Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7107 articles
Browse latest View live

Kadın Girişimciliğini Destekleme Zirvesi Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

İş dünyasından sivil topluma, siyasetten sanata kadın girişimciliğinin zirvedeki isimleri; Sarıyer Belediyesi’nin destekleri ile düzenlen Kadın Girişimciliğini Destekleme Zirvesi’nde Başarı Ödülü aldı.

MEF Üniversitesi’nin Maslak Kampüsü evsahipliğinde ‘Ekonomide Kadın Eli’ sloganı ile yapılan Kadın Girişimciliğini Destekleme Zirvesi sonrasında gerçekleşen Ödül Töreni’nde; ‘Sosyal Girişimci’, ‘Öncülük Eden’, ‘Rol Model’, ‘Yönetimde Başarı’, ‘Yaratıcılık’, ‘Kurumsal Sosyal Sorumluluk’ gibi toplam 18 kategoride topluma ilham veren kadınlara Başarı Ödülleri verildi.

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Kadın Girişimciliğini Destekleme Zirvesi Başarı Ödülleri, sivil toplum liderleri, iş dünyasından önemli isimler, yerel ve merkezi yönetimler, iş, siyaset ve medya dünyasından isimlerden oluşan jüri üyeleri tarafından belirlendi. Ödül Töreni’ne Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, MEF Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Muhammed Şahin, Sarıyer Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Sevgi Atalay, Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Atalay Şahinoğlu, TYD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Nilay Reis Göktürk, NG Gürel Hotel İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, Elite World Oteller Zinciri Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, gibi pek çok önemli isimin katılımı ile gerçekleşti.

TYD Başkanı Oya Narin ‘Öncülük’ Kategorisinde Başarı Ödülü Aldı

Turizm sektöründeki yöneticilik tecrübesini Turizm Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı ile taçlandıran Martı Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, öncü liderliği, sektöre kattığı değer ve sivil toplum alanındaki çalışmaları nedeniyle ‘Öncülük Eden’ kategorisinde ‘Başarı Ödülü’nün sahibi oldu. Marka şehir yaratma ve cazibe merkezi haline getirmedeki başarısı nedeniyle Yönetimde Başarı Ödülü, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e verilirken, NG Gürel Hotel İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür ise kadın girişimciliği konusunda önemli çalışmalar yürüten Türkiye İş Kadınları Derneği TİKAD Genel Sekreterliği, sosyal sorumluluk alanındaki çalışmaları ve üstlendiği destekleyici rol ile gençlere ve kadınlara örnek oldu ve ‘Rol Model’ kategorisinde Başarı Ödülü’nü aldı.

‘KSS Ödülü’nün Sahibi Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Nilay Reis Göktürk Oldu

Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanında Başarı Ödülü’nün sahibi Reis Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Nilay Reis Göktürk oldu. Göktürk, gerek kurum gerekse bireysel olarak gençlerin ve gelecek nesillerin beslenme alışkanlıklarını iyileştirme adına yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleri ve kampanyaların uygulanmasında aktif görev alması nedeniyle jüri tarafından ödüle layık görüldü. Marmara Bölgesi’nin tek kadın belediye Başkanı olan Avcılar Belediye Başkanı Handan Toprak Benli, kadının sosyal ve ekonomik hayata katılımı ve özgürleşmesi adına yaptığı çalışmalar ile İnsan Gelişmişlik kategorisinde Başarı Ödülü’nün sahibi olurken, dijital dünyada kadının sesini duyuran en etkili isimlerden biri olan Ufuk Tarhan, bu alanda yaratıcılığın en önemli kadın temsilcisi olarak Yaratacılık kategorisinde Başarı Ödülü’nü aldı.

İşyerinde %94 Kadın İstihdamı İle Yılın ‘Sosyal Girişimci’si Deniz Kumru

Firmasında kadın istihdam oranı yüzde 94 olan Repack Fason Ambalaj’ın Kurucusu Deniz Kumru, kadınların iş gücüne katılımı konusunda yürütüttüğü çalışmalar ile zihinsel gelişim yetersizliği olan genç kızların paketleme hattında istihdamını sağlayarak jürinin takdirini aldı ve kadınlara gençlere ilham veren isimlerden biri olarak Kadın Girişimciliğini Destekleme Zirvesi’nde Sosyal Girişimci kategorisinde Başarı Ödülü’nün sahibi oldu. Gıda sektöründe ülkemizi uluslararası arenada temsil etme başarısı gösteren, sosyal fayda sağlayan pek çok çalışmada sorumluluklar üstlenen ve BM FAO Ödüllü TGDF Genel Sekreteri İlknur Menlik ise Proje Geliştirme kategorisinin kazananı oldu.

Turizm Alanında Başarı Ödülü Emel Elik Bezaroğlu’na

Elite World Oteller Zinciri Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu, sektörün sancılı dönemlerinde bile önemli projelere ve yatırımlara devam ederek turizm sektörüne sağladığı katma değer ile Turizm alanında Başarı Ödülü’nü aldı. Avrupa İklim Vakfı Üyesi Ceren Ayas, iklim değişikliği konusunda ulusal ve uluslararası alanda yürüttüğü çalışmalar ile İklim Elçisi kategorisinde, UNDP Türkiye Yerel Sosyo Ekonomik Kalkınma Sektörü Proje Sorumlusu Büşra Çelik de Türkiye’de turizmin alternatif bir sürdürülebilir kalkınma aracı olatrak yer edinmesi ve bu girişimciliğin teşvik edilmesine sağladığı katkı ile Anadolu’da Değer Yaratma kategorilerinde Başarı ödüllerinin sahipleri oldu.

Topluma Katkı Ödülü ‘Çocuk Gelin Yoktur! Çocuk Tecavüzü Vardır’ Projesiyle Gaye Donay’ın

Girişimcilik konusunun bugünkü kadar gündemin üst sıralarında olmadığı tarihlerden bu yana yazıları ile girişimciliği destekleyen ve reklam, pazarlama alanında Türkiye’nin en önemli yayınlarından birinin başındaki isim Günseli Özen, İletişim kategorisinde; sahip olduğu deneyimlerini toplum yararına ve gelişimine vakfeden ve son olarak ‘Çocuk Gelin Yoktur! Çocuk Tecavüzü Vardır’ sosyal sorumluluk projesiyle bu konuda farkındalık yaratmayı hedefleyen İstanbul Düşünce Derneği ve MAJİ Luxury&Event Sanat Kültür Merkezi Kurucusu Gaye Donay, Topluma Katkı kategorilerinin kazananları oldu.

Girişimci Mukaddes Başkaya, Yurtdışında Değer Katan kategorisinde İpi Göğüsledi

Bir masa ve bir bilgisayar ile ev tekstili alanında kurduğu şirketi bugün 30 milyon dolar ihracat kapasitesine ulaşan Gardenya Tekstil Kurucusu kadın girişimci Mukaddes Başkaya, yarattığı markalar ile Türk tekstilini uluslararası pazarlarda başarı ile dalgalandırması, kadın istihdamının artırılmasında oynadığı etkin rol ile Yurtdışıda Değer Katan kategorisinde Başarı Ödülü aldı. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği Genel Sekreteri Konca Çalkıcık, iş dünyasının dikkatini dünyanın geleceğini şekillendiren sürdürülebilirlik konusuna çekmesi konusunda yaptığı çalışmalar ile Çevre kategorisinde Başarı Ödülü’nü alan isim olurken, ülkemizde kadın olmanın zorluğunu hayatının her aşamasında deneyimlemiş bir kadın olan ve Hayata Sarıl Derneği’ni kurarak evsizlere umut olan Ayşe Tükürükçü, Sivil Toplum kategorisinde Başarı ödülü aldı. Mesleğine en alt basamaklardan başlayarak güzellik merkezi akademisi kurulmasına kadar uzanan başarılı bir girişimcilik öyküsüne imza atan Neslim Güngen Uzmanlaşan Markalaşan kategorisinde ödül alan isim oldu.

Girişimcilikleri ile topluma ilham veren kadınlarımızın başarı hikayelerini ve deneyimlerini paylaştığı Kadın Girişimciliğine Destek Zirvesi ‘Ekonomide Kadın Eli’ ana teması ile 28 Nisan Cumartesi günü MEF Üniversitesi Maslak Kampüsü’nde yapıldı. Sarıyer Belediyesi, MEF Üniversitesi, Daikin ve Hepsiburada.com’un katkıları ile Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Kadın Girişimciliğine Destek Zirvesi’nde, girişimciliğin tanımının bir işi daha iyi yapan değil de farklı yapan, risk alan insanlar olduğu ve işi geliştirebilmek gereken sabır, cesaret ve esneklik kabiliyetlerinin kadının doğasına ne kadar uygun olduğunun altı çizildi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Bu Gençlikte İŞ Var! Yarışmasının 2018 Kazananları Açıklandı!

$
0
0

TÜSİAD tarafından, geleceğin genç girişimcilerine, iş dünyasının deneyimlerini sunma amacıyla düzenlenen“TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasının 2018 döneminde geçen yılın katılım rekoru kırıldı. 

TÜSİAD tarafından, geleceğin genç girişimcilerine, iş dünyasının deneyimlerini sunma amacıyla düzenlenen “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasına bu yıl Türkiye genelinde 74 ilden ve 161 üniversiteden 1.621 iş fikriyle 4.268 genç başvurdu. Jüriliğini TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Girişimcilik Yuvarlak Masası Lideri Murat Özyeğin, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, TÜSİAD tarafından, geleceğin genç girişimcilerine, iş dünyasının deneyimlerini sunma amacıyla düzenlenen “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasının 2018 döneminde geçen yılın katılım rekoru kırıldı CEO'su Aylin Somersan-Coqui ve yarışmanın ana sponsoru BASF Türkiye Genel Müdürü Rami Atikoğlu'nun üstlendiği yarışmanın finaline “Anlatan Eller”,“Bkare”, “Ratonik”, “Taka” ve“Tion” olmak üzere beş ekip kaldı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik'in açılış konuşması ile başlayan etkinlikte moderatörlüğünü Cem Seymen'in üstlendiği bir panel gerçekleştirildi. Panelde, yarışma finalinin jüri üyeliğini üstlenen isimler yarışmaya dair görüşlerini paylaştılar. Panelin ardından finalist ekipler sahne alarak jüri üyelerine projelerini sundu. Finalistlerin gerçekleştirdikleri proje sunumlarının ardından başarılı bulunan ilk üç ekibe ödülleri takdim edildi. Törende ayrıca en fazla başvuru alınan sırasıyla İzmir Ekonomi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi ve Fırat Üniversitesi rektörlerine birer plaket verildi.

Törenin açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik,şunları söyledi: “2011 yılında Ankara'da iki üniversitede pilot bir proje olarak başlattığımız yarışma, aradan geçen 7 yılda girişimcilik ekosisteminin desteği ile Türkiye çapında gençlerin kucakladığı bir organizasyona dönüşen yarışmada, bu sene ana vurgumuz kadın girişimciliğinin desteklenmesi oldu. Bu yıl 74 il, 161 üniversiteden başvuru aldık. Kadın girişimcilerin başvuru oranını %26 artırdık. Bundan da önemlisi Eğitim Kampı'na katılan ekipler arasında kadın oranını %40'lara çıkardık! Mutluyuz, gururluyuz, her şeyden öte umutluyuz! Katılan tüm genç girişimci adaylarımıza teşekkür ediyorum.”

Dünyada Kadın Girişimci Oranı %17, Türkiye'de %20

Bu Gençlikte İŞ Var! Ödül Töreni'ne ev sahipliği yapan ve finalin jüri üyelerinden Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı konuşmasında şu noktalara değindi:“2017'de dünyada kadın girişimci oranı %17. Dünyada da yeterli değil ve üzerine çalışılıyor. Biz de çalışıyoruz. Türkiye'de de kadın girişimci oranı %20 seviyelerinde. Hala yol ve fırsat var, dolayısıyla çalışmaya devam edeceğiz. Her yerde olduğu gibi, bu konuda da eşitlik istiyoruz.”

1.621 İş Fikri Hangi Aşamalardan Geçti?

