Quantcast
Channel: Girişim Haber
Viewing all 7101 articles
Browse latest View live

Türkiye'nin 2021 Ar-Ge ve İnovasyon Raporu

$
0
0

AR-GE ve inovasyon kavramları bugün hem ekonomik aktörlerin hem de siyasi aktörlerin üzerinde çokça durdukları konulardan. Mikro düzeyde şirketlerin sürdürülebilir büyüme performansı yakalayabilmesi, kurumsal Ar-Ge ve inovasyon performansının yükselmesine bağlı iken makro düzeyde ülkelerin istikrarlı ve katma değerli büyüme performansı yakalayabilmesi de ülkedeki Ar-Ge ve inovasyon  performansının istikrarlı bir şekilde artmasına bağlıdır.

Ar-Ge ve inovasyon alanında danışmanlık ve araştırma faaliyetleri yürüten, SER Danışmanlık’ın hazırladığı ve ve geçen sene birincisini yayımladıkları Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nun ikincisi yayımlandı. Türkiye’nin yıllık Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinin izlenmesinin amaçlandığı raporda, Ar-Ge ve inovasyonu ilgilendiren birçok temel parametreyi istatistikî veriler ve somut olgular bağlamında izlemek üzere çarpıcı veriler paylaşılmış. Örneğin; Türkiye’nin Avrupa Birliği Ar-Ge fonlarına ödediği katkı payının %113’ünü geri almış olması. Bunun dışında ülkenin ihracat tutarı düşerken teknoparkların ihracatında yüksek artış kaydedilmesi, Türkiye’nin OECD ülkeleri içinde son 10 yılda patent başvurusu sayısını en çok arttıran ülke olması, girişim sermayesi yatırımlarının önceki yıla göre üç katına çıkması gibi bilgiler de raporda paylaşılan dikkat çekici veriler arasında.

Rapor, 4 farklı boyuttan Ar-Ge ve inovasyon dünyasının bir resmini sunuyor. Bunlar Ar-Ge ve İnovasyon Girdileri, Ar-Ge ve İnovasyon Faaliyetleri, Ar-Ge ve İnovasyon Çıktıları ve Yapısal Koşullar olarak sıralanıyor. Raporda yer alan veriler; TÜİK istatistikleri, OECD, WIPO, EPO, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların internet siteleri, bazı istatistiki veriler paylaşan uluslararası internet siteleri, Küresel İnovasyon Endeksi ve Avrupa Yenilik Karnesi raporları, ulusal kamu kuruluşlarının yıllık faaliyet raporları, yönetim danışmanlığı sahasında faaliyet gösteren bazı uluslararası şirketlerin raporları, internet ortamındaki haber siteleri gibi kaynaklara dayanıyor.

Raporda öne çıkan bazı tespitlerim şunlardır:

Türkiye son 10 yıllık patent başvuru sayısı artışında OECD ülkeleri içinde Birinci !!!  

Türkiye patent başvuru sayısında Çin, ABD, Japonya, Kore gibi bu alanda önde gelen ülkelerin epey gerisinde olmasına rağmen patent başvuru sayısını 10 yılda %100 arttırmış. Türkiye 10 yılda gösterdiği bu performansıyla OECD ülkeleri arasında son 10 yılda -2020’de OECD’ye üye olan Kolombiya’ nın ardından- en çok artış sağlayan ülke olmuş. Ar-Ge personeli başına patent verimliliği analiz edildiğinde birçok Avrupa ülkesinin 100 araştırmacı başına patent sayısı 1-2 civarında iken Türkiye 4 patent sayısıyla patent verimliliğinde öne çıkan ülkelerden olmuş olduğu belirtiliyor.

Avrupa Birliği fonlarına ödediğimiz katkı payının %113’ünü geri aldık

Tüm ülkelerin AB’ den aldıkları katkı bir önceki yıla göre %8 artmışken Türkiye’ ye sağlanan katkı %83 artarak 71 milyon Avro olmuş. Böylece Türkiye’ nin AB’den Ufuk 2020 programı kapsamında bugüne kadar aldığı toplam katkı 296 milyon Avro olduğu belirtiliyor. Bu da Türkiye’ nin U2020 programına aktardığı bütçenin %113’ ünü geri aldığı anlamına gelmekte. 

Özel sektörün Ar-Ge personeli istihdamında pandemiye rağmen yüksek artış

Özel sektörde istihdam edilen Ar-Ge personeli bu yıl %11 seviyesinde gösterdiği artışla 145.000 kişiye ulaşmış. 2020 başında tüm dünyayı sarsan Covid-19 salgınına rağmen Türkiye’ de özel sektördeki Ar-Ge personeli sayısının önceki senenin de üstünde bir artış göstermesi dikkat çekici. 2020’ de istihdam edilen toplam 15.000 Ar-Ge personelinin 14.000’ den fazlasını özel sektör istihdam etmiş.  Sektörel olarak en fazla Ar-Ge personeli istihdamı artışı yazılım, elektronik, gıda ve eczacılık sektöründe görülüyor. Ar-Ge personelinin yine İstanbul, Ankara, Bursa, Kocaeli illerinde yoğunlaşmaya devam ettiği tespit edimiş.

GSYH’ daki Ar-Ge harcamalarının payı arttı

Ar-Ge harcamalarının GSYH (Gayrisafi Yurt İçi Hasıla) içindeki oranı 1,09’ a yükselmiş. Kamu ve özel sektörün Ar-Ge harcamalarındaki artış genel anlamda geçen yılın altında kalmış. Buna ragmen, yine de bazı sektörlerde yüksek artışlar görüldüğü tespit edilmiş. Bu sektörlerden biri olan, yazılım sektörünün içinde olduğu belirtiliyor, Bilgi ve İletişim sektöründe Ar-Ge harcaması son 3 yıllık artış ortalamasının dahi üzerine çıkarak bir önceki yıla göre %34 artış göstermiş. Yine eczacılık ürünleri sektöründe %82’ lik bir artış yaşanmış.

KOBİ’ler Ar-Ge harcamalarını daha çok arttırmış

Büyük işletmeler Ar-Ge harcamalarını önceki yıla göre %17 arttırırken KOBİ’ ler Ar-Ge harcamalarını %30 arttırmışlar.  Artış hızı düşse de Ar-Ge harcamaları içindeki en büyük pay hala daha büyük işletmelere ait (%65). Ar-Ge harcamaları bazında ilk 10’ a giren şirketler içinde Ar-Ge harcamasını en çok arttıran şirketler sırasıyla Tofaş (%62), TEI (%46) ve Arçelik (%24) olmuş.

İstanbul, Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının %26’ ını gerçekleştiriyor

Bu yıl Orta Anadolu ve Doğu Marmara bölgesinin Ar-Ge harcamalarındaki yıllık artış oranı İstanbul’ un artış oranından daha fazla olduğu belirtiliyor. Yine de Türkiye’nin toplam Ar-Ge harcamaları içindeki en büyük paya sahip şehir İstanbul olmaya devam ediyor. İstanbul’un toplam Ar-Ge harcamaları içindeki payı %26.

Ar-Ge merkezlerinde yüksek istihdam artışı

Ar-Ge ve tasarım merkezlerinde ise daha fazla istihdam artışının yaşandığı bir yıl olmuş. Önceki yıl yalnızca %1 oranında artış gösteren Ar-Ge tasarım merkezlerinde ilave istihdam sayısı %4 oranında artış göstermiş. Ar-Ge ve tasarım merkezleri 6.500’ ün üstünde ilave istihdam gerçekleştirerek toplam istihdamda 74.000 kişiye ulaşmış.

Teknoparkların 2020 performansı

2020’ de 761 firma daha teknoparklarda yerini almış. Bu rakam son 5 yılın en yüksek rakamı. Buna karşın teknoparklardaki ilave istihdam rakamları geçen yıla göre daha az istihdam artışı gerçekleşmiş. Bir önceki yıl teknoparklar ilave 15.000 istihdam sağlarken 2020’ de 8.000 ilaveyle toplam 65.000 kişilik istihdama ulaştığı belirtiliyor. 

Teknoparkların ihracat rakamlarında büyük artış

2020 ülke genelinde ihracatın düştüğü bir yıl olurken teknoparkların ihracat performansında yüksek bir artış gerçekleşmiş. Teknoparkların ihracat tutarları dolar bazında %20 artarak 5,5 milyar dolara çıkmış. Teknoparkların toplam ciroları içinde ihracatın payı %37’ ye ulaşmış.

Özel sektör Ar-Ge desteklerinde TÜBİTAK’ın payı düşerken KOSGEB’in payı arttı

TÜBİTAK’ ın özel sektöre verdiği Ar-Ge desteklerinde %35’ e varan bir düşüş, KOSGEB’ in KOBİ’ lere verdiği Ar-Ge desteklerinde ise %33 artış yaşanmış.

En fazla ihracat düşüşü yüksek teknolojide

İhracat gelirlerimiz teknoloji gruplarına göre genel anlamda bir düşüş yaşamış; imalat sanayiinde en fazla azalış yüksek teknoloji düzeyindeki sektörlerde gerçekleşmiş.

Girişim sermayesinin rekor yılı

Melek yatırımcılar ve girişim sermayesi yatırımları %200’ den fazla artarak rekor kırdığı bir yıl oldu 2021. En önemli gelişme ise Zynga oyun firmasının Peak Games’ i 1,8 milyar dolara satın alarak Türkiye’ nin start-upları arasında ilk “unicorn”un çıkmış olmasıydı. Tabi ki, Getir’ in 2 farklı Yatırım turundan sonra 2022 yılında decacorn olma yolunda.

Özet olarak; Raporda yer alan bilgiler, “Vizyon 2023” strateji belgesindeki hedeflerin gerisinde kaldığını göstermekle beraber son 10 yılda birçok kritik alanda önemli gelişmeler kaydettiğine de işaret etmekte. Türkiye; 2020’de araştırmacı sayısı, Ar-Ge harcamaları, patent sayıları gibi birkaç önemli göstergede her yıl olduğu gibi yine performansını arttırmaya devam ediyor.

Raporadan temin edilen ve yukarıda başlıklar halinde açıklamaya çalıştığım üzere her parametrede benzer performans görülmese de genel anlamda 2020 yılının, pandemiye rağmen, Ar-Ge ve inovasyon niteliği ve niceliğinde önemli artışların yaşandığı bir yıl olduğu sonucuna varılabilir. Bu noktada yapılması gereken bugünün rekabetçi ortamında vakit kaybetmeden zayıf tarafların, ülke gerçeklerine uygun olarak, güçlendirilmesi ve güçlü tarafların faydalı çıktılar üretmesini sağlamaya yönelik gerekli araçların seferber edilmesidir.

