bu şekilde geniş kapsamlı bakıldığında çıraklık her şeyi 'yeni' öğrenmenin adı olarak öne çıkıyor. Bu bakış açısından yola çıkarak çıraklık, AB sosyal ortakları tarafından hareketlendiriliyor ve çıraklığın, güçlü mesleki eğitim ve öğretim kurumlarına sahip olan ülkelerde genç işsizliğini azaltıcı etki yaptığı ifade ediliyor.

İş-Tabanlı Öğrenme Özendirilmeli

Haziran 2015'te Riga Zirvesinde, Mesleki Eğitim ve Öğrenimden sorumlu Bakanlar, 'Education and Training 2020' stratejik hedeflerine ulaşmak ve Avrupa büyüme ve istihdam gündemini desteklemek için mesleki eğitim ve öğretim sağlayıcılarının genel kalitesini yükseltme çabalarını teyit etti. AB üyeleri, aday ülkeleri, Avrupa Sosyal Ortakları ve Avrupa Komisyonu, 2010-2020 dönemi için yeni bir orta vadeli çıktılar (OVÇ) setinde fikir birliğine vardı.

Bu beş OVÇ'den biri, çıraklığın önemini şöyle vurguluyor: "Sosyal ortakları, şirketleri, odaları, mesleki eğitim tedarikçilerini dahil ederek ve inovasyon ve girişimciliği teşvik ederek, çıraklığa özel önem verilmesiyle, iş-tabanlı öğrenimi her biçimiyle özendir."

'Avrupa Mesleki Beceriler Haftası' Düzenlenecek

Mesleki eğitim ve öğretimin imajının ve cazibesinin artırmak amacıyla 5-9 Aralık 2016 tarihleri arasında Brüksel'de ilk defa 'Avrupa Mesleki Beceriler Haftası' düzenlenecek.

Mesleki Teknik Eğitim Programlarını Arttırmalıyız

MEB Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu: "Mesleki eğitimin oranından ziyade kalitesini artırmamız gerekiyor. Şu anda 55'e yakın farklı programımız var, bunların her biri farklı sektörlere karşılık geliyor. Ancak bunların içinde OECD tanımlarına göre orta ve orta üstü yani ileri teknoloji dediğimiz alanlar çok az. Bizim orta-orta yüksek teknolojiye yönelik mesleki-teknik eğitim programları artırmamız ve buralarda örneğin nano-teknoloji, tıp teknolojisi çalışabilecek kişileri yetiştirmemiz gerekiyor."

Dünya kaynaklı alıntı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Enerji Sektöründeki Girişimci ve Yatırımcılara 40 Milyar Dolarlık Dev Fırsat!

$
0
0

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye'nin 2023'e kadar enerjide yapması gereken yatırım miktarının 100 milyar dolar seviyesinde olduğunu belirterek, "Biz özelleştirmeler ve diğer yatırımlarla bu miktarın minimum 40 milyar dolarlık kısmının özel sektör tarafından yapılacağını düşünüyoruz. Bu da aslında uluslararası yatırımcılar açısından bakıldığında fırsat aralığının ne olduğunu gösteriyor." dedi.

Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye'ye gelen yabancı yatırımları ve enerji sektörünün yatırımcılara sunduğu fırsatlara ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Darbe girişimine karşı halkın verdiği tepkinin uluslararası doğrudan yatırım süreçlerini pozitif yönde etkilediğini ifade eden Ermut, Türkiye'nin yatırımcılara vazgeçemedikleri değer seti sunduğunu ve ülkede yatırımları devam edenlerin de darbe girişimi sonrasında herhangi bir endişe yaşamadığını söyledi.

Ermut, Türkiye'ye gelip daha olumsuz algıyla geri dönen bir yatırımcı olmadığını, gelecek dönemde yabancı yatırımcılara sadece yatırım ortamını değil komşularla ilişkileri, insanların hayat standartlarını, FETÖ ve diğer terör örgütlerine verilen tepkilerin meşru olduğunu da anlatacaklarını dile getirdi.

Özellikle, bazı algıların nasıl çarpıtıldığının anlatılması gerektiğinin altını çizen Ermut, "Bir durumu tespit etmek lazım. Türkiye'yle ilgili bir algı operasyonu var mı? Var. Bununla ilgili ağlayıp, karalar bağlayıp, 'ne yapsak olmuyor' demeden, buna karşı nasıl cevap vermek gerekir, A, B, C, D planlarıyla, gelişmiş bir ülke nasıl cevap veriyorsa, bizim de ona göre cevap vermemiz lazım." diye konuştu.

"Doğrudan Yabancı Yatırım Ağustosta 1 Milyar Doları Aştı"

Ermut, bu yılın ilk 5 ayında uluslararası doğrudan yatırım rakamları açısından bir düşüş yaşandığını, fakat ağustos itibarıyla tekrar yükseliş trendine girildiğini söyledi.

Türkiye'ye mayısta 659, haziranda 857, temmuzda 717 ve ağustosta da 1 milyar 78 milyon dolar doğrudan yatırım girişi gerçekleştiğini bildiren Ermut, şunları kaydetti:

"Bu tabii ki yeterli değil, Türkiye'nin küresel doğrudan yabancı yatırım pastasından çektiği pay yüzde 1 seviyesinde gerçekleşiyor. Bunun daha fazla oması gerektiğini düşünüyoruz. Nasıl ki dünyanın ilk 20 büyük ekonomisinden biriysek, dünyanın en fazla yatırım çeken ilk 20 ülkesinden biri olmamız da çok kolay diye düşünüyoruz. İlk önce bununla ilgili atmamız gereken önemli adımlar vardı, bu adımların önemli bir kısmı atılıyor. Devamı da gelecek. Geçen sene 16 milyar doların üzerine çıkmıştık. Yılın son çeyreğini toparlanmayla kapatıp en azından geçen seneki rakamlara yaklaşmayı hedefliyoruz. En az kayıpla bu seneyi kapatmayı planlıyoruz. Biz 15 Temmuz sonrasındaki olumlu havanın sadece bu seneye değil, önümüzdeki senelere de yansıyacağını düşünüyoruz, çünkü yatırım kararları belirli zaman alan süreçler. Bölgede de politik olarak attığımız adımların, Rusya ve diğer bazı ülkelerle ilişkilerin düzelmesi gibi gelişmeler ve bölgede istikrar anlamında en ufak bir gelişmenin bile yatırıma en hızlı yansıyacağı ülkelerden birisi olacağız."

"Enerjide Minimum 40 Milyar Dolarlık Fırsat"

Ermut, Türkiye'nin son dönemde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını en üst düzeyde kullanmak için çeşitli projeler geliştirdiğini, kendilerinin de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'yla işbirliği içerisinde bu projelere ilgi gösteren yatırımcıları takip ettiklerini aktardı.

Enerji yatırımlarının hem cari açığı hem de dışa bağımlılığı azaltmaya katkısı olduğunu ifade eden Ermut, şöyle konuştu:

"Yenilenebilirde özellikle çok verimli bir şekilde kullanamadığımız ama Türkiye'nin konumunun çok iyi olduğu alanlar var ki bunlardan birisi güneş enerjisi. Dünyadaki en iyi güneş haritalarından birine sahibiz. Rüzgar ve hidroda da öyle. Türkiye bu önemli ve çevre dostu kaynaklarından yararlanıyor olacak. Türkiye'deki kömürü de verimli şekilde kullanabilecek teknolojiler ortaya çıktı. Dolayısıyla bu son teknoloji ile ülkemizde kullanılarak bu üretimin yapılmasını arzu ediyoruz. Türkiye'nin 2023'e kadar enerjide yapması gereken yatırım 100 milyar dolar seviyesinde. Biz özelleştirmeler ve diğer yatırımlarla bu miktarın minimum 40 milyar dolarlık kısmının özel sektör tarafından yapılacağını düşünüyoruz. Bu kalemlerin alt kırılımlarında da yatırım çekme fırsatları doğacak. Bu da aslında uluslararası yatırımcılar açısından bakıldığında fırsat aralığının ne olduğunu gösteriyor. Sadece bu sene yapılacak iki ihalenin birden neredeyse 2,5 milyar dolar değeri olduğunu düşünürsek, önümüzdeki dönemler de atılacak adımlar ve bu sektörün potansiyeli açısından da fikir verdiğini düşünüyorum. Burada yerli yatırımcılarımızın da önemli bir payı olacak ama bunun önemli bir kısmını uluslararası sermaye ile yaptırabilirsek, bu değerin ülkemizde kalması sağlanabilir diye düşünüyorum."