6 Ekim 2017'de başvuruların alınmasıyla başlayan maratonda yarışmaya başvuran 1.621 iş fikri en az iki yatırımı olan ve/veya Bireysel Katılım Sermayesi lisansına sahip melek yatırımcılar ve girişimcilik ekosisteminin lider isimlerinin oluşturduğu bağımsız bir ön jüri tarafından değerlendirildi. İş fikirlerinin yüksek niteliği nedeniyle kıyasıya bir rekabete sahne olan ön eleme aşaması sonucunda jüriden en yüksek puanı alan, 31'i asil, 21'i yedek olmak üzere toplamda 52 iş fikri bir sonraki aşamaya geçmeye hak kazandı. Ön elemeyi geçen 104 öğrencinin oluşturduğu 36 ekip yarışmanın İstanbul'da düzenlenen 5 günlük eğitim kampına katıldı. Ekipler, kampta pazarlama, giriş stratejisi, fizibilite gibi konularda eğitim alan ve girişimcilik ekosisteminden sayısız isimle networking imkanı yakaladı. Sonrasında TÜSİAD üyeleri, Pınar Abay, Filiz Akdede, Gözde Akpınar, Hasan Aslanoba, Bahadır Balkır, Tayfun Bayazıt,  Öget Kantarcı,  Simone Kaslowski, Haluk Kayabaşı, İrem Oral Kayacık, Ebru Özdemir, Defne Tozan ile eşleşen 12 ekip üç ay boyunca bu isimlerin rehberliğinde iş planlarını geliştirme fırsatı yakaladı.

“TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışmasında, sırasıyla ön eleme, eğitim kampı, TÜSİAD rehberleriyle çalışma ve yarı final etaplarını geçen bu beş ekip arasından ilk üç şöyle sıralandı:

  • 75.000 TRY'lik Birincilik Ödülünü kazanan: Cinsel hastalıkların erken tanısında kaliteyi iyileştirmeyi ve doğru tedaviye hızla ulaşılmasını amaçlayan çözümleriyle “Taka” ekibi – Gazi Üniversitesi Biyokimya öğrencisi Cansu Kabasakal ve Hacettepe Üniversitesi Biyomühendislik öğrencisi Saliha Nur Tanış
  • 50.000 TRY'lik İkincilik Ödülünü kazanan: Engelli ve sağır bireylerin eğitiminde fırsat eşitsizliğini gidermek için Türk İşaret Dili destekli online eğitim platformu çözümü sunan “Anlatan Eller” ekibi – Anadolu Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi öğrencisi Açelya Sarıkaya ve İstanbul Üniversitesi Sivil Toplum Kuruluşları ve Sosyal Sorumluluk Yönetimi öğrencisi Pelin Baykan
  • 25.000 TRY'lik Üçüncülük Ödülünü kazanan: Gıdaları mikrofilm teknolojisi ile kaplayarak küflenme sorununa karşı geliştirdikleri doğal çözümle “Bkare” ekibi – Erciyes Üniversitesi Tıp Anatomi öğrencisi Bahar Yılmaz ve Aksaray Üniversitesi Biyoteknoloji ve Moleküler Biyoloji öğrencisi Behlül Koç.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Mezun Olup İşini Kurdu, Krizlere Rağmen Sektör Lideri Oldu!

$
0
0

Üniversiteden yeni mezun mühendis olarak iş ararken girişimci olmaya karar veren iş adamı Özgür Savaş Özüdoğru, karşı karşıya kaldığı ekonomik krizleri fırsata çevirerek tünel açma makinesi üreten firmasını 24 ülkeye ihracat yapar hale getirdi.

Üniversiteden yeni mezun bir mühendis olarak iş ararken girişimci olmaya karar veren iş adamıÖzgür Savaş Özüdoğru, karşı karşıya kaldığı ekonomik krizleri fırsata çevirerek tünel açma makinesi üreten firmasını 24 ülkeye ihracat yapar konuma getirdi. Anadolu Organize Sanayi Bölgesi'nde tünel ve zemin teknolojileri alanında üretimini sürdüren E-BERK firmasının sahibi Özüdoğru, AA muhabirine, iş hayatına atılma ve şirketini büyütme hikayesini anlattı.

Özüdoğru, İzmirli memur bir ailenin çocuğu olduğunu belirterek, babasının öğretmen olmasının etkisiyle 5 yaşında ilkokula başladığını, 16 yaşında da İstanbul Teknik Üniversitesi Metalurji Mühendisliği bölümüne kaydını yaptırdığını söyledi.

Girdiği Sınav Hayatını Değiştirdi

20 yaşında üniversiteden mezun olduktan sonra 3 ev arkadaşıyla Ortadoğu Teknik Üniversitesinin (ODTÜ) bilim sınavına girdiğini ifade eden Özüdoğru, bu sınavı kazanmasının hayatını değiştirdiğini dile getirdi. Özüdoğru, "İngilizce sınavını verememiştim. Memur bir ailenin çocuğu olduğum için hazırlık sınıfının yüksek bedelini karşılayacak durumum yoktu. Bu yüzden yarı zamanlı bir iş aramaya başladım." dedi.

OSTİM'deki bir döküm firmasında işe girdiğini anlatan Özüdoğru, 3 aylık deneyiminin ardından İngilizce eğitimini tamamlamasına yetecek parayı kazanamayacağını anlayınca çalıştığı yerden ayrıldığını kaydetti.

İstifa Ettiği Şirketin Ortağı Oldu

İzmir'e dönmeye karar verdiği sırada bir arkadaşının önerisine uyarak, gazetede ilanını gördüğü bir firmaya iş görüşmesine gittiğini belirten Özüdoğru, şöyle devam etti: "Burası bir ısıl işlem şirketiydi. Bir an evvel keşke şirket sahibi gelse de görüşmemi yapıp İzmir'e dönsem diye düşünüyordum. Bu firma mühendis imzasına ihtiyaç duyan, bu imza olmadan hiçbir iş yapamayan bir yermiş. Firma ortağı da biraz huysuz biri olduğundan 2-3 ayda bir sürekli personel ayrılıyormuş. Bu nedenle ücret ve sosyal güvenlik açısından her dediğimi kabul etti."

Çalışma koşulları ve şirket ortağının tavrı nedeniyle 8 ay içinde 4 kere istifa ettiğinin altını çizen Özüdoğru, bir süre aynı sektörde faaliyet gösteren başka bir firmada çalıştığını, daha sonra eski çalıştığı firmanın ortağı olan iki kardeşin kendisine ortaklık teklif ettiklerini söyledi.

Özüdoğru, ilk şirket ortaklığı deneyimini şöyle anlattı: "Bana ortaklık teklif eden iki kardeşin eski çalıştığım firmanın büyük ortağı olduklarını biliyordum. O zamanlar Arif Göçmen isminde yaşlı bir amca eski çalıştığım tesise gelir, hal hatır sorardı. Ben bu kişiyi başka bir firmanın sahibi zannederdim ama aslında Arif Amca firmanın ana sahibiymiş. Vefatından önce oğullarına bana ortaklık teklif etmelerini vasiyet etmiş. İki kardeş de bu nedenle bana geldiler ve ortaklık teklif ettiler. İlk şirket ortaklığım böyle oldu."

Üretim Atölyesinden Dev Fabrikaya

OSTİM'de 20 yaşında ilk işe başladığı yıllarda kendine 30 yaşına geldiğinde firma sahibi olma hedefi koyduğunu anlatan Özüdoğru, Nisan 2005'te 30 yaşındayken ortaklıklarını sorunsuz bir biçimde sonlandırarak bu hayalini gerçekleştirdiğini bildirdi.

Ortaklarından satın aldığı iki şirkete ek olarak bugün sahibi olduğu E-BERK firmasını 2006 yılında kurduğuna işaret eden Özüdoğru, firmayı ilk kurduğunda 100 metrekarelik bir alanda 4 personelin çalıştığını dile getirdi. Özüdoğru, "Bugün 23 bin metrekaresi kapalı 62 bin metrekarelik alanda 450 çalışanla hizmet veriyoruz." diye konuştu.

Kriz Döneminde 3 Bin Müşteri Buldu

Gerek ortaklık gerekse tek başına firma sahibi olduğu dönemlerde Türkiye'nin yaşadığı tüm ekonomik krizlerde firma olarak büyüdüklerini dile getiren Özüdoğru, 1999 krizinde iş yaptıkları 3-4 firmanın üretimlerini ya geçici olarak durdurduklarını ya da üretim hacimlerini düşürdüklerini ifade etti.

Söz konusu dönemde bu durumu aşmak için Ankara dışındaki firmalarla çalışma arayışına girdiklerini kaydeden Özüdoğru, "Bununla ilgili çok ciddi çaba gösterdik. 1999-2002 döneminde Ankara dışında 3 bine yakın müşterimiz oldu. Bu firmaların ihtiyaçlarını Ankara'dan karşılayacak bir barter metodu geliştirdik." ifadesini kullandı.

Küresel Krizi Tünel Açarak Aştı

Firma kurulduktan bir yıl sonra ABD'ye ihracat yapma başarısı gösterdiklerine dikkati çeken Özüdoğru, "Kriz döneminde çalışma alanımızı sürekli büyüterek, riski azaltmak istedik. Bu, 1999 krizinin bize öğrettiği bir şeydi." dedi.

Özüdoğru, küresel kriz öncesi dönemde tünel sektörünün yanı sıra boru profil makinelerinin üretiminde de çok iyi durumda olmalarına karşın, kriz nedeniyle boru profil sektöründe kullanılan sac malzemesi fiyatlarının bin 200 dolardan 400 dolara düştüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti: "O dönemde yönümüzü yeniden tünel açma makinesi sektörüne çevirdik. ABD'ye 2007'de tel örgü makinesi ihraç ettik. Bu ihracatı yapmasaydık 2008 krizine çok hazırlıksız yakalanabilirdik. Toplamda 10 bin dolarlık bir satıştı. Daha sonra yıllık 400 bin dolar ihracata ulaşan bir hacim yakaladık. 2008'de Bulgaristan'a ilk tünel kesici yedek parça kesicilerinin ihracatını gerçekleştirdik. Bugün ise Çin'den Hindistan'a ve ABD'ye kadar 24 ülkeye ihracat yapan bir firma olduk."

Türkiye'yi Sektöründe 8. Küresel Üretici Yaptı

Türkiye'nin ilk yerli tünel açma makinesi "Anadolu"yu geçen yılın mayıs ayında ürettiklerini aktaran Özüdoğru, 30 milyon avroluk yatırım sonucu 92 metre boyunda, 175 ton ağırlığında, 800 kilovolt amperlik kurulu güce sahip, 12 bin parçadan oluşan bir makine ortaya çıktığını söyledi. Özüdoğru, "Şu anda makinemiz Çorlu'daki bir projede bin 300 metrelik kazı mesafesine ulaştı." dedi.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Down Sendromlu Bireyler İş Hayatına Hazırlanıyor!

$
0
0

Uluslararası Down Sendromlular Federasyonu (UDF), yıl sonuna kadar 223 down sendromlu bireyi iş hayatına kazandırmayı hedefliyor.

Muğla'nın Bodrum ilçesinde "1. Uluslararası Down Plaj Futbol Festivali" düzenlendi. Amacın toplumsal farkındalık oluşturmak olduğu etkinliğe katılan Uluslararası Down Sendromlular Federasyonu (UDF) Başkanı Muhammed Abdullah Tuncay, yıl sonuna kadar 223 down sendromlu bireyi iş hayatına kazandırmayı amaçladıklarını söyledi.

"Onları İş Sahasına Kazandırmak İstiyoruz"

Türkiye'nin down sendromlular alanında en güçlü sivil toplum kuruluşu olduklarını anlatan Tuncay, UDF ile Türkiye Aşçılar Federasyonu iş birliğiyle Down Şefler Türkiye Projesi'ni başlattıklarını söyledi.

12 ilde 27 çocuğun akademik aşçılık eğitimi aldığından bahseden Tuncay, "Eğitim alan downlu çocuklarımızın hepsi 5 yıldızlı otellerde kayıtlı ve resmi aşçı olacaklar. Bu, dünyada bir ilk. Bunu önümüzdeki yıl daha da çoğaltacağız. Spor yapan çocuklarımızın meslekte olması lazım, para kazanması lazım. Kendilerini hayatın içinde hissetmeleri lazım."