Bu sene ikincisi yayımlanan Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Sizler için kaleme aldığım makalemi tüm Girişim Haber okurlarının ilgi ve bilgisine, beğenisine sunuyorum.


Organik Atıktan Nano Malzeme Üretip Ekonomiye Kazandırıyorlar

$
0
0

Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Recep Zan, Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Demirel ile aynı fakülteden Doç. Dr. Öznur Begüm Gökçek, Dr. Öğretim Üyesi Hamdi Muratçobanoğlu ve Bursa Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Deniz Uçar tarafından yürütülen, TÜBİTAK destekli iki aşamalı proje kapsamında ilk olarak çevresel organik atıklardan biyogaz üretildi.

Biyogazdan elde edilen metan gazından ise Nanoteknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde (NÖHÜNAM), endüstriyel seviyede düşük maliyetle karbon temelli grafen filmi üretildi.

Doç. Dr. Recep Zan, NÖHÜNAM'da 2014 yılında beri grafen ve benzeri iki boyutlu malzemeler üzerinde çalışma yürütüyor.

Bu malzemelerin sentezi ve karakterizasyonu ile uygulamaları noktasında araştırma yaptığını belirten Zan, "Özellikle grafenin ve diğer iki boyutlu malzemelerin enerji uygulamaları üzerine yoğunlaşmış durumdayız. Güneş hücresi uygulamaları ve enerji depolama üzerine projeler sürdürüyoruz. Özellikle grafenin güneş hücresine uygulanması sonucunda elde edilen verimin artırılması hedefiyle çalışıyoruz." dedi.

Son birkaç yıldır nano malzemelerin çevresel uygulamaları üzerine projeler yürüttüklerini de vurgulayan Zan, şunları kaydetti:

"Bu kapsamda öncelikle çevresel atıklardan üretilen biyogazın verimliliğini artırdık. Projenin birinci kısmı bu yöndeydi. İkinci kısmında ise ürettiğimiz bu biyogazdan ki bunun büyük bir kısmı metan gazından oluşuyor, bunu yüksek saflığa getirerek laboratuvarda grafen ürettik. Grafen, bilindiği üzere nano malzemeler arasında en popüler olanı. Grafen, yüksek ısıl iletkenlik, yüksek elektriksel iletkenlik ve ışık geçirme özellikleriyle öne çıkan bir malzeme. Bu anlamıyla birçok alanda kullanılma potansiyeline sahip. Özellikle savunma sanayinde, otomotiv sektöründe ve enerji depolama alanında kullanılma potansiyeline sahip bir malzeme."

"Maliyetimizi oldukça düşürdüğümüzü söyleyebiliriz"

Zan, çevresel atıklardan biyogaz üretiminin bilinen bir durum olduğuna işaret ederek, "Grafeni, çevresel atıklardan yani organik diye ifade edebileceğimiz atıklardan, metan gazından ki grafen üretiminde kullanılan en temel malzememiz, hem düşük maliyetle hem çevreci bir yaklaşımla döngüsel ekonomiye katkı sağlayacak şekilde üretmeyi başardık. Özelikle şu vurguyu yapabiliriz, kendi ürettiğimiz metan gazından geliştirdiğimiz grafenin kalitesi, diğer metan ya da standart olarak tanımlanan metan gazından ürettiğimiz grafenle kıyaslanabilir, yarışabilir düzeyde. Bu anlamda maliyetimizi oldukça düşürdüğümüzü söyleyebiliriz." diye konuştu.

Başarılı çalışmalarından dolayı Niğde Ömer Halisdemir Üniversiteli bilim insanlarını tebrik ediyor, AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Çırak Olarak Başladı, Şimdilerde 105 Kişi Çalıştırıp İhracat Yapıyor

$
0
0

Nevşehir'de, çırak olarak işe başladığı torna atölyesinin önce ortağı sonra da tek sahibi olan girişimci İlhan Kahraman, ihracat yapan fabrikaya dönüştürdüğü firmasında 105 kişiye istihdam sağlıyor.

Ortaokulu bitirdikten sonra kentteki bir torna atölyesinde 1974'te çırak olarak işe başlayan Kahraman (60), 9 yıl sonra atölyenin sahibi ustasıyla ortak oldu.

Ustasının 1999'da emekliye ayrılmasının ardından atölyeyi devralan ve önceleri sadece tamirat işleri yapan iş yerini fabrikaya dönüştüren Kahraman, 2010 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle treyler (Traktör veya kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba) ekipmanları ve yedek parça seri üretimine başladı.

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD ve Avustralya'ya ihracat yapan fabrikada halen 105 kişi çalışıyor. Kahraman; vatanseverliğin, fedakarca ve yılmadan çalışmak olduğunu, küçük yaşlardan beri bu şuurla çaba sarf ettiğini ifade ediyor.

"Fakirlikten okuyamadım"

Çalışma hayatında zorluklarla mücadele ederek, ülkesi için üretmeye gayret ettiğini vurgulayan Kahraman, "1974'te ortaokulu bitirdim, fakirlikten okuyamadığım için tornacı çırağı olarak işe başladım. Çalıştığım firmada kırılan parçaları tamir ediyorduk. Bir ziraat aleti veya arabanın parçası kırıldığında temin etme şansı yoktu. Türkiye'de sıkıntılı bir dönem vardı. Daha sonra treyler yedek parça üretimine yöneldik. Askerden gelince ustamla iş yerine ortak olduk." dedi.

İlhan Kahraman, seri üretim yapabilmek amacıyla Ar-Ge faaliyetlerine yöneldiğini, 2010'dan itibaren de KOSGEB desteği ile bölge ve ülke ekonomisine daha çok katkı sunan bir pozisyona ilerlediklerini ifade etti.

Kahraman, 48 yıl önce çocuk yaşlarda çırak olarak başladığı sektörün öncüleri arasına girmiş olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirerek, şöyle konuştu:

"KOSGEB'in kuruluşundan beri ülkeye çok ciddi destekleri oldu. Biz makine parkımızı genişletmek için destek aldık. Seri imalata başlayınca kalite de kendiliğinden geldi. Ürettiğin ürünü Avrupa'ya satabiliyorsan kaliteyi yakalamışsın demektir. O standardı yakalamak önemliydi. Sektörde iyi bir noktaya geldik. Bazı parçalar üretiyoruz, bunları Avrupa ağırlıklı olmak üzere dünyaya ihraç ediyoruz. Bu durum bizim için keyif veriyor. Hem Nevşehir hem de ülke ekonomisine sağladığımız katkıdan dolayı mutluyuz. Çıraklık, kalfalık ve ustalığı yaşadığım için yanımdaki işçilerin kıymetini biliyorum. İşçilerimizi, ailemizin ferdi olarak görüyor ve o anlayışla çalışıyoruz. Çalışanlarımız, üretirken ne ürettiğini ve ne için ürettiğini biliyor."

"Türkiye ileride Avrupa'nın üretim üssü olacak"

Hedefinin, fabrikasını ve üretim ağını genişleterek, daha çok kişiye istihdam sağlamak olduğunu anlatan Kahraman, Türkiye'nin sanayi üretim alanında büyük hamleler gerçekleştirdiğini kaydetti.

Kahraman, cazibe merkezinin, Çin'den üretim alanında her geçen gün daha da ön plana çıkan Türkiye'ye kaymaya başladığına dikkati çekerek, "Türkiye'nin önünün açık olduğunu düşünüyorum. Türkiye ileride Avrupa'nın üretim tesisi olacak. Çin cazibesini kaybederken, Türkiye'de altyapı oluştu. Türkiye üretim konusunda ciddi bir patlama yaşayacak. Şu anda da onu hissediyoruz. Her yerde ciddi üretim var, tedarikçiler talep yoğunluğuna yetişmeye çalışıyor." ifadesini kullandı.

Girişimciyi tebrik ediyor, AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye'nin Yazılım Alanındaki İlk Unicorn'u Insider Oldu!

$
0
0

2012 yılında, 6 kurucu ortak ile hayata geçirilen yerli yazılım teknoloji girişimi Insider 121 milyon dolar yatırım alarak, 1 milyar dolar değerlemeyi aştı ve Türkiye'nin yazılım alanındaki ilk 'Turcorn'u oldu.

Insider, Türkiye’den dünyaya teknoloji ihraç ediyor olmanın yanı sıra; 4 sene üst üste Türkiye’nin en başarılı start-up’ı seçilmiş, 25 farklı ülkede operasyonlarını sürdüren, Türkiye ve globalde 500’den fazla çalışanı bulunan başarılı bir komünite oluşturmuş bir teknoloji girişimi.

2012 yılında temelleri atılan bu girişimin; Singapore Airlines, Virgin, Uniqlo, Nestle, Nissan, Samsung, Lenovo, Puma, Media Markt, IKEA, Allianz, Santander, Dominos, Avon ve CNN gibi markaların bulunduğu 25 ülkedeki 1100’dan fazla partneri bulunuyor.

Insider, Katar’ın Egemen Servet Fonu (Qatars Sovereign Wealth Fund) liderliğindeki Seri D turda; Sequoia India, 212, Riverwood Capital, Wamda Capital ve Endeavor Catalyst‘ten 121 milyon dolar yatırım alarak, 1 milyar dolar değerlemenin üzerine çıktı.

Insider’ın kurucu ortağı ve CEO’su Hande Çilingir bu başarılı gelişme ve Insider’ın gelecek planları ile ilgili olarak da “Aldığımız yatırımı, küresel genişlememizi hızlandırmak ve teknolojimizi geliştirmek için kullanacağız. Gelecek dört yılda 2 binden fazla yeni istihdam yaratmayı hedefliyoruz. Kadın mühendis istihdam etmek önceliklerimizden olacak.” açıklamasında bulundu.

Ülkemizin yazılım ekosistemi her geçen gün daha da güçleniyor, ülkemizin diğer unicorn girişimleri Peak, Getir, Hepsiburada, Trendyol ve Dream Games olmuştu.

Insider kurucularını, yatırımcılarını ve çalışanlarını tebrik ediyor, sizler için derlediğimiz bu enerji veren haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye, Yakın Gelecekte Finansal Teknoloji Merkezi Olacak

$
0
0

Genç MÜSİAD tarafından düzenlenen "Teknoloji Girişimciliği ve Teknoloji Yatırımcılığı" programında Türkiye ekosistemi ve gelişen teknolojik altyapıya değinen Hande Enes, Türkiye'nin 2030 itibariyle yakın coğrafyada ana finansal teknoloji merkezlerinden biri olacağını söyledi.

Genç MÜSİAD koordinasyonunda düzenlenen "Teknoloji Girişimciliği ve Teknoloji Yatırımcılığı" programı sanayiden dijitale, yapay zekadan veri analitiğine kadar teknolojiye dair tüm yatırımcılık faaliyetlerini detaylı şekilde ele aldı. MÜSİAD Genel Merkez binasında gerçekleştirilen etkinliğe Türkiye'nin en aktif yatırımcılarından Hande Enes'in konuşmacı olarak katıldı.