"Petrokimyada Yeni Yatırımlar Yolda"

Ermut, söz konusu yatırımlarda yerlilik ve Ar-Ge şartı bulunduğuna ve yatırımlarda kullanılacak ekipmanın Türkiye'de üretilmesi ile hem bir üretim merkezi oluşturulacağına hem de bu üretimin çevre ülkelere de ihraç edilebileceğine dikkati çekti.

Bu projelere, Asya başta olmak üzere Amerika ve Avrupa'dan da yatırımcı ilgisinin somut bir şekilde belirgin olduğuna işaret eden Ermut, Türkiye'nin petrokimya yatırımları konusunda da çalışmaların devam ettiğini ve özellikle devreye girmesi beklenen rafineri yatırımlarıyla birlikte bu alanda da yeni yatırımları açıklayacaklarını kaydetti.

Türkiye, yerli kömürde yatırım tutarının 1 milyar doları bulması beklenen Çayırhan B santralinin haricinde yaklaşık 8 bin megavatlık santral kurulabilecek çeşitli rezervlerin de özelleştirilmesini planlıyor.

Ayrıca, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı'nın (YEKA) ilk örneği olan Konya-Karapınar'da bin megavatlık güneş enerjisi santralinin yatırım tutarının toplamda 1,3 milyar doları bulması bekleniyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, yeni YEKA'lar belirleneceğini ve rüzgar enerjisinde de benzer yatırım alanlarının ilan edileceğini açıklamıştı.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye’nin İlk Katılım Bankası Albaraka Girişimcilere İş Kurduruyor!

$
0
0

Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka, iş kurmak isteyenler için birçok fırsat barındıran‘Franchise Destek Paketi’ni müşterilerinin kullanımına sunuyor.

Türkiye’deki 30 yıllık geçmişiyle katılım bankacılığına yön veren Albaraka, iş kurmak isteyenlere yeni bir fırsat sunuyor. ‘Franchise Destek Paketi’yle Türkiye’de franchise sistemiyle çalışan yaklaşık 2 bin markayla işbirliği imkanı yakalayacak girişimciler, 48 ay vadeli leasing ve KFD avantajına ek olarak; 6 ay ödemesiz dönem imkanı, ücretsiz sabit POS ve uygun fiyatlarla mobil POS hizmetinden de yararlanabilecek.

Katılım bankacılığı prensiplerine uygun olarak sunulan fırsatlarla iş kurmak isteyenlere büyük fırsatlar sunan Albaraka, girişimcilerin iş dünyasına entegre olabilmesi için sunduğu fırsatlarla hem ekonomimize can suyu olmayı hem de yeni çalışma sahaları açarak çok daha fazla kişinin istihdam edilmesini hedefliyor.

Albaraka’nın ‘Franchise Destek Paketi’ nden faydalanan müşteriler internet üzerinden yapılan havale, EFT; şubeden havale, diğer bankalardan çek tahsili ve hesap işletim ücreti gibi başlıklarda sınırsız hizmet alabilecekleri ‘Süper Kobi Paketi’ne de 3 ay boyunca ücretsiz sahip olacaklar.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Birikimini Fırsata Dönüştürmek İsteyenler Sermaye Piyasaları Kongresi'ne Davetlisiniz!

$
0
0

“Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’’ ana teması ile düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin ev sahipliğinde 4-5 Kasım 2016 tarihlerinde Wyndham Grand İstanbul Levent Oteli'nde gerçekleştirilecek.

Başbakan Yardımcısı Sayın Nurettin Canikli, Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal, SPK Başkanı Sayın Dr. Vahdettin Ertaş ve Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Himmet Karadağ’ın açılış konuşmaları ile başlayacak olan kongre, önde gelen finans uzmanlarını, akademisyenleri, piyasa temsilcilerini, kurumsal ve bireysel yatırımcıları bir araya getirecek.

4 Kasım 2016, Cuma
10:00-11:15
Açılış
  • T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
  • TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı İlhami Koç
  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli
11:15 - 11:45Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye
  • Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli
  • Moderatör : BloombergHT TV Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran
11:45–12:30Dünya Ekonomisinde Rüzgar Ne Yönde Esiyor?
  • The Economist Avrupa Editörü  Oliver August
12:30–13:30Öğle Yemeği
13:30–14:15
1. PANEL - Sermaye Piyasalarında Düzenleme Eğilimleri
  • Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Dr. Vahdettin Ertaş
  • T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ahmet Genç
  • T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Başkanı Mehmet Bostan
  • Borsa İstanbul A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ
  • Moderatör : TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı İlhami Koç
14:15-14:30 Power Break
14:30–15:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Türkiye Varlık Fonu ve Kamu Altyapı Projelerinin Finansmanı

  • Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Yardımcısı Ayşegül Ekşit
  • T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı Başkan Yardımcısı Bekir Emre Haykır
  • European Bank for Reconstruction and Development Türkiye Direktörü Jean-Patrick Marquet
  • İller Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Dr. Ender Aykut Yılmaz
  • Moderatör: YDA Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan

B- İslami Finans ve Katılım Bankacılığı / Fırsatlar, Sorunlar, Çözümler

  • Türkiye Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz
  • Dünya Bankası İslami Finans Merkezi Direktörü Zamir Iqbal
  • Ziraat Katılım Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi - Genel Müdür Osman Arslan
  • Moderatör: HSBC Bank A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Horozoğlu
15:15–15:30 Power Break
15:30–16:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Kalıcılığın Anahtarı: Halka Açılma

  • Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Bülent Sezgin
  • Balcıoğlu Selçuk Akman Keki Avukatlık Ortaklığı Sermaye Piyasaları Grubu Başkanı Müfit Arapoğlu
  • Borusan Otomotiv İthalat ve Dağıtım A.Ş. CFO - Dr. Kerim Kazgan
  • Kibar Holding A.Ş. CFO - Sabri Tütüncü
  • Moderatör: BloombergHT TV Ekonomi Müdürü Gökhan Şen

B- Fintech ve Sermaye Piyasalarına Etkisi

  • İTÜ İşletme Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cumhur Ekinci
  • Matriks Bilgi Dağıtım Hizmetleri AR-GE Direktörü Harun Özkan
  • Tradesoft Business Services Genel Müdür Yardımcısı Kürşat Alparslan
  • İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Bölüm Yönetmeni Uluhan Başağa
  • TEB Dijital Bankacılık Direktörü Deniz Devrim Cengiz
  • Moderatör: Borsa İstanbul Eski Genel Müdür Yardımcısı Aydın Seyman
16:15–16:30Power Break
16:30–17:30 2. PANEL – Yabancı Yatırım Fonlarının Tercihi: Türkiye
  • Templeton Portföy Yönetimi Ülke Müdürü Erman Kalkandelen
  • Moon Capital Vice President - Karim Sawabani
  • PAAMCO Miren CEO - Emre Temiz
  • Aberdeen Asset Managers, Portfolio Manager (EQ) William John Scholes
  • Moderatör: SVP - Garanti Bankası - Handan Saygın
17:30–18:00Network Break (Coffee Break)
18:00–18:15Gayrimenkul Dünyamız
  • GYODER Başkanı Aziz Torun

18:15–19:00
3. PANEL – Gayrimenkul Finansmanında Sermaye Piyasasındaki Fırsatlar
  • Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO Hasan Rahvalı
  • GYODER Başkan Yardımcısı ve PWC Ortağı Ersun Bayraktaroğlu
  • 24 Gayrimenkul Portföy Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Yeniay
  • Nef İcra Kurulu Başkanı Erden Timur
  • Moderatör: GYODER Başkan Yardımcısı & RE-PİE Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur

5 Kasım 2016, Cumartesi
09:30–10:15

Eş Zamanlı Oturumlar

A- Alternatif Finansman Modelleri- Start Up, Kitlesel Fonlama (Crowdfunding), Melek Yatırımcı Ağları

  • Keiretsu Forum Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Aydonat Atasever    
  • BiTaksi Yönetim Kurulu Başkanı Nazım Salur
  • Crowdfon.com Kurucu Ortağı Savaş Ünsal
  • Genç Başarı Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Berrak Kutsoy
  • Moderatör: Borsa İstanbul A.Ş. Araştırma ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Recep Bildik

B- Sermaye Piyasalarında Kariyer Planlaması

  • Finansal Planlama Derneği Başkanı Murat Ergin
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Arısoy
  • Coca Cola İçecek A.Ş. Yatırımcı İlişkileri Müdürü Dr. Deniz Can Yücel
  • Moderatör: Kariyer.net CEO Yusuf Azoz         
10:15–10:30 Power Break
10:30–11:15Davranışsal Finans
  • Yazar ve İş Adamı Rolf Dobelli (Hatasız Düşünme Sanatı Kitabı Yazarı)
11:15–11:45Network Break (Coffee Break)
11:45–12:30

Eş Zamanlı Oturum

A- Türev Araçlar: Kitle İmha Silahı Mı, Yoksa Risklerin İlacı Mı?

  • Borsa İstanbul A.Ş. Finansal Türev Ürünler Piyasası Bölüm Müdürü Harun Özay
  • Halk Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Direktörü Alpogan Erdoğan
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Grup Müdürü Sermet Sevil
  • Deutsche Securities Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Albert Krespin
  • Moderatör: Saha Rating A.Ş. Kurucu Ortak ve YK Başkan Yardımcısı Ali Perşembe

B- Halka Açık Şirketlerde Yatırımcı İlişkileri Yönetimi

  • TAV Yatırımcı İlişkileri Direktörü Nursel İlgen, CFA
  • Akbank Sürdürülebilirlik ve Yatırımcı İlişkileri Direktörü Cenk Göksan
  • Ford Otosan Yatırımcı İlişkileri Müdürü Aslı Selçuk
  • Moderatör: Burgan Yatırım  Menkul Değerler A.Ş. Eski Genel Müdür Yardımcısı Nergis Kasabalı
12:30–12:45Power Break
12:45–13:304. PANEL – Risk Yönetimi ve Forex
  • Noor Capital Market Menkul Değerler A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi - Genel Müdür Jihad Shannak
  • Invest AZ Genel Müdür Yönetim Kurulu Başkanı Elshan Guliyev     
  • Alnus Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Egemen Kaya
  • Saxo Capital Markets Menkul Değerler A.Ş. Genel Müdürü Savaş Divanlıoğlu
  • Swissquote Piyasa Uzmanı Arnaud Masset
  • Moderatör: BloombergHT TV Sunucu  Açıl Sezen
13:30–14:30Öğle Yemeği
14:30–15:155. PANEL – Sermaye Piyasasının Yıldız Ürünü: Özel Sektör Borçlanma Araçları
  • Halk Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Alim Telci
  • Sermaye Piyasaları Kurulu OFD Daire Başkan Yardımcısı Eser Şağar
  • Yapı Kredi Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Sermaye Piyasaları Birim Başkanı Sadık Çulcuoğlu
  • SAHA Rating A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Selim Sühan Seçkin
  • YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan
  • Moderatör: TSPB Başkan Vekili Dr. Berra Doğaner
15:15-16:306. PANEL – Bireysel Emeklilik Sistemi – Geleceğe Yatırım
  • T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Uluç İçöz
  • Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. Genel Müdürü Cemal Onaran
  • Aviva SA Emeklilik ve Hayat A.Ş. CEO Meral Eredenk Kurdaş
  • Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş. Emeklilik Fonları Genel Müdür Yardımcısı Murat Öner
  • Anadolu Hayat Emeklilik A.Ş. Genel Müdürü Mehmet Uğur Erkan
  • Moderatör: İş Portföy Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Tevfik Eraslan
16:30–17:00Power Break (Coffee Break)
17:00–19:00 Kapanış Töreni
  • Sponsorlara teşekkür plaketi sunumu
  • Sayın İlhami Koç - TSPB Başkanı ve Kongre Başkanı - Kongre ile ilgili kapanış konuşması
  • Kamera Elinde Geleceğin Cebinde Kısa Film Yarışması Ödülü
  • Aile fotoğrafı ve kapanış

İstanbul'un dünya finans merkezleri arasında yer alması vizyonuyla düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi'ne katılmak isteyen okurlarımızın güvenlik nedeni ile  0212 280 85 67-146 numaralarından LCV isteğinde bulunmaları gerekiyor.

“Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye’’ ana teması ile düzenlenen Sermaye Piyasaları Kongresi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.sermayepiyasalari.com web adresini ziyaret edebirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz. 


2016 Yılının Yıldız "Anadolu Markaları" Açıklandı!

$
0
0

Fibabanka ve Vodafone ana sponsorluğunda, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından düzenlenen“Anadolu Markaları Yarışması” sonuçları açıklandı.

Bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Anadolu Markaları Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu. Türkiye’nin yükselişine öncülük eden markalar, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından Fibabanka ve Vodafone ana sponsorluğunda düzenlenen yarışma ile belirlendi. Anadolu’nun yükselen yıldızları bu yıl büyük ve küçük işletmeler ile dijital dönüşüm başlıkları altında toplam 5 ayrı kategoride yarıştı. Yarışmada 19 firma ödüle hak kazandı.

Anadolu’da marka bilincini yerleştirmeyi ve “marka olma” konusunu öne çıkarmayı amaçlayan yarışmada, 2016 yılında izledikleri marka stratejileriyle başarı öyküsü yaratan 19 firma ödül kazandı.

Yarışmaya Anadolu’nun dört bir yanından başvurular yapıldı. Büyük İşletmeler Ticaret, Tarım-Gıda, İmalat alt kategorilerinde ayrı ayrı değerlendirilirken, Küçük İşletmeler ve Dijital Dönüşüm başlıkları altında firmalar ayrıca ödüllendirildi.

Capital ve Ekonomist dergileri Yayın Direktörü M.Rauf Ateş’in ev sahipliği yaptığı ödül töreninde, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ, Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar ve yarışmanın eş-sponsorluğunu üstlenen Sinpaş GYO iş dünyasının temsilcileri ile bir araya geldi.

Fibabanka Genel Müdürü Bekir Dildar konuşmasında şunları söyledi:

“Bankacılık sektörünün önemli görevlerinden biri, ticaret, imalat ve tarım alanlarında ülkemize önemli katma değer sağlayan Anadolu şirketlerinin güçlenmesine destek vermek. Biz Fibabanka olarak bu görevi kurulduğumuz günden bu yana büyük bir inançla yürütüyoruz. Sunduğumuz uluslararası standartlardaki bankacılık hizmetini ülkemizin dört bir yanına hızla yaygınlaştırıyor, KOBİ’lerimizin ihtiyaç ve taleplerine kulak vererek yeni ürün ve servislerimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. Biliyoruz ki, güçlü ve rekabette başarılı markalar, dijitalleşmenin sağladığı olanakları en verimli kullanan şirketler oluyor. Bu nedenle Dijital Dönüşüm Kredisi Paketi’ni hizmete sunduk, dijital ürünlerimizle yenilikçi ve hızlı bankacılık anlayışımızı daha da geliştirdik. Sponsoru olduğumuz Anadolu Markaları Yarışması’nda, başta Dijital Dönüşüm kategorisinde ödül alanlar olmak üzere tüm Türkiye’ye başarılarıyla örnek olan şirketleri tebrik ediyorum. Fibabanka, daima Anadolu markalarının destekçisi olacak.”