Down sendromlu çocukların artık hayatın her yerinde olmasını istediklerini belirten Tuncay, "Biz onlara 'melek yüzlüler' diyoruz. 'Melek yüzlülerin' sporda, sanatta, kültürde özellikle de iş hayatında mutlaka olmaları lazım. Türkiye'nin ve dünyanın melek yüzleri artık iş piyasasında. Onlar bir gün bir restoranda, bir gün çok güzel bir AVM'de mağazada önemli bir kurumda karşınıza çıkabilir. UDF olarak yıl sonuna kadar 223 'melek yüzlü'yü iş sahasına kazandırmak istiyoruz." dedi.

Uluslararası Down Sendromlular FederasyonuDown Şefler Türkiye Projesi'nin yanısıra "Down DJ'ler" projesini de başlattıklarını ve bu projeyle dört down sendromlu çoçuğun DJ olarak istihdam edileceğini belirtti.

Haberimizi  tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TEB Akıl Fikir Yarışması'nda 2018 Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

Türk Ekonomi Bankası (TEB),‘İcat Çıkar’ sloganıyla geleneksel hale getirdiği TEB Akıl Fikir Buluşması’nda bu yıl“Ben’den Biz’e – WeQ the new IQ” temasını işledi. Bu yıl 11’incisi düzenlenen buluşma kapsamında TEB Akıl Fikir Yarışması’nın ödül töreni de gerçekleştirildi.

11 yıldan bu yana hem kurum içinde hem de ülke genelinde farklı platformlarda inovasyonu geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya yönelik önemli adımlar atan ve inovasyonu DNA’sına işleyen Türk Ekonomi Bankası (TEB), bu yılki Akıl Fikir Buluşması’nı “Ben’den Biz’e – WeQ the New IQ” temasıyla gerçekleştirdi. TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ve TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş’ın ev sahipliğinde 11 Mayıs Cuma günü Hilton Bomonti İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte inovasyon yine ülke gündemine taşındı.

Geleneksel hale gelen TEB Akıl Fikir Buluşması’nın açılış konuşmasını TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici yaparken, Next Academy Başkanı Levent Erden, HPI School of Design Thinking öğretim üyelerinden ve WeQ konseptinin yaratıcılarından Prof. Dr. Ulrich Weinberg, Harvard Business Review Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan, Milli Voleybolcu Neslihan Demir, Yönetmen Ferzan Özpetek, Nöro Bilimci Prof. Dr. Uğur Batı, “Ben’den Biz’e, WeQ the new IQ” teması çerçevesinde konuşmalar gerçekleştirdi.

Ümit Leblebici: “Türkiye’de Bir İnovasyon Ekosistemi Yarattık”

11. TEB Akıl Fikir Buluşması’nın açılış konuşmasını yapan TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici şunları söyledi: “Hem kurum içinde hem de ülke genelinde hayata geçirdiğimiz çalışmalarla inovasyonu kurum kültürümüz haline getirdik. İnovasyonu yaygınlaştırmaya ve yenilikçi fikirlere ulaşmaya yönelik önemli adımlar attık. Sadece kurum içindeki yeteneklerimizi değil, kurum dışında yarattığımız inovasyon ekosisteminin oyuncularını da ekosistemimize dahil ettik. Müşterilerimiz, öğrenciler, girişimciler, üniversiteler, tedarikçilerimizle birlikte her geçen gün genişleyen bir ekosistem kurarak inovasyonun yayılmasını ve toplum tarafından benimsenmesini sağladık”.

“Artık Herkes Basit, Hızlı ve Kişiselleştirilmiş Çözümler Bekliyor”

Günümüzde sosyo-kültürel, ekonomik, politik ve teknolojik gelişmelerin hiç olmadığı kadar hızlı olduğunu vurgulayan Leblebici, dünyadaki bu hızlı değişimin müşteri ihtiyaçlarını ve tercihlerini de kökten değiştirdiğine dikkat çekti ve şunları söyledi:“Artık müşterilerimiz, çalışma arkadaşlarımız, herkes basit, hızlı ve kişiselleştirilmiş çözümler bekliyor. Bugünün değişen beklentilerini karşılamak ve gün geçtikçe artan karmaşık problemleri çözebilmek için dünün yöntemleriyle çalışmak yeterli değil. Organizasyonlar ne kadar büyük olursa olsun, gereken tüm yetkinlikleri bir araya getirebilmek her zaman mümkün değil. Bu nedenle geleneksel çalışma modellerinin ötesine geçmek gerekiyor. Burada en önemli kavram ‘işbirliği’. Hem kurum içinde hem de kurum dışındaki paydaşlarla yapılan iş birlikleri başarının olmazsa olmaz faktörü haline geldi”.

Nilsen Altıntaş: “Yeni Dünyada Var Olabilmek İçin Biz Kültürü Yaratmamız Gerekiyor

TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Nilsen Altıntaş ise konuşmasında şunları söyledi:“Birbirimize veya cihazlarla bir çok yere aynı anda bağlıyız. Bir çok bağlantının olduğu dev bir network dünyasının içindeyiz. Artık her şeyi bölerek ve birbirinden bağımsız ele alan geleneksel yaklaşım ve düşünce tarzı işe yaramıyor. Yeni dünyamızda her şey ve herkes, her zaman birbiriyle bağlantılı. Bugünkü buluşmamızın ana konuşmacılarından Prof.Dr. Ulrich Weinberg bağlantılı olmayı çok güzel bir örnekle anlatıyor. Eski ansiklopedi ciltlerini veya içindeki içerikleri şirketlerin departmanları gibi hayal edelim… Hepsi birbirinden ayrı, tekil ve birbirleriyle bağlantıları yok. Şirketlerdeki silolar gibi. Bu tür ansiklopedi ciltleri eskiden hemen hemen her evde bulunurdu. Ama şu anda kullanılıyor mu? Hayır. Uzun bir süredir ansiklopedinin network tarzıyla organize edilmiş online versiyonlarını kullanıyoruz. Böylece bilgiye anlık olarak ulaşabiliyoruz. Bilgi sürekli güncellenebiliyor. Geleneksel ansiklopedi ciltleri ise basılı bir materyal ve güncellenmesi için yeni baskısının yapılması lazım. Alışık olduğumuz geleneksel yaklaşım, her şeyi bölmek üzerine kurulu, onları birbiriyle bağlantılandırmak değil. Yeni dünyada var olabilmek için kendimizi, şirketimizi, iş yapış şeklimizi, düşünce yapımızı dönüştürmemiz ve yeni bir ‘Biz Kültürü’ yaratmamız gerekiyor”.

TEB Akıl Fikir Yarışması’na Bu Yıl 15.600 Başvuru

“Bizim için döngü halen devam ediyor. İnovasyon ekosistemimiz TEB’liler, müşterilerimiz, öğrenciler, girişimciler, üniversiteler, tedarikçilerimiz ve finansal teknoloji firmalarıyla her geçen gün daha da zenginleşiyor” diyen Altıntaş şunları söyledi: “İnovasyonu kurumun DNA’sına işlemiş, açık inovasyona inanan ve Türkiye’nin dört bir yanında yenilikçi fikir ve projelerin üretilmesi için çalışan bir banka olarak, TEB Akıl Fikir Yarışması’nı bu yıl 11. kez gerçekleştirdik. Gençlerimizin, müşterilerimizin ve girişimcilerimizin birbirinden parlak fikir ve proje başvurularını aldığımız TEB Akıl Fikir Yarışması’nın web sitesi bu yıl 102 farklı ülkeden 260 bin kişi tarafından ziyaret edildi. 15 binin üzerinde başvuru aldığımız yarışmamızda, projelerin yüzde 58’i üniversite öğrencilerinden, yüzde 30’u müşterilerimizden geldi. Üç yıl önce yarışmaya dahil ettiğimiz Teknolojik Girişimci Kategorisi’ne ise 1872 girişim fikri ile başvurularak bu alanda bir rekor kırıldı”.

TEB Akıl Fikir Yarışması'nda Ödüller Sahiplerini Buldu

Yarışmanın jürisi; TEB Holding Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, Silver Spring Networks EMEA Genel Müdürü Burak Aydın, İninal Kurucu Ortağı Bülent Tekmen, McKinsey & Company Kıdemli Ortağı Gökhan Sarı, Bloomberg HT Ekonomi Koordinatörü Gökhan Şen, Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan, FinTech İstanbul Kurucu Ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı ve Media Markt Genel Müdürü Yenal Gökyıldırım’dan oluştu.

2018 TEB Akıl Fikir Yarışması
KategoriKazananlarÖdüller
Öğrenci ve Yeni Mezun
  • Serkan Yıldız (Birinci)
  • Merve İçöz (İkinci)
  • Fatih İver (Üçüncü)
Finansal ödüllerin yanı sıra en inovatif 3 Proje sahibi Bahçeşehir Üniversitesi tarafından MBA Bursu ile ödüllendirildi.
 Müşteri
  • Hasan Ali Aktürk (Birinci)
  • Mustafa Özcan (İkinci)
  • Bülent Genç (Üçüncü)
Bu şampiyonlara finansal ödüller ve ayrıca birinciye Roland Garros tenis turnuvası seyahati hediye edildi.
Teknolojik Girişimci
  • Sabrican Zaim  (Birinci)
  • Yiğit Ünallar (İkinci)
  • Murat Aras  (Üçüncü)
Teknolojik Girişimci kategorisi şampiyonları finansal ödüller kazanırken, ilk beşe giren bütün finalistler, TEB Girişim Evi’ne katılım hakkı kazandı.

TEB’in Kurum İçi Girişimcileri Paris’te VivaTech’i Ziyaret Edecek

TEB’in Türkiye’de bir ilk olan ve bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiği “TEB Kurum İçi Girişimcilik Programı” ödülleri de törende dağıtıldı. Programa bu yıl 300’den fazla çalışan iç girişim projeleriyle başvurdu. TEB’in Kurum İçi Girişimcilik Programı ile kurum içinde işbirliği ve ortak çalışma kültürü gelişirken, TEB’lilerin girişimci yanları da giderek güçleniyor. Program ile kurum içinde yenilikçi ve bankanın geleceğini değiştirebilecek projeler üreten ve projelerini bir girişimci gibi hayata geçiren ‘İç Girişimciler’ yetiştirilmesi amaçlanıyor. Bu senenin şampiyonları projelerini geliştirmek ve en iyi uygulamaları incelemek üzere Mayıs ayında Paris’te düzenlenecek, 103 ülkeden, 8000 start up ve 1400 yatırımcının katılacağı VivaTech’i ziyaret edecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Fintech Alanında Çok Yönlü Bir Girişim: Multinet Up!

$
0
0

İninal, iPara ve inventiv gibi şirketleriyle, sektöre yenilikçi finansal teknoloji çözümler sunan Multinet Up, fintech ekosistemine yaptığı önemli yatırımlarla adından söz ettirmeye devam ediyor.

Multinet Up, yarattığı yenilikçi finansal teknolojiler ile kurum ve kuruluşlara, onların çalışanlarına ve tüketicilere inovasyon odaklı çözümler tasarlıyor. 21 bin kurumsal müşterisi, 2 milyon kart kullanıcısı ve 37 bin üye işyeri ağı bulunan şirket, fintech alanında yaptığı yatırımlarla başarılı işlere imza atıyor.

Faaliyetlerini üç ana kolda sürdüren Multinet Up, kurumsal şirketlerin operasyonel giderlerinin ve çalışanlarına sağladığı yan hakların sanal ve fiziksel ortamda yönetimine; ortak tedarik platformuna, bireyler ve işletmeler için ön ödemeli hesap yönetimi, mobil cüzdan ve işlemsel bankacılık çözümlerine imza atıyor.

iPara’yla E-ticarette Güven ve Kolaylık

Multinet Up, 2013 yılında iPara Bilgi Teknolojileri A.Ş.'yi bünyesine katarak, dijital ödeme sistemleri alanında önemli bir yatırım yaptı. İş ortaklarına sanal POS altyapısı ve ödeme güvenliği kontrolü sağlayan iPara e-ticarette güven, kolaylık ve fayda sunuyor.