Genç MÜSİAD ve MÜSİAD üyelerinin ilgiyle takip ettiği programda Hande Enes, sanayicilikten teknoloji yatırımcılığına dönüşümü ve bu dönüşümün aile şirketleri için önemini anlattı. Enes konuşmasında özellikle bu alanda yeni adım atacak kurumların, girişimlerin ilk müşterisi olup, sonrasında yatırımcı olmaya dönüşümde daha sağlıklı ilerleyebileceğini belirtti. Değerlendirmesinde tecrübelerinden de örnekler veren Hande Enes, geleneksel sermayenin teknoloji sermayesine dönüşümünü detaylı bir şekilde paylaştı.

Türkiye, finansal teknolojilerde önde gelen ülkelerden biri olacak

Programda ayrıca Türkiye’de yatırım yapılan sektörler değerlendirildiğinde oyun, yapay zeka, veri, analitik ve teslimat sektörleri öne çıktı. 2026 yılında bölgesel olarak yeni finansal enstrümanlar üretilmesi konusunda Türkiye ekosisteminin dikkat çekeceğini vurgulayan Enes, 2030 itibariyle Türkiye'nin yakın coğrafyada bu konudaki ana merkezlerden biri olacağını belirtti. Enes, Türkiye'nin finansal teknolojiler konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olacağına dair inancını da yineledi.

Hande Enes, Türkiye ve dünyada farklı sektörlerde 54 yatırımı olan bir yatırımcı olarak, Türkiye'den globale çıkan oyun değiştirici girişimlerin artacağını belirtti. Globalde kullanılan "Angel Investor (Melek Yatırımcı), Venture Capital (Girişim Sermayesi)" gibi terimlerin Türkçe karşılıklarının yetersiz olduğundan da bahseden Enes, bu kavramlara daha doğru karşılıklar getirerek geleneksel iş insanlarının da teknoloji girişimlerine ilgisinin artabileceğini vurguladı.

Yatırımcı Hande Enes, konuşmasına son verirken geleneksel sermayenin teknoloji ekosistemine kazandırılmasında gençlerin önemine dikkat çekerken, gençlerin merakı ve öğrenme isteğiyle kendilerinden önceki jenerasyonu bu alana yönlendireceğini dile getirdi.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

KOSGEB Desteğiyle İşlerini Kurup Oyuncak İhracatına Başladılar

$
0
0

Gebze ilçesinde 2019 yılında aldığı destekle "Nisa Ahşap Oyuncak" şirketini kuran iki çocuk annesi Senem Kahveci, oyuncak sektöründe eşi Sinan Kahveci ile araştırmalar yaptı.

Bu doğrultuda çocukların zeka gelişimini artırıcı, parmak kaslarını geliştirici ahşap oyuncak üretimine başlayan Kahveci'nin ürünleri, ailelerden ve okullardan talep görüyor.

İlk ihracatını Almanya'ya yapan Kahveci, iş yerini büyüterek bu alanda hem ithalatı azaltmayı hem de ihracat yaparak ülke ekonomisine katkı sağlamayı amaçlıyor.

"Oyuncaklarımız dikkat dağınıklığı ve odaklanma probleminin giderilmesine destek veriyor"

Senem Kahveci, uzun yıllar özel sektörde çalıştığını, çocuk sahibi olunca iş hayatına ara verdiğini söyledi. Çocukları okul çağına gelince eşiyle kendi işlerini yapmaya karar verdiklerini belirten Kahveci, çocuklarına aldıkları ahşap oyuncakların kendilerine fikir verdiğini kaydetti.

Kahveci, eşinin de ahşap alanında bilgisi ve yeteneği olduğunu dile getirerek, "Böyle olunca KOSGEB desteklerini araştırdık. KOSGEB'in kursuna başvurup eğitimine katıldım. Eğitim sonucunda sunum hazırladık ve KOSGEB'e sunduk. KOSGEB projemizi beğendi. Oradan olumlu yanıt aldık ve desteği kazandık. Onların verdiği destekle makinemizi aldık. 2019 yılında işimizi kurduk. Bu şekilde ilk üretime başladık. Toplamda 250-300 metrekare bir alanda üretim yapıyoruz." diye konuştu.

Eşinin imalatta görev aldığını aktaran Kahveci, ham ahşap ve kimyasal kullanılmadan ürettikleri ürünlerin okul ve kreşlerden ilgi gördüğünü anlattı.

Kahveci, dayanıklı ve uygun fiyatla üretim yapmalarının talebi artırdığına işaret ederek, "Oyuncaklarımız çocukların hayal gücüne hitap ediyor. Onu yapıp bozuyor, bu onun analitik düşüncesini geliştiriyor. Farklı geometrik şekillerde oyuncaklarımız var. Oyuncaklar kolay çözülemiyor. Burada çocuğun hem hayal gücü hem el kasları hem de dikkat ve koordinasyonu sağlanıyor. Okul çağındaki çocuklarda ebeveynlerin en çok karşılaştığı konu, dikkat dağınıklığı ve odaklanma problemi. Oyuncaklarımız bu anlamda çocuklara destek oluyor. Bu nedenle de talep görüyor." ifadelerini kullandı.

"Sipariş artarsa farklı makineler alacağız"

Kahveci, bu sektörde ürünlerin çoğunun ithal olduğunu belirterek, ithal oyuncaklarda kullanılan ürünlerdeki maddelerin tam bilinemediğini söyledi.

Kendilerinin kimyasal kullanmadan ahşabı işleyip kanallar oluşturarak montaj yaptıklarını ifade eden Kahveci, şöyle devam etti:

"İçinde civata falan kullanmıyoruz. Çocuğun sağlığını tehdit edecek bir şey yok. Güvenilir ürünler olduğu için tercih ediliyor. Almanya'ya ilk ihracatımız yaptık. Almanya'daki ürün gönderdiğimiz kişiden farklı oyuncak talepleri olmuş. Ürünlerin kalitesi ve fiyat avantajı onlara cazip gelmiş. Farklı oyuncaklar için talepte bulundular. Almanya'da müşterimizden, onun İsviçre ve Hollanda'dan aynı işi yapan bir arkadaşları ürünler istemiş. Farklı ülkelerden de talep görmeye başladık. İşimizi onların isteklerine hitap eder bir noktaya getirmeyi istiyoruz. Sipariş artarsa farklı makineler alacağız. Şu an bu kapasite burada bizi götürüyor ama sipariş arttığında burası yetmeyecek. Hedefimiz ihracatı çoğaltmak. Türkiye'de kendimizi kanıtlamak istiyoruz. Küçük bir imalathaneyle bir CNC makinesiyle başladık ama neden bir fabrikaya dönüşmeyelim? Adım adım inşallah bu merdivenleri çıkarız. İşimizi büyütmek ve ülkemizin ithalatını azaltıp ihracat hacmini genişletmek en çok istediğimiz şeylerden biri, inşallah bu yönde ilerleyeceğiz."

Kahveci, işlerini ilerletince sosyal sorumluluk projesi yapıp ilçe belediyesiyle de görüşerek down sendromlu çocuklar için bir atölye kurmak istediklerini anlatarak, "Onların hem işin içinde olmasını sağlamak hem de onların mutlu olmalarını sağlamak istiyoruz. Küçük zımparalar yapılabilir, montajlar yapılabilir. Bunu hayata geçirmeyi çok istiyoruz." dedi.

AA kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Fintech 2021'de Rekor Kırdı, İşte 2022 Global Fintech Trendleri

$
0
0

Amerika, Orta Doğu, Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerinde fintech sektöründe rekor sayıda işlem gerçekleştirildi. Denetim, vergi, kurumsal finansman ve danışmanlık alanında teknoloji temelli hizmetler sunan KPMG'nin “Pulse of Fintech” raporuna göre fintech sektöründe geçtiğimiz yıl küresel ölçekte hacmi toplam 210 milyon dolar olan 5.684 adet işlem gerçekleştirildi. İşlem sayısı 2020 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 55'lik ciddi bir artışa işaret ediyor.

2021 yılı için küresel fintech yatırımlarının segmentler arasındaki dağılımına bakıldığında ise ödeme sistemleri küresel ölçekte 1,7 milyar dolar yatırım çekerek zirvedeki yerini korudu. Blok zinciri ve kripto para dünyası ise 30,2 milyar dolar ile rekor seviyede yatırım çekti. Onu 4,85 milyar dolar yatırım ile siber güvenlik ve ardından 1,62 milyar dolar yatırım ile servet teknolojisi izledi.

Fintech odaklı global birleşme ve satın alma işlemlerinin değeri 2020'de 76 milyar dolardan 2021'de 83,1 milyar dolara ulaştı. Küresel girişim sermayesi (VC) yatırımları ise yeni bir rekorla 115 milyar dolara ulaşarak 2018'de görülen 53,2 milyar dolar zirvesini geride bıraktı. 2021 yılında, 1 milyar doları aşan fintech odaklı yedi VC yatırım turu gözlendi.

Özel sermaye (PE) şirketlerinin de fintech sektöründeki küresel yatırımları 12 milyar doları aşarak 2018 yılında görülen bir önceki rekor seviye olan 5 milyar doları geride bıraktı.

"2022'de de fintech yatırımlarının hız kesmeden devam etmesi bekleniyor”

Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Fintech Sektör Lideri ve Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Başkanı Sinem Cantürk, “Küresel fintech pazarı çok güçlü bir yılı geride bıraktı, tüm fintech segmentleri için çok ciddi bir ilgi söz konusu. İşlemlerde 2018 yılından bu yana görülmemiş rekor seviyeler kaydedildi. 2022'de de fintech yatırımlarının hız kesmeden devam etmesi bekleniyor, aktivitenin de özellikle gelişmekte olan fintech pazarlarında yoğunlaşacağı tahmin ediliyor. Ödeme sistemleri 2021'de de yatırımlar arasında ilk sırada yer aldı, 2022 için de güçlü görünümünü koruyor. Blok zinciri ve kripto para dünyası 2022'de de cazip yatırım alanları arasında karşımıza çıkıyor. Finansal hizmetlerde dijitalleşmede kritik bir eşiğe ulaşıldı, bankacılık platformlarının inovasyonunu sağlayacak uygulamalar ön plana çıkacak.” yorumunda bulundu.