Vodafone Türkiyeİcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ:

“Vodafone Türkiye olarak Türkiye'nin Dijital Dönüşümüne liderlik etme vizyonumuz doğrultusunda, ülkemizdeki işletmelerin telekomünikasyon ve teknoloji ihtiyaçlarına yönelik uçtan uca çözümler geliştiriyor ve uyguluyoruz. Anadolu işletmelerine ilham olmak amacıyla düzenlenen Anadolu Markaları projesi, işletmelerin Dijital Dönüşümüne ilham verme misyonumuzla doğrudan örtüşmesi nedeniyle bizim için önem taşıyor. Bu proje sayesinde, Yarına Hazırım Platformumuz ile destek verdiğimiz dijitalleşme hareketini şehir bazında detaylandırarak işletmelere markalaşma yolunda teknolojinin önemini anlatma imkânı bulduk. Tüm bu süreçte ‘Anadolu Markaları’ adı altında bir yarışma da düzenleyerek İstanbul dışındaki illere marka bilinicini yerleştirmeyi, marka olma konusunu öne çıkarmayı hedefledik. Bu kapsamda 17 şirketi ‘Anadolu’nun Yükselen Markası’ olarak belirledik. Bu ödüller haricinde, Vodafone ve Fibabanka olarak, ilk defa Dijital Dönüşüm Özel Ödülünü takdim ediyoruz. Vodafone olarak, Anadolu Markaları projesiyle yalnız büyük şehirlerde değil tüm Anadolu’da işletmelerin Dijital Dönüşümde yerini alması ve uluslararası pazarlarda aktif faaliyet göstermesi yolunda önemli bir sinerji yarattığımıza inanıyoruz. Bu vesileyle, ödül alan tüm işletmelerimizi tebrik ediyoruz.”

Anadolu Markaları 2016 Ödül Kazananlar Listesi

Ödüller, Küçük ve Büyük İşletmeler ve Dijital Dönüşüm olmak üzere 3 grupta verildi. “Büyük İşletmeler” kapsamında, Ticaret, Tarım-Gıda ve İmalat alt kategorilerinde 9 firma ilk üç dereceyi paylaşırken 4 firma da jüri özel ödülüne layık görüldü. “Küçük İşletmeler” kapsamında ilk üçe giren firmaların yanı sıra bir de jüri özel ödülü verildi. Dijital Dönüşüm kategorisinde ise 2 firma ödül aldı.

Büyük İşletmeler

Ticaret

  • Makro Market
  • Biletal
  • Calista Luxury Resort
  • Jüri Özel Ödülü: Sadık Grubu ve Bilkent Cyberpark

Tarım-Gıda

  • Ulusoy Un
  • İpek Hanım’ın Çiftliği
  • Oba Makarnacılık
  • Jüri Özel Ödülü: Estuz

İmalat

  • Yataş Grup
  • Alpala Grup
  • Berdan Cıvata
  • Jüri Özel Ödülü: Ofisline

Küçük İşletmeler

  • Bilge Çiftliği
  • Ceyda Gıda
  • Valiz Dünyası
  • Jüri Özel Ödülü: Ganioğulları/ Elif Konsept

Dijital Dönüşüm Ödülü

  • Şimşek Bisküvi

Anadolu Markaları hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.anadolumarkalari.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Sanayinin Geleceği, Akıllı Ürünler Üreten Akıllı Fabrikalarda!

    $
    0
    0

    Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) işbirliği ile 27 – 28 Ekim tarihlerinde  Adana Hiltonsa Otel’de gerçekleştirildi.

    Ürettiği akıllı ve ileri teknoloji ürünü araçlarla dünyanın 66 ülkesine otobüs ihraç eden TEMSA etkinlikte büyük ilgi gördü. TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji Direktörü İbrahim Eserce, Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’da “Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0” panelinde “Sanayinin geleceği, akıllı fabrikalarda akıllı ürünler üretmekten geçiyor” dedi.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ile Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2’nci günün açılışında yaptıkları konuşmalarda Türkiye için inovasyonun gerekliliğine ve önemine dikkat çekti.

    Türkiye’de inovasyon konusunda gözle görülür bir yükseliş olduğu söyleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, inovasyonun Türkiye’nin gelişimi için şart olduğunu vurguladı.

    Üreticilerin taleplerini bakanlık olarak önemsediklerini anlatan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin 4’üncü Sanayi Devrimi’ne hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Bakan Özlü, bakanlık olarak bu alanda çalışmalar yaptıkları bilgisini verdi.

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci konuşmasında, tasarım yapılırken milli ve manevi değerlerle uyuşan tasarımlar yapılmasına vurgu yaptı. Bakan Zeybekci, üniversite-gerek hayat birlikteliğinin önemine de dikkat çekti.

    Kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla ihracatçılar ve karar vericiler arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla organize edilen Türkiye İnovasyon Haftası Adana 2016’nın 2’nci gününde düzenlenen“Türkiye’de İnovasyon ve Endüstri 4.0” panelinde TEMSA Ar-Ge ve Teknoloji Direktörüİbrahim Eserce, “Sanayinin geleceği konuşulurken artık üretkenlikten değil; akıllı robotlar, simülasyon, yatay - dikey yazılım entegrasyonu, büyük veri ve analizi, nesnelerin interneti, bulut, siber güvenlik, eklemeli üretim (3-D baskı), arttırılmış gerçeklik teknolojileri kullanılarak ‘Akıllı Fabrikalar’ kurmaktan ve bu fabrikalarda ‘Akıllı Ürünler’ üretilmekten bahsediliyor. TEMSA liderliğini sürdürdüğü otobüs pazarında otobüs üretmekle birlikte akıllı ürünlerini akıllı fabrikalarda, geleceğin ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler üreten teknoloji şirketi olma yolunda ilerlediğini vurgulayarak yapıyor. Bu doğrultuda TEMSA’nın vizyonu; akıllı ulaşım çözümleri üreten, yenilikçi ve girişimci, fark ve değer yaratan teknoloji şirketi olma” dedi.

    Etkinlikte, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TEMSA’nın geliştirdiği ve ABD pazarına sunulan TS45 aracını, Adana Valisi Mahmut Demirtaş ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile birlikte inceledi. Bakan Faruk Özlü, “Türk sanayicisinin yurt içinde ve yurt dışındaki başarıları hepimize gurur veriyor. TEMSA’yı, başarılı çalışmalarından ve Amerika’daki her geçen gün artan pazar payından dolayı kutluyorum” diye konuştu.

    TEMSA, Türkiye İnovasyon Haftası Adana’ 2016 kapsamında 4 farklı etkinliğin organizasyonunu gerçekleştirdi.

    • “ABD pazarı için geliştirilen yenilikçi TS45 otobüsü, Türkiye İnovasyon Haftası’nda AirBrush sanatı ile buluşuyor”,
    •  “Gençler Yazılım ile Buluşuyor”,
    • “TEMSA Maker Lab deneyimini paylaşıyor”,
    • “Deneyim Laboratuvarı, TEMSA-STM Trafik Kazalarının Büyük Veri ile Önceden Tespit Edilmesini paylaşıyor”

    başlıklı etkinliklerİnovasoyon Haftası katılımcılarından yoğun ilgi gördü. TEMSA İnovasyon ve Ürün Müdürü Mert Özkaynak,“Yapılan etkinliklerde, teknoloji şirketi olma vizyonu ile TEMSA tarafından hayata geçirilen Smart Mobility programlarından kesitler katılımcılar ile paylaşıldı. Ayrıca ‘Açık İnovasyon’ platformuna çok önem veriyoruz ve bu amaçla tüm katılımcılara TEMSA'ya özel geliştirilen ve benzersiz olan ‘Dijital Yenilikçilik ve Girişimcilik’ uygulamamızı, ödüllü yarışmalarımızı, Open Bus platformumuzu tanıttık” dedi.

    Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Teknokentlerde Yer Alan Firmalara ve Yatırımlara Vergi İndirimi

    $
    0
    0

    Teknoloji Geliştirme Bölgeleri'nde yer alan firmalara ve Teknogirişim Sermayesi Desteği ile kurulan firmalara yapılacak yatırımlara vergi indirimi sağlanacak.

    Teknoloji Geliştirme Bölgeleri; akademik bilginin ürünlere dönüşerek ticarileştiği, teknoloji odaklı başlangıç firmalarının kuluçka evrelerinin tamamlandığı ve gelişimlerinin sağlandığı firmalar arası sinerji oluşturan önemli yapılar. Teknogirişim Sermayesi Desteği ise; teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini, bir iş planı çerçevesinde, katma değer ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmelerini teşvik etmek için yapılan sermaye desteklerini içerir.