Her Yerde Geçen Kart: İninal

Multinet Up’ın fintech alanındaki bir diğer yatırımı olan ininal, son kullanıcıya yönelik bir ödeme çözümü olarak dikkat çekiyor. Ön ödemeli bir kart olarak içine yüklediğiniz bakiye kadar; internette, mağazalarda, online oyun sitelerinde, yurtiçinde ve yurtdışında başka bir deyişle kredi kartı / banka kartı'nın geçtiği her yerde kullanıcılara güvenli alışveriş imkânı sunuyor. İninal aynı zamanda mobil cüzdan üzerinden fatura ödeme ve para transferi gibi bankacılık ihtiyaçlarına da cevap veriyor. Şirket, sahip olduğu bu teknolojik altyapıyı 50’yi aşkın API ile tüm girişimci ve geliştiricilere açarak, güvenilir ve uygun maliyetli finansal çözümler yaratmalarına yardımcı oluyor.

Dünyaya Teknoloji İhraç Eden Şirket: İnventiv

Multinet Up bünyesindeki güçlü bilgi teknolojileri ekibinin ayrı bir şirket olarak yapılandırılması ile 2016’da GOSB Teknopark’ta kurulan inventiv, faaliyetlerine kartlı ve kartsız ödeme çözümleri, mobil cüzdan, mobil ödeme, sanal POS çözümleri ve sadakat uygulamaları özelinde devam ediyor.

Hayata geçirdiği Gazel Framework ve Pay by Up çözümleriyle ulusal ve uluslararası düzeyde önemli başarılara imza atan şirket, son dönem yapay zekâ teknolojileri özelinde Ar-Ge çalışmalarına yoğunlaşıyor. Şirketin en son geliştirdiği makine öğrenimli yenilikçi çözümü olan “Sahtekarlık Girişimlerini Belirleme ve Önleme” projesi, TÜBİTAK tarafından TEYDEB desteğine layık görülmüştü.

Multinet Up CEO’su Demirhan Şener: “Sektöre Yönelik Yatırımlarımız Hız Kazanıyor”

Multinet Up CEO’su Demirhan Şener fintech alanında yaptıkları yatırımlarla ilgili yaptığı açıklamada; “Fintech alanına yaptığımız yatırımı her sene arttırıyoruz.Ar-Ge çalışmalarımız ve iştiraklerimizin güçlü altyapılarıyla da bu yatırımları destekliyoruz. 2017 yılında dünya fintech pazarı, son üç yılda aldığı 122 milyar dolar değerindeki yatırımla rekora imza attı. startups.watch 2017 Küresel FinTech Ekosistemi Raporu’nda ise Türkiye merkezli fintech şirketlerinin toplam 19,18 milyon dolar yatırım aldığını görüyoruz. Bu rakamlardan da anlayabileceğimiz gibi fintech ekosistemi hızla gelişen, büyük bir potansiyele sahip. Multinet Up olarak, sektörün önemli bir büyüme evresine girdiği bu dönemde yatırımlarımızla, ürünlerimizle ve teknolojimizle ülkemizin fintech alanında lider konuma gelmesi için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Grubumuzun; fintech dünyasının ülkemizdeki fotoğrafını çeken BKM Türkiye FinTech Ekosistem Haritası’nda ödeme servis sağlayıcı kategorisinde iPara’yla, ön ödemeli kart kategorisinde ise ininal’la yer alması son derece önemli. Yine bu haritada, Multinet Up markasıyla ekosistemin omurgası olan kar şeması kategorisinde bankacılık dışı tek oyuncu olarak yer almamız, bu alanda lider şirketlerden biri olduğumuzu bir kez daha gösteriyor. Gelecekte de ülkemizde hayata geçirilen yatırımların ve geliştirilen projelerin, dünyada öne çıkan fintech trendleriyle paralel olarak sektörümüzü daha iyi bir noktaya taşımasını arzu ediyoruz.” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

72 Yaşındaki Türk Mucit'ten Patentli Isıtıcılı Bot!

$
0
0

Konya'da 72 yaşındaki Cafer Baran, teknoloji merakıyla 3,5 yıl önce başladığı çalışma sonucunda, zorlu kış şartlarında kullanılması için geliştirdiği ısıtıcılı botun patentini aldı.

Konya'da yaşayan 72 yaşındaki Cafer Baran, bilim ve teknoloji merakıyla 3,5 yıl önce başladığı çalışmalar sonucunda kış şartlarında kullanılmak üzere ısıtılıcı bot tasarladı. Giyildiğinde 4 ila 8 saat arasında ayakları sıcak tutan bot, kişinin hareket kabiliyetini sınırlandırmayacak, rahat yürümesini ve koşmasını sağlayacak şekilde bilek kısmına monte edilmiş şarj edilebilir pille çalışıyor. Yaşlı mucidin patentini de aldığı bu ürün, Türkiye'de ve yurt dışında yapılmış benzerlerine göre ısıtıcı ve pilin yerleştirildiği yerle, konforu ve çalışma süresiyle öne çıkıyor.

Baran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar Ankara'da kadın kuaförlüğü yaptığını, emekli olduktan sonra bilim ve teknolojiye merak sardığını söyledi. Uçak mühendisi komşusuyla sohbet ederken ısıtıcılı bot yapabileceğini düşündüğünü anlatan Baran, "Komşum başka bir kente taşınınca, tek başıma bu konuda çalışma yapmaya karar verdim. Yaklaşık 3,5 sene süren çalışmalarım neticesinde istediğim sonuca ulaştım." dedi.

Hafif ve Kullanım Süresi Daha Uzun

Çalışmalarında en büyük desteği, kanser hastası eşinden gördüğünü anlatan Baran, "Eşimle tek uğraşımız bu oldu. Ayakkabıyı giydim giydim, çıkardım. Ayağıma giyiyorum, nasıl yapabilirim, nasıl edebilirim diye düşünüyorum. Beni en çok düşündüren pil kısmı oldu. Avrupa'dan buna benzer bir ayakkabı getirttim fakat bataryası büyük ve ağırdı. Yarım kilo bataryası vardı. Arkaya takmışlar ama ayağa ağırlık veriyor. İki ayakta da takılı olduğunu düşününce yarımşardan bir kilogram ediyor, herkes taşıyamaz." diye konuştu.

Avrupa'dan getirttiği bu örneğin kullanışlı olmadığını aktaran Baran, hafif, hareket kabiliyetini sınırlandırmayacak bir ısıtıcılı bot üretmek için gayret gösterdiğini ifade etti.

Baran, şarj edilebilir ve yedeğiyle birlikte 8 saate kadar çalışan pil kullanılan ısıtıcılı botu yapmayı başardığını ifade ederek, şöyle devam etti: "Bunu başarınca rahatladım ve daha huzurlu oldum fakat pili koyacak yeri bulamadım. Araştıra araştıra, bir oraya, bir oraya yapayım derken en sonunda neticeye geldik; pili boğaz kısmına yerleştirdim çünkü pil ufak bir şeyden zedelenebilir."

Avrupa'daki Benzerleri Pahalıya Satılıyor

Isıtıcılı botun pilinin arabalarda ve evlerde cep telefonları gibi şarj edilebildiğini, bu ürünü özellikle zorlu kış şartlarında görev başında olan güvenlik güçlerinin kullanımı için geliştirdiğini söyleyen Baran, şunları kaydetti: "Patentimizi aldık. Askeri alanda kullanılabilmesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Şu anda üretim aşamasına geldik. Doğudan da 18 vilayette faaliyet gösteren ayakkabı firmalarından sipariş aldık, görüşmeler sürüyor. Ağustos ayında bu görüşmeleri neticelendirip, seri üretime geçeceğiz. Bu, Türkiye'de benzeri olmayan bir ürün. Daha önce benzer çalışmaları yapanlar oldu. Pet yaptılar, onlar da bir saat, bir buçuk saat çalışıyordu. Ayağın alt kısmına yerleştirildiği için sert bir yere geldiği zaman randıman vermiyordu ancak bizimki öyle değil. Avrupa'da benzerleri var ama yine pili benimki gibi yukarı kısımda değil. Üstelik çok pahalıya satılıyor. Biz inşallah bu ürünü çok düşük maliyetle piyasaya sunacağız."

"İcadı"ndan mutluluk duyduğunu, bu uğraşları sayesinde kendini daha genç hissettiğini vurgulayan Baran, "Çocukluğumdan beri teknolojiye, yeniliklere merakım var. Bu yüzden böyle bir çalışma yaptım. Çalışmalarım kanser hastası eşim Meryem'e de moral oluyor. Adeta onu hayata bağlıyor. Yeni bir şey üretmenin mutluluğunu birlikte yaşıyoruz." Meryem Baran da hayata bağlılığı ile kendisine moral veren eşini her anlamda desteklediğini belirtti.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kadın Girişimcilerimiz Dünya Ortalamasının 2 Puan Gerisinde!

$
0
0

Kadın işgücünün arttırılması amacıyla hazırladığı Kadın Girişimci Yetiştirme projesi ile ABD Büyükelçiliği’nin açtığı Small Grant Programı’ndan hibe kazanan EGİAD, her hafta bir eğitim ve etkinlik programı düzenleyerek kadın girişimci adaylarına bugüne kadar 32 saatlik KOSGEB Temel Girişimcilik eğitimleri verdi. 

ABD Büyükelçiliği’nin açtığı Small Grant Programı’ndan, kadınların girişimcilik hayatında daha aktif rol alması ve iş gücüne katılım oranlarının artırılmasına yönelik hazırladığı proje ile destek aldıktan sonra ticaret ve girişimcilik konusundaki Amerikalı uzmanlar ile İzmirli iş kadınlarını bir araya getiren EGİAD, Proje ortağı Ege İş kadınları Derneği (EGİKAD),İzmir İş Kadınları Derneği (İZİKAD) ile işbirliği içinde hareket ediyor. Kadın girişimci adaylarını, ABD Büyükelçiliği Ticaret Ateşesi, Ekonomi ve Tarım Müsteşarı başta olmak üzere birçok uzman ve İzmir’in başarılı iş kadınlarıyla buluşturan EGİAD’ın gerçekleştirdiği panele, Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Başkanı Seda Kaya Ösen, EGİKAD Başkanı Nilhan Antitoros, İZİKAD Başkanı Huriye Serter ve kadın girişimciler katıldı.

Eğitim programı kapsamında konferans, çalıştay, mentorlük ve koçluk hizmetleri de sunarak tam kapasiteli bir eğitim çalışması gerçekleştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Aydın Buğra İlter, uluslararası platformlarda, erkeklerle kadınların işgücüne katılımları arasındaki açığın, 2025 yılına kadar yüzde 25 oranında daraltılma kararı alındığını belirtti. Tüm dikkatlerin kadın girişimci adaylarına çevrildiğini ifade eden İlter,“Önümüzdeki yıllarda tüm dünyada 100 milyon kadının işgücüne katılması planlanıyor. Tüm dünyada kadın girişimcilerin oranı yüzde 17. Türkiye’deki verilere göre ise, girişim ekosisteminde kadın girişimcilerin oranı yüzde 15 civarında. Yani dünya ortalamasının 2 puan altındayız. Yatırım adedi olarak bakarsak, 2017 yılında Türkiye’de yatırım alan 71 girişimin ancak 15’inde kadın girişimci bulunuyordu. Toplam yatırım miktarının yüzde 15’ini kadın girişimciler topladı. Bu durumda önümüzde uzun soluklu ve zorlu bir süreç olduğunu söylemek yanlış olmayacak” diye konuştu.

“Kadınlarımızın Girişimci Ruhuna Önderlik Ediyoruz”

Türkiye’de girişimcilik faaliyetlerinin temel hedef gruplarından en önemlisinin kadınlar olduğunu anlatan Başkan İlter, kadınsız bir ekonomik güçlenmenin düşünülemeyeceğini belirterek kadınların ekonomik yaşam içinde daha etkin ve etkili rol almasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Türkiye nüfusunun yüzde 49.8’ini oluşturan kadınlar için birçok kurum ve sivil toplum kuruluşunun proje üretmesi gerektiğini söyleyen İlter, “EGİAD olarak bu sürecin öncü kurumları arasında yerimizi almak, kadınlarımızın girişimci ruhuna önder olmak bizim için en önemli sorumluluklar arasındadır. ABD Büyükelçiliği’nin açtığı Small Grant Programı’ndan kadınların girişimcilik hayatında daha aktif rol alması ve iş gücüne katılım oranlarının artırılması amacıyla hazırladığı Kadın Girişimci Yetiştirme projesiyle hibe desteği alan derneğimiz, bu proje sayesinde önemli bir sosyal sorumluluğu gerçekleştirmektedir. Daha güçlü toplumlar ve ekonomiler için kadın erkek birlikte ve mutlaka girişimci ruhuyla yola devam etmelidir” diye konuştu.