2022 Yılı İçin Global Fintech Trendleri

  • Gömülü finans geçtiğimiz yıldan bu yana gelişen bir trend olarak öne çıkıyor. Banka dışı kurumlara ve finans dışı firmalara hizmet vermek isteyen çok sayıda banka, müşteri deneyimini geliştirerek daha kapsamlı bir hizmet sunmayı hedefliyor. Daha çok sayıda bankanın gömülü çözümlere odaklanması bekleniyor.
  • Gömülü finans hizmetleri için talep artarken bu tür hizmetler için bu yıl içerisinde düzenleyici kurumların incelemelerinin de artacağı tahmin ediliyor.
  • Ödeme veya diğer finans hizmetleri sunan şirketler, yatırımcıların ve pazarın gözünde öne çıkmak amacıyla, veri şirketi veya veri sağlayıcı olarak konumlanmayı hedefliyor.
  • Çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim (ESG) konusunun şirketlerin gündeminde ne kadar geniş yer kapladığı biliniyor. Buna paralel olarak, iklim değişikliği, karbonsuzlaşma ve döngüsel ekonomi gibi konular dahil olmak üzere, ESG kabiliyetleri olan fintech şirketlerine olan ilginin artacağı öngörülüyor.
  • Unicorn şirketlerin sayısındaki ciddi artış, bu statünün başta ABD olmak üzere gelişmiş pazarlarda bir miktar cazibe kaybetmesine yol açabilir. Ancak henüz olgunlaşmamış fintech sektörlerinde unicorn statüsün hala önemli bir basamak olduğu belirtiliyor.

KPMG'nin “Pulse of Fintech” raporunun tamamına buradan ulaşabilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Teknolojinin Kadın Liderleri 2022 Yarışması Başvurularınızı Bekliyor

$
0
0

Microsoft Türkiye’nin Habitat Derneği ile iş birliği içinde düzenlediği yarışma kapsamında “Genç Teknoloji Yıldızı”, “Yeni Teknolojilerle Fark Yaratan Kadın Lider”, “Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi (Start-up)”, “Engelleri Aşan Kadın” ve “Yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi” kategorilerinde ödüller sahibini bulacak.

Microsoft Türkiye’nin Habitat Derneği ile iş birliği içinde düzenlediği ve teknoloji ekosistemindeki başarılı faaliyetleriyle fark yaratan kadın liderleri ödüllendirdiği “Teknolojinin Kadın Liderleri” yarışması için başvurular başladı. Bu sene 6. kez düzenlenecek yarışma kapsamında 5 farklı kategoride ödüller sahiplerini bulacak.  

Değerlendirme sonucunda ortaokul, lise ve üniversite düzeyinde, bilişim teknolojilerine gönül vermiş, bu alanda arkadaş gruplarıyla bilgi birikimini ve deneyimlerini paylaşan, katıldığı programlarla, gösterdiği başarılarla fark yaratmış kız öğrenci “Genç Teknoloji Yıldızı”; yeni teknoloji çözümleriyle fark yaratan, başarılı projelere liderlik etmiş kadın yönetici “Yeni Teknolojilerle Fark Yaratan Kadın Lider”; bilişim teknolojilerini kullanarak iş dünyasında fark yaratan, AR-GE ve inovasyon kültürünün gelişmesini destekleyen, yenilikçi, cesur ve büyüme odaklı girişimci kadın lider “Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi (Start-Up)”; fiziksel engellere rağmen teknolojinin gücü ile çevresinde fark yaratan ve örnek olan başarılı kadın lider “Engelleri Aşan Kadın”; Türkiye'nin bilişim alanında tüketenden üreten bir topluma dönüşmesi için eğitim ve öğretim alanında önemli katkılarda bulunmuş, genç nesillerin ve kalifiye insan gücünün yetişmesine öncü olmuş başarılı kadın öğretim görevlisi ise “Yılın Başarılı Kadın Eğitimcisi” kategorisinde ödül almaya hak kazanacak. 

“Teknolojinin Kadın Yıldızları” yarışmasıyla başarılı kadınların hikayelerini duyurarak teknoloji alanında kariyer yapan ve yapmak isteyen tüm kadınlara ilham vermeyi hedefleyen Microsoft Türkiye, 8 Mart 2022 tarihine kadar başvuruları toplamaya devam edecek. Yarışmayla ilgili duyurulara ve adaylık formuna ulaşabileceğiniz web sitesine gitmek için microsoft.com/Turkey/teknolojininkadinliderleri/basvuru.aspx linkine tıklayabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


TEKNOFEST Azerbaycan, 26-29 Mayıs'ta Gerçekleştirilecek

$
0
0

İlki 2018 yılında düzenlenen ve Milli Teknoloji Hamlesi hedefiyle her yıl rekorlar kırarak yolculuğuna devam eden TEKNOFEST, Azerbaycan halkını da kucaklayacak. TEKNOFEST, bilgi birikimiyle Azerbaycan'da teknoloji, bilim, yarışma, heyecan, dostluk ve kardeşlik duygularıyla dolu bir festivale imza atacak.

TEKNOFEST Azerbaycan kapsamındaki "Teknoloji Yarışmaları" başvurular devam ediyor. Yarışmalar uluslararası katılıma da açık.

Her yarışma için son başvuru tarihi farklılık gösterirken, yarışmalarla ilgili detaylı bilgilere www.teknofest.az web sitesi üzerinden ulaşılabilecek. Tarım Teknolojilerinden Yeşil Teknolojilere,İnsansız Hava Araçlarından Teknoloji Yarışmalarına kadar farklı kategorilerde düzenlenecek yarışmalarda gençler projelerini yarıştıracak. Avrupa Kupası Roket Ligi Oyunu ile yerli yeni girişimleri yabancı yatırımcılar ve girişim fonlarıyla buluşturacak Take Off Azerbaycan Başlangıç Zirvesi de bu yıl düzenlenecek etkinlikler arasında yer alacak.

Akıllı Karabağ Hackathon Yarışması ile katılımcılar yazılım projeleri geliştirecek

Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile insan faaliyetinin olumsuz sonuçlarının önlenmesi amaçlanan Yeşil Teknolojiler Yarışması'nda nesnelerin interneti teknolojisini kullanan gençler simülasyon ve koruma çözümleri geliştirmek için rekabet edecek.

Meyvecilik, sebzecilik ve hayvancılık sektöründe verimliliğin artırılmasını amaçlayan Tarım Teknolojileri Yarışması ile katılımcılar nesnelerin interneti ve yapay zeka gibi teknolojik çözümlerle su kaynaklarının verimli kullanılmasına yönelik proje çözümleri geliştirecek.

Yerel katılıma açık olan Sosyal Teknolojiler Yarışması ile özellikle hassas grupların, engellilerin ve kırsal kesimde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak fikir ve projeler yarışacak. Yapay zekâ ile donatılan Robotik Yarışmalarda özellikle sanayide, imalatta, tarımda ve evlerde kullanılabilecek robotlar için kontrol sistemlerinin tasarımı ve yapımı konusunda projeler yer alacak.

Katılımcıların standart bir planör modelinde bilgisayar, yer veya hava deneyleri, uçuş programlama ve bilimsel veri toplama gibi görevleri yerine getireceği Planör Yarışması'nın yanı sıra gençlerin 3D yazıcıları kullanarak hayal güçlerini ve tasarımlarını kendilerinin oluşturdukları projelerle uygulama becerilerini test eden Bakü Skills Yarışması da gerçekleştirilecek.

Azerbaycan'ın kurtarılmış topraklarında düzenlenecek olan Akıllı Karabağ Hackathon Yarışması ile katılımcılar yazılım projeleri geliştirecek.

TEKNOFEST Azerbaycan hakkındaki tüm detaylar için teknofest.az web adresini mutlaka ziyaret edin. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

PharmUp Hızlandırma Programı Sağlık Girişimlerinizi Bekliyor

$
0
0

Özellikle 2020 yılında başlayan ve tüm dünyayı sarsan pandeminin ve takip eden sürecin toplum ve yaşam biçimleri üzerindeki ani ve derin etkileri ışığında, sağlık alanında sürdürülmesi gereken çalışmaların, teknoloji dünyasıyla işbirliği içinde ve hızla yürütülmesi gerekliği ortaya çıktı.

Sanofi PharmUp Programı, global bir girişim destek ağı olan Endeavor ile iş ortaklığında, bu çalışmalara doğrudan katkı sağlayabilecek inovasyonlara girişimciler aracılığı ile ulaşmayı hedefliyor.

Endeavor Türkiye ve Sanofi Türkiye iş birliğiyle 2. defa düzenlenecek olan PharmUp Programı başvurulara açıldı. Sağlık sektörüne yönelik çözümler geliştirebilecek girişimcileri bir araya getirmeyi amaçlayan programa;

  • Ticarileşmiş ürün ve/veya hizmetleri bulunan,
  • Belirlenen öncelik alanlarına doğrudan veya dolaylı çözümler geliştirebilecek,

tüm erken ve ileri aşama girişimler başvurabiliyor. Programın sonunda girişimciler, düzenlenecek ödüllü Demo Day etkinliği’nde Türkiye’nin yatırım ve sağlık sektörünün önde gelen isimlerine sunum yapma imkanı kazanacak.

3 ay sürecek PharmUp Programı’na seçilenler;

  • Atölye ve birebir mentorluk destekleri
  • Sanofi Türkiye'yle iş birliği
  • İlk 3'e ödüllü Demo Day etkinliği
  • Haziran'da Paris’te yapılacak olan VivaTech konferansına Sanofi sponsorluğunda katılım imkanı

Tüm detayları sanofi.com.tr/tr/pharmupweb adresinde bulabileceğiniz PharmUp Programı'na 6 farklı başvuru alanında alınan başvurular için son başvuru tarihi 18 Mart.

Haberimizi sağlık girişimcileri başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimciler Global Tekstil Sektörüyle Texhibition'da Buluşacak!

$
0
0

Türkiye tekstil ve hammaddeleri sektörünün çatı kuruluşu, 7 bini aşkın üyesiyle Türkiye geneli tekstil ve hammaddeleri ihracatının yaklaşık yarısını gerçekleştiren İTHİB, sektöre katma değer sağlayacak etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. İTHİB ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) iş birliğinde düzenlenecek olan Texhibition Fuarı’nda sektör temsilcileriyle nitelikli küresel alıcılar bir araya gelecek. İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, sektörün küresel ligdeki hedefleri doğrultusunda en önemli projelerden biri konumunda olan Texhibition Fuarı’nın büyük önem taşıdığını vurguladı.