    Teknoloji tabanlı firmaların büyümeleri, ülkemiz girişimcilik ekosisteminin başarılı çıktılara ulaşması açısından oldukça önemlidir. Bu noktada, firmaların gelişim evrelerini tamamlamalarında özel sektörün yatırımcı rolü de önem taşımaktadır. Bu rolü teşvik etmek üzere Ar-Ge Reform Paketi olarak bilinen 6676 sayılı Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la önemli bir yenilik getirildi.

    Değişiklik İle Gelen Yenilik

    Ar-Ge Reform Paketi ile getirilen düzenlemeye göre; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyette bulunan işletmelere Bakanlık tarafından uygun görülen alanlarda gerçekleştirecekleri projelerinin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye destekleri, beyan edilen gelirin veya kurum kazancının yüzde onunu ve öz sermayenin yüzde yirmisini aşmamak üzere, kurum kazancının tespitinde indirim yapılacak.  Ayrıca Teknogirişim Sermayesi Desteği ile kurulan işletmelere de bu kapsamda yapılacak yatırımda bu düzenlemeyle gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin Ar-Ge projesi sahibi firmalara yatırım yapması teşvik edilerek özellikle start-up firmalarının sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor. İndirime konu olacak tutarın üst sınırı ise 500.000 TL olarak belirlenmiş.

    Vergi İndirimi Sağlanacak Teknoloji Alanları

    Kanunla getirilen düzenlemeye göre; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde faaliyette bulunan işletmeler ile Teknogirişim Sermayesi Desteği ile kurulan işletmelere gerçekleştirecekleri projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye desteklerinin ticari kazancın veya kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için proje alanlarının Bakanlık tarafından belirlenmesi hükme bağlı.

    Bakanlık tarafından alınan kararla; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nde yer alan firmalar tarafından veya Teknogirişim Sermayesi Desteği ile yürütülen ve NACE Rev.2’ye göre orta-yüksek ve yüksek teknolojili alanlarda yer alan Ar-Ge ve yenilik ile tasarım projelerinin tümü için bu düzenleme geçerli olacak. İndirim sağlanacak alanların listesine buradan adresinden ulaşılabilirsiniz.

    Sanayi Bakanlığı kaynaklı haberimizi teknoparklarda yer alan firmaların sahipleri ve yatırımcıları başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Girişimciler, Devletimizin Kırsal Kalkınma Desteklerini Kaçırmayın

    $
    0
    0

    Devlet, son dönemlerde birçok alanda verdiği gibi yine çok kapsamlı bir destek programı açıkladı. Süreli müracaat yapılacak olan bu destekleri tüm ayrıntıları ile sizlerle paylaşacağım. Kırsal kalkınma konusunda yatırımcı ve girişimcilerin bu destekleri ayrıntılı incelemesi ve şartları uygun olanların müracaat etmesini öneririm.

    Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 21 Ekim 2016 tarihli Resmi Gazete’ de kırsal kalkınma destekleri kapsamında tarıma dayalı yatırımların desteklenmesi hakkında 2016/37 sayılı tebliği ile duyurduğu destekler ve yararlanma şekillerini makalemizde ayrıntılı okuyabilirsiniz.

    Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında Ne Amaçlanıyor?

    Doğal kaynaklar ve çevrenin korunmasını dikkate alarak, kırsal alanda gelir düzeyinin yükseltilmesi, tarımsal üretim ve tarıma dayalı sanayi entegrasyonunun sağlanması için küçük ve orta ölçekli işletmelerin desteklenmesi, tarımsal pazarlama altyapısının geliştirilmesi, gıda güvenliğinin güçlendirilmesi, kırsal alanda alternatif gelir kaynaklarının oluşturulması, kırsal ekonomik altyapının güçlendirilmesi, tarımsal faaliyetler için geliştirilen yeni teknolojilerin üreticiler tarafından kullanımının yaygınlaştırılması, yürütülmekte olan kırsal kalkınma çalışmalarının etkinliklerinin artırılması, kırsal toplumda yerel kalkınma kapasitesinin oluşturulmasına katkı sağlamak için yeni teknoloji içeren yatırımların desteklenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeyi amaçlanmaktadır.

    Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenen Yatırım Konuları

    Ekonomik yatırım konularında;

    a) Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik yeni tesislerin yapımı,
    b) Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik mevcut faal olan veya olmayan tesislerin kapasite artırımı ve/veya teknoloji yenilenmesi,
    c) Tarımsal ürünlerin işlenmesi, depolanması ve paketlenmesine yönelik kısmen yapılmış yatırımların tamamlanması,
    ç) Yenilenebilir enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımı,
    d) Bu Tebliğ kapsamında bulunan konularla ilgili tarımsal faaliyetlere yönelik yapılmış tesisler ile yapılacak tesislerde, ayrıca üç dekardan küçük olmaması şartıyla örtü altı kayıt sistemine kayıtlı mevcut modern seralarda kullanılmak üzere; yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal ve biyogazdan ısı ve/veya elektrik üreten tesisler ile güneş ve rüzgar enerjisinden elektrik üreten tesislerin yapımı,
    e) Tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar,
    f) Hayvansal ve bitkisel orjinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması hibe desteği kapsamında değerlendirilir.

    Kırsal ekonomik altyapı yatırım konularında;

    a) Kırsal turizm yatırımları,
    b) Çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri,
    c) El sanatları ve katma değerli ürünler,
    ç) Bilişim sistemleri ve eğitimi hibe desteği kapsamında değerlendirilir.

    Tarımsal Ürünlerin İşlenmesi Kapsamında,

    • Başka bir yatırım tesisinde ilk işlemesi yapılan mamul ürünün ikincil işlenmesine ve paketlenmesine yönelik yatırım teklifleri hibe desteği kapsamında değerlendirilmez. Sert kabuklu meyveler bu madde kapsamında değildir.
    • Un ve karma yem konularında yeni yatırım tesisi başvuruları kabul edilmez. Kütlü pamuk konusunda kapasite artırımı ve/veya teknoloji yenileme dışındaki başvurular kabul edilmez. Çay konusunda sadece yaş çay üretiminin yapıldığı illerdeki başvurular kabul edilir.
    • Tarımsal ürünlerin depolanmasına yönelik yeni tesis başvurularında sadece çelik silo ve soğuk hava deposu hibe desteği kapsamında değerlendirilir.
    • Yatırımcılar tüm yatırım konularında ülke genelinde sadece bir adet proje başvurusunda bulunabilir.
    • Kırsal ekonomik altyapı yatırımlarından kırsal turizm için yeni tesis, diğer yatırımlar için kapasite artırımı ve/veya teknoloji yenileme konusunda başvuru yapılabilir. Ayrıca, kırsal turizm ve el sanatları ve katma değerli ürünler konularına sadece kırsal alanda başvuru yapılabilir.
    • Kırsal ekonomik altyapı yatırımlarından çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri hariç, bütün başvurularda başvuruya esas yatırım konusunun hibe desteği kapsamında değerlendirilebilmesi ve hibe desteğinden yararlanabilmesi için, alınmış veya alınacak olan yapı ruhsatı ve yapı kullanım izin belgelerinin mutlaka başvuru konusu ile uyumlu olması gerekir.
    • Bütün başvurularda yatırım yerinin; başvuru sahibi adına olması veya Hazine, belediye, il özel idaresi, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, ticaret borsası, Vakıflar Genel Müdürlüğü, organize sanayi bölgesi, tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesi ve küçük ihtisas sanayi sitesinden başvuru sahibi adına bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren en az yedi yıl tahsis/irtifak tesis edilmiş olması veya Hazine, belediye, il özel idaresi, ticaret odası, sanayi odası, ziraat odası, ticaret borsası, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile bunlar dışında kalan tüzel ve gerçek kişilerden bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren en az yedi yıl kiralanmış olması gerekir. Tarımsal amaçlı kooperatiflerce balıkçı barınaklarına yapılacak olan bütün yatırım konularına ait başvurularda yedi yıl kira süresi şartı aranmaz.
    • Yatırım, mülkiyeti veya kullanım hakkı başvuru sahibine ait olmak üzere bitişik birden fazla parselde yer alabilir. Mevcut seralarda kullanılmak üzere yenilenebilir enerji üretim tesisi konulu başvurularda güneş enerjisi kullanılması halinde teknik gerekçelerinin açıklanması ve ilgili mevzuata aykırı olmaması durumunda paneller komşu parsellerde yer alabilir.