İş Kadınları Deneyimlerini Anlattı

Panelin 1’inci oturumunun moderatörlüğünü ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müsteşarı Erika Olson yaptı. Business Strategies For Women Entrepreneurs başlıklı birinci oturumda söz alan panelistler, ABD Büyükelçiliği İş Geliştirme Uzmanı Alison Kosnett, Tarım Müsteşarı Christine Strossman, Ticaret Ateşesi Shari Stout oldu. Panelin ikinci oturumu ise EGİAD Başkanı Aydın Buğra İlter moderatörlüğünde sürdü.

Kadın Girişimcilerden Başarı Öyküleri başlıklı ikinci oturumda, İzmirli başarılı iş kadınları deneyimlerini aktardı. Bu bölümde söz alan DOGO Genel Müdürü Gökçe Peksarı, Food Art Kurucusu Gizem Acar Yavuz ve OSSOS-D, Doğalsen Gıda ve Güçbir Lojistik kurucusu Sevinç Çayır deneyimlerini aktardı.

Dünya Kadınlar Günü’nde Açılışı Yapılan Program Haziran Ayında Tamamlanacak

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde açılışı yapılan program kapsamında ilk aşamada KOSGEB tarafından Temel Girişimcilik Eğitimleri verildi. Girişimcilik özelliklerinin sınanması, iş fikri geliştirme ve yaratıcılık egzersizleri ile sorumlu girişimcilik kavramı ve tecrübe paylaşımı, işletme kavramı, işletme fonksiyonları, türleri, kuruluş şekilleri, mali ve hukuki sorumluluklar, İş planı kavramı ve öğeleri, İş modeli ve iş planına yönelik atölye çalışmaları başlıkları altında, 4 modüllük 32 saatlik bir eğitim gerçekleştirildi. Eğitimler kapsamında, Stratejico. Danışmanlık Firması Kurucu Ortağı Selim Oktar tarafından “VUCA Döneminde Stratejik İş Modeli Geliştirme ve Uygulama” konusunda bir çalıştay da gerçekleştirildi. Çalıştaya katılan kadın girişimci adayları, bilgilendirme ve grup çalışmalarıyla deneyim kazandı. Bundan sonraki aşamada Uygulamalı Destek Programı’yla devam edecek olan etkinlik çerçevesinde, konferanslar, kendi işlerini kurmaları için mentorlük ve koçluk hizmetleri de aktarılacak. Eğitim programının haziran ayı sonunda tamamlanması planlanıyor.

Dünya gazetesi kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


EGD, Endüstri 4.0 Uyumlu Fabrikalar ve Toplum 5.0’ı Tartışacak!

$
0
0

Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), Sanayi 4.0’ı ile değişecek üretim anlayışını 15 Mayıs Salı günü saat 10.30'da FESTO A.Ş ev sahipliğinde gerçekleştireceği “Endüstri 4.0 Uyumlu Fabrikalar ve Toplum 5.0” konulu bir etkinlikte ele alacak.

Sanayi 4.0’ ın (Sanayide Dijital Dönüşüm) ülkemizde ağırlığını hissettirmeye başladığı bu dönemde sanayi 4.0 yapısının sadece üretim şekillerini değil aynı zamanda toplumumuzun da yaşam şeklini etkileyeceği gerçeğinden yola çıkarak, Sanayi 4.0 yapısı ve topluma etkilerinin Üniversite – Sanayi – Medya üçgeninde değerlendirileceği “Endüstri 4.0 Uyumlu Fabrikalar ve Toplum 5.0“ başlıklı panel, Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği (ENOSAD), Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) işbirliği ile ENOSAD üyesi FESTO San. ve Tic. A.Ş. ev sahipliğinde 15 Mayıs 2018 tarihinde FESTO Binası – Mevlana Salonu’ nda gerçekleştirilecek. 

Ekonomi basınının da yakında ilgilendiği konuya ilişkin “Endüstri 4.0 Uyumlu Fabrikalar ve Toplum 5.0” konulu oturumun açılış konuşmaları; Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Galip Cansever, ENOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Halıcı ve Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak tarafından yapılacak.

Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim Kurulu üyesi Çetin Ünsalan’ın yönetiminde yapılacak oturumun konuşmacıları; Yıldız Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Galip Cansever, FESTO Türkiye Müdürü Osman Türüdü olacak.

Unutmayın, etkinlik 15 Mayıs Salı günü saat 10.30'da FESTO A.Ş ev sahipliğinde gerçekleştirecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

3. Etnospor Kültür Festivali Milyonluk Katılımla Sona Erdi!

$
0
0

Dünya Etnospor Konfederasyonu tarafından organize edilen ve Ana Sponsorun Turkcell ve global iletişim sponsporunun Anadolu Ajansı olan 3. Etnospor Kültür Festivali sona erdi. Festival boyunca 1 milyona yakın kişi Etnospor Kültür Festivali’ni ziyaret etti.

Yenikapı Meydanı'nda "At Binenin Kılıç Kuşananın" sloganıyla düzenlenen ve 5 gün süren festivalde, Türk dünyasına, Orta Asya ve Anadolu'ya özgü gelenekler hayat buldu. Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan festivalin ödül töreninde yaptığı konuşmada, organizasyonun en kalabalık gününü yaşadıklarını belirtti.

Bilal Erdoğan: “Orta Asya'nın, Anadolu'nun ve Balkanlar'ın Kültürel Renklerini Burada Gördük”

Festivalde ziyaretçilerin çok güzel vakit geçirdiğini aktaran Dünya Etnospor Konfederasyon Başkanı N. Bilal Erdoğan, "Ailece hem güzel vakit geçirmek hem de geçmişimizi ve değerlerimizi geleceğe taşımak mümkün. Bunda ne gericilik ne de yobazlık var. Bunların gelişmişlikle hiçbir ilgisi yok. Bizler bin yılı aşkın bir süreçte Orta Asya'dan Anadolu'ya gelmiş ve burayı kendimize vatan yapmışız. Orta Asya'nın, Anadolu'nun ve Balkanlar'ın kültürel renklerini burada gördük. Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak Türkiye merkezli bir kuruluş olduğumuz için sadece Anadolu'nun ve Türkiye'nin değil dünyanın kültürel zenginliğine dikkat çekmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Bilal Erdoğan: “Gelecek Sene Daha Güzel Bir Festival Yapmayı Ümit Ediyoruz”

Türkiye'nin 21. yüzyıla damgasını vuracağını dile getiren Erdoğan, "Bizim kültürümüzün taşıdığı değerler ve inanç sistemimiz, yeni Türkiye'nin merkezinde olacaktır. Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bütün sponsorlar ve festivalde görev yapan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Her geçen sene daha kusursuz bir organizasyon olma yolunda ilerliyoruz. Sizin desteklerinizle seneye daha güzel bir festival yapmayı ümit ediyoruz." diye konuştu.

Bütün kültürlerin dünyanın zenginliği olduğunu ve saygınlığı hak ettiğini vurgulayan Bilal Erdoğan, şunları kaydetti: "Bir kültürün başka kültüre hayat hakkı tanımaması, onu baskı altında tutup yok olmaya bırakması insanlığın doğasına aykırı olduğu için huzursuzluk yaratır. Burada 30 ülkenin yemeklerini vatandaşlarımız severek yediler. Japonların atlı okçuluğuyla kendi atlı okçuluğumuzu yan yana görüp mutlu oldular. Anadolu'ya erişmemiş kökbörü sporunu keyifle seyrettiler. Demek ki bu kültürel zenginlik bizim içimizde de var ki, bunları seyrederken takdir edebildik. Atlı okçulukta ödül alan kardeşlerimizi ayrıca tebrik ediyorum. 13 yaşındaki kardeşimiz birinci oldu. İnşallah atlı okçuluğa ilgiyi çekince ne cevherler daha keşfedilecek. Diğer geleneksel sporlarda da olduğu gibi."

"Annelerimiz Kültürün Taşıyıcıları ve Koruyucuları"

Anneler Günü dolayısıyla annesi ve eşi de dahil olmak üzere tüm anneleri tebrik eden Bilal Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Annelerimiz kültürün taşıyıcıları ve koruyucuları. Kültür ancak ailede korunarak geleceğe taşınabilir. Bizim geleneğimize göre kültürümüzün koruyucusu annelerimiz olmuştur. Kültürümüzü koruyup geleceğe taşıyacakları için annelerimizi tebrik ediyorum. Annelerimiz olmasaydı, batı özentilikleri bizi kimliksiz bir nesil haline getirebilirdi. Ama analarımızın ninnilerinde ve manilerinde bizim kültürümüz yaşadı ve bugünlere geldi."

Engelliler Haftası'nda olduklarını da hatırlatan Erdoğan, "Festivalde engelliler okçuluk ve görme engelliler mangala turnuvasını da yaptık. Yıl boyunca Türkiye'de tüm görme engelli öğrencilerin okullarında mangalalarını hediye ettik ve turnuvalarını yaptık. Burada da final müsabakalarını gerçekleştirdik." diye konuştu.

Festivalde Pek Çok Etkinlik Yer Aldı

Festivalde geleneksel Türk sporlarının yanı sıra geleneksel kıl çadırlarda oba yaşamı, tarihi el sanatları atölyeleri, kılıç kalkan gösterileri ve atlı gösteriler gibi pek çok etkinlik yapıldı.

Türki devlet ve topluluk çadırları, yöresel çadırlar, geleneksel lezzetler, geleneksel çocuk oyunları, çocuk tiyatroları, çocuklar ve yetişkinler için binicilik, halk oyunları ve Orta Asya geleneksel toylarıyla adeta bir şölen havasında geçen festivale, vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Vatandaşlar, festivalde hem spor yarışmalarını takip etti hem de kültürel faaliyetlere dahil oldu.

Etnospor Kültür Festivali'nde aba güreşi, şalvar güreşi, kuşak güreşi, mas güreşi, yağlı güreş, atlı okçuluk, atlı cirit, kökbörü, aşık oyunu, mangala, geleneksel yaya okçuluğunda müsabakalar yapıldı.

Festivalde Arap dünyasında önemli bir yer tutan şahin yarışı ile Japon kültürünün en önemli geleneklerinden olan yabusame (Japon atlı okçuluk sporu) sporu da yapıldı.

Organizasyonda bugün yapılan müsabakaların ardından düzenlenen törenle dereceye giren sporculara madalyaları verildi.