15 Milyar Dolarlık İhracat Hedefine Doping Etkisi

Sektörün 2 aylık ihracat durumu hakkında da bilgiler veren Öksüz, “2021 yılında 12,9 milyar dolar değerinde ihracat gerçekleştirdik.  Yeni yılın ilk 2 ayında ise tekstil sektörü ihracatımız %15 oranında artarak 2,2 milyar dolar değerinde gerçekleşti. İtalya, İspanya, Fransa, Fas gibi ülkelere %30’un üzerinde ihracat artışı mevcut. En önemli hedef pazarlarımızdan biri ABD’ye ise Ocak – Şubat döneminde ihracatımız %12 oranında artarak 134 milyon dolar değerinde gerçekleşti. 2022 yılında 15 milyar dolar değerinde ihracatla kırdığımız tüm ihracat rekorlarını yeni bir rekorla taçlandırmayı hedefliyoruz. 2022 yılı ihracat hedefimize en büyük katkılardan birini ise Texhibition fuarımız verecek. İhracat artışımıza doping etkisi yaratacağını öngördüğümüz fuarımız; yerli ve yabancı büyük hazır giyim üreticileri, uluslararası zincir mağaza, belli ürün gruplarında uzmanlaşmış mağazaların yöneticileri, online satış platformlarının yöneticileri, ithalatçı, toptancı firmalar, distribütörler, tasarımcılar gibi tekstil sektörüne geniş bir yelpazede hitap ediyor. Kardeş birliğimiz İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliğimiz de Şubat ayında yine İstanbul Fuar Merkezinde IFCO Fuarını organize etti. İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz bu entegre fuar çalışmaları İstanbul’u Türk tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin moda merkezi yapma noktasında önemli bir rol oynayacak”. dedi.

Fuar Sektör Tanıtımına Maksimum Katkıyı Sağlayacak

Fuarı değerlendiren Öksüz, “Fuarımıza dokuma kumaş, örme kumaş, denim kumaş, tekstil aksesuarcıları ve iplik ürün gruplarından 150’nin üstünde yerli üretici firmamız katılım gösterecek. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından binlerce ziyaretçinin katılımı bekleniyor. Tekstil sektörümüzün sürdürülebilir ihracat hedefleri doğrultusunda, küresel ölçekte Türkiye’nin ihracatta daha fazla pay alabilmesini teminen çalışmalarımıza tüm platformlarda devam ediyoruz. Bu kapsamda hayata geçireceğimiz Texhibition Fuarı sadece B2B’lerin yapıldığı bir alan değil aynı zamanda Türk tekstil sektörünün tanıtıldığı bütünsel bir proje olacak. Oluşturacağımız trend alanları, gerçekleştireceğimiz trend seminerleri ve sürdürülebilirlik panelleri; sektörümüzün gelecek projeksiyonuna ışık tutacak. Bu kapsamda tüm firmalarımızın istifade edeceği çok boyutlu bir projeyi hayata geçiriyor olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

16-18 Mart 2022 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek olan Texhibition İstanbul hakkında detaylı bilgi ve katılım için texhibitionist.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tekstil sektöründeki girişimciler başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Türkiye'nin Başarılı İhracatçı Kadın Girişimcileri Ödüllendirildi

$
0
0

61 İhracatçı Birliği, 27 sektör ile 100 bini aşkın ihracatçının tek çatı kuruluşu olan  Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ülkemizde kadın ihracatçı ve girişimci sayısını arttırmak, iş dünyasında kadın istihdamını geliştirmek için çalışmalarını tüm hızıyla sürdürmeye devam ediyor. Bu kapsamda TİM)tarafından ilk kez düzenlenen“İhracatın Güçlü Kadınları”ödül töreni ile başarılı ihracatçı kadınlarımız ödüllerine kavuştu. Kadın ihracatçılarımıza ve sektörel bazda en çok ihracat gerçekleştiren şirketlerimize ödülleri Sn. Emine Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TİM Başkanı İsmail Gülle tarafından takdim edildi. Törende yaptığı konuşmada TİM Başkanı İsmail Gülle, dünyanın önde gelen ülkelerinden çok önce 1934'de seçme ve seçilme hakkını elde eden Türk kadınlarının, geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin, milli egemenliğinin, parlak geleceğinin lokomotif gücü ve teminatı olarak üretim ve ihracatta çok önemli başarılara imza attığını dile getirdi.

Sürdürülebilir kalkınma mücadelesinde kadınlarımız vazgeçilmezdir

Ülkemiz kadınının özellikle son 20 yılda,  meclisteki temsiliyet oranının yüzde 4,5'ten yüzde 17,4'e yükselmesinin, kadınların ekonomik, kültürel ve sosyal olarak güçlendirilmesine yönelik atılan reformist adımların ayrıca kadınların iş dünyasındaki etkinliğinin sağladığı enerji ve motivasyonun Türkiye'yi dünya ekonomisinde ve siyasetinde öncelikli kılan sürecin en önemli sacayaklarından birini oluşturduğunu belirten TİM Başkanı İsmail Gülle “Kadınlarımızın eğitimli, meslek sahibi, güçlü ve bilinçli olduğu bir Türkiye, hedeflerine bir adım daha yaklaşmış bir Türkiye'dir. Bu nedenle, kadınlarımızın iş hayatında üstlendikleri öncü rol, Türkiye'nin 'sürdürülebilir' kalkınma mücadelesinin de vazgeçilmez unsuru konumundadır” dedi.

Kadınlarımızın cesareti ve olağanüstü özverisi bir ulusun yükselişini muktedir kıldı

Cumhuriyetin ilk yıllarında işgalden kurtulmuş, nüfusunun çoğunu savaşlarda kaybetmiş, en verimli çağlarındaki gençlerini yitirmiş, ihracat yapamayacak bir durumda olan, toplu iğne bile üretilemeyen ülke şartları içinde Anadolu'daki binlerce kadınının cesaretinin ve olağanüstü özverisinin bir ulusun yükselişini muktedir kıldığını ifade eden TİM Başkanı Gülle konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sabiha Gökçen, Türk kadınına kanat olup göklere çıkararak bugünün kadınına ilham veriyor. Türkiye'nin ilk kadın filozofu ve romancısı Fatma Aliye, ilim dünyasına ışık tutuyordu. Medeni dediğimiz ülkelerden bile daha önce seçme ve seçilme hakkına kavuşan Türk kadınlarının istihdama katkısı kısa zamanda %46 seviyesine çıkıyordu. Anne oluyor, yeni nesiller yetiştiriyor bunun yanında tarlada, fabrikalarda çalışıyor ve o günlerin zorlu koşullarında dahi dış ticaret fazlası veren, bütçe fazlası veren Türkiye böyle ulvi bir mücadeleyle inşa ediliyordu.

“Sadece sanayide değil, siyasette, ticarette, bankacılıkta, adalette, sanatta, sporda ve daha birçok alanda kadınların Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesinin de ötesine taşımak adına verdiği çabaları dünya ayakta alkışlıyordu”.

Son 20 yılda kadın istihdamında ve ekonomiye katılımında büyük mesafeler kat ettik

Son 20 yılda hükümetin, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün ortak çalışma ve projeleriyle, kadın istihdamında ve kadınların ekonomiye katılımında büyük mesafeler katedildiğini vurgulayan TİM Başkanı İsmail Gülle, “Bu dönemde, kadın profesörlerimizin oranı yüzde 24'ten yüzde 32'ye, kadınların işgücüne katılma oranı yüzde 26'dan yüzde 34'e çıktı. Türkiye, kadın ve erkek çalışanlar arasında maaş farkının en az olduğu ülkelerden biri. Ülkemizde en az bir kadın ortağı olan girişim sermayesi firma oranı yüzde 22'ye, kurucusu veya ortağı kadın olan startupların tüm startuplara oranı yüzde 14'e, işvereni kadın olan işletmelerin toplam işletmelere oranı yüzde 10'a ulaştı. Yönetim Kurullarında yer alan kadınların oranı yüzde 17'ye yükseldi ve kadın üye sayısı yüzde 5,3 oranında arttı. Çünkü uluslararası araştırmalar gösteriyor ki kadınların iş gücüne katılımı ailelerin, çalışanların ve toplumların yaşam standartlarını iyileştirmektedir” dedi.

Türkiye'yi ilk 10 ekonomi arasına sokmanın altın anahtarı kadınlarımızın elindedir

Uluslararası ticaretin milli gelire oranının yüksek olduğu ve küresel ticaretten yüksek pay alan ülkelerde kadınların ekonomiye katkısının daha yüksek olduğunu gördüklerini belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “Dolayısıyla, Türkiye'yi daha güçlü ve müreffeh yarınlara taşımanın, Türkiye'yi dış ticaret fazlası veren bir ekonomiye ulaştırmanın, Türkiye'yi ilk 10 ekonomi arasına sokmanın altın anahtarı kadınlarımızın elindedir” şeklinde konuştu.

Başarılı kadın girişimcileri tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Togg Mobilite Hızlandırma Programı Başvurularını Kaçırmayın!

$
0
0

Togg, Bilişim Vadisi ile hazırladığı Mobilite Hızlandırma Programı’yla teknoloji girişimlerine destek veriyor. Program kapsamında girişimcilere mobiliteden büyük veriye, blok zincirinden siber güvenliğe, yapay zekadan oyunlaştırmaya, hafif malzemelerden sürdürülebilirliğe, akıllı şebekelerden enerji çözümlerine pek çok konu başlığında eğitim, mentörlük, finansal ve hukuki danışmanlık, proje takip desteği ile Ar-Ge teşvikleri gibi konularda alanında uzman isimler tarafından yön verilecek.

“Girişimcilere ihtiyaç duydukları her noktada destek olacağız”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, Bilişim Vadisi’yle birlikte hazırlanan Mobilite Hızlandırma Programı’yla ülkemizdeki mobilite ekosisteminin gelişimine katkı sağlamayı ve bu alanda faaliyet gösteren ya da proje geliştiren girişimcilere ihtiyaç duydukları konularda destek olmayı hedeflediklerini belirtti. Karakaş, “Programa katılan girişimciler sektör lideri ve alanında uzman eğitmenler tarafından ihtiyaçlarına yönelik eğitimler almanın yanı sıra uzman mentör ve danışmanlardan da teknik destek alacaklar. Bu programla birlikte, girişimcilerin hem Togg ekosisteminde yer almasının hem de Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu'na teknolojilerini anlatmalarının önünü açıyoruz. Ayrıca girişimciler, geliştirdikleri ürünlerini ticarileştirme fırsatı da yakalayabilecek. Geleceğin mobilite ekosistemini birlikte şekillendirebileceğimiz girişimcilerle aynı göz hizasında çalışmayı umuyoruz” dedi.

“Teknik mentörlük, satış görüşmeleri ve yatırımcı buluşmaları sağlıyoruz”

Bilişim Vadisi Genel Müdürü A. Serdar İbrahimcioğlu bu program kapsamında Bilişim Vadisi mobilite ekosistemine dahil olmak isteyen girişimcilerin, diğer partner firmalarla işbirliği imkanına sahip olabileceğini ve mevcut projelerini ilerletebilmek adına kendi girişimcilerini seçme fırsatına sahip olacaklarını belirtti. İbrahimcioğlu, “Mobilite Hızlandırma Programı sürecinde bir arada bulunan paydaş ve girişimler; birbirileri ile daha sağlam ilişkiler kuruyorlar ve uzun vadede de olası projelerde birlikte çalışabiliyorlar. Mobilite Hızlandırma Programı ile teknik mentörlük, satış görüşmeleri ve yatırımcı buluşmaları sağlıyoruz” dedi.