    Uygulama İllerinin Yatırım Konuları

    Program çerçevesinde Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Giresun, Hatay, Isparta, Mersin, Kars, Kastamonu, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muş, Nevşehir, Ordu, Samsun, Sivas, Tokat, Trabzon, Şanlıurfa, Uşak, Van, Yozgat, Aksaray, Karaman, Ardahan illerinde;

    • Yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları hariç bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
    • Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması konusunda sadece ham derinin işlenmesi,
    • Soğuk hava deposu, Çelik silo,
    • Hayvansal ve bitkisel orjinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
    • Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
    • Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları,

    Adana, Adıyaman, Antalya, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Gümüşhane, Hakkari, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kırklareli, Kırşehir, Kocaeli, Muğla, Niğde, Rize, Sakarya, Siirt, Sinop, Tekirdağ, Tunceli, Zonguldak, Bayburt, Kırıkkale, Batman, Şırnak, Bartın, Iğdır, Yalova, Karabük, Kilis, Osmaniye ve Düzce illerinde ise;

    • Bitkisel ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
    • Hayvansal ürünlerin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
    • Su ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması, Soğuk hava deposu,
    • Çelik silo,
    • Hayvansal ve bitkisel orjinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanması,
    • Yenilenebilir enerji kullanan yeni sera,
    • Yenilenebilir enerji üretim tesisleri,
    • Tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlar,
    • Kırsal ekonomik alt yapı yatırım konularından; kırsal turizm, çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemleri, el sanatları ve katma değerli ürünler, bilişim sistemleri ve eğitimi yatırımları hibe desteği kapsamında değerlendirilir.

    Yatırım Süresi

    Yatırım projelerinin tamamlanma son tarihi 1.12.2017’dir. Bu tarih itibarıyla tamamlanamayan projeler, yatırımcıların talebi ve il müdürlüğünün uygun görmesi halinde kendi kaynakları ile doksan günü aşmamak üzere verilecek süre içinde tamamlanır.

    Ekonomik Yatırımlar İçin Başvuru Sahiplerinde Aranacak Özellikler

    • Yatırım konularını gerçekleştirmek üzere hazırlanacak proje başvuruları gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılır.
    • Kırsal ekonomik alt yapı konularından kırsal turizm ve el sanatları ve katma değerli ürünler hariç başvuru sahibi gerçek ve tüzel kişilerin, Bakanlık tarafından oluşturulan çiftçi kayıt sistemine veya Bakanlık tarafından oluşturulmuş diğer kayıt sistemlerine son başvuru tarihinden önce kayıtlı olması gerekir.
    • Tüm yatırımlara yönelik proje konularına başvurabilecek tüzel kişilerin idari ve mali açıdan kamudan bağımsız olması gerekir.
    • Tüm yatırımlar için son başvuru tarihinden önce kurulan; Kollektif şirket, limited şirket ve anonim şirket şeklinde kurulmuş olan şirketler ve bunların aralarında oluşturdukları ortaklıklar, Tarımsal amaçlı kooperatifler, üretici birlikleri ile bunların üst birlikleri ekonomik yatırım konularına tüzel kişilik olarak başvurabilirler.
    • Kuruluşların proje başvurusu, hibe sözleşmesi imzalanması ve uygulamaların gerçekleştirilmesi konularında yetkili kurullarından son başvuru tarihinden önce yetki almış olması ve bu yetki belgesini proje başvurularında ibraz etmiş olmaları gerekir.

    Ekonomik Yatırım Konularında Yatırım Tutarı ve Destekleme Oranı

    • Bitkisel ürün işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlardan yaş meyve sebze tasnif, paketleme ve depolama yatırımları için 2.000.000 Türk Lirası, tohum işleme, paketleme ve depolama yatırımları için 2.000.000 Türk Lirası, bunun dışında kalan yatırımlar için 1.500.000 Türk Lirası,
    • Hayvansal ürün işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlar için 2.000.000 Türk Lirası,
    • Su ürünleri işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlar için 2.000.000 Türk Lirası,
    • Hayvansal ve bitkisel orjinli gübre işlenmesi, paketlenmesi ve depolanmasına yönelik yatırımlar için 2.000.000 Türk Lirası,
    • Yenilenebilir enerji kaynakları kullanan yeni seraların yapımına yönelik yatırımlar için 2.000.000 Türk Lirası,
    • Soğuk hava deposu yapımına yönelik yeni yatırımlar için 1.500.000 Türk Lirası,
    • Çelik silo yapımına yönelik yeni yatırımlar için 1.500.000 Türk Lirası,
    • Bu Tebliğ kapsamında bulunan konularla ilgili tarımsal faaliyetlere yönelik yapılmış tesislerde kullanılmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarından jeotermal ve biyogazdan ısı ve/veya elektrik üreten tesisler ile güneş ve rüzgâr enerjisinden elektrik üreten tesislerin yapımına yönelik yatırımlar için 2.000.000 Türk Lirası,
    • Tarımsal üretime yönelik sabit yatırımlardan mantar yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlar için 1.000.000 Türk Lirası, büyükbaş hayvan yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlar için 1.500.000 Türk Lirası, küçükbaş ve su ürünleri yetiştiriciliğine yönelik sabit yatırımlar için 1.000.000 Türk Lirası üst limitini geçemez.

    Kırsal Ekonomik Alt Yapı Yatırım Konularında Hibeye Esas Proje Tutarı

    • Kırsal turizme yönelik yeni tesis yatırımları için 1.500.000 Türk Lirası,
    • Çiftlik faaliyetlerinin geliştirilmesine yönelik altyapı sistemlerine yönelik yatırımlar için 500.000 Türk Lirası,
    • El sanatları ve katma değerli ürünlere yönelik yatırımlar için 500.000 Türk Lirası,
    • Bilişim sistemleri ve eğitimine yönelik yatırımlar için 500.000 Türk Lirası üst limitini geçemez.
    • Hibeye esas proje tutarı alt limiti en az 30.000 Türk Lirası’dır. Bu limitin altındaki başvurular kabul edilmez.
    • Hibeye esas proje tutarının %50’sine hibe yoluyla destek verilir. Diğer %50’si oranındaki tutarı başvuru sahipleri temin etmekle yükümlüdür.
    • Proje bütçesi KDV (Katma Değer Vergisi) hariç hazırlanır.
    • Proje toplam tutarının; bu maddede belirlenen hibeye esas proje tutarını aşması durumunda, artan kısma ait işlerin proje sahiplerince ayni katkı olarak finanse edilmesi ve yatırım süresi içerisinde tamamlanması gerekir. Bu durumun hibe başvurusu ile beraber taahhüt edilmesi şarttır.
    • Küçük ve orta ölçekli ekonomik faaliyetlere yönelik yatırım tesislerinin desteklenmesi amaçlandığından, başvuruda belirtilen proje toplam tutarı ile yatırım konusunun tam olarak gerçekleşmesi sağlanır.

    Hibe Desteği Kapsamındaki Proje Gider Kalemleri

    Öngörülen yatırım projesinin ayrılmaz bir parçası ve projenin faaliyete geçmesi için kaçınılmaz olan bu maddede belirtilen giderler, ilgili bölümlerde belirtilen istisnalar geçerli olmak kaydıyla hibe desteği kapsamında değerlendirilir.