3. Etnospor Kültür Festivali'ndeki Oyunlarda Dereceye Giren Sporcular
Aşık oyunu:  Emin Atagün, Abdül Beşir Levent, Turatbak Ulubatlı
Mas güreşi:
  • Erkekler: Vahdet Kemal Arıkapan, Burak Bingöl, Fırathan Koçhan
  • Kadınlar: Müjgan Oktay, Emine Çalbay, Özgenur Türkmen
Şalvar güreşi:
  • Büyük orta: Selçuk Kara, Ömer Çomruk, Ziya Daylak
  • Başaltı: İsmail Bulut, Mahmut Bulut, Beytullah Kılınç
  • Baş: Halil Hopur, Halil İbrahim Erdine, Ali Taşboru
Aşırtmalı aba güreşi:
  • Büyük orta boy: Hüseyin Kekçe, Samet Parmaksız, Ahmet Yıldız
  • Başaltı: Naim Uçar, İhsan Arslan, Ahmet Kara
  • Baş: Mustafa Kemal Dağcı, İrfan Mete, Erol Öztürk
Kapışmalı aba güreşi:
  • Büyük boy orta: Onur Utaş, Soner Demircan, Emre Arslan
  • Başaltı: Ömer Ölmez, Mahmut Özkan, Kazım Aktaş
  • Baş: Enes Bandırma, Anıl Kılıçsallayan, Özgür Kılıç
Kuşak güreşi:
  • Küçük boy: Berat Yıldırım, Yusuf Küçükçayır, Musa Eren Soysal
  • Orta boy: Uğur Vardar, Cihan Koç, İbrahim Ersoy
  • Büyük boy: Burhan Karatavuk, Tunahan Güven, Ali Sayıner
  • Kadınlar: Büşra Kevzer, Tuğçe Sayıner, Kübra Tüfek
Yağlı güreş:
  • Minikler: Özer Özgür Arslan, Emirhan Giray, Arda Gezer, Yusuf Yılmaz
  • Teşvik: Emirhan Taş, Arda Avcuoğlu, Melihcan Yarba, Alparslan Daş,
  • Tozkoparan: Ali Osman Güngördü, Engin Alp Yıldız, Batuhan Bardak, Orhan Deniz ÖzcanDeste: Yıldıray Pala, Emincan Gürbüz, Tuğrul Menemenci, Nihat Yarba
  • Büyük orta: Zafer Dama, Davut Pınar, Burak Şahin, Serkan Çavuşoğlu
  • Başaltı: Davut Demir, İsmet Karabulut, Temel Altıntaş, Harun Turan
  • Baş: Enes Kesler, Osman Topuz, Barış Bayal, Ali Turan
Mangala:
  • Türkiye Görme Engelliler Turnuvası: Saadet Atalay, Furkan Acer, Selim Baysam
  • İstanbul İlkokullar Kategorisi (Erkek): Salih Okuyan (Çakmaklı İlkokulu), Emin Zekeriya Metin (Nursen Fuat Özdayı İlkokulu), Ömer Selim Sazak (Tiryaki Hasanpaşa İlkokulu)
  • İstanbul İlkokullar Kategorisi (Kız): Zeynep Ece Yılmaz (Cumhuriyet İlkokulu), Fadime Coşkun (75. Yıl Cumhuriyet İlkokulu), Elif Sare Sadoğlu (Arif Nihat Asya İlkokulu)
  • İstanbul Ortaokullar Kategorisi (Erkek): Enes Kılınç (Anafartalar Ortaokulu), Emre Coşkun (Osmangazi Ortaokulu), Efe Sinan Suiçmez (Sultan Çiftliği Ortaokulu)
  • İstanbul Ortaokullar Kategorisi (Kız): Ruken Kanar (Bahadır Demir Ortaokulu), Ceren Şentürk (Değişim Koleji), Şevval Nehir Vurak (Özel Sancaktepe Yenidoğu Ortaokulu)
  • Etnospor Eğitmen Turnuvası: Yusuf Bingöl, Ercan Pişkin, Sinan Sergen Aslan
  • Atlı cirit: Can Dadaşlar Takımı, Uşak 1 Eylül Takımı, Uşak Genç Bozkuşlular Takımı, Erzincan Atlı Spor Kulübü Takımı
  • Kökbörü: Van Ulupamir Takımı, Kazakistan takımı
Yaya okçuluğu:
  • Büyük erkek: Ahmet Özoğul, Mehmet Aşkım Gölhan, Osman Bacılı
  • Büyük kadın: Kader Coşkun, Esra Karagüzel, Nesrin Takçı Yassı
  • Karma minik: Melikşah Aslan Yılmaz, Osman Said Oy, Magjan Canaltay
  • Engelli: Turgay Arslan, Remzi Kökçe, Halis Ardıç
Atlı okçuluk:
  • Genel klasman: Berkin Aras, Samet Baykurt, Muhammet Fethi Duruay
  • Memlük stili: Berkin Aras, Mustafa Emrah Koç, Yavuz Ayaz
  • Kabak atışları: Davut Çakır, Ümit Tekcan, Muhammet Fethi Duruay

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Oyun Sektöründen 700 Milyon Dolara Ulaşan Rekor İhracat!

$
0
0

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) verilerine dayanarak yerli oyun sektörünün 2017 yılında bir önceki yıla göre %40 artışla 700 milyon dolarlık ihracat yaptığını açıkladı.

Ekonomi Bakanı Nihat ZeybekçiAnadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada Türkiye’deki oyun geliştiricileri tarafından 2017 yılında yapılan ihracatın 700 milyon dolara ulaştığını söyledi. Zeybekçi ayrıca sektörün 2018 yılında 1 milyar dolarlık ihracat hedeflediğini de belirtti.

Oyun Sektörünün İhracatı 700 Milyon Dolara Ulaştı

Nihat Zeybekçi, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği’nin 2016 yılı verilerine dayanarak yaptığı açıklamasında ihracattaki artışın %40 olduğunu belirtti. Oyun sektörünün Türkiye’nin dış ticaretine katkı yaptığını vurgulayan Zeybekçi açıklamasını şu sözlerle sürdürdü,“Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) verilerine göre, sektör, 2016’da bir önceki yılki ihracatını yüzde 25 artırarak 500 milyon dolar rakamına ulaştı. Bu, sektörün ihracat rekoru olarak kayıtlara geçti. Türk oyun geliştiricilerin oyunlarına artan ilgi, mevcut oyunlara yenilerinin eklenmesiyle geçen yıl yeni ihracat rekoruna imza atıldı. Sektörün ihracatı 2017’de bu kez yüzde 40 artarak 700 milyon dolara ulaştı.”

Oyun sektörünün ihracatta her yıl yeni rekorlar kırdığını söyleyen Zeybekçi, Ekonomi Bakanlığı’nın sektöre olan destek programlarının da devam edeceğini belirtti. Ekonomi Bakanı konuyla ilgili olarak, "Türk oyun geliştiricileri 2023 yılına yönelik 2,5 ile 10 milyar dolar arası ihracat hedefini de koruyor. Türkiye’den çıkan oyunlar yakaladıkları ihracat başarısının yanında geçen yıl birçok prestijli uluslararası yarışmadan ödülle döndü. Art arda ihracat rekorları kıran sektör, bu yıl 1 milyar dolarlık ihracat hedefliyor. Bizler de Ekonomi Bakanlığı olarak oyun yazılım sektörüne yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz." Dedi.

Somut İşlere İmza Atmış Herkese Sektörde Kapılar Açık

TOGED adına konuyu değerlendiren Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erkin, Türkiye’den çıkan oyunlara yurt dışında giderek artan bir ilgi olduğunu söyledi. Bu ilginin yalnızca mevcut oyunların yeni sürümleriyle sınırlı olmadığını belirten Erkin, bireysel geliştiricilerin ve bağımsız stüdyoların da yeni oyunlarının merakla beklendiğini söyledi.

Türkiye ekonomisine katkı yapmaktan mutlu olduklarını ve ülkemizin uluslararası oyun pazarındaki payını artırmak için çalışmaya devam edeceklerini dile getiren Erkin, "Sektör ve firmalarımız büyüdükçe insan kaynağı ihtiyacımız da büyüyor. Öyle ki öğrenimleri süresince oyun geliştirmenin çeşitli alanlarına yönelik çalışmış, somut işlere imza atmış herkese sektörde kapılar açık. Bundan sonra hem sektörümüzü büyütmeye hem de ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesine çalışacağız." dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Workup Girişimcilik Programı İkinci Mezunlarını Verdi!

$
0
0

Türkiye İş Bankası’nın ana destekçisi olduğu Workup girişimcilik programının ikinci dönem girişimleri 11 Mayıs’ta gerçekleşen Demo Day etkinliği ile mezun oldu. Girişimcilerin projelerini sunduğu Demo Day organizasyonunda, farklı sektörlerden profesyoneller, melek yatırımcılar, mentorlar ve girişim sermayesi fonlarının temsilcileri İş Kuleleri’nde bir araya geldi.

Etkinliğin açılışını yapan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali,“İş Bankası olarak, ülke ekonomisine katkıda bulunmak için esnafımızı, sanayicimizi nasıl destekliyorsak aynı sorumlulukla girişimlerin, startup’ların da yanındayız. Müteşebbis ve iş yapmak isteyenleri desteklemek, ülke ekonomisine hız kazandırmak zaten İş Bankası’nın kuruluş amaçlarından biri…” dedi. Workup girişimcilik programı ile teknoloji odaklı girişimlerin iş fikirlerini geliştirmeleri ve işlerini büyütmeleri için eğitim ve mentorluk içeren uzun soluklu bir program yürütüldüğüne değinen Bali, sözlerine şöyle devam etti: “Fikirlerin geliştirilmesi ve hayata geçirilebilir hale gelmesi önemli. Bu fikirlerin tatbik kabiliyetinin olması, sahadan beslenmesi, sahada sınanması ve bu suretle de gerçekleştirilebilir olması gerekiyor. Kimse ham fikrine fazla güvenmemeli... Workup programı kapsamında fikirleri hayata geçirebilmek için adeta bir çocuğu yetiştirir gibi itinayla uğraşıyoruz. Bu basit bir hadise değil.”

Girişimlere Finansal Destek de Vereceğiz

Sanıldığının aksine girişimcilikte ihtiyaç duyulan ya da eksikliği olan şeyin para olmadığını belirten Adnan Bali, “Girişimlere finansal destek de vereceğiz. Ama çoğu kez ham fikri olanlar ‘siz bana parayı verin ben gerisini hallederim’ diyor. Bizim bankacı olarak hata da yaptırmamamız lazım. Kaynakların verimli kullanımı açısından da doğru yere doğru tahsisi yapmamız lazım. Burada ihtiyaç duyulan asıl şey mentorluk, eğitim ve işbirliklerinin geliştirilmesidir. Girişimleri hem İş Bankası’nın hem de iştiraklerimizin müşteri ağı ile buluşturuyoruz. Bir arayüz rolü görüyoruz. Müşteriyi bulmak, ona kendini tanıtmak ve onun üzerinden bu fikri realize edebilmenin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. İş Bankası olarak girişimcilik ekosisteminde Workup programı da dahil yürüttüğümüz tüm çalışmalar kapsamında bugüne kadar 230’u aşkın girişim ile birebir temas ettik, 50’nin üzerinde girişim ile ortak kampanyalardan teknolojik işbirliklerine kadar farklı alanlarda çalışmalar yaptık” dedi.

Startuplar’ın artık yeni ekonominin temeli ve dinamiklerinden birisi olduğunu vurgulayan Bali, sözlerine şöyle devam etti: “Biz startup’lara hiçbir zaman negatif bir anlayışla, tehdit olarak bakmadık. Elimizden işimizin alınacağı kompleksiyle yaklaşmadık. Fırsat olarak, yeni işbirliği imkanları olarak gördük. Çünkü ekonomi sıfır toplamlı bir oyun değil. Biri ortaya çıkarken diğerinin kaybolması gerekmiyor. Birisi artarken diğerinin eksilmesi gerekmiyor. Eğer siz müşteri tabanını büyütüyorsanız, işi ve iş hacmini büyütüyorsanız, her iki tarafın birlikte kazanması mümkündür. Fikirleri çoğaltmanın imkanı paylaşmaktan, onun üzerine iş kurmaktan geçiyor.”

Çin ve Londra’da İnovasyon Merkezleri Açacağız

Bir taraftan yurt içinde girişimciliği, yaratıcılığı desteklerken, diğer taraftan da yurt dışında startup ekosistemini ve teknolojik yenilikleri ilk elden takip ettiklerini belirten Adnan Bali konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yurtdışında da teknoloji iştirakimiz SoftTech’e bağlı olarak Silikon Vadisi’nde kurduğumuz Maxitech şirketimiz aracılığı ile dünyanın en önemli girişimcilik ekosistemindeki yenilikleri takip ediyoruz, işbirliği fırsatlarını değerlendiriyoruz. Silikon Vadisi’nin ardından Çin’de ve Londra’da da yakın zamanda inovasyon merkezleri açacağız. Her ikisinin de bu alanda önemli yatırımlar olacağını düşünüyorum.”

Workup Girişimcilik Programının İkinci Dönem Mezunları

  • Glamy: Kullanıcıların birbirlerine kıyafet, ayakkabı veya aksesuar kiraladığı platform.
  • Glocalzone: Diğer ülkelerden gezginler aracılığıyla ürün getirtmeyi sağlayan web uygulaması.
  • Smopin: Benzer ilgi alanları ve konular hakkında konuşmak isteyen kullanıcıları buluşturan mobil uygulama.
  • Flowmagic: Freelance çalışanlar için kullanımı kolay iş izleme ve proje süreçlerini takip etme aracı.
  • Tarlamvar: İnsanları ağaç sahibi yapan ve hasat zamanı kendi ağaçlarının sertifikalı, sağlıklı ürünleriyle buluşturan bunu yaparken çiftçinin gelirini artıran girişim.
  • Pacer: Şirketler için sosyal öğrenme platformu.
  • Leafinbox: Şirketler için e-imza destekli elektronik belge yönetimi platformu.
  • Clotie: Kişisel stilistlerin tarzına uygun hazırladığı kombinleri evinde deneyerek sadece beğendiklerini satın almanı sağlayan web uygulaması.
  • Bakkaldan: Bakkallardan sipariş vermeyi sağlayan mobil uygulama.
  • Adverport: Reklam verenlerin YouTube fenomenleriyle buluşmalarını sağlayan platform.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TİM'in Yeni Girişimi "İhracat Pusulası Bilgilendirme Platformu" Yayında!