Togg Mobilite Hızlandırma Programı'na kimler başvurabilir?

Mobility, AI-Big Data, Cyber Security, Fintech, Blockchain, Game & Gamification, Smart Services, Nano Tech & Sustainable Material, Energy Solutions alanlarında faaliyet gösteren Fikir, Erken Aşama, Seri A ve altı düzeyde Teknoloji girişimleri bu hızlandırma programına başvurabiliyor.

Togg Mobilite Hızlandırma Programı hakkında detaylı bilgi edinmek ve 13 Mart 2022 son başvuru tarihine kadar başvurmak için togg-usecasemobility.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi mobilite ekosistemindeki teknoloji girişimcisi okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

DİBA Sosyal Girişimcilik Akademisi 2022 Başvurularınızı Bekliyor

$
0
0

Kale Grubu ve Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ortaklığıyla ve Boğaziçi Üniversitesi Mezunu İş İnsanları Derneği’nin iş birliğiyle oluşturulan Akademi, Türkiye’nin dört bir yanından üniversite öğrencisi gençleri sosyal inovasyon ve sosyal girişimcilik dünyasıyla tanıştırmayı, bu alanda çalışmak için gerekli temel yetkinlikleri ve ekosistem bağlantılarını kazandırmayı amaçlıyor.

Kale Grubu, Türkiye’nin sosyal girişimcilik ekosistemine kalıcı fayda sağlamak amacıyla son 5 yıldır yürütmekte olduğu İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programının yanı sıra kuruluşunun 65. Yılında yeni bir projeyi daha hayata geçirdi. Bu yeni program olan Dünyasına İyi Bakanlar Akademisi ile ülkenin dört bir yanından gençleri sosyal inovasyon ve sosyal girişimcilik kavramlarıyla tanıştırmayı, bu alanda çalışmalarını sağlayacak temel yetkinlik ve ekosistem bağlantılarını kazandırmayı amaçlıyor.

Sosyal girişimcilik ekosistemindeki boşluğu dolduracağız

Dünyasına İyi Bakanlar Akademisi’nin tanıtım toplantısına katılan Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, “Tüketmek yerine üretmeyi seçenlerin bilinçli tercihleriyle yarınlara çok daha iyi bir gelecek bırakmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Sürdürmekte olduğumuz İyi Bak Dünyana hareketi kapsamında, daha iyi bir dünya hedefiyle Türkiye’nin her köşesinden gençlerimizi sosyal girişimcilik ekosistemine kazandırmak için Dünyasına İyi Bakanlar Akademisi ile fırsat eşitliği sunuyoruz. Bu inancı bizimle paylaşan ve harekete geçmek isteyen tüm gençlerimizi, Dünyasına İyi Bakanlar Akademisi’ne katılmaya davet ediyoruz” dedi.

Türkiye’de, bölgeler arası fırsat eşitsizlikleri ve sosyal girişimcilikle ilgili nitelikli eğitime erişilememesi nedeniyle yeterince sosyal girişimci yetişemediğine dikkat çeken Bodur Okyay, son 5 yıl içinde İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı aracılığıyla yüzlerce genç zihinle karşılaştıklarını, bu deneyimleri sırasında gençlerin yönlendirilmeye ve cesaretlendirilmeye ihtiyaçları olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Bodur Okyay, “Akademi bünyesinde başlattığımız Sosyal Girişimcilik Eğitim Programı ile yıl boyunca 500 üniversite öğrencisine eğitim verilmesi hedefleniyor. Eğer biz bu gençleri, programa katılmaları için harekete geçirebilirsek ve bu gençlerin dörtte biri proje yaratma ve yönetme konusunda yetkinliklerle bu programı tamamlarsa, Türkiye sosyal girişimcilik ekosistemindeki önemli bir boşluğu doldurmuş olacağız” diye konuştu.

Başvurular, 7 Mart’ta başladı, 30 Mart'ta sona eriyor

BÜYEM Müdürü Dr. Tamer Atabarut da toplantıda yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Sosyal Girişimcilik Eğitim Programı ile özellikle sürdürülebilir bir dünya için toplumsal fayda yaratacak nitelikte anlamlı bir kariyer hedefleyen gençleri teşvik etmeyi amaçlıyoruz. Bu programı tamamlayanlar, yeni bir kariyer yolculuğu için gereken yönetim ve liderlik yetkinlikleri kazanacak sürdürülebilir gelecek için ihtiyacı olan sosyal girişim gücüne kavuşabilecek. Bir sosyal girişimcinin hareket alanını geliştirmek üzere ihtiyaç duyduğu sosyal ilişkileri de bu program sayesinde kurabilecek.”

Toplumsal problemler üzerine yoğunlaşan konularda ortak akıl yaratmak için hazırlanan, branşının en iyisi olan akademisyen ve eğitmenlerin ders vereceği Sosyal Girişimcilik Eğitim Programına üniversite öğrencileri, Türkiye’nin her yerinden online olarak katılabilecek. Program kapsamında Genç Girişimciler için Yönetim ve Liderlik modülü, Sosyal Girişimcilik modülü ve Proje atölyesi yer alıyor. Ayrıca UN SDSN tarafından sağlanan “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı Gerçekleştirme” programına da erişilebilecektir.

Sosyal Girişimcilik Eğitim Programı, 2022 yılı boyunca 4 dönem üzerinden gerçekleşecek. Her bir dönemin online eğitim süreci 8 hafta, atölye süreci ise 4 hafta olacak. Online eğitim sürecini tamamlayan öğrenciler arasından atölye sürecine geçmek için kabul mekanizması işletilecek. Ayrıca eğitimi tamamlayanlara Boğaziçi Üniversitesi’nden sertifika verilecek.

Akademi bünyesinde ücretsiz gerçekleşecek ilk program olan Sosyal Girişimcilik Eğitim Programına katılmak isteyenlerin, 7-30 Mart tarihleri arasında dunyasinaiyibakanlar.com adresi üzerinden başvuru yapmaları gerekiyor. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesi 9-10 Mart'ta Ankara'da

$
0
0

Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) alanında ülkenin uluslararası etkinliği olan zirvede, sektör liderleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı başta olmak üzere birçok kamu ve özel sektör kuruluşunca desteklenen uluslararası AUS yetkilileri ve temsilcileri konuşmacı olarak yer alıyor.

Organizasyon kapsamında, Türkiye'de AUS alanında öne çıkan projeler sergilenecek, start-up'lar ve sektör uzmanları bir araya gelecek, başarılı AUS projeleri ve saha uygulamaları yerinde görülebilecek, eğitimler düzenlenecek.

SUMMITS'22, Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ekosisteminin geniş yelpazesindeki kuruluşları, akıllı hareketliliğin devam eden gelişiminde rol oynamaya davet ediyor. Zirve Programı, delegelere en son AUS teknolojileri ve yeni hareketlilik konseptleri hakkında bilgi edinmeleri için sizlere eşsiz bir fırsat sunuyor. Ulaştırma sektörü ve ilişkili tüm sektörlerden uzmanlar, araştırmacılar, politika yapıcılar, çözüm sağlayıcılar; yenilikçi fikirleri ve öğrenilen dersleri paylaşmak, şehirlerin bugün karşı karşıya olduğu hareketlilik zorluklarını ve AUS çözümleri ile bunların nasıl üstesinden gelinebileceğini ele alarak tartışmak için sizleri SUMMITS 2022’ye davet ediyor.

9-10 Mart'ta düzenlenecek SUMMITS 3. Uluslararası Akıllı Ulaşım Sistemleri Zirvesinde, başarılı Akıllı Ulaşım Sistemleri projelerine "Ulaşımda Aklın Yolu" ödülleri verilecek. Zirve hakkında tüm detaylı bilgi ve katılım için auszirvesi.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi akıllı ulaşım sistemlerine üzerine projesi olan girişimci okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Riskoptima 1 Milyon Dolar Değerleme Üzerinden Yatırım Aldı

$
0
0

Finans Mühendisliğişirketi Riskoptima, Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcıları Figen Korun ve Çağrı Doğançay’dan 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldı. Riskoptima Finansal Teknolojiler A.Ş.’nin kurucu CEO’su Doç. Dr. İlkay Boduroğlu şöyle konuştu: “Riskoptima’nın rol modeli, 2008’de Palo Alto’da kurulan ve 2022’de UBS’e 1,4 milyar dolara satılan Wealthfront şirketidir.”

2002 yılında, Boğaziçi Üniversitesi Finans Mühendisliği Executive Programı’nın kurucuları arasında olup, ‘Finansta Yapay Zeka’ dersini Türkiye’de açan ilk öğretim üyesi olan Boduroğlu 2,5 yıl önce üniversiteden ayrılarak Riskoptima’yı kurdu.

Riskoptima, kendi geliştirdiği algoritmasıyla ortaklarının parasını çalıştırırken, ulusal ve uluslararası hisse senetleri, emtia vadeli işlemleri, forex, kripto paralar ve hatta uluslararası opsiyon kontratları da içeren portföyler açıyor ve dinamik olarak yönetiyor. Ayrıca Riskoptima, bir portföy yönetim şirketiyle yaratılacak sinerji sayesinde oluşturulacak yatırım fonlarını, TEFAS ve BEFAS üzerinden yatırımcılara ulaştırmayı planlıyor. Şirket, bu fonların satışından elde edilecek fon işletim ücretinin paylaşımı sayesinde de kendine gelir yaratacak.

Bunun yanı sıra, Riskoptima, Hedge Optimizer yazılım hizmeti (SaaS) sayesinde, ithalat ve ihracat yapan şirketlere, ithal ham madde fiyatlarının 3 ay önceden en az riskle hedge edilmesi ve ihraç ürün fiyatlarının da 6 ay önceden optimal olarak belirlenmesi için danışmanlık veriyor.

Riskoptima sayesinde Türkiye’nin Dış Ticaret Açığını azaltacağız

"Bu yazılım hizmetimiz sayesinde Türkiye’nin Dış Ticaret Açığını azaltacağız” gibi iddialı bir yaklaşımda bulunan Boduroğlu, “Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarından 1 milyon dolar değerleme üzerinden aldığımız yatırımla yeni Finans Mühendisliği ARGE projelerine girişeceğiz ve Deep Learning’e öncelik vereceğiz” dedi.