    Yatırım Uygulamalarına Ait;

    • İnşaat işleri alım giderlerine,
    • Makine, ekipman ve malzeme alım giderlerine hibe desteği verilir.
    • Yatırımcılar tarafından, proje kapsamında satın alınacak ve hibe desteği verilecek tüm makine, ekipman, malzeme ve inşaat işleri ihale sonucunda belirlenen yüklenicilerle yapılacak sözleşmeler kapsamında sağlanır.
    • Yatırımcılar ve ortakları tarafından sürekli çalıştırılan, düzenli, dönüşümlü, yarı zamanlı ve geçici olarak işe alınmış kişiler, kamu çalışanları, kamu kurumları ile kamu tüzel kişiliğini haiz kuruluşlar yüklenici olamaz.
    • Hibeye esas proje tutarını oluşturan, hibe desteği verilecek proje giderleri mutlaka teknik projeye ve piyasa etütlerine dayandırılır ve proje başvurularında ayrıntılı olarak belirtilir.
    • Hibe sözleşmesine bağlanan hibeye esas proje tutarı, uygulama sürecinde artırılamaz. Ancak sözleşmeye bağlanan tutarı aşmamak kaydıyla gider kalemleri arasında ilgili maddelerde belirtilen kısıt ve limitlere aykırı olmamak üzere aktarımlar yapılabilir.
    • Yatırımcı, hibeye esas proje giderlerinden inşaat ve makine ekipmanı ayrı ayrı ihale edebileceği gibi bu giderlerin tamamını tek bir ihale şeklinde de gerçekleştirebilir.

    İnşaat İşleri Alım Giderleri

    • Program kapsamında hibe desteği verilecek inşaat işleri alım giderleri, projenin faaliyete geçmesi için kaçınılmaz olan inşaat işlerini kapsar.
    • Yeni yatırım başvurularında hibeye esas proje gideri sadece inşaat faaliyetinden ibaret olamaz. Ancak çelik silo, soğuk hava deposu ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanan sera yatırımları sadece inşaat faaliyetinden ibaret olabilir.
    • İnşaatın yapılma yöntemi ile kullanılacak teknolojiyi açıklayan, inşaat işleriyle doğrudan ilgili malzeme, işçilik, makine, ekipman kullanım veya iş makinesi giderlerini kapsayan ve gider türü, ölçü birimi, miktar, birim fiyat ve tutar ayrıntılarını da ihtiva eden taslak yapım şartnameleri ve uygulama aşamalarını süreleriyle birlikte gösterir bir iş programı da proje başvuruları ekinde sunulur.
    • İnşaat işleriyle ilgili mimari, statik, elektrik, sıhhi tesisat ve çevre düzenlemesine ait uygulama projelerinin ve bu projelere ait metraj ile keşif özetlerinin imzalı suretleri incelenmek üzere hibe sözleşmesi ekinde sunulmuş olması gerekir. İnşaat işleriyle ilgili mimari, statik, elektrik, sıhhi tesisat ve çevre düzenlemesine ait uygulama projelerini hazırlayan kişinin ilgili meslek odasına kayıtlı olması şarttır.
    • İdari kısımlarla ilgili harcamalar, hibeye esas inşaat giderinin %15’ini, çevre düzenlemelerinde de hibeye esas inşaat giderinin %15’ini aşamaz.
    • İdareye ait personel odaları, yatakhane, yemekhane, bakıcı evi, teşhir ve satış reyonu, bekçi kulübesi idari kısım olarak değerlendirilir, bahçe duvarı, çit, tesis bahçesinin düzenlenmesi gibi bölüm ve bunlara ait giderler çevre düzenlenmesi olarak değerlendirilir ve bu maddenin beşinci fıkrası gereği işlem görür.
    • Mesken ve benzeri yapıları kapsayan proje başvuruları hibe desteği kapsamında değerlendirilmez.
    • İnşaat işleri ile ilgili ulusal mevzuat gereğince alınması gerekli izin, ruhsat, denetim işleri ve uygulamalarda yapılması zorunlu olan tüm işlemlerin yerine getirilmesinden yatırımcılar sorumludur.
    • Çelik silo, sera ve soğuk hava deposu yatırımları hariç yeni tesis ve tamamlama yatırımlarında inşaat gideri, hibeye esas proje tutarının %80’inden fazla olamaz. Kapasite artırımı ve/veya teknoloji yenilemeye yönelik yatırımlarda ise inşaat gideri hibeye esas proje tutarının %20’sinden fazla olamaz.
    • Yenilenebilir enerji olarak jeotermal kaynağın kullanılacağı yatırımlarda kuyu maliyetinin hibe desteğinden yararlanabilmesi için elde edilen enerjinin mevcut veya bu Tebliğ kapsamında kurulacak tesiste kullanılması şarttır. Sadece jeotermal kuyu için hibe desteği verilmez.
    • Yenilenebilir enerji olarak jeotermal, biyogaz, güneş ve rüzgar enerjisi kullanacak bütün yatırım konularında yenilenebilir enerji üretimi mevcut veya bu Tebliğ kapsamında kurulacak tesisin kurulu güç üzerinden hesaplanan yıllık enerji ihtiyacının en az %51’ini en fazla %110’unu karşılayacak şekilde projelendirilmesi halinde hibe desteğinden faydalandırılır. Elde edilen enerji, mevcut veya bu Tebliğ kapsamında kurulacak tesisteki enerji ihtiyacının %110’unu aşması durumunda elde edilen toplam enerji ile tesiste ihtiyaç duyulan enerji oranlanarak hibe ödemesi yapılır. Bu oranların dışında kalan kısımlar ayni katkı olarak karşılanır.
    • Yenilenebilir enerji olarak biyogaz, güneş ve rüzgâr enerjisi kullanarak elektrik üretecek bütün yatırım konularında enerjinin ulusal şebekeye bağlanması şarttır. Bu maddenin on birinci fıkrasında belirtilen kriterlerin karşılanması şartı ile hibe ödemeleri bağlantı sözleşmesinde belirtilen kurulu güç üzerinden yapılır. Bağlantı sözleşmesinde belirtilen gücün, bağlantı izni ve ruhsatı veren kurumdan kaynaklanan sebeplerle projesinde öngörülen kurulu gücün %51’in altına düşmesi ve bu durumun da resmî belgelerle tespit edilmesi halinde, yenilenebilir enerji üretim tesisi başvurularında hibe sözleşmesi tasfiye edilerek teminat yatırımcıya iade edilir. Yenilenebilir enerji üretimi, başvuruya esas yatırım projesinin bir ünitesi ise bu durumda projede enerji ünitesine ait giderler hibeye esas proje tutarından düşürülerek yatırımın geri kalan kısmı hibe desteği kapsamında değerlendirilir.

    Makine, ekipman ve malzeme alım giderleri

    • Program çerçevesinde yapılacak yeni makine, ekipman ve malzeme alımları, üretimi de içeren bir proje bütününün parçası olduğu takdirde finanse edilir.
    • Tamamlama ile kapasite artırımı ve/veya teknoloji yenilenmesine yönelik proje tekliflerinde hibeye esas proje tutarının tamamı makine ve ekipman alım giderinden ibaret olabilir.
    • Trafo jeneratör satın alımları hibe desteği kapsamında değildir.
    • Bilişim sistemleri ve eğitimi ile ilgili satın alımlar; makine, ekipman ve malzeme alım giderleri kapsamında değerlendirilir.

    Ekonomik yatırım konularında makine, ekipman ve malzeme alım giderlerine ait teknik şartnameyi, metraj ve keşfi, makine yerleşim planını ve bina büyüklüğü ile alınan makinelerin uyumlu olduğuna dair raporu hazırlayan ve tasdik eden kişilerin ilgili meslek odasına kayıtlı olması şarttır.

    Proje Kaynaklarından Karşılanamayacak Giderler

    • Proje giderlerine uygun olmayan ve hibe desteği kapsamı dışında kalan giderler şunlardır:
    • Her türlü borçlanma giderleri.
    • Faizler.
    • Başka bir kaynaktan finanse edilen harcama ve giderler.
    • Kira giderleri.
    • Kur farkı giderleri.
    • Arazi, arsa ve bina alım bedelleri.
    • Bina yakıt, su, elektrik ve apartman aidat giderleri.
    • Ayrı faturalandırılmış nakliye, montaj giderleri.
    • Bankacılık giderleri.
    • Denetim giderleri.
    • KDV de dâhil iade alınan veya alınacak vergiler.
    • İkinci el mal alım giderleri.
    • Proje yönetim ve danışmanlık giderleri.
    • Makine tamir ve parça alım giderleri.
    • Laboratuvar sarf malzemeleri.