$
0
0

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İhracat Pusulası bilgilendirme portalını hayata geçirdi. İhracatını artırmak isteyen veya ilk kez ihracat yapacak firma ve girişimciler için tasarlanan portal online hizmet verecek.

Portalda Türkiye'nin herhangi bir üründeki yıllık ihracatı ve değişimi, ihracatçı firma sayısı, ihracat birim fiyatları, dünyadaki ülkelerin bu üründeki ithalatları ile Türkiye'nin bu pazarlardaki payı, ülkeler bazında birim fiyatlar ile dünyada bu ürünü en çok alan ve satan ülkelerin bilgileri yer alıyor.

Portalda yer alan veriler sayesinde, ürün ve ülke temelinde pazar analizi yapabilirsiniz. Analizlerin ardından yeni hedef ülkeler belirleyerek, bu hedef ülkelerin ilgili üründe dünyadan ve Türkiye'den ithalatını, en çok ithalat yaptığı ülkeler ile ithalat birim fiyatlarını Türkiye ile karşılaştırarak inceleyebilirsiniz.

Portalda hedef ülkelerle ilgili faydalı bilgiler de yer alıyor. Seçili ülkedeki önemli kuruluşlar ve firma kaynakları, karşılıklı diplomatik temsilcilikler, vize uygulamaları, Türkiye'den ilgili ülkeye yapılan uçuşlar, bu ülkede milli katılım sağlanan fuarlar, Türkiye'ye uygulanan gümrük vergisi oranları sunulan bilgilerden bir kaçı.

Tüm ihracatçılarımızı, ihracata başlamak isteyen firmalarımızı ve girişimcilerimizi, portalı kullanmaya davet ediyoruz.

6'lı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu (GTİP) kodları üzerinden kurgulanan portal sayesinde hem Türkiye'nin hem de dünyanın dış ticaret verilerini aynı ekranda karşılaştırmalı olarak görebilirsiniz.

İhracat Pusulası bilgilendirme portalı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.ihracatpusulasi.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

İnternet Kullanımında Dünya İkincisi Norveç’e Yazılım İhracatı!

$
0
0

Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Eren Soyak ve ekibi, internet kullanımında dünyada 2. sırada olan Norveç’e yazılım ihraç ederek pazarda önemli bir çıkışa imza attı. Soyak ve ekibi, fiber altyapısı oldukça gelişmiş bir ülke olan Norveç’te bir telekom operatörüne nihai tüketicinin evinde hızlı internetle ilgili sorunları çözmek için geliştirilmiş bir yazılım ürünü sattı.

2012 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Bölümü'nde “Video Processing” dersi veren Eren Soyak aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi Teknopark ’ta yer alan LifeMote Networks firmasının kurucu ortaklarından biri. Mayıs 2017’de ilk test kurulumları yapılan ürününün beta kurulumu Aralık 2017’de tamamlanmıştı. Ürün Ocak 2018’den bu yana Norveç'te 20 bin kişiye şu anda daha sorunsuz bir internet erişimi sağlıyor.

Eren Soyak telekom operatörlerine yönelik, nihai tüketiciye ulaşan ürünlerde karşılaşılan sorunların çözümü için geliştirdikleri yazılım konusunda şunları kaydetti:‘’Norveç pazarında küçük operatörlerin bile yüzde 80'i fiber kullanıyor. Norveç'in sahillerinde, dağ başında bile yüzde 80 fiber altyapı var. Dolayısıyla altyapısal sorunlarını çoğu anlamda çözmüşler ve ev içerisindeki sorunlara gelmişler. Biz de çoğunlukla ev içerisinde hızlı İnternette öne çıkan sorunları çözüyoruz.

Norveç'te toplam 5 milyon kişi ve 2 milyon broadband abonesi var. Bu broadband aboneleri birkaç büyük operatör arasında paylaşılmış olsa da, çok sayıda küçük operatör bulunuyor. Mesela ilk müşterimizin 20 bin abonesi var. Toplam 20 bin abonesi olan bir operatör normalde yeni bir teknolojiyi direkt olarak alma konusunda güçlük çeker. Çünkü ülkenin büyük teknoloji devi sistemi alır, uygular. Kuzey ülkelerinde ise bu biraz farklı. Burada operatörlerin teknik olarak vasıfları yüksek ve daha cesur davranıyorlar. Normalde küçük bir operatör de konuda uzman olmuyor. Dolayısıyla sizin teknolojinizi değerlendiremiyor. Bu küçük operatörlerde ise uzman var. Kullanıcı sayısı olarak hacimleri düşük ama kullanıcı başına gelirleri de yüksek. Haliyle problem çözmeye ayırabilecekleri bütçe de daha yüksek. Çözümü değerlendirecek, entegre edecek teknik yetenekleri de var. Dolayısıyla o pazar bizim için önemli. Biz operatöre bir servis sağlıyoruz, operatör de bu servis için bize aylık ücret ödüyor. Aldığı hizmet şu: Biz onların verilerini alıp işliyor, sonrasında onlara ağlarının durumuyla ve bireysel kullanıcılarının sorunlarıyla ilgili aylık bir rapor sunuyoruz. Dolayısıyla bu raporlar proaktif olarak sorunları çözebiliyorlar. Bizim ‘Zero Call/One Call Resolution’ dediğimiz şeyleri yapabiliyorlar.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kadın Bakış Açısı Girişimcilikte Fark Yaratıyor!

$
0
0

Bilimsel araştırmalar neticesinde ortaya çıkan buluş ve yenilikçi ürünlerin ticarileşmesini, bu ürünlerin toplumun, ülke ekonomisinin ve üniversitenin faydasına dönüştürülmesini amaçlayan bir oluşum olan Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji ve Transfer Ofisi (YTÜ TTO) tarafından 9 Mayıs Çarşamba günü “Kadın Bakış Açısından Girişimcilik” konferansı düzenlendi.

Konferansın katılımcıları arasında yer alan Workinton CEO’su Pınar Massena, girişimcilik,co-working sektörü, kadın istihdamı, girişimci kadınlar ve Workinton’un kuluçka merkezi Workincubation hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Yolumuzu Nerede Başarıya Ulaşacaksak Oraya Doğru Çevirebilmemiz Gerekiyor

Workinton’u, “doğal girişimcilik alanları” olarak tanımlayan Workinton CEO’su Pınar Massena, “Profesyonel yaşantımın içeresinde bir es verip girişimci olmak üzere bir atılımda bulundum ve bunun ne kadar zor olduğuyla yüzleştim açıkçası. Dünya artık robotik bir döneme giriyor. Bu dünyada birtakım meslekler olmayacak. Memur zihniyetiyle çalışılan işlerden ziyade daha yaratıcı olduğumuz işlere yönelmemiz gerekiyor. Birtakım ülkelerde de çok farklı destekler, hibeler, kuluçka merkezleri, teknoparklar, üniversiteler vesilesiyle bazı alanlar girişimcilik fikirlerinin doğmasına, büyümesine, gelişmesine olanak sağlıyor. Girişimcilik zor olsa da buradaki temel unsur azimli olmak, dirençli olmak, denemek, olmuyorsa yolu değiştirmek. Girişimcilikte başarısızlık diye bir şey söz konusu olmaz. Yön değiştirmek olabilir. Yolumuzu nerede başarıya ulaşacaksak oraya doğru çevirebilmemiz gerekiyor” dedi.

Ortadoğu’nun Silikon Vadisi İstanbul Olabilir

Yöneltilen bir soru üzerine Workinton’un Ortadoğu’da gerçekleştirdiği iş birliğine de değinen Massena, “Workinton olarak biz de Ortadoğu’ya Katar ile adım attık. Gidelim diye düşünmemiştik, talep oradan geldi. Katar’ın başkenti Doha’da ilk şube açılışını gerçekleştireceğiz. Ortadoğu’ya girmemizin ardından diğer Ortadoğu ülkelerinden de büyük ilgi görmeye başladık. Önümüzdeki dönem hedefimiz; Ortadoğu pazarında büyümek. Sektörümüz, Ortadoğu için çok ilginç ve yeni. Türkiye’ye de büyük ilgi duyuyorlar. Ortadoğu’da sermaye gücü çok yüksek kuruluşlar var ve yatırım alanları arıyorlar. Dünya melek yatırımcı ağlarının temel hedefi, bu yatırımcıların sermayesinin kendi ağlarına katılması. Doğru projelerle bu yatırımcıları ve Ortadoğu’yu buraya çekerek melek yatırımcılığı geliştirebiliriz. İstanbul’un, Ortadoğu’nun silikon vadisi olması mümkün. Genç nüfusu yüksek olan bir toplumuz. Çok güzel projeler de üretiyoruz” dedi.

Kadınlarımız Daha Çok Cesaretlendirilmeli!

Kadın girişimci sayısının istenen düzeyde olmadığının altını çizen Massena, “Girişim konusunda kadınlar daha geride duruyor. Bunun, toplumun genel yapısıyla ilgisi olduğunu düşünüyorum. Girişimciliğe baktığımızda kadın girişimcilerin payı yüzde 30 oranında. Bizim ofislerimizde de yüzde 33 civarındaydı. Son dönemde bu oran yüzde 40’a yükseldi. İyi bir gelişim gösteriyor diye düşünüyorum. Kadın bakış açısı girişimde fark yaratıyor. Genel olarak baktığımızda kadınlarımızı teknoloji alanında çok göremiyoruz, bu alan dışındaki tüm girişimlerde varlar. Aktif oldukları sektörlerde de müthiş başarılı işler ortaya koyuyorlar. Hayatın hiçbir alanında kadın ve erkek ayrımının yapılmasını doğru bulmuyorum. Denge içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Bir ekip kurulacaksa, kadın ve erkek sayısı dengeli olacak biçimde kurulmalı. Bu tarz ekipler başarıya daha kolay ulaşıyor. Bu bir bütünlük. Bu bütünlüğü yakalayarak her şey daha güzel hale getirilebilir. Kadınların daha çok cesaretlendirilmesi gerekiyor” dedi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Tasarladığı Böceksavar Robot İle Dünya Literatürüne Girdi!

$
0
0

Kendi imal ettiği 3D printeri kullanarak Böceksavar Tarım Robotu tasarlayan Üsküdar Amerikan Lisesi öğrencisi Ege Özgül’ün yazdığı makale, dünyanın en büyük akademik indeksi kabul edilen IEEE’de (The Institute of Electrical and Electronics Engineers) yayınlandı.

Robot, Tarlayı İlaçlıyor ve Zararlıları Kovuyor

Fen Projeleri Danışmanı Kimya Öğretmeni Talha Kılıç, Ege Özgül’ün sıradışı projesi hakkında şu bilgileri verdi: “Besin temini ve kullanımı insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Besinlerin birincil kaynağı ise toprak ve onun içerdiği minerallerdir. Bununla birlikte, besin kalitesinin korunması, bitkilerin bağışıklık kazanması, iklim şartları, zararlı haşerat ve hastalık gibi tehditlere karşı ilaçlama gereklidir. Genellikle bitkilerin ilaçlanması tarım işçileri tarafından yapılmaktadır. Fakat bu süreç tarım ilaçlarının içerdiği kimyasallardan dolayı insan sağlığı açısından çok tehlikeli olup, insan bünyesine zarar vermektedir.

Öğrencimiz, insan sağlığı açısından kimyasalların zararlı etkilerini en düşük seviyeye indirerek tarım alanlarını ilaçlama ve bitkileri zararlı haşerelerden korumak üzere düşük maliyetli ve yarı-otonom bir robot tasarlayıp imal etti. Bu sayede bitkilerin ve toprağın yaşam kalitesi en yüksek seviyeye çıkartılıp, tarım faaliyetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması hedeflendi. Robot, tarım ilacı püskürterek zararlı haşerattan uzun süreli koruma sağlarken, sahip olduğu buzzer ile değişik frekanslarda ses üreterek tarım zararlılarını uzaklaştırıp, bu görevleri herhangi bir insan etkileşimi olmadan gerçekleştirebiliyor.”