Riskoptima’nın rakiplerinden en önemli farkı; kendi iş modelinin “arbitraj” (risksiz kazanç) sözcüğünün bir varyasyonuyla başlaması. Riskoptima’nın odaklandığı “İstatistiksel Arbitraj”, en az 11-12 tane farklı finansal enstrümandan oluşan ve piyasa dinamiklerinden ‘belli bir süre boyunca’ etkilenmeyen dinamik portföylerden elde edilen çok düşük riskli kazanca verilen isim olarak öne çıkıyor. Portföy yönetim sürecinde şirketin kendisine ait (proprietary) Yapay Zeka modülü ve ileri Ekonometrik modeller kullanılıyor.

Riskoptima ekibini ve Keiretsu Forum Türkiye melek yatırımcılarını tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

egirişim, 37.5 Milyon TL Değerleme ile 2.25 Milyon TL Yatırım Aldı

$
0
0

Girişimcilik ekosistemini desteklemek üzere yeni nesil habercilik faaliyeti yürüten dijital platform egirişim, Türkiye’nin yatırım ve fonlama merkezi fonbulucu’da yatırım turuna çıktı. Girişimcilere fırsat eşitliği sağlamak adına 2012 yılından bu yana haber, video ve özel içerikler üreten platform, yalnızca 24 saat içerisinde 1.200’den fazla yatırımcıdan 3 milyon TL üzeri talep toplayarak girişimcilik ekosistemi için oldukça önemli bir yatırım turunu başarıyla tamamladı.

Sermaye Piyasası Kurulu’ndan lisans aldığı Nisan 2021’den bu yana 20 girişimin hedeflenen finansmana ulaşmasını sağlayarak, kısa zamanda Türkiye’nin en etkin kitle fonlama platformu haline gelen fonbulucu, girişimcilik ekosistemin gelişmesi için dijital yayıncılık faaliyeti yürüten egirişim’i yatırımcılarla buluşturdu. egirişim, ülkemizde bir dijital medya kuruluşunun fonlamaya sunulmasıyla ilk olma niteliği taşıyan bu yatırım turuyla, şirket paylarının %6’sını yatırımcılara arz ederek 2.25 milyon TL finansmana ulaştı. 1.200’den fazla yatırımcının yer aldığı paya dayalı kitle fonlama kampanyasına İbrahim Akman, Zeynep Ensert, Sertaç Taşdelen, İlker Diker, Ömer Erkmen, Soner Canko, Ömer Süner, Cihan Demir gibi ekosistemin önde gelen isimleri katıldı.

Elde edilen fonla dijital altyapı geliştirilecek

2012 yılında Hilmi Öğütcü’nün liderliğinde kişisel bir blog ile başlayan, 2020 yılında şirketleşerek girişim ekosisteminden aktif ve güncel içeriklerin paylaşıldığı bir platform haline gelen egirişim dahilinde; yeni ve yerli girişimler, yatırım alan girişimler, girişimciler, yatırım ağları, girişim sermayesi yatırım fonları, kitlesel fonlama platformları, başvuru açık programlar, girişim hızlandırma programları ile kuluçka merkezleri, girişimcilik yarışmaları, hackathon’lar gibi sayısız özgün içerik yer alıyor. egirişim, yatırım turu sonucu elde edilen fon ile ekosistem verilerini doğru ve hızlı şekilde temin eden teknoloji tabanlı bir altyapı geliştirerek girişimcilik ekosistemi hakkında aranan her bilginin bulunduğu “all-in-one” bir yapıya dönüşmeyi planlıyor.

Hedef, global bir medya platformu haline gelmek 

Yatırım turu hakkındaki görüşlerini aktaran egirişim Kurucusu Hilmi Öğütcü, “Şirketimizin paylarını halka açarak egirişim’e kitlelerin ortak olmasını istedim. Ülkemizde girişimcilik çok hızla gelişiyor. Biz de bu gelişmenin içerisinde önemli bir görev üstlenerek girişimlerin görünürlüklerinin artırılması için gayret ediyoruz. Fonlama sonunda alacağımız yatırım ile dijital altyapımızı geliştirip, 1.200’den fazla yatırımcımızın da gücüyle bir yandan ülkemizdeki etkinliğimizi artırıp bir yandan da global bir girişim medya platformu haline gelmek istiyoruz“ dedi. 

fonbulucu kurucusu ve CEO’su Hakan Yıldız ise, “egirişim, kurulduğu günden bu yana hem girişimcilerle hem de girişimcilik ekosistemin paydaşları ile yakın iletişim içerisinde olan güçlü bir yayıncılık platformu. Ürettiği özel içeriklerle ekosistemin merkezinde bulunarak tüm paydaşlar arasında bir köprü görevi gören egirişim, global anlamda da etkili bir oyuncu olma potansiyeline sahip. fonbulucu olarak, aylık bazda milyonlarca kişiye erişim sağlayan egirişim’i paya dayalı kitle fonlaması sahnesinde görmekten ötürü son derece mutlu ve heyecanlıyız” ifadelerini kaydetti.

Gerek 2006 yılında kişisel bloğumda (Blog @ İdris Cin) yazmaya başladığım girişim incelemelerimde, gerekse 2010 yılında Girişim Haber olarak ekranlarınızda yer almaya başladığımız 12 yıllık serüvenimizde ülkemizde kaliteli içerik üretmenin zorluklarını bizzat yaşamış birisiyim. Bu nedenle egirişim arkasında sevgili Hilmi Öğütçü'nün ne denli bir emeğinin olduğunu çok iyi biliyorum. Ortaya konan bu emek böylesi karşılıkları kesinlikle hakediyor.

Yeni medya platformlarının önemini-değerini bir kez daha ortaya koyan ve ülkemiz girişimcilik ekosisteminin büyümesine katkılar sunan egirişim ekibini ve kurucusu Hilmi Öğütçü'yü Girişim Haber olarak yürekten tebrik ediyor, haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TEKNOFEST Girişim Programı Geleceğin Turcorn'larını Destekliyor!

$
0
0

Türkiye’nin, daha adil bir dünya adına savunduğu tezleri daha gür seslendirebilmek, ekonomisini güçlendirmek ve her alanda bağımsız olabilmek için Milli Teknoloji Hamlesi'ni gerçekleştirmesi kaçınılmaz. T3 Girişim Merkezi ve TEKNOFEST bu bağlamda; teknoloji odaklı, ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin, proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelde ve ayrıca hızlı bir şekilde ticari faaliyete dönüştürmelerini amaçlıyor.

TEKNOFEST kapsamında, T3 Girişim Merkezi yürütücülüğünde 2018, 2019, 2020, 2021 yıllarında TEKNOFEST Teknoloji Yarışmaları'na katılarak finale kalan takım veya takım üyelerine TEKNOFEST Girişim Programıçerçevesinde hibe desteği sağlanacak.

Ön Kuluçka Destek Programı ve Hızlandırma Destek Programı olarak iki farklı program ile geleceğin Turcorn girişimleri destekleniyor.

Ön Kuluçka Destek Programı

TEKNOFEST Girişim Programı'nda, teknoloji odaklı, ölçeklenebilir iş fikirlerine sahip girişimcilerin, proje fikirlerini sürdürülebilir bir modelde ve ayrıca hızlı bir şekilde ticari faaliyete dönüştürmelerini amaçlıyor. Bu kapsamda hayata geçirmek istediği iş fikri olan, alacağı destekler ile fikrini olgunlaştırarak girişime dönüştürmek isteyen ekipler 100 bin TL hibe destekli Ön Kuluçka Destek Programı'ndan faydalanabiliyor. Ön Kuluçka Destek Programı ile TEKNOFEST yarışmalarında finale kalan takım veya takım üyelerine girişimciliğin özendirilmesini, geliştirdikleri projelerini uluslararası rekabet gücüne sahip, inovasyon odaklı, teknoloji düzeyi yüksek, ticari değeri doğrulanmış, pazarlanabilen ürün ya da hizmete dönüştürebilen girişimlerin kurulması amaçlanıyor.

28 Mart 2022 saat 23.59 tarihine kadar başvuruların alınacağı TEKNOFEST Girişim Programı Ön Kuluçka Destekleri çağrı detaylarını buradan inceleyebilir, başvurunuzu buradan yapabilirsiniz.

Hızlandırma Destek Programı

Hâlihazırda geliştirdikleri projeler ile şirket kurmuş ekipler için de 200 bin TL hibe destekli Hızlandırma Destek Programı sunuluyor. Hızlandırma Destek Programı ile TEKNOFEST yarışmalarında finale kalan takım veya takım üyelerinin yarışmaların ardından TEKNOFEST projesi veya farklı proje üzerinde çalışarak şirket kurmuş ve Ar-Ge çalışması yürüten veya ticari ürün ya da hizmetini pazara sunmuş projelerini ileri seviyeye taşıması amaçlanıyor. Sunulan 2 farklı destek programı ile seçilen ekiplere hibe desteğinin yanı sıra girişimcilik eğitimlerinden alanında uzman ve yönetici mentor görüşmelerine, ofis ve patent desteğinden yatırımcı ve iş birliği görüşmelerine kadar 12 farklı imkân da sağlanıyor.

28 Mart 2022 saat 23.59 tarihine kadar başvuruların alınacağı TEKNOFEST Girişim Programı Hızlandırma Destekleri çağrı detaylarını buradan inceleyebilir, başvurunuzu buradan yapabilirsiniz.

Desteklerle Sağlanan Olanaklar

  • Temel Girişimcilik Eğitimleri
  • Mentorluk Desteği
  • Ofis Desteği
  • Patent, Tescil, Marka ve Faydalı Model Desteği
  • Hibe Desteği
  • Yatırımcı Görüşmeleri
  • Tanıtım Desteği
  • TEKNOFEST Girişim Gösteri Günü Katılım Hakkı
  • İlham Buluşmaları
  • Take Off İstanbul Girişim Zirvesinde Stant Açma Hakkı
  • Bulut / Sunucu Desteği
  • İş Birliği Görüşmeleri

TEKNOFEST hakkında detaylı inceleme yapmak için teknofest.org web sitesini, T3 Girişim Merkezi hakkında detaylı inceleme yapmak için t3gm.org web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimciler, İş İnsanları ve Yatırımcılar için: Neden Dubai?

$
0
0

BAE ve diğer Körfez ülkeleri ile Türkiye'nin ticari, sosyal, kültürel ve stratejik ilișkilerinin güçleneceği bir döneme giriyoruz ve bu dönem bölgedeki tüm ülkeler için de kritik bir önem arz ediyor.

Bir süre Mısır ve Katar'da eğitim ve gelișim faaliyetlerinde bulunmuș ve ardından Birleșik Arap Emirlikleri'nde expat olarak çalıșmıș bir eğitim adamı ve yönetici olarak, gözlemlerimi sizlerle paylașmak isterim. Özellikle Dubai eksenli gözlem ve deneyimlerimi siz Girişim Haber okurları için özetlemeye çalışacağım.