    Program kapsamında; hibe sözleşmesi onaylanmayan projelerle ilgili yapılan hiçbir harcama karşılanmaz, bu giderlerden dolayı herhangi bir sorumluluk ve yükümlülük üstlenilmez.

    Proje Başvuruları

    • Tebliğin yayımı tarihi 21 Ekim 2016 dan itibaren kırk beş gün içerisinde elektronik ağ üzerinden yapılır.
    • Son başvuru tarihi bitiminde elektronik ağ başvurular için veri girişine kapatılır.
    • Yapılan başvurular son haliyle işleme alınır.
    • Program ile ilgilenen gerçek ve tüzel kişiler başvurularını “www.tarim.gov.tr” internet adresinden yaparlar.
    • Başvurunun gerçekleşmesi için başvuru dosyasının elektronik ağ üzerinden girişinin yapılması şarttır.
    • Başvuru tarihinin bitiminden sonra başvuru dosyasında hiçbir belgede ve/veya dokümanda düzeltme yapılamaz ve 25 inci maddede belirtilen koşullar dışında hiçbir eksik belge ve/veya doküman tamamlatılamaz.

    Proje Başvurularının Değerlendirilmesi

    • İl proje değerlendirme komisyonu değerlendirmesi; son başvuru tarihini takiben ilk iş günü içerisinde yapılacak toplantıda belirlenecek kriterlere göre elektronik ağ üzerinden başlanır. İlk 10 gün içinde projelerin incelemesini tamamlar.
    • Yatırım başvurularının idari uygunluk açısından incelenmesi,
    • Başvuru sahiplerinin, ortaklarının ve projelerin uygunluğu açısından incelenmesi,
    • Başvuruların ön değerlendirme kriterleri açısından değerlendirilmesi,
    • Başvuruların genel değerlendirme kriterleri açısından değerlendirilmesi.

    Ekonomik yatırımlarda proje ön değerlendirme kriterlerinden toplam olarak altmış ve üzerinde proje puanı almış olan proje başvuruları, dikkate alınır.

    Değerlendirme Sonuçlarının Açıklanması

    Kesinleşen değerlendirme sonuçları Genel Müdürlükçe il müdürlüklerine yazılı olarak bildirilir. Ayrıca hibe desteğine hak kazanan başvuru sahiplerine ait proje numaraları “www.tarim.gov.tr” internet sitesinde yayımlanarak ilan edilir.

    Haberimizi kırsal kalkınma desteklerinden yararlanmak isteyen girişimci, yartırımcı ve tarım sektörüne ilgi duyan tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Türkiye'nin İlk İhtisas Teknoparkı: DEPARK Sağlık

    $
    0
    0

    Bünyesinde hastane, tıp fakültesi, araştırma merkezi, teknoloji transfer ofisi, kuluçka merkezi barındıran DEPARK Sağlık Teknoparkı, Türkiye'deki tam entegre ilk sağlık TEKNOPARK olma özelliğini taşıyor.

    Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi (DEPARK), Türkiye'nin 35'inci Teknoloji Geliştirme Bölgesi, 2013 yılında kuruldu. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEU) iki büyük kampüsünde faaliyet gösteriyor. Bünyesinde iki tane teknopark var. Bunlardan bir tanesi Depark Sağlık, diğeri DEPARK Tınaztepe.

    DEPARK Tınaztepe, genel amaçlı bir teknopark yani bilişim, nano-teknoloji, teknolojik tekstiller, deniz teknolojileri alanlarında çalışan şirketler ile yoluna devam ediyor. Fakat DEPARK Sağlığın ilginç özellikleri var.

    Hastaneye Entegre TEKNOPARK Nasıl oluyor?

    Bünyesinde hastane, tıp fakültesi, araştırma merkezi, teknoloji transfer ofisi, kuluçka merkezi var. Bu şekilde, Türkiye'deki tam entegre ilk sağlık TEKNOPARK olma özelliğini kazanıyor. Şu anda 1.100 çalışanı var. Dahası, içeride 135 şirket çalışıyor. Bu şirketlerin çoğu, 'sağlıkta' ihtisaslaşan şirketler. DEPARK Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Özgören'in aktardığına göre, şu anda yüzde 100 doluluk oranı var.  Prof. Özgören, "Yüzde 100 doluyuz, yüzde 150 talep var. Teknoparka girmek için 80 kadar firma sırada bekliyor." diyor.

    DEPARK Sağlık, önce 'Nar' grup olarak ifade edilen 10 adet konteynırın sağlık yerleşkesine kurulmasıyla resmen faaliyete başlıyor. Sonra buna DEU İnciraltı Yerleşkesindeki, 3 bin metrekarelik alanda kurulan 'Zeytin' isimli bina ekleniyor. 'Zeytin' binasında, 42 ofis, 2 toplantı salonu, 1 kuluçka merkezi var. Bu binanın 7/24 çalıştığını belirten Özgören, "Zeytin binası Türkiye'nin ilk ve hastaneye entegre tek sağlık ihtisas teknoparkıdır. Burası canlı bir organizma gibidir. Araştırmacılarımız, 7/24 gelip çalışabiliyorlar. Şimdi bir de 'İncir' binası yapacağız"şeklinde konuşuyor.

    Güncele Değil Geleceğe Odaklandık

    "Türkiye'nin ve dünyanın ihtiyaçları nelerdir?" soruları ile çalıştıklarını belirten Prof. Özgören, "Türkiye'nin güncel dertlerine değil, dünyanın varması gereken yere doğru odaklanmış vaziyetteyiz. Türkiyenin içinde zaman kaybetmek yerine , rotamızı dünyada gidilmesi gereken yere doğru kırdık. Bu nedenle ciddi bir şekilde öne geçtik. Uluslararası gerçeği, Türkiye gerçeği ile entegre etmek için çabalıyoruz" diye konuşuyor. Prof. Özgören, yarattıkları ekosistemden kamunun, özel sektörün ve ilgili tüm paydaşların faydalanmasını hedeflediklerini sözlerine ekliyor.

    Kişiye Özgü Tıbbın Öncüsü Olmak İstiyoruz

    Dünyanın artık kişiselleştirilmiş tıbba hazırlandığını belirten Prof. Dr. Murat Özgören, "Gözlükte bunu yapıyoruz, alçılar ayağınıza göre yapılıyor fakat diğer alanların çoğunda yapılmıyor. Yavaş yavaş, örneğin onkolojii ilaçlarında bu gelişmeleri görebiliriz. Biz de iBG-İzmir Merkez Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk'ün başkanlığında yürütülen uluslararası bir proje ile yeni nesil yaklaşım kabul edilen kişiye özgü tıbbın öncüsü olmak üzere Avrupa Birliği ve Türkiye'deki program ve projeleri yürütüyoruz. Kişiye özgü tıp alanında öncü olmak istiyoruz. Kişiye özgü ilaç geliştirmek için çalışıyoruz. Hastaya özgü tedaviyi yapabilir olmamız lazım, dünya buna hazırlanıyor. Yoğun yol alıyoruz. Bunun temellerini attık" ifadelerini kullandı.

    Nobel Ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar da Bizimle Birlikte

    Bünyelerindeİzmir Uluslararası Biyotıp ve Genom Enstitüsü'nün (iBG İzmir) bulunduğunu belirten Prof. Dr. Murat Özgören, "iBG-İzmir moleküler biyoloji, genetik, tıp, eczacılık, biyo-mühendislik ve bilgisayar mühendisliği gibi pek çok bilim alanını çatısı altında barındıran, Türkiye'nin en büyük yaşam bilimi araştırma kompleksine sahiptir. iBG İzmir'in 20 kişilik bir yönlendirme kurulu var. Bu kişilerin arasında Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar gibi pek çok değerli bilim insanı bulunuyor. Bu hocalarımız burada aktif çalışıyorlar" diye konuştu.

    DEPARK Sağlık hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.depark.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

    Haberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

    Viewing all 7107 articles
    Browse latest View live