Yaptığı çalışmalarda en büyük desteği ailesinden aldığını belirten Ege Özgül ise hedefinin, Amerika’da robotik teknolojiler konusunda üst sıralarda olan bir üniversitede eğitim alarak tüm insanlara yararlı ürünler geliştirmek olduğunu söyledi.

Portekiz’de Türkiyeyi Temsil Edecek

5-8 Temmuz 2018 tarihleri arasında Polonya’da düzenlenecek olan, “3. International Contemporary Education Research Congress”te akademisyenlere sunum yapacak olan Ege Özgül, 21-28 Temmuz 2018 tarihleri arasında Portekiz’de düzenlenecek olan “Young Science Meeting” yarışmasında ülkemizi temsil edecek. Ayrıca 5-8 Eylül 2018 tarihleri arasında Kosova’da düzenlenecek olan 3. International Science Symposıum’a katılacak.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Sürdürülebilirlik Ne Kadar Sürdürülebilir? Cevabı 24 Mayıs'ta!

$
0
0

Curious CommunityATÖLYE'de gerçekleştirdiği etkinlik serilerinde bu kez yeni trend kavramlardan olan “sürdürülebilirlik” kavramının aslında ne kadar sürdürülebilir olduğunu sorgulayacak.

Curious Community24 Mayıs 2018 tarihinde ATÖLYE'de gerçekleştireceği etkinliğinde bu ay sosyal sürdürülebilirlik koordinatörü Melike Kıratlı'yı ağırlayacak.Etkinlikte, ortaya çıkan yeni trend kavramlardan olan “sürdürülebilirlik” kavramının gerçekten ne kadar sürdürülebilir olduğu masaya yatırılacak. 

Sistemin yarattığı pek çok sorunun kefareti olarak görebileceğimiz sürdürülebilirlik, insanlara yeni bir tüketim alanı yaratarak; yine iktidar ve güç sahiplerinin faydalanabildiği ve “diğerleri”nin belki farkında bile olmadığı bir kavram. 

Peki bu yeni moda kavram ne kadar sürdürülebilir ya da sürdürülebilmeli midir?

Eğer sizlerde bu sorunun cevabını merak ediyor iseniz 24 Mayıs 2018 tarihinde ücretsiz bir şekilde katılım sağlayabileceğiniz bu etkinliğe buradan kayıt yaptırabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve Pazarlamaya Etkileri!

$
0
0

Mobil Pazarlama Birliği (MMA) Türkiye, 7 Nisan 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), son günlerin tartışma konusu Reklam Engelleme (AdBlocking) ve bunların mobil pazarlamaya etkileri hakkında görüşlerini paylaştı.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun, bireylerin kişisel verilerine kapsamlı bir koruma getirdiğini belirten MMA Türkiye Hukuk DanışmanıÖzlem Sezgin,“Kanundaki tanımıyla kimliği belirli ya da belirlenebilir gerçek kişiye ilişkin bu bilgilerin bir sınırı bulunmuyor.Kişilerin sadece adı soyadı, doğum tarihi ve doğum yeri gibi onu doğrudan tanımlayan ve onun kesin teşhisini sağlayan bilgiler değil, herhangi bir şekilde kişi ile ilişkilendirilmek suretiyle kişinin belirlenebilmesini, o kişinin tanımlanabilir hale gelmesini sağlayan bilgiler de kanunun koruması altında. Bu verilere, telefon numarası, taşıt plakası, sosyal güvenlik numarası, pasaport numarası, özgeçmişi, IP adresi, alışveriş alışkanlıkları, ilgi alanları, resim, görüntü, ses kayıtları, biyometrik ve genetik verileri, bireyin mahrem ve özel hayatı da dahil” dedi.

Kanunun, başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak gibi önemli bir amaca hizmet ettiğini vurgulayan Sezgin, devamla şunları söyledi:“Bu amaçla da kişisel verilerle ilgili işlem yapan gerçek ya da tüzel kişilerin kişisel verileri yönetme şekline disiplin ve kurallar getiriyor. Bu kuralları getirirken kişisel veri işleme faaliyetlerini önlemeye değil, bireyin kişisel verilerinin korunmasındaki menfaati ile bu verilerin işlenmesine duyulan ihtiyaç arasında denge kurmaya çalışıyor. Ne olursa olsun kişisel verinin kullanılmasının bireyler ile ticari faaliyetler açısından önemli kolaylıklar ve avantajlar sağladığını göz ardı etmiyor, edemiyor. 

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin hukuki düzenlemelerin temelinde, bireylerin, hak ve özgürlüklerinin zarar göreceğine ilişkin endişesinin yattığını, kanun koyucuların da bu haklı endişeye cevap verdiğini unutmamak gerek. Bireylerin isteği hayatlarını kolaylaştıran, menfaatlerine hizmet eden uygulamaları körü körüne ortadan kaldırmak değil aslında.Ama diğer yandan teknolojide yaşanan gelişmeler ve büyük şirketler karşısında yaşadığı güvensizlik hissinin bireyleri tercih yapmaya ittiği bir gerçek. Bu bağlamda bu endişelerin ve güvensizlik hissinin ortadan kalkması konusunda şirketlere büyük görevler düşüyor.

Yapılması gereken, ortak paydada buluşabilmek adına bireylerin bilgilerinin sadece belli bir amaca hizmet edeceğini, istismar edilmeyeceğini bilmelerini ve bu güvene sahip olmalarını sağlamak ve ihtiyaca yönelik olarak gerekli bilgilendirmeyi sağlayan şeffaf, bireyin rızasına dayanan, erişimine açık ve taleplerini karşılayan kanuna uyumlu işleyiş, süreç ve sistemlerin oluşturulmasıdır.”

MMA Türkiye Direktörü Melis Ertem de, KVKK’nın, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumayı hedeflerken, hayatı kolaylaştıran, farklı servis ve hizmetler sunan uygulamaların devamlılığını da gözettiğini ve ticari faaliyetler açısından sağlanan avantajları da göz ardı etmediğini vurguladı.

Şu an tartışmalarla gündeme gelen reklam engelleme (adblocking) servislerinin de bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ertem, “Kullanıcıların karşısına gün içerisinde televizyon, radyo, gazete & dergi, outdoor, sinema, bilgisayar veya cep telefonlarımız gibi pek çok farklı kanaldan reklamlar çıkıyor. İnsanların bu kanalları çoğunlukla içerik için takip ettikleri ve dolayısıyla çoğunun yayıncı olduğunu düşünürsek, ana gelir kalemlerinin de reklam olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Dijital kanallar hariç reklam engelleme teknik olarak zaten mümkün olmadığından konu aslında dijital yayıncıları yakından ilgilendiriyor” dedi.

Karşılıklı sağlanan faydaların göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Ertem, devamla şunları söyledi:“Kullanıcılara içerik sağlayan yayıncıların ayakta kalması için reklam gelirlerine ihtiyaçları var. Diğer yandan günümüzde özellikle mobil üzerinden kişiselleştirme, lokasyon, etkileşim ve yaratıcı reklam teknikleri ile kullanıcılara doğru reklamı iletmek mümkün. Tabii ki tamamen tesadüfi bir şekilde karşımıza hiç ilgi alanımıza girmeyen reklamlar da çıkabiliyor. Yine de, yasaklama veya engellemelerin çözüme yönelik uygulamalar olmadığı görüşündeyiz. Buradan yola çıkıldığında reklam gelirleri düşüyor, pek çok yayıncı sektöre veda ediyor, azalan rekabet içerik miktarını ve kalitesini düşürdüğü için tüketici de mutsuz oluyor.

Tüm paydaşların faydasına olacak olan nihai çözüm markaların, ajansların ve yayıncıların odak noktası tüketicinin ilgi alanlarına göre planlanmış, doğru zamanda, doğru yerde, doğru mesajı veren reklamları artırmaktır. Dolayısıyla amacımız dürüst, şeffaf ve doğru reklamcılığı desteklemek, gerekirse buna yönelik düzenlemeleri yapmak ancak bir yandan da sektörün hayatını devam ettirebilmesi için özellikle lokal yayıncıları desteklemek olmalıdır görüşündeyiz.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Facebook, Yeni Girişimi Gençlik Portalını Duyurdu!

$
0
0

Facebook, platformun ürün ve araçlarını emniyetli ve etkin bir biçimde kullanmak için gençlere yönelik eğitimler, ipuçları ve tavsiyeleri barındıran Gençlik Portalını hayata geçirdiğini duyurdu.

Facebook'un yeni girişimi olan ve 60 dilde erişilebilecek Gençlik Portalı, şu konuları kapsayacak:

  • Eğitim: Sayfalar, gruplar, etkinlikler ve profil gibi ürünlerin emniyetli bir biçimde nasıl en iyi şekilde kullanılabileceği ile ilgili bilgiler. Ek olarak Facebook’un hangi tür verileri topladığı ve bunları nasıl kullandığı ile ilgili bilgiler.
  • Akranlardan Görüşler: Dünyanın dört bir yanındaki gençlerin ağzından, teknolojiyi yeni ve yaratıcı bir biçimde nasıl kullandıklarına dair görüşler.
  • Deneyiminizi kontrol etmenin yolları: Güvenlik, içerik şikâyet etme, paylaştıklarınızı kimlerin görebileceğine karar verme gibi konularda ipuçları.
  • Tavsiyeler: Sosyal medyaya ara verme ihtiyacı duyduğunuzda yapılması gerekenler ve internetten en iyi şekilde yararlanmak için bazı kılavuzlar.

Gençlik Portalı hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Yerli Baz İstasyonu ULAK Servis Vermeye Başlıyor!

$
0
0

Geliştirme ve üretim faaliyetleri Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve ULAK Haberleşme A.Ş. ile koordineli şekilde ASELSAN ana yükleniciliğinde devam etmekte olan ULAK Baz İstasyonlarının kurulumları tüm hızı ile devam ediyor. 

5G ile birlikte ortaya çıkacak dönüşüm sürecinde oluşacak fırsatların değerlendirilmesi için ASELSAN ana yükleniciliğinde hayata geçen ULAK Baz İstasyonları projesinde önemli bir aşamaya gelindi. Kars’ta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan’ın katıldığı törenle yarın açılacak Evrensel Hizmet yerli baz istasyonları servis vermeye başlayacak.

Mobil iletişim teknolojilerinin milli tasarım ile kazanımında bir mihenk taşı olan ULAK Baz İstasyonu’nun Evrensel Hizmet Projesi Faz 1 kapsamında ilk parti teslimatının Nisan ayında gerçekleşmesinin ardından bugün (11:00) Kars’ta yapılacak törenle baz istasyonları servis vermeye başlayacak. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan’ın katılacağı törenle açılacak ilk baz istasyonunun ardından yenileri hızla devreye girecek.

489 Yerli Baz İstasyonu Kurulacak

Mayıs ve Haziran 2018 aylarında yapılacak diğer teslimatlarla, ana operatörlüğü Turkcell tarafından yapılan Evrensel Hizmet Projesi Faz 1 kapsamında toplamda 489 adet sahaya yerli baz istasyonu kurulmuş olacak. Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone tarafından yürütülecek Evrensel Hizmet Projeleri (Faz 1 ve Faz 2) Türkiye’nin her yerinde kullanılabilecek.

4.5G’den 5G’ye geçiş aşamasında, iletişim teknolojilerinde önemli bir dönüşüm süreci yaşanacak. Bu dönüşüm sürecinde mobil cihaz sayısının ve çeşitliliğinin artması, şebeke kullanım oranının yoğunlaşması, yeni güvenlik gereksinimlerinin ortaya çıkması gibi bir dizi faktörün önemli rol oynaması bekleniyor. 5G ile birlikte ortaya çıkacak bu dönüşüm sürecinde oluşacak fırsatların değerlendirilmesi noktasında ULAK, ülkemiz için bir başlangıç olacak. Yaşantımızın her alanında kullanılacak bu teknolojinin milli imkânlarla geliştirilmesi ülkemizin için önemli miktarda döviz kaybının da önüne geçecek.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7107 articles
Browse latest View live