Son yıllarda eğitim çalışmalarım için birden fazla defa gitmek üzere birçok ülke’ye seyahatim oldu.  İspanya’nın Barselona kentinde yöneticiler için “Satışta Nitelik, Avantaj, Fayda” eğitimi verdim. İtalya’nın Floransa kentinde bir grup eğitimci, danışman ve iş adamı ile birlikte Avrupanın prestijli üniversitelerinden European School of Economics’in misafiri oldum ve Floransa’nın en ünlü hanedan ailesi olan Mediciler’in son veliaht prensi ekselansları Ottaviano De Medici ile yemek yeme fırsatı buldum. Ardından bu yaz Mısır’a uçtum. Kahire’de, Arap dünyasının en seçkin moda markasının uluslararası bir şirketinin merkezinde 1 hafta kadar çalışmalarda bulundum, fırsat bulup çölde deve ile seyahat ettim, piramitlerin içine girdim, Selahattin Eyyübi’den kalanların izini sürdüm.  Heyecan dolu birkaç yolculuk ardından hayat yine beni çöllere savurdu. Ama bu sefer oldukça ilginç ve de görkemli bir coğrafyaya… Birleşik Arap Emirlikleri’nin en önemli merkezlerinden biri olan Dubai’ye uçtum.  Çölün ortasında insan eli ve de ilhamı ile ortaya konmuş gökdelenler, devasa yapılar, alışveriş merkezleri ve de şaşırtıcı daha nice sürprizlerle dolu Dubai’de eğitim çalışmaları ve de mağazacılık üzerine gözlemler yapmak üzere bu zengin ve meşhur vahaya yol aldım. Akabinde de Katar’da heyecan verici bir eğitim verdim.

Dubai, Arap Yarımadası'ndaki yedi tane Birleşik Arap Emirlikleri emirliğinden en meşhuru. 1960'larda yalnızca balıkçı kentiymiş Dubai. Hong Kong'un Çin'e devredilmesi ile 90’lı yıllar sonrası Dubai bölgenin ticaret başkenti olma yolunda ilerlemiş ve 2000'li yıllar ile de büyük projeler sonrası büyük bir turizm ve ticaret başkenti olmayı başarmış. Dubai’de petrol de çıkarılmaya başlamasıyla Dubai'nin yapısı değişmeye başlamış.  Ancak ilginç olan şu ki, zannedildiği gibi Dubai’nin temel geçim kaynağı petrol değil. Bu zengin emirliğin gelirinin yalnızca %8'ini petrol oluşturuyor. Dubai, bölgenin finans ve iktisat merkezi olması ve gümrüksüz devasa alışveriş merkezleri ile adeta ticari bir vaha özelliği kazanmış.

Şehrin başında da Şeyh Muhammed Raşid el Maktum bulunmakta. Şeyh Maktum sayısız ilginç ve de baş döndürücü projeye imza atmış. Bunlardan en ilginci ziyaret etme fırsatı da bulduğum, palmiye şeklindeki yapay ada. Bu adanın üzerinde yüzlerce lüks bina ve otel yer alıyor. Ayrıca dünyanın en yüksek gökdeleni olan 160 katlı Burj Khalife de dünyanın en hızlı asansörü ile çıkabiliyorsunuz. Gökdelen adeta Dubai’nin ikonu olmuş ve manzarası gerçekten eşsiz.

Bazı dostlarım ve danışanlarım Dubai’de en çok neyi beğendiğimi soruyor. Dubai çok düşük suç oranlarıyla dünyadaki en güvenli şehri kabul ediliyor. Gecenin bir yarısı New York’ta gezmek güvenli değildir ancak Dubai öyle değil. İstediğiniz saatlerde sokağa çıkabilirsiniz ve polis güvenlik konusunda çok dikkatli. En az New York kadar, belki de daha modern ve gelişmiş, yoğun hayat yaşatan ancak bir o kadar da insanların nazik ve kibarca davrandığı, medeni bir şehir Dubai. Geleneksel kıyafetleri ile dolaşan Suudiler, Hintliler, Çinliler yanı sıra binlerce Amerikalı ve Avrupalı sokaklarda koşu yapıyor, geziyor ve de eğleniyor. Ancak tüm bunlar İslami sınırları aşma noktasına gelirse cezaları ağır ve bu yüzden de Dubaililer bu konuda çok dikkatliler. Dubaililer derken yukarıda saydığım kozmopolit insan dokusunu kastediyorum. İnsanlar Dubai’ye geliyor birkaç yıl çalışıp iyi paralar kazanıp tekrar ülkelerine geri dönüyor. Ben bu şehri gelip geçici devasa bir film setine benzetiyorum. Tüm bu AVM’ler, gökdelenler, adalar, yollar, köprüler, havuzlar, göller, devasa akvaryum ve de parklar son 20 senede inşa edilmiş, pırıl pırıl yapılar ve adeta dev oyuncaklar misali çöle konumlandırılmışlar. Bu yüzden olsa gerek, İstanbul, Barselona, Kahire ya da Floransa gibi bir şehir ruhu sezinlememek güç. Aşırı düzenli, sterilize, modern, lüks ve gösterişli bir şehirde yaşanmışlıklar da sınırlı olsa gerek… Belki de bu yüzden bilim kurgusal bir yaşamın ötesine geçmeniz bu şehirde mümkün olmayabilir.

Size ne tavsiye edebilirim? İş adamı ve yatırımcı dostlarım en az 3-4 günlüğüne gidip hayatlarında mümkünse 1 defa görmeliler. Çünkü bu şehir ilham verici ve de sizi fikren kısa sürede zenginleştirecektir. Kısa sürede alnının akı ile iyi para kazanmak isteyen yeni mezun gençler 5-6 sene kalmayı göze alabilir. Daha uzun süre de olabilir ancak beyaz yakaya terfi etmelisiniz. Ayrıca İngilizce bilmeniz şart.  Arapça ‘da biliyorsanız işsiz kalmanız söz konusu değil. Yaşamayı düşünenler varsa tavsiye etmiyorum, Dubai yaşamak için değil, kazanmak ve de birikim yapmak için elverişli bir şehir. Örneğin Amerika’ya gidip bir süre kalmak yerine Dubai’ye gidebilirsiniz. Dubai’de sürekli olarak her alanda iş gücü talebi mevcut ve henüz doygunluğa erişmiş değil.

Birçok ülkede bulundum ve gözlemler yapma fırsatım oldu. Amerika şaşırttı, Almanya hayran bıraktı, Danimarka saygı duymamı, Avusturya düşünmemi sağladı. İtalya heyecanlandırdı, İspanya ilham verdi, İranönyargısız olmanın önemini, Mısır ise tarihin derinliklerine yapılan yolculuğun zevkini hatırlattı. Nijer’de zamansızlığı derinden hissettim.  Katar'da hayallerin süratle gerçeğe dönüşebildiğine şahit oldum. Polonya’da kitap ve müziğin topluma olan katkılarını, Çin’de ise insanların kolektif hedefler ile nasıl da büyük işler başarabildiğini idrak ettim. Dubai’de ise imkânsız gibi görünen büyük projelerin istenirse hayata geçirilebileceğini gördüm.

Şimdi ise yeniden İstanbul’dayım. Kemale ermiş bir şehrin güzide bir semtinde keyifle çayımı yudumluyor ve İstanbul’a karşı duyduğum eşsiz sevginin ve bağlılığın izlerini sokak kedilerinin yüzünde bile okuyorum… Eskiden Anadolu bilgelerinin dediğini tekrarlayalım; “Her şey aslına rücu eder.”

Ürün Yönetimi Platformu Producter 300 Bin Dolar Yatırım Aldı

$
0
0

Producter, dijital ürün şirketlerinin müşteri geri bildirimi toplama, görevleri yönetme, yol haritasını izleme ve güncellemeleri paylaşması için geliştirilmiş hepsi bir arada bir ürün yönetimi aracıdır. Kullanıcı merkezli ürün geliştirme ve kullanıcılarla olan tüm iletişim süreçlerini otomatikleştirmeye odaklanan Producter değer önerisiyle ürün yönetimi pazarında fark yaratmayı planlıyor. Producter’ın amacı ortak bir hedef doğrultusunda çalışan farklı ekiplerin verimli bir şekilde koordine olmalarını ve hiyerarşiden bağımsız tüm ekip üyelerinin büyük resmi görmelerini sağlamaktır. Producter, ekiplerin doğru kararları alabilmesini, müşteri odaklı çalışabilmesini ve ortak hedeflere ulaşabilmesini destekleyen çözümü ile kullanıcıları tarafından tercih edilmektedir. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra Producter geliştirilen ürünlerin başarısını sürdürülebilir kılmayı da desteklemektedir. 

Boğaziçi VenturesGrowth Fonu Yatırım Komitesi Üyesi Kenan Çolpan, “Portföyümüzün yeni üyesi Producter’ın 2 süper kurucusu Merve Cankız Çoruh ve Samet Özkale’ye takıma hoşgeldiniz diyor, Türkiye’den bir dünya markası çıkaracaklarına ve Producter dijital ürün yönetimi yapan birçok şirketin, yakın zamanda ilk tercihi olacağına gönülden inanıyorum” dedi. 

Portföyündeki şirketlerin aralıksız her gün kullandığı, 130’dan fazla ülkeden trafik alan ve bekleme listesinde 3000’den fazla kişiye ulaşmayı başarmış olan Producter, Boğaziçi Ventures ve hiVC’den aldığı yatırım ile küresel erişimi de artırmayı hedeflemektedir. Yatırımı büyük ölçüde daha kapsamlı müşteri deneyimi sunabilecek yeni bir versiyon için kullanacak olan Producter, bu yeni versiyon ile global ürün yönetim pazarında ilk akla gelen ürün yönetim aracı olmayı hedeflemektedir. 

Aldıkları yatırımı Producter ekibini büyütmek ve ürünlerini daha iyi bir versiyona taşımak için kullanılacaklarını belirten Merve Cankız Çoruh ve Samet Özkale, düşüncelerini şöyle ifade etti:

“Şirketlerin ürün yönetim süreçlerinde kullanıcıyı merkeze koyarak uçtan uca bir geliştirme deneyimi sağlayacak bir versiyonla daha çok ülkede Producter'ın bilinirliğini artırmayı amaçlıyoruz. Global ürün yönetimi pazarında ilk akla gelen ürün yönetimi aracı olma yolunda sağlam bir temel atmak istiyoruz.”

Girişimcileri Merve Cankız Çoruh ve Samet Özkale ile tüm Producter ekibini tebrik ediyor, Girişim Haber olarak çalışmalarında başarılar diliyoruz.

producter.co web adresini ziyaret ederek Ürün Yönetimi PlatformuProducter'ı inceleyebilirsiniz. Yatırım haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 7101 articles
Browse latest View live